Sinema dünyasının en güzel kadınıydı. Sinema tarihiyle ilgili hemen bütün kaynaklarda, Hedy Lamarr hakkında böyle yazılır, 'Onun yüzü gibi güzel bir yüz gelmemiştir' denirdi. Bu yorumun doğru olup olmadığının kararını, Lamarr'ın bu sayfada yeralan fotoğraflarına bakarak siz de bizzat verebilirsiniz.
Hedy Lamarr 1913 Kasım'ında Viyana'da doğdu. Asıl adı Hedwig Eva Maria Kiesler idi ve Avusturya'nın önde gelen bankerlerinden birinin kızıydı. Viyana'nın en iyi okullarında okudu ama aklına filmlerde oynamayı koymuştu ve ilk filmini 1930'da çevirdi. O yıllarda adının kısaltılmış şeklini, 'Hedy Kiesler' ismini kullanıyordu. Üç sene sonra çevirdiği 'Ecstasy' yani 'Vecd' filminde Eva adında genç bir kızı canlandırdı ve bu film sayesinde dünyanın en tanınmış artistlerinden biri oldu.
Şöhreti bir anda yakalamasını oyunculuğunun yanısıra o yıllarda pek görülmedik bir iş etmesine, 'Ecstasy'de soyunmasına borçluydu ve bir havuz sahnesinde on dakika boyunca anadan doğma yüzerken görünüyordu. Bu sahne, ortalığı birbirine soktu. Film birçok memlekette yasaklandı ve ilk yasak Amerika'dan geldi. 'Ecstasy' Türkiye'ye seneler sonra 'Beyaz Zambak' adıyla gelecek ama dillere destan havuz sahnesi bol bol makaslanarak gösterilebilecekti.
Hedy Lamarr, ilk evliliğini henüz 20 yaşındayken ve 'Ecstasy'nin hemen her tarafta tartışıldığı günlerde yaptı; Fritz Mandl adında son derece zengin bir Avusturyalı sanayiciyle evlendi.
HİTLER’İN ÇEVRESİNDE
Kocası hem Hitler'in, hem de Mussolini'nin yakın dost çevresindendi ve 20 yaşındaki dünya güzeli kız, kendisini bir anda önde gelen Nazi ve Faşist liderlerin arasında buluverdi. Avusturya'daki yatırımlarının yanısıra Skoda fabrikalarının da büyük hisselerine sahip olan kocası, nikáhtan hemen sonra kendisine yeni bir iş edindi ve tartışmaları devam eden 'Ecstasy'nin, içerisinde havuz sahnesinin bulunduğu kopyalarını toplayıp imha etmeye başladı. Fritz Mandl dünyanın dört bir kıt'asında aratıp buldurttuğu filmleri satın alabilmek için bir servet harcayacak, gelen makaraları bizzat kendisi parçalayacak ama karısını artık uçan kuştan bile kıskanır olacak ve kimselerle görüşmesine izin vermeyecekti.
Evliliğinin ilk günlerinde önde gelen Naziler'in dışında tek bir insan yüzü göremeyen genç kız üstüne üstlük bir de altın kafese kapatılınca, Viyana'da daha fazla kalamadı. Kaçtı ve üzerinde savaş bulutlarının dolaştığı kıt'a Avrupası'nı terkedip Londra'ya yerleşti; oradan Amerika'ya geçti, Metro Goldwin Mayer şirketi ile anlaştı ve adını da değiştirip 'Hedy Lamarr' yaptı. Sonraki bütün filmlerini bu isimle çevirecek ve bundan böyle 'Hedy Lamarr' olarak tanınacaktı. 1949'da Victor Mature ile oynadığı 'Samson ve Dalila' en meşhur ve en başarılı filmi olacak ama hiçbir filmi henüz 20 yaşında iken çevirdiği 'Ecstasy' kadar konuşulmayacaktı.
Hedy, ilk evliliğinden sonra yerleştiği Amerika'da beş koca daha değiştirdi, bu arada sinema dünyasının dışındaki işlere de el attı, adından bahsettiren bir girişimci oldu ve hattá bir ara haberleşme teknolojisine bile girdi. 2000 yılının 18 Ocak günü, Florida'daki malikánesinde öldüğünde belli bir yaşın üzerindekilerin hayranlıkla hatırladığı eski bir oyuncu ama son derece zengin bir kadındı.