- 27 Ocak 2011
- 1.989
- 1.672
- 33
- Konu Sahibi missladybird
- #1
Hep hayal etmişimdir, gece yarısı birden sancım gelecek, doğuruyorummmm diye bağıracağım, apar topar evden çıkacağız, herkesin eli ayağına dolaşacak bla bla bla ....
Ama bizim hikayemiz böyle başlamadı. Benim düzenli ama düşük seviyeli sancılarım, 1 haftadır 1 cm olan açılmanın daha fazla artmaması sonucu ile doktorum normal doğumu suni yollarla başlatmayı teklif etti bende seve seve kabul ettim çünkü artık meleğime kavuşmak istiyordum.
28.08.2015 saat 08:00 da hastaneye yatışım yapıldı. İlk muayenelerden sonra sancıyı başlatacak olan ilaç uygulandı. Nst çekildi ve ben odama geçtim. Hayat benim için gayet laylaylomdu o sıralarda. Ben nst çekilirken yanımdaki yatakta nst çekilen kız kıvrım kıvrım kıvranıyor bağırıyordu. (kabul fena tırsmıştım) Kızın açılması daha 4 cm idi. Daha çok uzun yolu vardı ve bu sancılar şimdiden böyle bağırdıyorsa ben 10 cm görmeden ölürüm heralde dedim.
Neyse 1 saat sonra ebe yeniden odama geldi, hadi bakalım bir nst daha dedi. nst odasındaki kızlar 3 kişi olmuştu. 2 si bildiğiniz hastaneyi yıkıyordu. ( ciddiyim çok fazla bağırıyorlardı.)
nstye bağladım 70-80 arası düzenli sancılarım vardı. Nasıl sevindim anlatamam, sancılarım yükselmişti ama ben hala hissetmiyordum. Tekrar odaya döndüm.
Canım kocamla odamızı süslemeye başladık. Balonlar, afişler, ikramlıklar derken odamız çoook cici oldu. Bu arada ben hiç oturmuyordum ne kadar hareket edersen o kadar çabuk olur açılman dediler.Kkoca göbeğimle bir ordayım bir burda koridorda fink atıyoruz kah eşimle kah annemle.
Bir sonraki nst için çağrıldım. Artık hafif hafif hissediyordum sancılarım da artık 90 a 100 e dayanmıştı. Ama ben sinek ısırığı gibi hisediyordum. Açılma çok yavaştı.Bu beni hayli üzüyordu. Tek korkum vardı: SEZARYEN
Dakikalar saaatleri kovaladı, sancılar geliyor benim artık sancı geldikçe belim bükülmeye başlıyordu. Koridorda gezerken sancı gelince duruyor bitince yürümeye devam ediyordum. Ama dayanılmayacak bir acı değildi. İyi gidiyordu.
Maalesef yapılan kontrol açılmanın olması gerektiği gibi olmadığını gösteriyordu bize. Kafamın içinde kapkara sahneler dolaşıyordu, anestezi doktoru, ameliyathane, uyutulan ben, kesilen karnım korku filmi sahneleri gibiydi benim için.
Canım ebem bana, suni sancı vereceğiz dedi, yoksa daha çok beklersin dedi. Ki bu cümleyi kurduğunda saat gece 12 idi. ben sabah 8 de hastaneye giriş yapmıştım. 16 saat olmuştu. Suni sancı takıldı. Koridorda gezerken sancı gelince durmak yetmiyordu artık. Yanımda kim varsa var gücümle kolunu sıkıyordum. Artık baya acıtıyordu. Bu acı başka acıydı.
Tekrar muayene için doğumhaneye girdim. Artık gerçekten dayanamıyordum. "ister açılsın ister açılmasın daha fazla yürüyemeyeceğim yatıyorum ben." dedim 16 saattir dolaşıyordum zaten ve 2 gecedir de uyku uyumuyordum. Artık takatim kalmamıştı. Sancı geldikçe ellerini ellerimden ayırmayan eşimin ellerini sıkıyordum. Bu arada da annem belime masaj yapıyordu. Doktorum bir gün önceki muayenede doğumda epidural istermisin dedi, ben doğumun her anını dolu dolu yaşamak istiyorum acısını da heyecanını da o yüzden epidural istemiyorum dedim. Sancıların artınca görüşürüz dedi :)
Evet sancılarım artmıştı, epidural istiyorum dedim. Epidural diye ağladım hatta Ama yapmadılar, geç kalmıştım.
Bana 5-6 saat gibi gelen bu süreç 1 saat falan sürmüştü en fazla.
Ebe son kez odaya geldi. Midem çok bulanıyordu ve bir kaç kez kusmuştum. Aksi gibi birde hıçkırık tutmuştu. Saat 2 falandı sanırım. Benden başka herkes doğurmuştu sona ben kalmıştım.Eşim de benimle nst odasına geldi. Beklerken yapmam gereken egzersizleri eşim yaptırdı resmen çünkü benim hiç halim kalmamıştı. Beni doğum masasına çıkardı ve o çıktı.
İşin doğum kısmı pek zor değildi. Sevgili ebeler karnınıza yüklenmese acı verici bile değil aslında. Doktorum nasıl ıkınmam gerektiğini anlattı. 1 kere ıkındım, 2. kez ıkındım, 3. de ebe karnımı bastırdı. O ana kadar gıkım çıkmamıştı hiç bağırmamıştım. Ama öyle bir bastırdı ki ruhumu teslim ediyorum sandım. Hayatımda hiç öyle bağırmamıştım. Kendi sesimden korktum:) Bir daha da bağırmadım.
İki ıkınma sonra güzeller güzeli meleğim karşımdaydı. Bembeyaz verniksle kaplıydı. Avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Hemen silip havluya sardılar ve göğsüme yatırdılar. Yattığı an sustu gözleri açıktı ve göz göze geldik. O an o sustu ve ben başladım ağlamaya. Çok güzel kokuyordu. Hayatımda böyle birşey koklamamıştım. Cennet kokusu bu olsa gerekti.
Doktorum benimle işini bitirirken onu ailesiyle tanıştırmaya götürdüler:) Doğum masasından kalktım tekerlekli sandaliyeye oturdum. Kızımı kucağıma alıp öyle çıktım doğumhaneden. Hayatımın en güzel anısı olarak kazındı zihnime.
Burda teşekkürlerimi sunmak istediğim mükemmel insanlar var. Özellikle eşim her anımda yanımdaydı mükemmel bir koca ve harika bir baba olduğu için ona çooook teşekkür ederim.
Sonrasında ise doktorum Süreyya Merden'e minnetlerimi sunmak istiyorum. O bilmese de hayatımda çok önemli bir yeri var artık. " Hadi Missladybird" deyişi hala kulaklarımda. Garip bir bağ ile bağlandım resmen doğum sırasında doktoruma. Canım doktoruma çooooooooook teşekkür ediyorum
Ama bizim hikayemiz böyle başlamadı. Benim düzenli ama düşük seviyeli sancılarım, 1 haftadır 1 cm olan açılmanın daha fazla artmaması sonucu ile doktorum normal doğumu suni yollarla başlatmayı teklif etti bende seve seve kabul ettim çünkü artık meleğime kavuşmak istiyordum.
28.08.2015 saat 08:00 da hastaneye yatışım yapıldı. İlk muayenelerden sonra sancıyı başlatacak olan ilaç uygulandı. Nst çekildi ve ben odama geçtim. Hayat benim için gayet laylaylomdu o sıralarda. Ben nst çekilirken yanımdaki yatakta nst çekilen kız kıvrım kıvrım kıvranıyor bağırıyordu. (kabul fena tırsmıştım) Kızın açılması daha 4 cm idi. Daha çok uzun yolu vardı ve bu sancılar şimdiden böyle bağırdıyorsa ben 10 cm görmeden ölürüm heralde dedim.
Neyse 1 saat sonra ebe yeniden odama geldi, hadi bakalım bir nst daha dedi. nst odasındaki kızlar 3 kişi olmuştu. 2 si bildiğiniz hastaneyi yıkıyordu. ( ciddiyim çok fazla bağırıyorlardı.)
nstye bağladım 70-80 arası düzenli sancılarım vardı. Nasıl sevindim anlatamam, sancılarım yükselmişti ama ben hala hissetmiyordum. Tekrar odaya döndüm.
Canım kocamla odamızı süslemeye başladık. Balonlar, afişler, ikramlıklar derken odamız çoook cici oldu. Bu arada ben hiç oturmuyordum ne kadar hareket edersen o kadar çabuk olur açılman dediler.Kkoca göbeğimle bir ordayım bir burda koridorda fink atıyoruz kah eşimle kah annemle.
Bir sonraki nst için çağrıldım. Artık hafif hafif hissediyordum sancılarım da artık 90 a 100 e dayanmıştı. Ama ben sinek ısırığı gibi hisediyordum. Açılma çok yavaştı.Bu beni hayli üzüyordu. Tek korkum vardı: SEZARYEN
Dakikalar saaatleri kovaladı, sancılar geliyor benim artık sancı geldikçe belim bükülmeye başlıyordu. Koridorda gezerken sancı gelince duruyor bitince yürümeye devam ediyordum. Ama dayanılmayacak bir acı değildi. İyi gidiyordu.
Maalesef yapılan kontrol açılmanın olması gerektiği gibi olmadığını gösteriyordu bize. Kafamın içinde kapkara sahneler dolaşıyordu, anestezi doktoru, ameliyathane, uyutulan ben, kesilen karnım korku filmi sahneleri gibiydi benim için.
Canım ebem bana, suni sancı vereceğiz dedi, yoksa daha çok beklersin dedi. Ki bu cümleyi kurduğunda saat gece 12 idi. ben sabah 8 de hastaneye giriş yapmıştım. 16 saat olmuştu. Suni sancı takıldı. Koridorda gezerken sancı gelince durmak yetmiyordu artık. Yanımda kim varsa var gücümle kolunu sıkıyordum. Artık baya acıtıyordu. Bu acı başka acıydı.
Tekrar muayene için doğumhaneye girdim. Artık gerçekten dayanamıyordum. "ister açılsın ister açılmasın daha fazla yürüyemeyeceğim yatıyorum ben." dedim 16 saattir dolaşıyordum zaten ve 2 gecedir de uyku uyumuyordum. Artık takatim kalmamıştı. Sancı geldikçe ellerini ellerimden ayırmayan eşimin ellerini sıkıyordum. Bu arada da annem belime masaj yapıyordu. Doktorum bir gün önceki muayenede doğumda epidural istermisin dedi, ben doğumun her anını dolu dolu yaşamak istiyorum acısını da heyecanını da o yüzden epidural istemiyorum dedim. Sancıların artınca görüşürüz dedi :)
Evet sancılarım artmıştı, epidural istiyorum dedim. Epidural diye ağladım hatta Ama yapmadılar, geç kalmıştım.
Bana 5-6 saat gibi gelen bu süreç 1 saat falan sürmüştü en fazla.
Ebe son kez odaya geldi. Midem çok bulanıyordu ve bir kaç kez kusmuştum. Aksi gibi birde hıçkırık tutmuştu. Saat 2 falandı sanırım. Benden başka herkes doğurmuştu sona ben kalmıştım.Eşim de benimle nst odasına geldi. Beklerken yapmam gereken egzersizleri eşim yaptırdı resmen çünkü benim hiç halim kalmamıştı. Beni doğum masasına çıkardı ve o çıktı.
İşin doğum kısmı pek zor değildi. Sevgili ebeler karnınıza yüklenmese acı verici bile değil aslında. Doktorum nasıl ıkınmam gerektiğini anlattı. 1 kere ıkındım, 2. kez ıkındım, 3. de ebe karnımı bastırdı. O ana kadar gıkım çıkmamıştı hiç bağırmamıştım. Ama öyle bir bastırdı ki ruhumu teslim ediyorum sandım. Hayatımda hiç öyle bağırmamıştım. Kendi sesimden korktum:) Bir daha da bağırmadım.
İki ıkınma sonra güzeller güzeli meleğim karşımdaydı. Bembeyaz verniksle kaplıydı. Avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Hemen silip havluya sardılar ve göğsüme yatırdılar. Yattığı an sustu gözleri açıktı ve göz göze geldik. O an o sustu ve ben başladım ağlamaya. Çok güzel kokuyordu. Hayatımda böyle birşey koklamamıştım. Cennet kokusu bu olsa gerekti.
Doktorum benimle işini bitirirken onu ailesiyle tanıştırmaya götürdüler:) Doğum masasından kalktım tekerlekli sandaliyeye oturdum. Kızımı kucağıma alıp öyle çıktım doğumhaneden. Hayatımın en güzel anısı olarak kazındı zihnime.
Burda teşekkürlerimi sunmak istediğim mükemmel insanlar var. Özellikle eşim her anımda yanımdaydı mükemmel bir koca ve harika bir baba olduğu için ona çooook teşekkür ederim.
Sonrasında ise doktorum Süreyya Merden'e minnetlerimi sunmak istiyorum. O bilmese de hayatımda çok önemli bir yeri var artık. " Hadi Missladybird" deyişi hala kulaklarımda. Garip bir bağ ile bağlandım resmen doğum sırasında doktoruma. Canım doktoruma çooooooooook teşekkür ediyorum
Son düzenleme: