öncelikle kafandan boş, işe yaramaz bir insan oldugun yanılgısını atman lazım. çocuk büyütmek, yemek yapmak, ev işi yapmak falan boş iş degildir. çünkü bir evde bunlar olmadan aile olmaz. çalışan her kadının da dolu dolu yaşadıgını zannetme. evdeki 4 duvar degil de bi şirketteki 4 duvar arasında ömür tüketiyor bir çogu. onlar senden daha mı çok işe yarıyorlar yani? hiç gerek yok böyle düşüncelere. yani ne kendi hayatını hor gör ne de çalışan kadınların hayatını çok atraksiyonlu zannet.
amacın para kazanmaksa, yemek konusunda ya da el becerileri konusunda internet ve çevrenden araştırma yapar gider firmalarla konuşursun. 100 tanesi hayır dese 1 i illa ki evet der. ama iş konusu çok da basit degil. mesela yemek konusu bile... evde ailene yemek yaparken oldugu gibi rahat olmayacaksın. daha hızlı olman gerek, daha çok kişiye yetecek yemek yapabilmen gerek, üzerinde baskı da olacaktır, yorgunluk daha da fazla olacaktır falan... aşçılık olayı kolay degil yani. ama pastanelere ürün saglama işi yemek işine göre daha kolay görünüyor. evde kendin yapar, pastanelere götürüp satabilirsin. onun dışında alıcılarla satıcıları buluşturmaya yönelik işler yapabilirsin...
amacın sosyalleşmekse eger, illa işe girmen gerekmez. git konuşmalara, konferanslara falan halka açık bir sürü etkinlik var onlara git. hem çevren biraz daha genişledikçe aklına yeni iş fikirleri de gelecektir.
amacın kendini geliştirmekse, üniversiteyle falan ugraşma. ilgin olan konular üzerinde kendin okursun kitaplar ya da internet üzerinden... sonra istersen blog falan açarsın yaptıgın yemekleri koyarsın videolar falan tarifler... bulundugun şehri gez foto çek onu koy falan filan, tarihini anlatırsın. kimse okumasa bile fark etmez. bunalrı yaparken kendini geliştirmiş olacaksın, hem bilgisayar kullanımın gelişir, hem kültürün de artar, çevren de artar, foto çekme yetenegin gelişir... vs.
bunların hiçbirisi de zor degil. başladın mı gelir arkası eger ilgin varsa.