Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
İBB Meclisi, Bakırköy Kadın Doğum Hastanesi’nin bulunduğu bölgeyi ticari alana çevirdi, Bakanlık da onayladı. Hastane yıkılıp AVM ve otel yapılacak
Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi yıkılıp yerine alışveriş merkezi ve otel inşa edilecek. Cumhuriyet’ten Özlem Güvemli’nin haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bakırköy Yenimahalle’de bulunan hastane için plan değişikliğine giderek bölgeyi ticari alan çevirdi. Ticaret fonksiyonu getirilen yeni planla 5 bin 250 metrekarelik parselde iş merkezleri, ofis, büro, çarşı, çok katlı mağazalar, katlı otoparklar, alışveriş merkezleri, otel gibi konaklama tesisleri, lokanta, gazino, düğün salonu gibi ticaret ve hizmet fonksiyonlarına ilişkin yapılar inşa edilebilecek. Birden farklı fonksiyon bir arada yer alabilecek.
Bölge için hazırlanan Ticaret Amaçlı 1/5000 Ölçekli Nâzım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 20 Mart 2014 tarihinde onaylandı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 16 Temmuz’da askıya çıkan planın itiraz süresi dün (14 Ağustos) doldu.
Plan değişikliğine Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu İzleme Komisyonu itiraz etti. CHP’li meclis üyeleri, itirazları dikkate alınmazsa planın iptali için mahkemeye başvuracak.
Yaşasın AVM'ler, nasıl ihtiyacımız vardı, gece rüyama girdi avm diye sayıklayarak uyandım, rüyam gerçek oldu hamileler avm otoparkında doğurur artık
Hastalanan çocuklara da bir ağrı kesici, ateş düşürücü verin bitti gitti
Eskiden hastane mi vardı ama heryer avm'ydi, hey gibi günler hey
Yaşasın AVM'ler, nasıl ihtiyacımız vardı, gece rüyama girdi avm diye sayıklayarak uyandım, rüyam gerçek oldu hamileler avm otoparkında doğurur artık
Hastalanan çocuklara da bir ağrı kesici, ateş düşürücü verin bitti gitti
Eskiden hastane mi vardı ama heryer avm'ydi, hey gibi günler hey
Aslında bahsi geçen hastane yıllar önce kapatıldı Mune
cim. İşin trajik kısmı şu yıkılacak hastane alanının olduğu cadde üzerinde esasen 2 Avm mevcut. Biri Carousel , diğeri Capacity.
Bunun dışında Bakırköy de atıl duruma düşen bir de Town Center Avm mevcut. Neden atıl derseniz yeteri kadar müşteri çekemediği için içerisinde yer alan mağazaların bir kısmı dükkanları boşalttı.
Bu 3 Avm ile yıkılacak hastane alanı ile aralarındaki uzaklık yürüyerek maksimum 25-30 dakika olsa gerek .
Aslında bahsi geçen hastane yıllar önce kapatıldı Mune
cim. İşin trajik kısmı şu yıkılacak hastane alanının olduğu cadde üzerinde esasen 2 Avm mevcut. Biri Carousel , diğeri Capacity.
Bunun dışında Bakırköy de atıl duruma düşen bir de Town Center Avm mevcut. Neden atıl derseniz yeteri kadar müşteri çekemediği için içerisinde yer alan mağazaların bir kısmı dükkanları boşalttı.
Bu 3 Avm ile yıkılacak hastane alanı ile aralarındaki uzaklık yürüyerek maksimum 25-30 dakika olsa gerek .
Peki kapanma sebebi ne hastanenin? Kapatılmasaydı da onarım gerekiyorsa yapılsaydı, daha gelişmiş hale getirip hizmet vermeye devam etseydi olmaz mıydı?
Birde arkadaşlarımda dile getirmiş, avmler belki büyük, kalabalık ilçelerde birer tane olabilir ama fazlası fuzuli ve boşuna israf.
Haftasonu insanlara eğlencelikten başka birşey değil, bir kere avmlerde hep belli başlı markaların dükkanları var, insanların gelir düzeyi belli, şu siteden bile kaç kadın o markalardan alışveriş yapıyor ki? Belki çok özel günler için birşeyler alıyorlardır hepsi o kadar.
Avm'lerde kendine yer edinmiş belli başlı fastfoodların dışındaki yiyecek içecek bölümleri de ateş pahası.
Birde kapalı alan feci boğucu bir ortam, İstanbul'da yaşadığım sürede toplasan 2 kere gitmişimdir o da ilk açıldıkları zaman tümüyle meraktan.
Ben eski kafalıyım, bana pazar olacak, her tezgahı gezip tek tek bakacağım kıyafetlere, marka takıntında yoksa pazarlar en süperi, bir tişörte 100 lira vermeye erinirim doğrusu, yapsınlar kadınlara şöyle cafcaflı süslü püslü modern pazarlar, içinde giyinme kabinleri, soluklanıp bir iki şey atıştıracakları yerler bak ne güzel olur, satıcıda memnun olur kadınlarda.
Peki kapanma sebebi ne hastanenin? Kapatılmasaydı da onarım gerekiyorsa yapılsaydı, daha gelişmiş hale getirip hizmet vermeye devam etseydi olmaz mıydı?
Birde arkadaşlarımda dile getirmiş, avmler belki büyük, kalabalık ilçelerde birer tane olabilir ama fazlası fuzuli ve boşuna israf.
Haftasonu insanlara eğlencelikten başka birşey değil, bir kere avmlerde hep belli başlı markaların dükkanları var, insanların gelir düzeyi belli, şu siteden bile kaç kadın o markalardan alışveriş yapıyor ki? Belki çok özel günler için birşeyler alıyorlardır hepsi o kadar.
Avm'lerde kendine yer edinmiş belli başlı fastfoodların dışındaki yiyecek içecek bölümleri de ateş pahası.
Birde kapalı alan feci boğucu bir ortam, İstanbul'da yaşadığım sürede toplasan 2 kere gitmişimdir o da ilk açıldıkları zaman tümüyle meraktan.
Ben eski kafalıyım, bana pazar olacak, her tezgahı gezip tek tek bakacağım kıyafetlere, marka takıntında yoksa pazarlar en süperi, bir tişörte 100 lira vermeye erinirim doğrusu, yapsınlar kadınlara şöyle cafcaflı süslü püslü modern pazarlar, içinde giyinme kabinleri, soluklanıp bir iki şey atıştıracakları yerler bak ne güzel olur, satıcıda memnun olur kadınlarda.
Yenilenmesi istenseydi yenilenebilirdi , yıkılıp yenisi de yapılabilirdi. Onun yerine taşımayı tercih ettiler maalesef.
Avm konusunda bende seninle hemfikirim. Avm gezmem , ancak bir ihtiyaç için gidip gelenlerdenim. O da genelde içindeki markete gitmek oluyor.
Konuya dair o dönem çıkan haber fikir verecektir sizlere. Yerel gazeteden.
HASTANE TAŞINDI AMA ...
1999 depreminden hasarlı olarak çıkan ve tüm girişimlere rağmen güçlendirme yapılmayan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet verecek. Mevcut binanın ne olacağı ise meçhul. Ancak söylenti çok. Bir iddiaya göre bina bir özel hastaneye verilecek. Hastanenin taşınmasıyla birlikte çevre esnafı zor günler yaşıyor.
BAKIRKÖY’e RANT İÇİN KAN KAYBETTİRİLİYOR
Bakırköy Yenimahalle’de bulunan ve Bakırköy’ün simgelerinden biri olan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma hastanesi, mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet vermeye başladı.
Yılda 19 bin doğumun gerçekleştirildiği Kadın Doğum Hastanesi’nin Halkalı’ya taşınmasına tepkiler artarken hastane müdürü Ayşe Ertuna; Hastanenin Bakırköy’den taşınmasından dolayı birçok insanın mağdur olduğunu belirtip, Bakırköy’den ayrılmaktan dolayı üzüntü duyduklarını fakat kendilerinin yapacakları bir şey olmadığını söyledi.
Hastanenin Bakırköy’den taşınmasından dolayı oluşan tepkileri normal karşıladığını fakat Halkalı’da yapılan yeni hastanenin çok modern bir yapıya sahip olduğunu belirten Ertuna, "Bu tepkileri anlayabiliyorum. Sonuçta hastane yıllardır burada ve insanlar buraya alıştı. Çevredeki birçok esnafın geçim kaynağı hastaneydi. Bu yüzden başta esnaf olmak üzere, vatandaşların duygularını anlayabiliyorum. Bizde hastanenin taşınmasını istemezdik. Sonuçta bizde buraya göre kendimize bir düzen kurmuştuk. Ama elimizden bir şey gelmiyor. Sonuçta bizlerde birer çalışanız’’ dedi. RANDEVULU HASTALARDAN TEPKİ
Bu arada hastanenin taşınması sırasında vatandaşlar bir takım sıkıntılar da yaşadı. 2-3 ay öncesinden randevu alan hastalar, hastaneye geldiklerinde doktorlarının Halkalı’da olduklarını öğrendiler ve bu durum karşısında tepki gösterdiler. Vatandaşlar, "Madem doktorlar oraya gitti neden randevu verirken bizi uyarmadılar. Saat 15.00’e randevu verdiler. 14:45’te hastaneye geldik ve bize doktorumuzun Halkalı’da olduğunu söylüyorlar. Biz 15 dakikada Bakırköy’den Halkalı’ya nasıl gideriz." diyerek hastane çalışanlarına ve doktorlara tepki gösterdiler.
Hastanenin taşınmasından en çok etkilenenler ise şüphesiz hastane etrafında bulunan esnaf oldu. ESNAF KEPENK KAPATACAK
Bakırköy ve çevre halkı ile hastane etrafındaki çarşı esnafı hastanenin taşınmasından dolayı duydukları üzüntü ve tepkilerini gazetemize aktardılar.
Görüştüğümüz birçok esnaf hastanenin kapanmasından dolayı kepenk kapatma noktasına geldiklerini belirtti.
Hastane yakınında pastane işleten Halil Akal, son bir aydır işlerinin yüzde 90 düştüğünü ve 4 eleman çalıştırırken hepsini işten çıkartmak zorunda kaldığını ifade etti. Hastanenin taşınmasından dolayı dükkanını kapatacağını da aktaran Akal, bir çok esnafın da kendi durumunda olduğunu söyledi.
Bir başka esnaf Dönerci Ali Rıza Türe’de, 30 yıldır hastane sayesinde dükkanının ayakta durduğunu belirterek, işlerinin tamamen durduğunu ve ne yapacağını şaşırdığını söyledi. Hastane yakınında eczacılık yapan Nesimi Özcan da hastane açıkken eczanede çok yoğunluk olduğunu fakat son 1 aydır işlerinin bıçak kesiği gibi durduğunu ve büyük ihtimalle başka bir yere taşınacaklarını belirtti.
Çarşı esnafı kepenk indirme noktasına gelmişken, hastanenin taşınmasından dolayı işten ayrılmak zorunda kalan birçok taşeron firma görevlisi de var. Görüştüğümüz bazı hastane çalışanları birçok arkadaşının Halkalı’ya uzak yerde oturmasından dolayı işten ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. HASTANENİN TARİHÇESİ
Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi SSK Sultanahmet Hastanesi Hariciye ve Nisaiye Servisi adı ile 01.09.1952 tarihinde faaliyete geçti. Sultanahmet Hastanesi’nin Hariciye Servisi’nin SSK İstanbul Hastanesi’ne devredilmesinden sonra, Nisaiye ve Doğum Servisi yerinde kalarak 28.10.1959 tarihinden itibaren Bakırköy Doğumevi ve Dispanseri Başhekimliği adı altında bağımsız bir birim olarak 66 yatak kapasitesi ile faaliyetini sürdürdü. Hastanenin yatak kapasitesi 26 Nisan 1967 tarihinde 200’e, 13 Ekim 1967 tarihinde ise 400’e (300’ü doğum ve 100’ü bebek olmak üzere) çıkarıldı. Kadın Hastalıkları ve Doğum branşında asistan eğitimi 1970’li yıllarda başladı. Eski bina tahliye edilerek yıkılmış, tamamı bitirilen ve hizmet veren ek tesis ilk olarak 31 Ağustos 1975 tarihinde kullanıma açıldı. Poliklinik hizmetleri ek bina inşaatı devam ederken, Poliklinik Hizmetleri “Bakırköy Dispanseri” adı altında başka bir binada ve ayrı bir Başhekimlik olarak faaliyetini sürdürdü. Bakırköy Dispanseri, 01 Temmuz 1982 tarihinden itibaren yeni yapılan hastane poliklinik binasına taşındı. Hastanenin yatak sayısının, 28 Ocak 1986 tarihinden itibaren Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından 800 kadro yatağına çıkarılması uygun görüldü. Hastanenin adı Sosyal Sigortalar Kurumu Yönetim Kurulu tarafından, Sosyal Sigortalar Kurumu Bakırköy Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Baştabipliği olarak değiştirildi. Hastanenin ek tesisleri ile birlikte 21 Haziran 1986 tarihinde o dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından açıldı. Hastanenin kadro yatağının 464’ü Kadın Doğum yatağı, 336’sı ise Çocuk yatağı olmak üzere toplam 800 yatak ile hizmet vermeyi sürdürdü. 1988 yılında Çocuk Hastalıkları Kliniği’nde İhtisas hakkı verilip Asistan Eğitimi başladı.
Hastane 19 Şubat 2005 tarihi itibari ile İstanbul Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi olarak Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Hastane; Kadın Hastalıkları-Doğum, Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Cerrahisi branşlarında 533 kadro yatağı ve 526 fiili yatak ile hizmet sundu. Hastanede mekan yetersizliği nedeniyle doğum sonundaki hasta yataklarının yerine odiyometri ve I. Düzey Yenidoğan servisi açıldı ve dolayısıyla fiili yatak sayısı 505 ’e düştü.
Yazık olmuş gerçekten, hastane bulunduğu yerde hizmete devam edebilir, depreme dayanıklı hale getirilebilirdi.
Madem zamanında taşınmış, bari şimdi hastanenin bulunduğu araziye yine bir hastane yapsalardı veya ilçenin ihtiyacı olan avm'den çok daha yararlı bir yer yapılsaydı.
Avm gereksiz, yapılan her avm'ye aynı mağazaların şubeleri açılıyor, birşey değişmeyecek ki, avmlerde dükkan kiraları el yakıyor, hele Bakırköy gibi biryerde.
İnsanlar ilk açıldığı zaman merak edip gider sonra yine haftasonu aktivitesi altında evde oturacağıma dur bir gezeyim yerine döner.
Yalnız Bilgece yazmıştı sanırım, bizde tuhafız, avmleri istemiyoruz ama gidiyoruz da, gitmemek lazım, kalabalık görünce ihtiyaç var sanıp avm yapıyorlar.
Yazık olmuş gerçekten, hastane bulunduğu yerde hizmete devam edebilir, depreme dayanıklı hale getirilebilirdi.
Madem zamanında taşınmış, bari şimdi hastanenin bulunduğu araziye yine bir hastane yapsalardı veya ilçenin ihtiyacı olan avm'den çok daha yararlı bir yer yapılsaydı.
Avm gereksiz, yapılan her avm'ye aynı mağazaların şubeleri açılıyor, birşey değişmeyecek ki, avmlerde dükkan kiraları el yakıyor, hele Bakırköy gibi biryerde.
İnsanlar ilk açıldığı zaman merak edip gider sonra yine haftasonu aktivitesi altında evde oturacağıma dur bir gezeyim yerine döner.
Yalnız Bilgece yazmıştı sanırım, bizde tuhafız, avmleri istemiyoruz ama gidiyoruz da, gitmemek lazım, kalabalık görünce ihtiyaç var sanıp avm yapıyorlar.
Mune cim Bakırköy ün genelinde sessiz bir kıyım yaşanıyor. Hastane arazisine yakın bölgede yapılan yeni binaların değerini arttıracağını öngörüyor olabilirler.
Avm yapmak için istimlak söylentisi olan bölgelerde mevcut şu an İstanbul da maalesef Konutunu yenilemek isteyen bir vatandaş , imar izni kaldırıldı , o bölgeye Avm yapılması planlanıyor yanıtı almış. Bahsi geçen yer Şirinevler.
Bu gidiş böyle devam ederse yakında İstanbulun uzak bölgelerine yol görünüyor bizlere. Şehrin merkezi noktalarını Avm yapmak için kullanacak sonra da çevre civardan otobüs kaldırarak Avm gezileri düzenleyecekler diye korkuyorum açıkçası.
avm olayları aslında arapları ülkeye çekme girişimi. akp'nin politikası bu yani... abuk subuk 'van minut' çıkışlarını israil'e kafa tutmak zannediyor insanlar ama halbuki arap ülkelerine karşı reklamdan ibaret, tabi kendi reklamını da yapmış oluyor ülkede. arapların ve bizim sözde merhametli kesimin hassas noktasını okşadı adam ve hatırı sayılır bir arap kesiminden destek de aldı.
batı, buralara kültür empoze etmeyle ugraşmadı sonuçta. şu anda bunu biz yapıyoruz, dizilerimizi araplara satıyoruz ve çok begenilerek izleniyor oralarda çünkü bizim kültür onlara batının kültürü kadar zıt degil ve bu yüzden kültürleri degişiyor dogal olarak, hiç sevmedikleri Türk'leri sevmeye başlıyorlar (evet Araplar Türk'lerden hiç hazzetmezler, din kardeşi ayagına çok sevdiklerini mi zannediyordunuz yoksa? nefret ederler). müzikleri de çok ciddi dinlemeye başladılar... bizim kültürümüzden ne kadar etkilenirlerse bizim ürünlerimizi o kadar çok kullanırlar, paralarını bizim ürünlerimize harcarlar.
sonuçta Arapları Türkiye'ye ısındırma amacı var kültür empozesi ile, palavradan İsrail çıkışlarıyla... ki adamlar sempati duysunlar Türkiye'ye. avm dikip belli yerleri cazibe merkezi haline getiriyorlar, ardından buralara evleri dikip araplara satıyorlar. hem satışta hem de araplar burada yaşadıkça para gelmiş oluyor (tabi bu, malum kişilerin ve çevresini ceplerini de dolduruyor bi yandan). yabancıya emlak satışı kolaylaştırdılar mütekabiliyet yasası ile. arapların petrolden kazandıkları bu milyar dolarları hem taşınmaz satışı ile hem de yeni ticaret anlaşmaları ile Türkiye'ye çekip, bu gelen parayı da kalkınma için yatırımlara harcayacaklar.
adamların kafasında genel olarak bu var yani. yazayım dedim bilmeyenler için. batıyı bırakıp arap dünyasına yönelmelerinden kasıtları bu.