• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayvan sahibi hamile bayanlara güzel bir haber:)

Mikerinos

ATAM izindeyim...
Kayıtlı Üye
22 Ocak 2011
1.131
21
66
Diğer
Hayvan besleyen çocuklar daha sağlıklı

Evlerinde köpek ya da kedi besleyen bebeklerin öksürük, hırıltı, burun akıntısı veya tıkanıklığı gibi solunum yolu hastalıklarında yüzde 30, yüksek ateş ve kulak enfeksiyonlarında ise yüzde 50'ye yakın bir oranda azalma olduğu gözlendi.

ABD kökenli ''Pediatrics'' dergisinde yayınlanan makaleye göre, kedi veya köpek sahibi olmayan, yine de günün bir kısmını açık havada hayvanlarla geçiren bebeklerin bağışıklık sisteminin, bir yaşına kadar daha çok güçlendiği bildirildi.

Finlandiya'da 397 bebeği kapsayan araştırmada, ebeveynlerin 9. haftadan 52. haftaya kadar bebeklerinin ilk yılı boyunca, sağlık raporlarını içeren günlük kayıtlar tuttukları belirtildi.

Evlerinde köpek ya da kedi besleyen bebeklerin öksürük, hırıltı, burun akıntısı veya tıkanıklığı gibi solunum yolu hastalıklarında yüzde 30, yüksek ateş ve kulak enfeksiyonlarında ise yüzde 50'ye yakın bir oranda azalma olduğu gözlendi.

Araştırmayı yapan Finlandiya'daki Kuopio Üniversitesi Hastanesi uzmanları, kedi ya da köpekle temas halindeki bebeklerin araştırma boyunca çok daha sağlıklı olduklarını, evde köpeğiyle 6 saate kadar zaman geçiren çocukların, diğerlerinden çok daha iyi korunduğunu söyledi.

Kedilerin iyileştirici etkisinin köpeklere oranla daha az etkili olduğu, yine de bebeklerin enfeksiyonlara karşı korunmasında belli oranda rol üstlendiği açıklandı.

Uzmanlar, bu gelişmenin çok önemli olduğuna değinerek, ''Hayvanlarla temas, immünolojik tepkilerin oluşmasını ve enfeksiyonların daha kısa sürede iyileşmesini sağlayarak, bağışıklık sistemini güçlendiriyor'' dedi.

Açıklamada, kedi ve köpeklerle yaşayan bebeklerin yüksek ateş, solunum yolu ve kulak enfeksiyonlarına daha az oranda yakalanmasının yanısıra, daha az antibiyotik kullandıklarına da değinildi.

Alıntı
 
Son düzenleme:
Hayvanınızdan uzaklaşmanıza gerek yok... Bir hayvanı alıştığı ortamdan ayırmak önu öldürmeye eşdeğerdir... Yemek yemez enerjisi kalmaz yavaş yavaş öldürürsünüz onu! İşte bilimsel kanıt onunla büyüyen çocuğunuz hem daha merhametli daha sabırlı hem de daha sağlıklı olur.....
 
Ve bu:

Kedi mırlaması kemikleri iyileştiriyor!!!
Dr Elizabeth'in hipotezine göre; evimizdeki kediden, vahşi kedi ailesinin diğer üyelerine kadar kedigiller, kendi kendini mırlama sesiyle iyileştirmeyi biliyor ve hatta istersek bizi dahi iyileştirebilir. Nasıl mi? Yanıbaşımızda yatmalarına ve mırlamalarına izin vererek tabii ki.
Bu keşfin ortaya çıkış hikayesi gerçekten çok ilginç; Dr Elizabeth, çalıştığı araştırma merkezinde vahşi kedilerin kafeslerinin önünden geçerken, bu kedilerin mayışmış bir şekilde derinden mırladıklarını duyuyor. Ofisine geldiğinde hala bu mırlamaları düşünürken Dr Elizabeth'in aklına, daha önce National Geographic* dergisinde okuduğu ilginç bir araştırma geliyor; bu araştırmada, tavukları belli frekansta titresen bir platforma, 20 dakikalığına koymuşlar ve tavukların kemikleri bu süre zarfında inanılmaz bir şekilde büyümüş. İki ayrı olayla bağlantıyı kuran Dr Elizabeth, bu araştırmayı yapan bilim adamını arıyor ve araştırmada kullandıkları ilgili frekansların ne olduğunu soruyor.
Aldığı yanıt, bu frekansların 20- 90 Hz arasında olduğudur ve verilere göre kemik büyümesinde en etkili olan frekanslar 25-50 Hz arasında olanlardır. Dr Elizabeth, ertesi gün mikrofonu, sanatçı doktor, tekir ev kedisine tutuyor ve mırlamasını bilgisayara kaydediyor. Bu kaydın sonuçlarına baktığında temel frekansın 25 Hz olduğunu ve harmonim yapısının ise 50-75... diye yükseldiğini buluyor. Bunun üzerine çevresinde bulduğu her kedinin mırlamasını kaydetmeye başlıyor. Kedigiller ailesinden çeşitli vahşi türler üzerinde yaptığı kayıtlar sonucunda; mırlama frekanslarının 20-140 Z arasında olduğunu, ev kedilerimizin ise ortalama 20-50 Hz arasında mırladığını buluyor.
Kedinin mırlamasında bulunan bu frekansların, kemikleri iyileştirme ve büyütmedeki gücü çeşitli bilim çevrelerince bir suredir araştırılmakta ve dergilerde yayınlanmaktadır. Dr Elizabeth bu verilerle, kendi verilerini ve kediler hakkında yapılmış tüm araştırmaları birleştirdiğinde hipotezini dünyaya sunuyor. Kedigiller 20-50 Hz frekanslarındaki mırlamalarıyla kendilerini iyileştirebilme özelliğine sahip ve en önemlisi bu mırlama insanlarında kemik ve kas hastalıklarının daha çabuk iyileşmesine yardımcı olabilir. Bu hipotez birçok çevreden destek görmüş; özellikle de veterinerlerden. Kedinin birçok kemik hastalığına hiç derecede yakalanmadığı da veterinerlerce uzun yıllardır biliniyor. Öyle ki ünlü bir veterinerlik deyişi dahi var ve bu halen okullarda öğretilmektedir;
"Bir kediyi kırılmış kemiklerle bir odaya kapatın, bir süre sonra kemikler iyileşecektir."

Alıntı.
 
paylaşım için teşekkürler. bazı insanlardaki önyargı böylece belki kırılmış olur biraz...
 
evimde 2 birde annemin evinde toplam 3 köpek sahibiyiz.
isteyenler albümüme bakabilir. hiç aklımdan geçmedi evden uzaklaştırmak 4. katta dairede oturuyorum onlar mutlu ben mutlu...

bir tanıdığımın yıllarca bebeği olmadı derken köpek aldlar köpekçik 5 yaşlarına geldi kadın hamile kaldı. ve ilk işi evden köpeği yollamak oldu. köpek gittiği yerde üzüntüden yemedi içmedi öldü.. kadında ölü doğum yaptı:( ne acı birşey... hayvanları çok da hafife almamak gerek. ben onların ahına çok inanırım.

birde bir çok avrupa ülkesinde bebeği olanlar ya köpek sahipleniyor ya kedi. you tube sitesinde istediğiniz cins hayvanı girin. öyle güzel videolar varki. onların ki de evlat bizimkide.


örneğin rott ve bebek araması yapmıştım. benimde rotum var inceleyin ne kadar güzel (rottweiler and baby)
rottweiler and baby - YouTube.

bu konuda en çok dikkat etmemiz gereken anti paraziter şampuanla yıkanması,iç ve dış parazit kontrollerinin 6 aydan daha sık yapılması ve evi sıkça dezenfektanla silmek yeterli.:nazar:
 
Kediler temiz hayvanlardır... Sokaktaki bir kediyi yemek yedikten sonra izleyin, yaladığı patisiyle bütün yüzünü temizler.... Aramızda onlar kadar temiz olmayan "insanlar" yok mu...
 
Back