- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Birçok hastalığın temeli tektir: yanlış yaşam şekli. Günümüzdeki yaşam şekli de vücudu gittikçe asitleştirmeye başlamıştır. Asit-alkali ilişkisi ve buna bağlı olarak pH, insan vücudundaki tüm metabolik olayları doğrudan etkilemektedir. Vücuttaki asit-alkali dengesinin doğru fonksiyon gösterdiği sürece metabolik olaylar en iyi şekilde görevini yerine getirir. Fakat vücut asitleşmeye başladığında vücutta tampon sistemleri yani vücuttaki pH değerini koruma sistemleri devreye girer. Bu sistem zamanla görevini yerine getiremez hale gelir ve vücuttaki asitleşme hücreye zarar vermeye başlar ve dolayısıyla birçok hastalığın oluşumuna zemin hazırlanmış olur.
Günümüzdeki yaşam şekli ne yazık ki vücudun tampon sistemlerinin baş edebileceğinden daha fazla asit yükle yüklenmektedir. Hücre asidik ortama maruz kaldıkça da hastalıklara yakalanma riskinde de artış meydana gelir.
Sağlıklı bir vücut demek, vücudumuzu oluşturan yapısal birimler olan hücrelerin fonksiyonları doğru şekilde yerine getirmesidir. Hücreler fonksiyonlarını yerine getiremediği zaman vücutta bütün fonksiyonlar bu durumdan olumsuz etkilenir ve hastalıklar oluşmaya başlar.
Aşırı Asitlenmek=Hastalık
Vücuttaki asitleşme:
-enzim aktivitesini bozar
-mineral kaybına sebep olur
-dokularda harabiyete yol açar
-enerji üretimini olumsuz etkiler
-hastalıklara yakalanma riskini arttırır.
Bunun sonucunda immün sistem de zarar görmeye başlar ve vücut mikroorganizmalara karşı savunmasız hale gelir ve enfeksiyon oluşuna zemin hazırlanmış olur.
Kan ve vücuttaki diğer sıvılar hafif alkalidir. Vücut bu dengeyi korumak için metabolik olaylar ve beslenme ile oluşan vücuttaki asidi, alkali mineraller ile dengelemeye çalışır. Bu sistem bozulduğunda vücuttaki asitleşme çeşitli belirtilere yol açar.
Vücutta asitleşme belirtileri:
-kronik yorgunluk
-eklem ağrıları
-kas ağrıları
-baş ağrısı
-enerji düşüklüğü
-keyifsizlik
-depresyona yatkınlık
-enfeksiyonlara yatkınlık
-allerjilere yatkınlık
-mide ağrısı
-karın ağrısı
-ağır kokulu ter
-sivilceler
-kuru cilt
-kolay kırılan tırnaklar
-sık uçuk oluşumu
Alkali beslenme şekli vücuttaki doğal dengenin korunmasını sağlar. Bu yüzden alkali beslenmek bir diyet değil; sağlıklı yaşama şeklidir. Asidik besinlerin sık tüketimi vücutta hasar oluşturmaya başlar. Sadece besinler değil duygu ve düşünceler de asit-alkali sistemi etkilemektedir. Öfke, hırs, kıskançlık gibi olumsuz duygular vücudu asitleştirmektedir. Huzur, neşe, affetme, şükran gibi duygular ise vücudu alkali yapan duygulardır.
Kısaca vücudun asit-alkali dengesini etkileyen faktörlerin başında beslenme ve psikolojik durum söz konusudur diyebiliriz.
Vücutta aşırı asitlenme sonucu neler olur?
Vücuttaki aşırı asit ter, idrar,dışkı,nefes gibi yollarla atılmaya çalışlır. Fakat vücudun atabileceğinden fazla miktarda asit ise organ ve eklemlerde birikerek çeşitli sorunlara yol açar. Mesela gut hastalığında olduğu gibi fazla asit eklemlerde birikebilir. Böbreklerde birikmeye başlayan asit ise böbrek taşlarına yol açabilmektedir.
alkaline acid disease ile ilgili görsel sonucu
Beslenmenin Önemi
Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve vücudun ihtiyacı olan besin öğelerini yeterli ve dengeli bir şekilde almak olarak ifade edilebilir. Beslenmede seçimler çok önemlidir çünkü sağlığı doğrudan etkilemektedir. Vücuttaki asit-alkali dengesi üzerinde beslenmenin etkisi büyüktür.
Vücudun doğru fonksiyon gösterebilmesi için protein, yağ, karbonhidrat, vitamin, mineral ve suya ihtiyaç vardır. Bu maddeler besinlerin içerisinde yer alır. Besinlerin içerisindeki bu maddeler asit mi baz mı oluşturmalarına göre ikiye ayrılır.
Asit özellikli besinler vücutta asitleştirici etki yapar. Fakat bir besini asitleştiriyor diye beslenme programından tamamen çıkarmak yanlıştır. Vücudun bazı fonksiyonları yerine getirebilmesi için aside ihtiyaç vardır. Önemli olan nokta asit-alkali dengesini korumaktır. Fakat vücuttaki asitleşmenin derecesine göre bazı hastalıklarda dengeyi sağlayana kadar asit özellikteki besinler tamamen beslenme programından elimine edilebilir. Tıpkı bütün beslenme programlarında olduğu gibi alkali beslenme programında da bir uzmandan destek almak önemlidir.
Hangi besinler asidiktir?
Et ve et ürünleri, süt ürünleri, yumurta, rafine edilmiş undan yapılan besinler, özellikle beyaz un ve beyaz şeker, suni tatlandırıcılar, kimyasal katkı maddesi içeren besinler, maden suyu hariç gazlı içecekler, hazır meyve suları, fazla miktarda kahve ve siyah çay, alkol, kızartmalar, cips, rafine tuz, fruktoz, mısır şurubu, margarin ve her türlü trans yağlar asiditeyi artırır.
Alkali özellikli besinler alkali mineral ve maddelerden zengin besinlerdir. Vücuttaki metabolik olaylarda oldukça önemli görevleri vardır.
Hangi besinler alkalidir?
Salatalık, buğday çimi, zencefil, zerdeçal, hindiba, ıspanak, kale lahanası, brokoli, kırmızı ve kara turp, su teresi, pazı, spirulina, dereotu, ısırganotu, kuşkonmaz, çörekotu, soğan, sarımsak, zeytinyağı, nane, kekik, avokado, limon, çiğ badem ve himalaya tuzu alkali besinlerin başında geliyor.
Vücuttaki aşırı asitlenmenin kiloyla ilişkisi
Vücuttaki aşırı asitlenme sonucu vücutta asit birikmeye başlar ve kilo vermek zorlaşır. Bu yüzden özellikle asidik bir vücuda sahip olan kişiler kilo vermekte zorlanmaktadır. Alkali bir beslenme programı ile vücuttaki artmış asit yükü normal değerlere getirilmelidir.
Alkali beslenmek sağlıklı-hasta herkes için en uygun beslenme şeklidir. Vücudun aşırı asitlenmesini engellemek için alkali beslenmek önemlidir. Bu yüzden beslenirken doğru seçimler yapılmalıdır. Hastalıklar bir anda oluşmuyor. Hücrelere gerekli besin öğeleri sağlanmadığında ve asitlenme başlamasıyla ilk önce hastalık belirtileri başlar. Belli bir süre sonra da hastalık ortaya çıkar.
Yaşanan her an çok kıymetli. Bunun farkına varıp yaşamın her alanında doğru, mutlu, sağlıklı tercihler yapmalıyız. Konumuz beslenme; beslenmedeki tercihlerimiz de sağlığımızı dolayısıyla hayatımızı etkiliyor. Bu yüzden de kendimize verebileceğimiz en güzel hediye beslenmede doğru tercihler yaparak hücrelerimizi iyi beslemek. Sizi iyileştiren besinler seçin. Bence dünyada olmak muhteşem bir hediye. Buradaki zamanınızın sevdiklerinizle beraber sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçmesi dileğiyle…
Dyt. Tuğba CİCİ
Günümüzdeki yaşam şekli ne yazık ki vücudun tampon sistemlerinin baş edebileceğinden daha fazla asit yükle yüklenmektedir. Hücre asidik ortama maruz kaldıkça da hastalıklara yakalanma riskinde de artış meydana gelir.
Sağlıklı bir vücut demek, vücudumuzu oluşturan yapısal birimler olan hücrelerin fonksiyonları doğru şekilde yerine getirmesidir. Hücreler fonksiyonlarını yerine getiremediği zaman vücutta bütün fonksiyonlar bu durumdan olumsuz etkilenir ve hastalıklar oluşmaya başlar.
Aşırı Asitlenmek=Hastalık
Vücuttaki asitleşme:
-enzim aktivitesini bozar
-mineral kaybına sebep olur
-dokularda harabiyete yol açar
-enerji üretimini olumsuz etkiler
-hastalıklara yakalanma riskini arttırır.
Bunun sonucunda immün sistem de zarar görmeye başlar ve vücut mikroorganizmalara karşı savunmasız hale gelir ve enfeksiyon oluşuna zemin hazırlanmış olur.
Kan ve vücuttaki diğer sıvılar hafif alkalidir. Vücut bu dengeyi korumak için metabolik olaylar ve beslenme ile oluşan vücuttaki asidi, alkali mineraller ile dengelemeye çalışır. Bu sistem bozulduğunda vücuttaki asitleşme çeşitli belirtilere yol açar.
Vücutta asitleşme belirtileri:
-kronik yorgunluk
-eklem ağrıları
-kas ağrıları
-baş ağrısı
-enerji düşüklüğü
-keyifsizlik
-depresyona yatkınlık
-enfeksiyonlara yatkınlık
-allerjilere yatkınlık
-mide ağrısı
-karın ağrısı
-ağır kokulu ter
-sivilceler
-kuru cilt
-kolay kırılan tırnaklar
-sık uçuk oluşumu
Alkali beslenme şekli vücuttaki doğal dengenin korunmasını sağlar. Bu yüzden alkali beslenmek bir diyet değil; sağlıklı yaşama şeklidir. Asidik besinlerin sık tüketimi vücutta hasar oluşturmaya başlar. Sadece besinler değil duygu ve düşünceler de asit-alkali sistemi etkilemektedir. Öfke, hırs, kıskançlık gibi olumsuz duygular vücudu asitleştirmektedir. Huzur, neşe, affetme, şükran gibi duygular ise vücudu alkali yapan duygulardır.
Kısaca vücudun asit-alkali dengesini etkileyen faktörlerin başında beslenme ve psikolojik durum söz konusudur diyebiliriz.
Vücutta aşırı asitlenme sonucu neler olur?
Vücuttaki aşırı asit ter, idrar,dışkı,nefes gibi yollarla atılmaya çalışlır. Fakat vücudun atabileceğinden fazla miktarda asit ise organ ve eklemlerde birikerek çeşitli sorunlara yol açar. Mesela gut hastalığında olduğu gibi fazla asit eklemlerde birikebilir. Böbreklerde birikmeye başlayan asit ise böbrek taşlarına yol açabilmektedir.
alkaline acid disease ile ilgili görsel sonucu
Beslenmenin Önemi
Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve vücudun ihtiyacı olan besin öğelerini yeterli ve dengeli bir şekilde almak olarak ifade edilebilir. Beslenmede seçimler çok önemlidir çünkü sağlığı doğrudan etkilemektedir. Vücuttaki asit-alkali dengesi üzerinde beslenmenin etkisi büyüktür.
Vücudun doğru fonksiyon gösterebilmesi için protein, yağ, karbonhidrat, vitamin, mineral ve suya ihtiyaç vardır. Bu maddeler besinlerin içerisinde yer alır. Besinlerin içerisindeki bu maddeler asit mi baz mı oluşturmalarına göre ikiye ayrılır.
Asit özellikli besinler vücutta asitleştirici etki yapar. Fakat bir besini asitleştiriyor diye beslenme programından tamamen çıkarmak yanlıştır. Vücudun bazı fonksiyonları yerine getirebilmesi için aside ihtiyaç vardır. Önemli olan nokta asit-alkali dengesini korumaktır. Fakat vücuttaki asitleşmenin derecesine göre bazı hastalıklarda dengeyi sağlayana kadar asit özellikteki besinler tamamen beslenme programından elimine edilebilir. Tıpkı bütün beslenme programlarında olduğu gibi alkali beslenme programında da bir uzmandan destek almak önemlidir.
Hangi besinler asidiktir?
Et ve et ürünleri, süt ürünleri, yumurta, rafine edilmiş undan yapılan besinler, özellikle beyaz un ve beyaz şeker, suni tatlandırıcılar, kimyasal katkı maddesi içeren besinler, maden suyu hariç gazlı içecekler, hazır meyve suları, fazla miktarda kahve ve siyah çay, alkol, kızartmalar, cips, rafine tuz, fruktoz, mısır şurubu, margarin ve her türlü trans yağlar asiditeyi artırır.
Alkali özellikli besinler alkali mineral ve maddelerden zengin besinlerdir. Vücuttaki metabolik olaylarda oldukça önemli görevleri vardır.
Hangi besinler alkalidir?
Salatalık, buğday çimi, zencefil, zerdeçal, hindiba, ıspanak, kale lahanası, brokoli, kırmızı ve kara turp, su teresi, pazı, spirulina, dereotu, ısırganotu, kuşkonmaz, çörekotu, soğan, sarımsak, zeytinyağı, nane, kekik, avokado, limon, çiğ badem ve himalaya tuzu alkali besinlerin başında geliyor.
Vücuttaki aşırı asitlenmenin kiloyla ilişkisi
Vücuttaki aşırı asitlenme sonucu vücutta asit birikmeye başlar ve kilo vermek zorlaşır. Bu yüzden özellikle asidik bir vücuda sahip olan kişiler kilo vermekte zorlanmaktadır. Alkali bir beslenme programı ile vücuttaki artmış asit yükü normal değerlere getirilmelidir.
Alkali beslenmek sağlıklı-hasta herkes için en uygun beslenme şeklidir. Vücudun aşırı asitlenmesini engellemek için alkali beslenmek önemlidir. Bu yüzden beslenirken doğru seçimler yapılmalıdır. Hastalıklar bir anda oluşmuyor. Hücrelere gerekli besin öğeleri sağlanmadığında ve asitlenme başlamasıyla ilk önce hastalık belirtileri başlar. Belli bir süre sonra da hastalık ortaya çıkar.
Yaşanan her an çok kıymetli. Bunun farkına varıp yaşamın her alanında doğru, mutlu, sağlıklı tercihler yapmalıyız. Konumuz beslenme; beslenmedeki tercihlerimiz de sağlığımızı dolayısıyla hayatımızı etkiliyor. Bu yüzden de kendimize verebileceğimiz en güzel hediye beslenmede doğru tercihler yaparak hücrelerimizi iyi beslemek. Sizi iyileştiren besinler seçin. Bence dünyada olmak muhteşem bir hediye. Buradaki zamanınızın sevdiklerinizle beraber sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçmesi dileğiyle…
Dyt. Tuğba CİCİ