Bulaşıcı hastalıklar yüz yıllar boyu insanlığın çözüm arayıp da bulamadığı ve baş edemediği hastalıklardır.
Bunların arasında insan vücuduna pek zararı olmayan ve kısa dönemde kendiliğinden geçenleri olduğu gibi insanın ölümüne bile sebep olabilecek çok ağır hastalıklar da vardır.
Bulaşıcı hastalıklar her yerde bizim tehlike altında olmamıza sebep olur. Hava yoluyla bile bulaşabildikleri için korunmak kimi zaman imkansız bir hal alır.
Bazılar daha zor yollarla; cinsellik gibi bulaştığı için korunması daha kolay olur. Belirgin bir bulaşma özelliği olan hastalıklar da virüslü kişi eğer biliniyorsa korunmak mümkündür.
Asıl tehlike kişinin hasta olduğundan haberdar olmadığınızda ortaya çıkıyor. Eğer ki siz bunu bilmiyorsanız ve kişinin de bunu size söyleme durumu yoksa maalesef bu hastalık size de bulaşabiliyor.
Bulaşma türlerinden bir tanesi de ortak kullanılan havlulardır.
Bir yurt, otel ya da ev gibi ortak kullanılan alanda örneğin bir misafirliği gittiğinizde eğer kendi havlunuzu kullanmaz da ortak havluyu kullanırsanız ne tür hastalıkların size bulaşabileceğini kestiremezsiniz.
Bu tür durumlarda genellikle ağır hastalıklar bulaşmaz; fakat yine de ne olacağı belli olmadığı için temkinli olmakta fayda var. Velhasıl bulaşacak hastalık ölümcül olan tüberküloz dahi olabilir.
Bulaşıcı hastalıklardan bazıları grip, bronşit, zatürre, hiv, tüberküloz(verem), hepatit virüsleri, ve benzeri hastalık türleridir.
Bunlardan özellikle grip, zatürre gibi olanlar çok kolay bulaşır. Bunlar çok zararlı değildir ve kısa zamanda tedavisi mümkündür. Her ne kadar zatürre çok şiddetli ve yıkımlı geçebilse de günümüzde tedavisi mümkündür.
Asıl korkulması gerekenler verem ve hepatit virüsleridir. Hiv virüsü kolay kolay bulaşmadığı için o kadar endişe etmeye gerek yoktur; fakat yine de temkinli olmak lazım.
Verem ve hepatit virüsleri hastalık sahibi kişi ile ortak bir alanda bulunduğunuzda dahi size bulaşabilir. Eğer ki aynı kaptan yemek ve ortak malzemeler kullanmak gibi bir durumda kalırsanız bulaşmayı çok kolaylaştırmış hatta kesinleştirmiş olabilirsiniz.
Özellikle ortak havlu kullanımı ile de direk ağızdan ve burundan mikropları vücudunuza alıp hastalığın size bulaşmasına sebep olursunuz.
Peki nedir korunma yolları?
Öncelikle nerede olursa olsun başkasına ait havluyu kullanmamanızda fayda var.
Her hangi bir hastalığı olmadığına emin olduğunuz kişilerde dahi bilmediğiniz bir çok virüs olabilir ve kişi hasta değil sadece taşıyıcı da olabilir.
Bu durumda sizin hasta olmanız hiç de anormal olmaz.
Toplumumuzda bir misafirlikte kendi havlunuzu çıkartmanız pek alışılagelmiş ve hoş karşılanabilecek bir durum değildir. Ama yapılması gereken hareket budur. En azından kullanmak zorundaysanız bile havlunun temiz olduğuna emin olun ya da temiz bir havlu rica edin.
Eğer ki lavaboda peçete mevcut ise havlu kullanmak yerine peçeteyi tercih edin. Bu durumda riski ortadan kaldırmış olursunuz.
Hem böylece ayıp karşılanan bir harekette de bulunmamış olursunuz.
Eğer hem peçete yok hem de havlu pis ise ve başka çareniz yoksa en iyisi kurulanmamanızdır. Islak kalmanız hasta olmanızdan iyidir.
Bunların arasında insan vücuduna pek zararı olmayan ve kısa dönemde kendiliğinden geçenleri olduğu gibi insanın ölümüne bile sebep olabilecek çok ağır hastalıklar da vardır.
Bulaşıcı hastalıklar her yerde bizim tehlike altında olmamıza sebep olur. Hava yoluyla bile bulaşabildikleri için korunmak kimi zaman imkansız bir hal alır.
Bazılar daha zor yollarla; cinsellik gibi bulaştığı için korunması daha kolay olur. Belirgin bir bulaşma özelliği olan hastalıklar da virüslü kişi eğer biliniyorsa korunmak mümkündür.
Asıl tehlike kişinin hasta olduğundan haberdar olmadığınızda ortaya çıkıyor. Eğer ki siz bunu bilmiyorsanız ve kişinin de bunu size söyleme durumu yoksa maalesef bu hastalık size de bulaşabiliyor.
Bulaşma türlerinden bir tanesi de ortak kullanılan havlulardır.
Bir yurt, otel ya da ev gibi ortak kullanılan alanda örneğin bir misafirliği gittiğinizde eğer kendi havlunuzu kullanmaz da ortak havluyu kullanırsanız ne tür hastalıkların size bulaşabileceğini kestiremezsiniz.
Bu tür durumlarda genellikle ağır hastalıklar bulaşmaz; fakat yine de ne olacağı belli olmadığı için temkinli olmakta fayda var. Velhasıl bulaşacak hastalık ölümcül olan tüberküloz dahi olabilir.
Bulaşıcı hastalıklardan bazıları grip, bronşit, zatürre, hiv, tüberküloz(verem), hepatit virüsleri, ve benzeri hastalık türleridir.
Bunlardan özellikle grip, zatürre gibi olanlar çok kolay bulaşır. Bunlar çok zararlı değildir ve kısa zamanda tedavisi mümkündür. Her ne kadar zatürre çok şiddetli ve yıkımlı geçebilse de günümüzde tedavisi mümkündür.
Asıl korkulması gerekenler verem ve hepatit virüsleridir. Hiv virüsü kolay kolay bulaşmadığı için o kadar endişe etmeye gerek yoktur; fakat yine de temkinli olmak lazım.
Verem ve hepatit virüsleri hastalık sahibi kişi ile ortak bir alanda bulunduğunuzda dahi size bulaşabilir. Eğer ki aynı kaptan yemek ve ortak malzemeler kullanmak gibi bir durumda kalırsanız bulaşmayı çok kolaylaştırmış hatta kesinleştirmiş olabilirsiniz.
Özellikle ortak havlu kullanımı ile de direk ağızdan ve burundan mikropları vücudunuza alıp hastalığın size bulaşmasına sebep olursunuz.
Peki nedir korunma yolları?
Öncelikle nerede olursa olsun başkasına ait havluyu kullanmamanızda fayda var.
Her hangi bir hastalığı olmadığına emin olduğunuz kişilerde dahi bilmediğiniz bir çok virüs olabilir ve kişi hasta değil sadece taşıyıcı da olabilir.
Bu durumda sizin hasta olmanız hiç de anormal olmaz.
Toplumumuzda bir misafirlikte kendi havlunuzu çıkartmanız pek alışılagelmiş ve hoş karşılanabilecek bir durum değildir. Ama yapılması gereken hareket budur. En azından kullanmak zorundaysanız bile havlunun temiz olduğuna emin olun ya da temiz bir havlu rica edin.
Eğer ki lavaboda peçete mevcut ise havlu kullanmak yerine peçeteyi tercih edin. Bu durumda riski ortadan kaldırmış olursunuz.
Hem böylece ayıp karşılanan bir harekette de bulunmamış olursunuz.
Eğer hem peçete yok hem de havlu pis ise ve başka çareniz yoksa en iyisi kurulanmamanızdır. Islak kalmanız hasta olmanızdan iyidir.