- 29 Ocak 2021
- 1.778
- 3.403
Sorunuzun cevabı cümlenizde saklıYani ben bu kadar vericiyken neden yeterince sevilmedim.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Sorunuzun cevabı cümlenizde saklıYani ben bu kadar vericiyken neden yeterince sevilmedim.
Bence siz nadir görülen iyi insanlardansınız..Seviyorlar diye götürmüştüm. Vericilik dediğim şey aslında onları düşünüp sevinmeleri için, güzel vakit geçirmemiz için bir şeyler yapmak ya da bir şeyler yapmayı düşünmek, planlamaktı aslında. Minnet duymalarını istemedim ama bilmiyorum birisi bana böyle düşünceli yaklaşsa hoşuma giderdi herhalde sevinirdim. Çok da bir şey beklemedim bir güler yüz bile yeter. Ki zaten gayet de güzel karşıladılar teşekkür ettiler, mutluyduk kısacası. Sorun benim kendimi değer görmüyor olarak hissetmem. Mısır vs. de arada konusu geçiyordu yurtta kalan arkadaşların ev yemeklerine ya da evde pişen çeşitli şeylere karşı özlemleri oluyor. Ben de elimden geldiğince sevdikleri şeyler olunca onlara da götürüp kendimce jest yapıyordum onları sevindirmek istiyordum. Gönülsüz yemeleri de sonradan aklıma geldi, belki de huylanmış olabilirler. Yiyeceklerin nasıl piştiğinden hijyeninden vs. Buna da hak verdim bir daha götürmedim. Birbirlerinin evine neden gitmediler bilmiyorum. Ben samimi gördüğüm kişileri evime davet ederim ama onlarla farklı düşünüyoruz sanırım.
Sadece biri yurtta kalıyordu.Diğer 3ü yurtta sen ailenin yanında mı kalıyordun eğer öyleyse sebep bu da olabilir
Artık görüşmüyorum. Bir şey derlerse normal bir şekilde cevap veriyorum o kadar. Zaten okul da bitiyor bir daha denk gelmeyiz. Teşekkür ederim yorumunuz için.Hatanız fazla verici olmak. Vermek ve almak dengesi vardır. Fazlası zarar. İlk hamleyi gördügünüzde yani sizden ayri toplanip buluşmalarinda siz rest çekmediginiz içjn rahatlik inmiş bunlara. Ayni yerden benim de yaram olduğu için asiri empati yaptim ve durumunuza üzüldüm. Ben hele ki o seminer olayinda olay çıkarirdim. Aşırı saf ve sakinsiniz. Çizginizi belli edin. Ben olsam arkadaşlığımı bitirirdim ilerledikce degersizlik sorununuz daha da artacak ve kaynagi bildiginiz halde kesmediginiz icin kendinizi suçlarsiniz.
Arkadaşlarınızın size bu yaklaşımının bir sebebi vardır muhakkak. Durduk yerde sizden uzaklaştıklarını sanmıyorum ama oldukça antipatik davranmışlar. Bir problemleri varsa açıkça konuşup gerekirse arkadaşlıklarını bitirmeleri daha uygun olurdu sizi bu şekilde dışlamaları mobbing boyutuna ulaşmış neredeyse. Ama madem aradaki kimya tutmuyor siz de yüzlerine dahi bakmayın.Herkese merhaba,
Yine içimi dökmek için sizlere başvuruyorum. Bu olay yaşanalı bir ay kadar oluyor fakat ancak şimdi paylaşabiliyorum. Biz üç arkadaş bir üniversiteden başka bir üniversiteye yatay geçiş yapmıştık. İlk başlarda hep birlikte takılırdık sonra aramıza bir arkadaş daha eklendi. Ben yapı olarak biraz insanlara karşı soğuk duruyorum sanırım. Ben hariç diğer üç arkadaşın daha iyi anlaştıklarını düşünüyordum ve hissediyordum. Mesela bir yerde oturup sohbet ederken bir bakıyorum bir konu anlatılıyor ve hiç benimle göz temasında bulunulmuyor. Özellikle bakıyorum ama yok yani. Ya da bir karar alınmış oluyor sonra mastoid böyle böyle yapalım diyoruz sen de gel istersen gibi haber veriliyordu bana. Her şeyden son dakika haberim oluyordu. Neyse benim bu duruma içten içe çok canım sıkılıyordu. Bu düşüncemi arkadaşlarımla paylaştım. Onlar da biz herkese karşı aynı mesafedeyiz sen yanlış anlamışsın gibilerinden cevap verdiler ama karşılıklı olarak birbirimize kırıldığımız için bir yıl kadar konuşmadık. Küs değildik ama samimi de değildik artık. Yine bu üç arkadaş kendi aralarında çok samimilerdi ama. Daha sonralarında aramıza bir kız daha katılmıştı. O da iyi bir kızdı ama benim yokluğumda bu grupta o da kalıcı bir yer edinmiş kendine.
Neyse ben acaba arkadaşlarımı yanlış mı anladım diye sonradan pişman oldum ve hepsine ayrı ayrı yazdım. Böyle böyle dedim ve özür diledim. Her şey güzel zannediyordum onlar da olumlu karşılamışlardı. Ben birkaç kere daha yazdım onlara ama onlar bana ben yazmasam yazmıyorlardı. Sonradan tesadüfen öğrendim ki barıştığımız halde beni davet etmeden dördü kaç kere buluşmuşlar. Çok zoruma gitti. Yani benim kırıldığım konu zaten bunun gibi bir şeydi ama demek ki kırılmakta haklıymışım dedim.
Bu grubun da bulunduğu bir toplulukla bir eğitime katıldık. Eğitime nasıl gidecekler bir yerde mi buluşsak diye aklımdan geçmişti. Sonradan bir şey demedim onlara. Beni babam bırakacaktı acaba onlara da söylesem ortak bir yerden onları da mı alsak diye düşünmüştüm. Onlardan ses çıkmayınca bir şey demedim. Eğitim günü üçü birlikte geldiler. Yine kendi aralarında kararlaştırmışlar ve benim haberim yok. Zaten küs değilken de böyleydiler e o zaman ben kırılmakta çok haklıymışım değişen bir şey olmamış çünkü. Barışmamıza rağmen yine aynı davranışlar...
Eğitimde güzel güzel konuştuk bu arkadaşlarla. Ama her zamanki gibi üçü yine çok samimilerdi. Bir koltukta yan yana oturuyorduk. Üçü selfie çekmeye çalışıyorlardı ama beni almadılar kareye. Kenardan kolum görünüyordu ben de kenara çekildim rahatsızlık vermeyeyim diye. Hatta bir türlü pozisyon alamadılar. Dedim ki isterseniz ben sizi karşıdan çekeyim. Yok böyle daha iyi oluyor dediler. Oradan bile bir şey anlamadılar. Neyse eğitim bitti. Ben ilk başta eğitimden sonra belki bir yerlerde otururuz diye içimden geçirmiştim ama onları öyle görünce diyemedim. Eğitimden çıkarken bir tanesine bir yere nasıl gidileceğini sordum, o bilmiyormuş. Vedalaştık kızlarla görüşürüz dedik. Sonra ben eve geldim. İnstagrama girdim bir de baktım ki bu üç arkadaş bizim eskiden dördümüzün gittiği mekana gitmişler. Çok kırıldım içim paramparça oldu. Canım kendim dedim kendi kendime. Böyle hissetmemde bir şey varmış, haklıymışım dedim.
Bir ders kapsamında grup oluşturmamız gerekiyordu. Eskiden hep birlikte grup olurduk. Bu sefer bana hiç söylemediler bile. Kendileri grup oluşturmuşlar ve hemen hocaya isimlerini gönderdiler. Ben de başka bir gruba dahil oldum. Buna da kırılmıştım sonuçta aramız düzelmişti artık, öyle düşünüyordum.
Yine içlerinden bir tanesi ile arada konuşurduk. Diğer üçüne bile anlatamadığı çok özel şeyleri bana anlatırdı. (Bunu kendisi söyledi.) Ben onu dinlerdim, rahatlatmasına yardımcı olurdum. Hep bir yerde buluşalım derdik. O derdi ki kızları da çağırırız. Bir türlü ayarlayamamıştık. Yine böyle dediğimiz bir gün bana dedi ki "Vallahi ben kim çağırırsa gidiyorum hahahaha." (Benden ayarlamamı bekliyor diye anladım.) Sonraki gün bir baktım bu dört arkadaş yine buluşmuşlar. Artık bardağı taşıran son damla oldu ve kendi kendime dedim ki artık bir şey derlerse normal bir şekilde cevap veririm onun dışında hiçbir şekilde muhattap olmam bu kişilerle. Daha ben bu arkadaşın doğum günü yaklaşıyordu, evine çiçek ve pasta göndereyim, sonra gidebileceğimiz güzel bir yer bulup onu davet edip ayrıca bir hediye alıp hediyesini vereyim diyorum kendi kendime. Doğum gününü de kutlamadım. O günden sonra bir şey de yazmadım. Kendisi geçenlerde bana yazmış bir sorun mu var güzel bir iletişimiz vardı diye. Yok hayır bir sorun yok dedim. Onun dediği üslupta "Vallahi bana yazana yazıyorum, yazmayana yazmıyorum hahahaa" gibi bir şey dedim. O da nasıl istersen demiş.
Ben normal zamanlarda arkadaşlarım için evde bir şeyler hazırlayıp okula götürürdüm. Kek, poğaça, kurabiye tarzında hazırlardım. Okulda hep birlikte yeriz diye götürürdüm. Gönülsüz gönülsüz yerlerdi. Aşure zamanında annem bir kazan aşure yaptığında hepsine birer büyük kavanoz götürmüştüm. Yurtta kalan arkadaş için haşlanmış mısır bile götürmüştüm. Hepsini evimize kahvaltıya davet etmiştim geldiler ne güzel oturmuştuk. Bunları başa kakmak için yazmıyorum. Ben daha fazlasını da yapardım sonuçta arkadaştık ve severim böyle şeyleri. Diğerleri mesela birbirlerinin evine hiç gitmediler şimdiye kadar. Yani ben bu kadar vericiyken neden yeterince sevilmedim. Gerçekten düşününce çok canım acıyor bazen ağlıyorum da.
Sizce benim bu olaylarda hatam ne? Ya da bu arkadaşların hiç hatası yok mu, kırılmakta haklı mıyım değil miyim? Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim şimdiden.
Onlara hiçbir şey söylemedim, belli de etmedim aslında. Her zamanki gibi davrandım.Yaşınız çok genç sanırım. Çünkü 'beni niye çağırmadınız / ben size ne iyilikler, hoşluklar yaptım / beni niye sevmiyorsunuz' sözleri ve bu yöndeki davranışlar gençlikte oluyor. İnsan olgunlaşınca bunların çok çocukça olduğunu anlıyor.
Eğer sizi çağırmıyorlarsa artık sizle olmak istemiyorlar. Bu kadar basit. Siz üsteledikçe ters teper, tepiyor da.
Sizi mutsuz eden eski arkadaşlarda ısrar edeceğinize , karşınıza çıkacak yeni insanlara fırsat vermeyi yeğleyin derim.