- Konu Sahibi yaseminsen
- #1
Hamilelik ve Seks
Hamilelikte seks çiftten çifte değişmekle beraber genelde birinci üç ayda azalma, ikinci üç ayda artma,üçüncü üç aydada yine bir azalma söz konusudur.Hamileliğin ilk döneminde bir azalma olması süpriz değildir.Yorgunluk, bulantı, kusma, göğüslerde hassasiyet ve hormonsal değişimler cinselliğietkiler. İlk üç aylarını rahat geçiren kadınların cinsel istekleri tüm hamilelikte sıklıkla aynı kalır.Her zaman değil ama sıklıkla hamileliğin ikinci üç ayında,çiftler hamileliğe bedensel ve ruhsal olarak alışmış olduklarından cinsel ilgileriartar.
Doğuma yakın ise ilk zamanlarda olduğundan daha da fazla bir şekilde istek azalır ve nedenleride çok açıktır.Birincisi, karın hacminin artışı hareket etmeyi zorlaştırır.İkincisi, ilerlemiş hamileliğin ağrı ve rahatsızlığı sıcak bir ilerlemeyi engeller.Üçüncüsü ise son dönemlerde bebek ve doğum dışında herhangi bir şeye yoğunlaşmak zordur.Hamilelik sırasında cinsel ilişkinin niçin zorlaştığının anlaşılması,korku ve üzüntülerin azalmasına yardımcı olur. Bu da ilişkinin olmasının (yada olmamasının) daha kolay kabul edilebilir ve daha hoşlanılabilir hale gelmesini sağlar.
Herşeyden önce,pek çok bedensel değişiklik istek ve cinsel zevkinizi olumlu veya olumsuz yöndeetkiler. Eğer olumsuz etmenleri bilirseniz ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenirseniz cinsel hayatınıza karışmalarını en aza indirebilirsiniz.
Bu olumsuz etkiler şunlardır:
Bulantı ve kusma:Eğer bulantı ve kusmalarınız gece gündüz devam ediyorsa,yalnızca bunların geçmesini beklemelisiniz (sıklıkla ilk üç ayın sonundakaybolur). Eğer sizi yalnızca belli saatlerde, genelde sabah,rahatsız ediyorsa gevşemeye çalışın ve yemek saatlerinizi ona göreayarlayın. Kendinizi berbat hissediyorsanız ısrarla çekici görünmeye çalışmayın;çünkü sabah rahatsızlığınız duygusal gerginliğinizleartabilir. Kendinize bu konuda baskı yapmayın, yalnızca rahatolun, geçecektir.
Yorgunluk:Bu da dördüncü aya kadar mutlaka geçecektir. Geçinceye kadar,kendinizi gece geç vakitlere kadar romantik olmaya zorlamakyerine; eğer uygunsanız eşinizle gündüz kendinizi daha dinç hissettiğinizde birlikte olun.
Görüntünüzün değişmesi:Hamilelik ilerledikçe kadının görüntüsü ve karnının şişmesi çiftlerden birinin yada ikisininde iştahınıkesebilir. Bunun geçici bir durum olduğunu düşünün ve üstünde fazla durmayın.
Üreme organlarının büyümesi:Hamilelikte hormosal değişikliklere bağlı olarak, kasık bölgesine doğru artmış kan akımı,bazı kadınlarda cinsel beklentiyi arttırabilir.Fakat aynı zamanda, özellikle hamileliğin son dönemlerinde,cinsel doyum sonrası dolgunluğun devam etmesine bağlıolarak, kadının bu işi tam olarak yapamadığını düşünmesine ve cinsellikten daha az zevk almasına nedenolabilir. Erkekler içinde bu değişiklikler hazzın artmasınaveya (eğer bu dolgunluk organını çok sıkıp sertleşmenin kaybolmasına sebepoluyorsa) azalmasına neden olabilir.
[Memelerde dolgunluk:Bazı çiftler hamilelik boyunca dolu ve gergin göğüslerden hoşlanabilir.Fakat bir kısmında hamileliğin erken döneminde memelerin ağrılı gerginliğine bağlı olarak ilişki acı verebilir. Kesinlikle duyduğunuz rahatsızlığı eşinizle konuşun.
Vajina salgılarındaki değişiklikler:Bu salgıların miktarı artar ve kıvamı, kokusu, tadı değişir.Bu artmış yağlanma birleşmeyi daha hoş hale getirebilir.Tam tersi kadının vajinasının sürekli ıslak ve kaygan olması eşinin sertleşmesini engelleyebilir.
Bebeğinize zarar vereceğinizden veya düşük yapmaktan korkmak:Normal bir hamilelikte cinsel birleşme bu etkilerin hiçbirine yol açmayacaktır.Bebek rahim ve amniyon sıvısı içerisinde rahat ve korumalıbir ortamdadır. Ayrıca rahim ağız kısmında oluşan sıvımsı bir tıkaç ile bebek dış ortamdan güvenle korunur.
Orgazmın düşük yada erken doğuma yol açacağından korkmak:Orgazmdan sonra rahimde kasılmalar olmasına karşın, bu kasılmaların normal bir hamilelikte tehlikesiyoktur. Ancak riskli guruptaysanız size orgazm yasaklanabilir.
Bebeğinizin “izliyor” veya “farkında”olmasından korkmak: Orgazm sonrasında rahimdeki kasılmaların sebep olduğu hafif sallantıdan bebeğinizin hoşlandığını düşünün.O, yaptığınızı ne görebilir nede neler olduğunun farkındadır.Bebeğiniz gerçektende bu olayı hafızasına alamaz. Bebeğinizinhareketleri (birleşme sırasında yavaşlama ve sonrasındatekmeleme, kıvranma ve orgazm sonrası kalp atışlarında hızlanma) yalnızca hormonlara ve rahim hareketlerine bağlı tepkilerdir.
Karı koca arasındaki ilişkinin değişmesi:Çiftler artık yalnızca sevgili veya birbirine aşık karı koca değil,aynı zamanda anne baba oldukları düşüncesine alişmakta zorlukçekerler. Hatta hala pek çoğumuz böyle bir ilişkinin sonucunda yaşıyor olmamıza karşın kendi ana babamızında seviştiğini bilmektenkaçınırız. Öte yandan bazı çiftler ilişkilerindeki bu yeni boyutu keşfedip,bunuda yeni bir heyecan olarak yatak odalarına taşırlar.
CİNSEL İLİŞKİNİN SINIRLANMASI GEREKEN ZAMAN
Sevişmek bebek bekleyen çiftlere çok şey kazandırdığından keşke bütün çiftler buavantajlardan yararlanabilselerdi. Gerçektende sizin için hem bedensel hem duygusal açıdan iyi yönleri vardır:sizi ve eşinizi birbirinize yakınlaştırır, kasık bölgenizdeki kasların doğum için hazırlanmasına yardımcı olur ve rahatlatır.
Ne yazık ki yüksek riskli hamileliklerde, bazı dönemler için yada dokuz ay boyunca bile sınırlandırmaolabilir. Ne, nasıl güvenlidir ve ne zaman uygun olur, bunu kesinlikle öğrenin.Eğer hekiminiz sınırlandırmalar getiriyorsa nedenini sorun.
Birleşme aşağıdaki durumlarda muhtemelen kısıtlanacaktır:
• Herhangi bir anda beklenmeyen bir kanama olması
• Daha önceki hamileliğin ilk üç ayında düşük yada düşük tehlikesi geçirmesi,şu anda da düşük tehlikesinin bulunması
• Daha önce ki hamileliğin son 8-12 haftası içerisinde erken doğum,riskli erken doğum deneyiminin olması veya şu anda erken doğum belirtilerinin bulunması
• Su kesesinin yırtılması
• Plasenta Previa (anne ile bebek arasındaki bağlantıyı sağlayan dokunun normal yerleşimi yerine rahim üst kısmına yerleşmesi anl***** gelir) olması.Bu durumda ilişki ile plasenta zamanından önce yerinden ayrılıp,kanamaya yol açarak hem anne hemde bebek sağlığını tehdit edebilir.
• Birden fazla bebek bekleme durumunda son üç ay ilişki yasaklanabilir.
DAHA ÇOK ZEVK ALMAK
Güzel ve sürekli evlilikler gibi güzel ve uzun süreli bir cinsel ilişkide bir gündeoluşmaz. Sabır, deneyim, anlayış ve sevgiyle gelişirler. Ve bu oluşturduğunuz cinsel ilişkinin şekli hamileliğinizde bedensel ve duygusal değişikliklerden etkilenir.
İşte size cinsel ilşkinizi güzel bir şekilde sürdürebilmeniz için bir kaç tavsiye:
•İlişkiniz ister sık ister seyrek olsun öbür etmenlerden etkilenmesine izin vermeyin.
• Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yaratabileceği gerginliği fark edin ve bu durumun her ikinizinde hissedebileceği cinsel isteğin yoğunluğunu değiştirebileceğinibilin. Her türlü sorunu açıkça konuşun, hiçbir zaman kulak ardı etmeyin.
• Olumlu düşünün: Sevişmek aynı zamanda bedensel olarakta doğuma iyi bir şekildehazırlanmanıza yardımcı olacaktır.
• Beklentileriniz konusunda gerçekçiolun. Bazı kadınlar orgazma ilk kez hamilelikte ulaşmalarına karşın,bir çalışma pek çok kadının hamilelikleri sırasında daha az orgazma ulaştığını saptamıştır.
• Hamilelik sırasında yeni pozisyonlarıdeneyin. Fakat yeni pozisyonların herbirini denerken kendinize zaman tanıyın.Önce hayal edin sonra uyguladığınızda daha kolay olduğunu göreceksiniz.
Hamilelikte cinsel ilişkinizin niteliği ve niceliği eskisi gibi değilsebile, hamilelik sırasında bu değişiklikleri anlamak aranızdaki bağı güçlendirecektir.
[Hamilelikte Cinsellik Olmalı mı?
Gebelikte cinsellikle ilgili bilgiler, bilimsel araştırmalar ve verilerden çok geleneklere, etik ve etnik kurallara dayanıyor. Bu tabular yüzünden hastalar cinsellik ile ilgili konuları hekimleri ile paylaşmaktan kaçınıyorlar. Oysa gebelikte cinsellik tabu değil!
Cinsellik hamilelikten ne şekilde etkilenir?
Cinsellik ile ilgili yanlış bilgiler, cinsel ilişki sonrası yaşanan suçluluk, günah duygusu ve utanma hissi, endişe ve kuruntuların artmasına neden olmaktadır, annelik hissi baskın hale gelerek, bebeğe zarar verme korkusu cinselliği köreltmektedir. Hamileliğe uyum sağlama aşamasında cinselliğin yaşanamaması çiftler arasında soğukluğa neden olmaktadır ve böylece hayatın her döneminde önem taşıyan cinsellik gebelik nedeniyle olumsuz etkilenmektedir. Sonuç olarak aile birliği bu durumdan etkilenir ve yapılan istatistiklerde %17 oranında erkeğin evlilik dışı cinsel ilişkiye girdiği saptanmıştır.
Normal seyreden, riski olmayan gebelerde cinsel ilişkinin gebelik üzerinde olumlu veya olumsuz hiçbir etkisi olmadığı bilinmektedir. Aksine düzenli cinsel yaşamı olan gebeye sosyal destek sağlamakla birlikte, hamilelik açısından olumlu bir faktör sayılmaktadır.
Gebelik sürecinde cinsellikle oluşan fizyolojik değişikler nelerdir?Gebelik sürecinde cinsellikle oluşan fizyolojik değişikler nelerdir? Gebelik sırasında pelvik organlar ve dış genital organlarda bazı değişiklikler oluşmaktadır. Cinsel istek ve yanıtta değişimler ise bu organlardaki damarlarda oluşan kan dolaşımının artışındandır. Gebelikte pelvik ve genital organların kanlanmasında fizyolojik olarak artış olmaktadır. Gebeliğin hormonal dengesi ve buna bağlı fizyolojik değişimler, cinsel dürtülerde bir takım değişiklikler oluşturur. Iyi kanlanan ve beslenen genital organlarda cinsel uyarı daha kolay olmaktadır. Vaginal salgılar daha fazla salgılanarak cinsel ilişkiyi daha kolay ve orgazmın daha yoğun yaşanmasına yol açmaktadır. Gebelerde cinsel istekte artış olabilir ve bazı kadınlar ilk orgazmlarını gebelikte yaşarlar. Göğüslere, genital organlara giden kanın artması bazı gebelerde kendisini sürekli cinsel ilişkiye hazır hissetmesine, cinselliğini yoğun yaşamasına neden olmaktadır. Gebelerin bir çoğu cinsel ilişkinin daha doyurucu ve heyecan verici olduğunu, gebelik öncesi ilişkiden daha fazla keyif verdiğini söylemektedir. Genital organların fazla kanlandığı gebelerde ise cinsel ilişki sırasında birden fazla orgazmın yaşandığı bildirilmektedir. Gebenin cinsel istek ve dürtüleri sosyokültürel, psikolojik, fizyolojik ve eşi ile olan ilişkisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Gebelik haftasına bağlı olarak cinsellik duygusunda azalma veya artış olur. Orgazm sırasında ve orgazm sonrası uterusta kasılmalar başlar. Gebelikte bu uterus kasılmaları daha güçlü ve orgazmı tekrarlayıcı şekilde olur.
Cinsellik gebelikten nasıl etkilenir?
Güzellik, gençlik, düzgün fizik ve cazibeye sahip olmak cinsel arzu ve isteği körüklemektedir. Gebelikte yaşanan vücut değişimleri zaman zaman bazı gebelerde sıkıntı ve rahatsızlık oluşturmaktadır. Vücut değişimlerinin sonucunda, kendilerini daha güçsüz hissederek cinsel çekiciliklerinin azaldığını hatta kaybolduğunu düşünmeye başlarlar. Göğüslerdeki değişiklikler zaman zaman sütün gelmesine, kadının kilo alması da vücudundan ve çıplaklığından utanç duymasına neden olmaktadır. Bazen erkeklerin de bu düşünceye katılmaları cinsel arzuda azalma ve cinsel ilişkiden kaçınmalara yol açmaktadır. Ancak bazı kadınlar gebelikte vücutlarında oluşan değişiklikleri olumlu karşılamakta ve cinsel çekiciliklerinin arttığını düşünmektedir. Bu düşünceye sahip olan gebeler daha düzenli cinsel yaşam sürdürmektedir. Bunun yanı sıra farklı dini inançlar ve düşünceler gebelikte cinselliği olumsuz yönde etkilemektedir. Cinsel ilişkiyi günah olarak görmek, cinsel istek ve arzuyu köreltir.
Baba adaylarında cinsel istek açısından ne gibi değişiklikler olur?
Babalık duygusu bazen babaya ikilem yaşatmaktadır. Eşine yüklediği annelik misyonu, cinsel isteğinin azalmasına neden olur. Eşine farklı bir gözle bakmaya başlar, onu çocuğunun annesi olarak görür, kutsallaştırır ve incitmekten korkar, böylece seksten uzaklaşır, utanç ve günah duymaya başlar.
Cinsel ilişki gebeliği nasıl etkiler?
Gebelik döneminde cinsel yaşam ile ilgili sorunlar , cinsel istek ve isteksizlik, ilişki ve orgazm sıklığı, cinsel tatmin çiftler arasında yaşanan problemlerdir. Ancak azda olsa koitus ( cinsel birleşme ) dışı davranışlar, kendi kendini tatmin etme yöntemi (mastürbasyon) bazı kadınlarda seksüel tercihtir. Daha önce bu şekilde cinsel tatmine ulaşan hastalar gebelik döneminde az da olsa mastürbasyonu cinsel tatmin yolu olarak seçebilirler. Normal seyreden gebelikte bu gibi cinsel ilişki dışı davranışların düşük riskini artırmadığı bilinmektedir.
Riskli gebeliklerde cinselliğin etkileri nelerdir?
Cinsel ilişkinin riskli gebelerde bazı komplikasyonlara yol açtığı bilinmektedir. Bunlardan birincisi kadın cinsel organında cinsel birleşme nedeniyle yaşanan mekanik travmalar, ikincisi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır. Bir çok yazara göre normal seyreden gebelikte cinsel ilişki anne ve bebeğe hiç bir zarar vermez. Kanama, düşük, erken doğum, rahim ağzı yetmezliği, su kesesinin açılması gibi durumlarda cinsel ilişki sakıncalı görülmektedir.
Ejekülasyon veya meni, içerdiği prostaglandin ile rahmin kasılmalarına neden olabilir. Ancak az miktarda prostaglandin içermesi bu kasılmaların geçici olmasına sebep olmaktadır. Bazı yazarlara göre erken doğumu başlatmak için menide bulunan prostaglandinin 10-15 katı olması gerekmektedir. Orgazm, cinsel ilişki ile birlikte veya cinsel ilişki olmadan rahim kasılmalarına ve rahim içi basıncın artmasına neden olmaktadır. Meme ucunun uyarılması veya orgazm sırasında hipofizden bir miktar oksitosin salınması bilinmektedir. Bazı yazarlar orgazmın riskli gebelerde erken doğuma neden olabileceğini düşünmektedirler. Cinsel ilişki sırasında meme uyarısı rahim kasılmalarına neden olmaktadır. Bazı riskli gebelerde bu durumlarda bebeğin kalp atışlarında azalma olduğu tespit edilmiştir.
[Cinsel yaşam; gebelik ayına veya haftasına göre riski arttırır mı?
İlk trimesterde veya erken gebelik haftalarında ilişki sonrası karın ve kasık ağrısı vajinal kanama ile birlikte düşüğe neden olabilmektedir. Ancak gebeliğin ilk aylarda sonlanmasının nedenleri daha çok bebeğin genetik bozuklukları, gelişme anomalileri, bebeğin eşindeki (plasenta) problemleri, annenin rahmindeki anatomik bozukluklar veya organik hastalıklar, rahim içindeki enfeksiyonlar ve annenin bazı sistemik hastalıkları ve hormonal bozukluklarının olduğudur. Düşük tehdidi olan ve tekrarlayan düşükleri olan hastalarda cinsel ilişkinin yasaklanması enfeksiyon riskini ve mekanik travmayı azalttığı gibi hastanın psikolojik travması, suçluluk ve günah duymasını da önlemektedir. Bu dönemdeki gebelik kayıpları cinsel ilişkiye bağlı değildir. Halk arasında erken dönemde yaşanacak cinsel ilişkinin bebekte sakatlık ya da ölüme neden olacağı veya bir düşük ile sonuçlanacağı fikrinin hiç bir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Bebek anne rahminde, gebelik kesesindeki amniyon sıvısı içinde gelişip büyümektedir. Rahmin kasları, amniyon kesesi ve sıvısı bebeği darbelere karşı koruma altına almaktadır. Rahim kanalının girişindeki koyulaşmış salgılar (mukus tıkaç) spermlerin ve bakterilerin rahime ve bebeğe geçişini engellemektedir. Ancak yapılan çalışmalarda normal gebelikte, ilk üç ayda annenin yorgunluk hissi, memelerde hissettiği gerginlik, kusma, uykuya meyil, kabızlık ve sık idrara çıkma gibi şikayetleri yüzünden cinsel arzuda azalma olduğunu göstermektedir.
Gebeliğin ikinci trimesterinde kanama, plasenta previa (plasentanın rahim kanalının ağzını tıkaması), nedeni belli olmayan karın ve kasık ağrıları, rahim ağzı yetmezliği ve hastanın psikolojik sorunlarının olması cinsel ilişki yasağı konması için erekçelerdir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde birçok araştırma, cinsel ilişkinin erken doğum, gebelik zarında yırtılma ve enfeksiyon riskinde artışa neden olduğunu ve bundan dolayı 4-6 hafta ilişki yasağı gerektiğini savunmaktadır. Ancak bunun aksini savunan bilimadamlarına göre cinsel ilişkinin normal seyreden gebelikte hiçbir riskinin olmadığı yönündedir. Üçüncü trimesterde vajinal kanama, plasentanın rahim ağzında olması, karın ve kasık ağrıları, bebeğin rahim içinde gelişme geriliğinin olması, daha önceki gebeliklerde erken doğum veya suyun erken gelmesi ve psikolojik kuruntular yaşayan hastalarda cinsel ilişkiyi yasaklamak gerekmektedir. Çoğul gebeliklerde cinsel ilişki riskli sayılır ve hekim tarafından yasaklanabilir.
Üçüncü trimesterde uterus ve karnın büyümesi, annenin kilo artışı, bacaklardaki kasılmalar ve omurgalardaki gebeliğe bağlı postürel değişiklikler cinsel ilişki kurulmasında bazı fiziksel problemler yaratmaktadır. Artan yorgunluk ve sırt ağrısı kişiyi cinsel ilişkiden uzaklaştırabilir. Hekimler tarafından anne ve bebeğe zarar vermeyecek rahat hareket edebilecek ve cinsel ilişkiyi kolaylaştıracak pozisyonları hastalara önerilebilirler.
Hamilelikte ilk 3 ay seks isteğinde azalma olduğu inancı doğru mudur
Gebe kadınlar üzerine yapılan araştırmalarda anne adaylarının gebeliğin ilk 3 ayında farklı derecede cinsel arzu gösterdikleri tespit edilmiş, fakat genel olarak cinsel birleşme sayılarında azalma olduğu saptanmıştır. Bu durumun nedeni; gebelikte bedensel değişikliklerin yanı sıra ruhsal değişimlerin de görülmesi ve kadının cinsel birleşmeyle bebeğine zarar vereceğini zannetmesidir. Birçok kadın gebelikle birlikte kilo aldığı için cinsel çekiciliğini kaybettiğini de düşünür. Bu fiziksel değişikliklerin yanı sıra çiftin maddi durumu, gebeliğin istenen veya zamansız bir gebelik oluşu gibi etkenler yanında kadının gebeliğe hazır olup olmadığı da çiftin cinsel yaşamını etkiler. Kadının cinsel organlarında bu ilk 3 ay içinde damarlarda büyük genişlemeler olmakta, dış dudaklar bu damar genişlemesi sonucunda normalden 3''te 1 oranında daha fazla kanlanmaktadır. Bazen cinsel birleşme sırasında ödem, yani şişlikler olmakta ve dolayısıyla kadının canı yanmakta ve cinsel istek azalmaktadır.
3. aydan sonra cinsel istek artar mı?
Gebeliğin 3. - 6. ayları arasında hemen hemen bütün gebelerde cinsel istek ve dürtülerde genel olarak bir artma görülür. Bu aylarda bu cinsel istek ve dürtüler nedeniyle kadının cinsel yaşamı daha hareketlenmekte ve cinsel birleşme sayısında da artma gözlenmektedir. Kadının seks yaşamında görülen diğer önemli bir gelişme ise bu aylarda kadınların daha fazla, bazen normalin dışında arka arkaya orgazma, yani doyuma ulaşmalarıdır.
[Gebeliğin son devrinde durum nedir?
Yapılan çeşitli istatistiklerde elde edilen sonuç; gebeliğin son 3 ayında gebelerin cinsel isteklerinde belirgin bir azalma olmasıdır. Yine bu dönemde görülen bazı komplikasyonlar sonucu tıbbi açıdan doğabilecek sakıncaları önlemek amacıyla bazı çiftlere cinsel ilişkide bulunmaları tıbbi yönden yasaklanır. Bu nedenle özellikle doğum tarihi yaklaştıkça cinsel birleşme sayısında azalma olur. Kadının doğum yaklaştıkça ağırlaşması ve kendini yorgun hissetmesi de cinsel ilişkiden uzak durmasının nedenlerindendir.
Gebelikte orgazm erken doğuma neden olur mu?
Gebeliğin özellikle son 3 ayında orgazm, gebede doğum sancısını andıran ağrılara neden olmaktadır. Bazı hallerde orgazm sonucu görülen kasılmalar devam edip, giderek doğuma, bazı vakalarda ise erken doğuma neden olmaktadır. Masturbasyon sonucu gelişen bir orgazmda yani cinsel ilişki dışındaki bir orgazmda dölyatağı daha şiddetli bir şekilde kasılmaktadır. Bu kasılmalar doğum sancısına dönüşebilmektedir.
Doğuma yakın cinsel birleşme zararlı mıdır?
Pekçok anne adayı doğum tarihine yakın günlerde cinsel birleşmenin bebeği için zararlı olup olmayacağını bilmek istemektedir.
Gebelik sırasında dölyolu akıntısı fizyolojik olarak artmaktadır. Son haftalarda ise bu akıntı daha da artar. Bilinen diğer bir gerçek ise iltihabi akıntıların ve dölyolunun mantar enfeksiyonlarının artması ile cinsel ilişki sayısı arasındaki orantıdır. Bu iltihaplar aslında her zaman görülebilir ve tedavileri kolaydır. Özellikle mantar enfeksiyonlarında mutlaka hastanın eşinin de aynı zamanda tedavi olması şarttır. Sadece kadını tedavi etmenin bir faydası olmayacaktır. Bu tür akıntı ve mantar enfeksiyonu tedavisi sırasında cinsel birleşmeden kaçınılmalı veya prezervatif kullanılmalıdır. Sağlıklı seyreden gebeliklerde, herhangi bir sorun ortaya çıkmadığı sürece son haftalarda dahi cinsel birleşmede bulunulmasında bir sakınca olmadığı sonucuna varılmaktadır. Ancak bazı hekimler doğuma yakın cinsel birleşmenin, su kesesinin erken patlaması ve kanama gibi sorunlara yol açabileceği görüşünü savunurlar. Eğer daha önceki haftalarda herhangi bir sorun ortaya çıkmışsa, son haftalarda cinsel birleşmedan kaçınmak gerekir.
Cinsel birleşmeye hangi durumlarda izin verilememektedir?
Gebelik süresince kadının cinsel yaşamında çeşitli değişiklikler izlenmektedir. Sağlıklı olan bir kadının gebelikle ilgili tıbbi bir sorunu ortaya çıkmadığı müddetçe cinsel ilişki sayısında herhangi bir kısıtlama yapmasına gerek yoktur.
Cinsel ilişkiden sonra kasıklarda ağrı veya cinsel birleşmeden sonra dölyatağından kanamanın saptanması hallerinde hekimin klinik bulgu ve önerisine göre cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Eğer hastada "düşük tehdidi" denen klinik tablo saptanmışsa, hastanın dölyatağının kasılmalarına neden olan orgazmdan kaçınması gerekmektedir. Bu genellikle gebeliğin ilk 3 ayında görülen bir durumdur.
Gebelikte cinsel birleşme ve uyarımların yasaklandığı diğer bir neden ise gebelikte görülen kanamalardır. Bu gibi durumlarda gerekli tıbbi yöntemlerin uygulanmasında veya hastanın takibi süresince cinsel birleşme ve uyarı yasaklanır.
Hamilelikte Cinselliği Yeniden Keşfedin
Annelik içgüdüsünün ne demek olduğunu biliyoruz. Ancak, bebeğinizi korumak adına cinselliğinizi neden rafa kaldırıyorsunuz? Elbette ki hamileliğin insan yaşamındaki en önemli fizyolojik değişim olduğu bir gerçek. Ama doktorunuz tıbbi bir gerekçeyle yasaklamadıysa bir anne adayı olarak istediğiniz zaman eşinizle birlikte olmanızda hiçbir sakınca yok. Ancak bu dönemde seks yapmak istemiyorsanız kendinizde bir eksiklik olduğunu ya da bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünmenize de gerek yok. Hatta bu durum sadece anne adayları için değil, baba adayları için de geçerli. Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yarattığı baskı sebebiyle cinsel birliktelikten kaçınmanız normal. Bu durumu karşılıklı konuşarak halletmeye çalışın. Hamilelikte cinselliğin olumlu taraflarını da bir hayal etmeyi deneyin. Düşünsenize artık yalnızca karı - koca değil aynı zamanda anne ve baba olmaya adaysınız. İlişkinizin bu yeni boyutunu keşfedip bunu yeni bir heyecan olarak yatak odasına taşımaya ne dersiniz? Üstelik hamilelikte düzenli seks yaşantısı sizi doğuma daha iyi bir şekilde hazırlıyor!
Cinsel arzum niçin kayboldu?
"Bir bebeğimiz olacak, eşimle daha yakın olmamız gerekirken birbirimize neden bu kadar uzaklaştık?" Bu soruyu soran ilk anne adayı siz değilsiniz. Bebek bekleyen çiftlerden bazıları birbirlerine her zamankinden daha çok yakınlaşırken, bazıları arasında da büyük bir mesafe açılıyor. Uzmanlar, eşlerin hamilelik döneminde birbirlerine yakınlaşmalarının ya da birbirlerinden uzaklaşmalarının; kadının ve erkeğin tecrübeleriyle ilgili olduğunu düşünüyor. Eşlerin cinselliğe olumsuz yaklaşmalarının nedenleri arasında şunlar sıralanıyor:
Değişimin yarattığı korku: Değişimlerden korkan bir kadın, hamilelik döneminde tedirginlik yaşamaya başlıyor. Gelecekle ilgili endişeleri olan, anne rolünün altından kalkamayacağını düşünen ve güzelliğini kaybettiğine inanan kadınlar hamilelik dönemini stres içinde geçiriyor. Bu durum da cinsel arzularını kaybetmelerine yol açıyor.
Cinsellik ve anneliğin bağdaşmaması: İnanmayacaksınız belki ama bu söylediğimiz erkeklerin takıntısı! Nasıl mı? Bazı erkekler kadın ve anne arasındaki bağlantıyı kurmakta zorluk çekiyor. Bu da erkeklerin eşlerinden cinsel anlamda uzaklaşmalarına sebep oluyor. Cinsellik ve annelik birçok erkek için birbirinden taban tabana zıt iki kavram. Bu arada hanımlar sakın telaşa kapılmayın, bu durum en geç doğumdan sonra ortadan kalkıyor!
Görüntünün değişimi:Bu söylediğimiz hem erkek hem de kadın için geçerli. Erkekler eşlerinin bu yeni durumuna alışmakta zorluk çekiyor ve klasik kuralı uyguluyor. Erkekliğin 10'da 9'u kaçmaktır! Anlayacağınız eşi ile kendisi arasına mesafe koyuyor. Eh, kadınların da erkeklerden bir farkı yok aslında. Onlar da gittikçe büyüyen karınlarının eşlerine çekici gelmeyeceğini düşünerek kendilerini geri çekiyor.
Hamilelikte seks çiftten çifte değişmekle beraber genelde birinci üç ayda azalma, ikinci üç ayda artma,üçüncü üç aydada yine bir azalma söz konusudur.Hamileliğin ilk döneminde bir azalma olması süpriz değildir.Yorgunluk, bulantı, kusma, göğüslerde hassasiyet ve hormonsal değişimler cinselliğietkiler. İlk üç aylarını rahat geçiren kadınların cinsel istekleri tüm hamilelikte sıklıkla aynı kalır.Her zaman değil ama sıklıkla hamileliğin ikinci üç ayında,çiftler hamileliğe bedensel ve ruhsal olarak alışmış olduklarından cinsel ilgileriartar.
Doğuma yakın ise ilk zamanlarda olduğundan daha da fazla bir şekilde istek azalır ve nedenleride çok açıktır.Birincisi, karın hacminin artışı hareket etmeyi zorlaştırır.İkincisi, ilerlemiş hamileliğin ağrı ve rahatsızlığı sıcak bir ilerlemeyi engeller.Üçüncüsü ise son dönemlerde bebek ve doğum dışında herhangi bir şeye yoğunlaşmak zordur.Hamilelik sırasında cinsel ilişkinin niçin zorlaştığının anlaşılması,korku ve üzüntülerin azalmasına yardımcı olur. Bu da ilişkinin olmasının (yada olmamasının) daha kolay kabul edilebilir ve daha hoşlanılabilir hale gelmesini sağlar.
Herşeyden önce,pek çok bedensel değişiklik istek ve cinsel zevkinizi olumlu veya olumsuz yöndeetkiler. Eğer olumsuz etmenleri bilirseniz ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenirseniz cinsel hayatınıza karışmalarını en aza indirebilirsiniz.
Bu olumsuz etkiler şunlardır:
Bulantı ve kusma:Eğer bulantı ve kusmalarınız gece gündüz devam ediyorsa,yalnızca bunların geçmesini beklemelisiniz (sıklıkla ilk üç ayın sonundakaybolur). Eğer sizi yalnızca belli saatlerde, genelde sabah,rahatsız ediyorsa gevşemeye çalışın ve yemek saatlerinizi ona göreayarlayın. Kendinizi berbat hissediyorsanız ısrarla çekici görünmeye çalışmayın;çünkü sabah rahatsızlığınız duygusal gerginliğinizleartabilir. Kendinize bu konuda baskı yapmayın, yalnızca rahatolun, geçecektir.
Yorgunluk:Bu da dördüncü aya kadar mutlaka geçecektir. Geçinceye kadar,kendinizi gece geç vakitlere kadar romantik olmaya zorlamakyerine; eğer uygunsanız eşinizle gündüz kendinizi daha dinç hissettiğinizde birlikte olun.
Görüntünüzün değişmesi:Hamilelik ilerledikçe kadının görüntüsü ve karnının şişmesi çiftlerden birinin yada ikisininde iştahınıkesebilir. Bunun geçici bir durum olduğunu düşünün ve üstünde fazla durmayın.
Üreme organlarının büyümesi:Hamilelikte hormosal değişikliklere bağlı olarak, kasık bölgesine doğru artmış kan akımı,bazı kadınlarda cinsel beklentiyi arttırabilir.Fakat aynı zamanda, özellikle hamileliğin son dönemlerinde,cinsel doyum sonrası dolgunluğun devam etmesine bağlıolarak, kadının bu işi tam olarak yapamadığını düşünmesine ve cinsellikten daha az zevk almasına nedenolabilir. Erkekler içinde bu değişiklikler hazzın artmasınaveya (eğer bu dolgunluk organını çok sıkıp sertleşmenin kaybolmasına sebepoluyorsa) azalmasına neden olabilir.
[Memelerde dolgunluk:Bazı çiftler hamilelik boyunca dolu ve gergin göğüslerden hoşlanabilir.Fakat bir kısmında hamileliğin erken döneminde memelerin ağrılı gerginliğine bağlı olarak ilişki acı verebilir. Kesinlikle duyduğunuz rahatsızlığı eşinizle konuşun.
Vajina salgılarındaki değişiklikler:Bu salgıların miktarı artar ve kıvamı, kokusu, tadı değişir.Bu artmış yağlanma birleşmeyi daha hoş hale getirebilir.Tam tersi kadının vajinasının sürekli ıslak ve kaygan olması eşinin sertleşmesini engelleyebilir.
Bebeğinize zarar vereceğinizden veya düşük yapmaktan korkmak:Normal bir hamilelikte cinsel birleşme bu etkilerin hiçbirine yol açmayacaktır.Bebek rahim ve amniyon sıvısı içerisinde rahat ve korumalıbir ortamdadır. Ayrıca rahim ağız kısmında oluşan sıvımsı bir tıkaç ile bebek dış ortamdan güvenle korunur.
Orgazmın düşük yada erken doğuma yol açacağından korkmak:Orgazmdan sonra rahimde kasılmalar olmasına karşın, bu kasılmaların normal bir hamilelikte tehlikesiyoktur. Ancak riskli guruptaysanız size orgazm yasaklanabilir.
Bebeğinizin “izliyor” veya “farkında”olmasından korkmak: Orgazm sonrasında rahimdeki kasılmaların sebep olduğu hafif sallantıdan bebeğinizin hoşlandığını düşünün.O, yaptığınızı ne görebilir nede neler olduğunun farkındadır.Bebeğiniz gerçektende bu olayı hafızasına alamaz. Bebeğinizinhareketleri (birleşme sırasında yavaşlama ve sonrasındatekmeleme, kıvranma ve orgazm sonrası kalp atışlarında hızlanma) yalnızca hormonlara ve rahim hareketlerine bağlı tepkilerdir.
Karı koca arasındaki ilişkinin değişmesi:Çiftler artık yalnızca sevgili veya birbirine aşık karı koca değil,aynı zamanda anne baba oldukları düşüncesine alişmakta zorlukçekerler. Hatta hala pek çoğumuz böyle bir ilişkinin sonucunda yaşıyor olmamıza karşın kendi ana babamızında seviştiğini bilmektenkaçınırız. Öte yandan bazı çiftler ilişkilerindeki bu yeni boyutu keşfedip,bunuda yeni bir heyecan olarak yatak odalarına taşırlar.
CİNSEL İLİŞKİNİN SINIRLANMASI GEREKEN ZAMAN
Sevişmek bebek bekleyen çiftlere çok şey kazandırdığından keşke bütün çiftler buavantajlardan yararlanabilselerdi. Gerçektende sizin için hem bedensel hem duygusal açıdan iyi yönleri vardır:sizi ve eşinizi birbirinize yakınlaştırır, kasık bölgenizdeki kasların doğum için hazırlanmasına yardımcı olur ve rahatlatır.
Ne yazık ki yüksek riskli hamileliklerde, bazı dönemler için yada dokuz ay boyunca bile sınırlandırmaolabilir. Ne, nasıl güvenlidir ve ne zaman uygun olur, bunu kesinlikle öğrenin.Eğer hekiminiz sınırlandırmalar getiriyorsa nedenini sorun.
Birleşme aşağıdaki durumlarda muhtemelen kısıtlanacaktır:
• Herhangi bir anda beklenmeyen bir kanama olması
• Daha önceki hamileliğin ilk üç ayında düşük yada düşük tehlikesi geçirmesi,şu anda da düşük tehlikesinin bulunması
• Daha önce ki hamileliğin son 8-12 haftası içerisinde erken doğum,riskli erken doğum deneyiminin olması veya şu anda erken doğum belirtilerinin bulunması
• Su kesesinin yırtılması
• Plasenta Previa (anne ile bebek arasındaki bağlantıyı sağlayan dokunun normal yerleşimi yerine rahim üst kısmına yerleşmesi anl***** gelir) olması.Bu durumda ilişki ile plasenta zamanından önce yerinden ayrılıp,kanamaya yol açarak hem anne hemde bebek sağlığını tehdit edebilir.
• Birden fazla bebek bekleme durumunda son üç ay ilişki yasaklanabilir.
DAHA ÇOK ZEVK ALMAK
Güzel ve sürekli evlilikler gibi güzel ve uzun süreli bir cinsel ilişkide bir gündeoluşmaz. Sabır, deneyim, anlayış ve sevgiyle gelişirler. Ve bu oluşturduğunuz cinsel ilişkinin şekli hamileliğinizde bedensel ve duygusal değişikliklerden etkilenir.
İşte size cinsel ilşkinizi güzel bir şekilde sürdürebilmeniz için bir kaç tavsiye:
•İlişkiniz ister sık ister seyrek olsun öbür etmenlerden etkilenmesine izin vermeyin.
• Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yaratabileceği gerginliği fark edin ve bu durumun her ikinizinde hissedebileceği cinsel isteğin yoğunluğunu değiştirebileceğinibilin. Her türlü sorunu açıkça konuşun, hiçbir zaman kulak ardı etmeyin.
• Olumlu düşünün: Sevişmek aynı zamanda bedensel olarakta doğuma iyi bir şekildehazırlanmanıza yardımcı olacaktır.
• Beklentileriniz konusunda gerçekçiolun. Bazı kadınlar orgazma ilk kez hamilelikte ulaşmalarına karşın,bir çalışma pek çok kadının hamilelikleri sırasında daha az orgazma ulaştığını saptamıştır.
• Hamilelik sırasında yeni pozisyonlarıdeneyin. Fakat yeni pozisyonların herbirini denerken kendinize zaman tanıyın.Önce hayal edin sonra uyguladığınızda daha kolay olduğunu göreceksiniz.
Hamilelikte cinsel ilişkinizin niteliği ve niceliği eskisi gibi değilsebile, hamilelik sırasında bu değişiklikleri anlamak aranızdaki bağı güçlendirecektir.
[Hamilelikte Cinsellik Olmalı mı?
Gebelikte cinsellikle ilgili bilgiler, bilimsel araştırmalar ve verilerden çok geleneklere, etik ve etnik kurallara dayanıyor. Bu tabular yüzünden hastalar cinsellik ile ilgili konuları hekimleri ile paylaşmaktan kaçınıyorlar. Oysa gebelikte cinsellik tabu değil!
Cinsellik hamilelikten ne şekilde etkilenir?
Cinsellik ile ilgili yanlış bilgiler, cinsel ilişki sonrası yaşanan suçluluk, günah duygusu ve utanma hissi, endişe ve kuruntuların artmasına neden olmaktadır, annelik hissi baskın hale gelerek, bebeğe zarar verme korkusu cinselliği köreltmektedir. Hamileliğe uyum sağlama aşamasında cinselliğin yaşanamaması çiftler arasında soğukluğa neden olmaktadır ve böylece hayatın her döneminde önem taşıyan cinsellik gebelik nedeniyle olumsuz etkilenmektedir. Sonuç olarak aile birliği bu durumdan etkilenir ve yapılan istatistiklerde %17 oranında erkeğin evlilik dışı cinsel ilişkiye girdiği saptanmıştır.
Normal seyreden, riski olmayan gebelerde cinsel ilişkinin gebelik üzerinde olumlu veya olumsuz hiçbir etkisi olmadığı bilinmektedir. Aksine düzenli cinsel yaşamı olan gebeye sosyal destek sağlamakla birlikte, hamilelik açısından olumlu bir faktör sayılmaktadır.
Gebelik sürecinde cinsellikle oluşan fizyolojik değişikler nelerdir?Gebelik sürecinde cinsellikle oluşan fizyolojik değişikler nelerdir? Gebelik sırasında pelvik organlar ve dış genital organlarda bazı değişiklikler oluşmaktadır. Cinsel istek ve yanıtta değişimler ise bu organlardaki damarlarda oluşan kan dolaşımının artışındandır. Gebelikte pelvik ve genital organların kanlanmasında fizyolojik olarak artış olmaktadır. Gebeliğin hormonal dengesi ve buna bağlı fizyolojik değişimler, cinsel dürtülerde bir takım değişiklikler oluşturur. Iyi kanlanan ve beslenen genital organlarda cinsel uyarı daha kolay olmaktadır. Vaginal salgılar daha fazla salgılanarak cinsel ilişkiyi daha kolay ve orgazmın daha yoğun yaşanmasına yol açmaktadır. Gebelerde cinsel istekte artış olabilir ve bazı kadınlar ilk orgazmlarını gebelikte yaşarlar. Göğüslere, genital organlara giden kanın artması bazı gebelerde kendisini sürekli cinsel ilişkiye hazır hissetmesine, cinselliğini yoğun yaşamasına neden olmaktadır. Gebelerin bir çoğu cinsel ilişkinin daha doyurucu ve heyecan verici olduğunu, gebelik öncesi ilişkiden daha fazla keyif verdiğini söylemektedir. Genital organların fazla kanlandığı gebelerde ise cinsel ilişki sırasında birden fazla orgazmın yaşandığı bildirilmektedir. Gebenin cinsel istek ve dürtüleri sosyokültürel, psikolojik, fizyolojik ve eşi ile olan ilişkisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Gebelik haftasına bağlı olarak cinsellik duygusunda azalma veya artış olur. Orgazm sırasında ve orgazm sonrası uterusta kasılmalar başlar. Gebelikte bu uterus kasılmaları daha güçlü ve orgazmı tekrarlayıcı şekilde olur.
Cinsellik gebelikten nasıl etkilenir?
Güzellik, gençlik, düzgün fizik ve cazibeye sahip olmak cinsel arzu ve isteği körüklemektedir. Gebelikte yaşanan vücut değişimleri zaman zaman bazı gebelerde sıkıntı ve rahatsızlık oluşturmaktadır. Vücut değişimlerinin sonucunda, kendilerini daha güçsüz hissederek cinsel çekiciliklerinin azaldığını hatta kaybolduğunu düşünmeye başlarlar. Göğüslerdeki değişiklikler zaman zaman sütün gelmesine, kadının kilo alması da vücudundan ve çıplaklığından utanç duymasına neden olmaktadır. Bazen erkeklerin de bu düşünceye katılmaları cinsel arzuda azalma ve cinsel ilişkiden kaçınmalara yol açmaktadır. Ancak bazı kadınlar gebelikte vücutlarında oluşan değişiklikleri olumlu karşılamakta ve cinsel çekiciliklerinin arttığını düşünmektedir. Bu düşünceye sahip olan gebeler daha düzenli cinsel yaşam sürdürmektedir. Bunun yanı sıra farklı dini inançlar ve düşünceler gebelikte cinselliği olumsuz yönde etkilemektedir. Cinsel ilişkiyi günah olarak görmek, cinsel istek ve arzuyu köreltir.
Baba adaylarında cinsel istek açısından ne gibi değişiklikler olur?
Babalık duygusu bazen babaya ikilem yaşatmaktadır. Eşine yüklediği annelik misyonu, cinsel isteğinin azalmasına neden olur. Eşine farklı bir gözle bakmaya başlar, onu çocuğunun annesi olarak görür, kutsallaştırır ve incitmekten korkar, böylece seksten uzaklaşır, utanç ve günah duymaya başlar.
Cinsel ilişki gebeliği nasıl etkiler?
Gebelik döneminde cinsel yaşam ile ilgili sorunlar , cinsel istek ve isteksizlik, ilişki ve orgazm sıklığı, cinsel tatmin çiftler arasında yaşanan problemlerdir. Ancak azda olsa koitus ( cinsel birleşme ) dışı davranışlar, kendi kendini tatmin etme yöntemi (mastürbasyon) bazı kadınlarda seksüel tercihtir. Daha önce bu şekilde cinsel tatmine ulaşan hastalar gebelik döneminde az da olsa mastürbasyonu cinsel tatmin yolu olarak seçebilirler. Normal seyreden gebelikte bu gibi cinsel ilişki dışı davranışların düşük riskini artırmadığı bilinmektedir.
Riskli gebeliklerde cinselliğin etkileri nelerdir?
Cinsel ilişkinin riskli gebelerde bazı komplikasyonlara yol açtığı bilinmektedir. Bunlardan birincisi kadın cinsel organında cinsel birleşme nedeniyle yaşanan mekanik travmalar, ikincisi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır. Bir çok yazara göre normal seyreden gebelikte cinsel ilişki anne ve bebeğe hiç bir zarar vermez. Kanama, düşük, erken doğum, rahim ağzı yetmezliği, su kesesinin açılması gibi durumlarda cinsel ilişki sakıncalı görülmektedir.
Ejekülasyon veya meni, içerdiği prostaglandin ile rahmin kasılmalarına neden olabilir. Ancak az miktarda prostaglandin içermesi bu kasılmaların geçici olmasına sebep olmaktadır. Bazı yazarlara göre erken doğumu başlatmak için menide bulunan prostaglandinin 10-15 katı olması gerekmektedir. Orgazm, cinsel ilişki ile birlikte veya cinsel ilişki olmadan rahim kasılmalarına ve rahim içi basıncın artmasına neden olmaktadır. Meme ucunun uyarılması veya orgazm sırasında hipofizden bir miktar oksitosin salınması bilinmektedir. Bazı yazarlar orgazmın riskli gebelerde erken doğuma neden olabileceğini düşünmektedirler. Cinsel ilişki sırasında meme uyarısı rahim kasılmalarına neden olmaktadır. Bazı riskli gebelerde bu durumlarda bebeğin kalp atışlarında azalma olduğu tespit edilmiştir.
[Cinsel yaşam; gebelik ayına veya haftasına göre riski arttırır mı?
İlk trimesterde veya erken gebelik haftalarında ilişki sonrası karın ve kasık ağrısı vajinal kanama ile birlikte düşüğe neden olabilmektedir. Ancak gebeliğin ilk aylarda sonlanmasının nedenleri daha çok bebeğin genetik bozuklukları, gelişme anomalileri, bebeğin eşindeki (plasenta) problemleri, annenin rahmindeki anatomik bozukluklar veya organik hastalıklar, rahim içindeki enfeksiyonlar ve annenin bazı sistemik hastalıkları ve hormonal bozukluklarının olduğudur. Düşük tehdidi olan ve tekrarlayan düşükleri olan hastalarda cinsel ilişkinin yasaklanması enfeksiyon riskini ve mekanik travmayı azalttığı gibi hastanın psikolojik travması, suçluluk ve günah duymasını da önlemektedir. Bu dönemdeki gebelik kayıpları cinsel ilişkiye bağlı değildir. Halk arasında erken dönemde yaşanacak cinsel ilişkinin bebekte sakatlık ya da ölüme neden olacağı veya bir düşük ile sonuçlanacağı fikrinin hiç bir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Bebek anne rahminde, gebelik kesesindeki amniyon sıvısı içinde gelişip büyümektedir. Rahmin kasları, amniyon kesesi ve sıvısı bebeği darbelere karşı koruma altına almaktadır. Rahim kanalının girişindeki koyulaşmış salgılar (mukus tıkaç) spermlerin ve bakterilerin rahime ve bebeğe geçişini engellemektedir. Ancak yapılan çalışmalarda normal gebelikte, ilk üç ayda annenin yorgunluk hissi, memelerde hissettiği gerginlik, kusma, uykuya meyil, kabızlık ve sık idrara çıkma gibi şikayetleri yüzünden cinsel arzuda azalma olduğunu göstermektedir.
Gebeliğin ikinci trimesterinde kanama, plasenta previa (plasentanın rahim kanalının ağzını tıkaması), nedeni belli olmayan karın ve kasık ağrıları, rahim ağzı yetmezliği ve hastanın psikolojik sorunlarının olması cinsel ilişki yasağı konması için erekçelerdir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde birçok araştırma, cinsel ilişkinin erken doğum, gebelik zarında yırtılma ve enfeksiyon riskinde artışa neden olduğunu ve bundan dolayı 4-6 hafta ilişki yasağı gerektiğini savunmaktadır. Ancak bunun aksini savunan bilimadamlarına göre cinsel ilişkinin normal seyreden gebelikte hiçbir riskinin olmadığı yönündedir. Üçüncü trimesterde vajinal kanama, plasentanın rahim ağzında olması, karın ve kasık ağrıları, bebeğin rahim içinde gelişme geriliğinin olması, daha önceki gebeliklerde erken doğum veya suyun erken gelmesi ve psikolojik kuruntular yaşayan hastalarda cinsel ilişkiyi yasaklamak gerekmektedir. Çoğul gebeliklerde cinsel ilişki riskli sayılır ve hekim tarafından yasaklanabilir.
Üçüncü trimesterde uterus ve karnın büyümesi, annenin kilo artışı, bacaklardaki kasılmalar ve omurgalardaki gebeliğe bağlı postürel değişiklikler cinsel ilişki kurulmasında bazı fiziksel problemler yaratmaktadır. Artan yorgunluk ve sırt ağrısı kişiyi cinsel ilişkiden uzaklaştırabilir. Hekimler tarafından anne ve bebeğe zarar vermeyecek rahat hareket edebilecek ve cinsel ilişkiyi kolaylaştıracak pozisyonları hastalara önerilebilirler.
Hamilelikte ilk 3 ay seks isteğinde azalma olduğu inancı doğru mudur
Gebe kadınlar üzerine yapılan araştırmalarda anne adaylarının gebeliğin ilk 3 ayında farklı derecede cinsel arzu gösterdikleri tespit edilmiş, fakat genel olarak cinsel birleşme sayılarında azalma olduğu saptanmıştır. Bu durumun nedeni; gebelikte bedensel değişikliklerin yanı sıra ruhsal değişimlerin de görülmesi ve kadının cinsel birleşmeyle bebeğine zarar vereceğini zannetmesidir. Birçok kadın gebelikle birlikte kilo aldığı için cinsel çekiciliğini kaybettiğini de düşünür. Bu fiziksel değişikliklerin yanı sıra çiftin maddi durumu, gebeliğin istenen veya zamansız bir gebelik oluşu gibi etkenler yanında kadının gebeliğe hazır olup olmadığı da çiftin cinsel yaşamını etkiler. Kadının cinsel organlarında bu ilk 3 ay içinde damarlarda büyük genişlemeler olmakta, dış dudaklar bu damar genişlemesi sonucunda normalden 3''te 1 oranında daha fazla kanlanmaktadır. Bazen cinsel birleşme sırasında ödem, yani şişlikler olmakta ve dolayısıyla kadının canı yanmakta ve cinsel istek azalmaktadır.
3. aydan sonra cinsel istek artar mı?
Gebeliğin 3. - 6. ayları arasında hemen hemen bütün gebelerde cinsel istek ve dürtülerde genel olarak bir artma görülür. Bu aylarda bu cinsel istek ve dürtüler nedeniyle kadının cinsel yaşamı daha hareketlenmekte ve cinsel birleşme sayısında da artma gözlenmektedir. Kadının seks yaşamında görülen diğer önemli bir gelişme ise bu aylarda kadınların daha fazla, bazen normalin dışında arka arkaya orgazma, yani doyuma ulaşmalarıdır.
[Gebeliğin son devrinde durum nedir?
Yapılan çeşitli istatistiklerde elde edilen sonuç; gebeliğin son 3 ayında gebelerin cinsel isteklerinde belirgin bir azalma olmasıdır. Yine bu dönemde görülen bazı komplikasyonlar sonucu tıbbi açıdan doğabilecek sakıncaları önlemek amacıyla bazı çiftlere cinsel ilişkide bulunmaları tıbbi yönden yasaklanır. Bu nedenle özellikle doğum tarihi yaklaştıkça cinsel birleşme sayısında azalma olur. Kadının doğum yaklaştıkça ağırlaşması ve kendini yorgun hissetmesi de cinsel ilişkiden uzak durmasının nedenlerindendir.
Gebelikte orgazm erken doğuma neden olur mu?
Gebeliğin özellikle son 3 ayında orgazm, gebede doğum sancısını andıran ağrılara neden olmaktadır. Bazı hallerde orgazm sonucu görülen kasılmalar devam edip, giderek doğuma, bazı vakalarda ise erken doğuma neden olmaktadır. Masturbasyon sonucu gelişen bir orgazmda yani cinsel ilişki dışındaki bir orgazmda dölyatağı daha şiddetli bir şekilde kasılmaktadır. Bu kasılmalar doğum sancısına dönüşebilmektedir.
Doğuma yakın cinsel birleşme zararlı mıdır?
Pekçok anne adayı doğum tarihine yakın günlerde cinsel birleşmenin bebeği için zararlı olup olmayacağını bilmek istemektedir.
Gebelik sırasında dölyolu akıntısı fizyolojik olarak artmaktadır. Son haftalarda ise bu akıntı daha da artar. Bilinen diğer bir gerçek ise iltihabi akıntıların ve dölyolunun mantar enfeksiyonlarının artması ile cinsel ilişki sayısı arasındaki orantıdır. Bu iltihaplar aslında her zaman görülebilir ve tedavileri kolaydır. Özellikle mantar enfeksiyonlarında mutlaka hastanın eşinin de aynı zamanda tedavi olması şarttır. Sadece kadını tedavi etmenin bir faydası olmayacaktır. Bu tür akıntı ve mantar enfeksiyonu tedavisi sırasında cinsel birleşmeden kaçınılmalı veya prezervatif kullanılmalıdır. Sağlıklı seyreden gebeliklerde, herhangi bir sorun ortaya çıkmadığı sürece son haftalarda dahi cinsel birleşmede bulunulmasında bir sakınca olmadığı sonucuna varılmaktadır. Ancak bazı hekimler doğuma yakın cinsel birleşmenin, su kesesinin erken patlaması ve kanama gibi sorunlara yol açabileceği görüşünü savunurlar. Eğer daha önceki haftalarda herhangi bir sorun ortaya çıkmışsa, son haftalarda cinsel birleşmedan kaçınmak gerekir.
Cinsel birleşmeye hangi durumlarda izin verilememektedir?
Gebelik süresince kadının cinsel yaşamında çeşitli değişiklikler izlenmektedir. Sağlıklı olan bir kadının gebelikle ilgili tıbbi bir sorunu ortaya çıkmadığı müddetçe cinsel ilişki sayısında herhangi bir kısıtlama yapmasına gerek yoktur.
Cinsel ilişkiden sonra kasıklarda ağrı veya cinsel birleşmeden sonra dölyatağından kanamanın saptanması hallerinde hekimin klinik bulgu ve önerisine göre cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Eğer hastada "düşük tehdidi" denen klinik tablo saptanmışsa, hastanın dölyatağının kasılmalarına neden olan orgazmdan kaçınması gerekmektedir. Bu genellikle gebeliğin ilk 3 ayında görülen bir durumdur.
Gebelikte cinsel birleşme ve uyarımların yasaklandığı diğer bir neden ise gebelikte görülen kanamalardır. Bu gibi durumlarda gerekli tıbbi yöntemlerin uygulanmasında veya hastanın takibi süresince cinsel birleşme ve uyarı yasaklanır.
Hamilelikte Cinselliği Yeniden Keşfedin
Annelik içgüdüsünün ne demek olduğunu biliyoruz. Ancak, bebeğinizi korumak adına cinselliğinizi neden rafa kaldırıyorsunuz? Elbette ki hamileliğin insan yaşamındaki en önemli fizyolojik değişim olduğu bir gerçek. Ama doktorunuz tıbbi bir gerekçeyle yasaklamadıysa bir anne adayı olarak istediğiniz zaman eşinizle birlikte olmanızda hiçbir sakınca yok. Ancak bu dönemde seks yapmak istemiyorsanız kendinizde bir eksiklik olduğunu ya da bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünmenize de gerek yok. Hatta bu durum sadece anne adayları için değil, baba adayları için de geçerli. Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yarattığı baskı sebebiyle cinsel birliktelikten kaçınmanız normal. Bu durumu karşılıklı konuşarak halletmeye çalışın. Hamilelikte cinselliğin olumlu taraflarını da bir hayal etmeyi deneyin. Düşünsenize artık yalnızca karı - koca değil aynı zamanda anne ve baba olmaya adaysınız. İlişkinizin bu yeni boyutunu keşfedip bunu yeni bir heyecan olarak yatak odasına taşımaya ne dersiniz? Üstelik hamilelikte düzenli seks yaşantısı sizi doğuma daha iyi bir şekilde hazırlıyor!
Cinsel arzum niçin kayboldu?
"Bir bebeğimiz olacak, eşimle daha yakın olmamız gerekirken birbirimize neden bu kadar uzaklaştık?" Bu soruyu soran ilk anne adayı siz değilsiniz. Bebek bekleyen çiftlerden bazıları birbirlerine her zamankinden daha çok yakınlaşırken, bazıları arasında da büyük bir mesafe açılıyor. Uzmanlar, eşlerin hamilelik döneminde birbirlerine yakınlaşmalarının ya da birbirlerinden uzaklaşmalarının; kadının ve erkeğin tecrübeleriyle ilgili olduğunu düşünüyor. Eşlerin cinselliğe olumsuz yaklaşmalarının nedenleri arasında şunlar sıralanıyor:
Değişimin yarattığı korku: Değişimlerden korkan bir kadın, hamilelik döneminde tedirginlik yaşamaya başlıyor. Gelecekle ilgili endişeleri olan, anne rolünün altından kalkamayacağını düşünen ve güzelliğini kaybettiğine inanan kadınlar hamilelik dönemini stres içinde geçiriyor. Bu durum da cinsel arzularını kaybetmelerine yol açıyor.
Cinsellik ve anneliğin bağdaşmaması: İnanmayacaksınız belki ama bu söylediğimiz erkeklerin takıntısı! Nasıl mı? Bazı erkekler kadın ve anne arasındaki bağlantıyı kurmakta zorluk çekiyor. Bu da erkeklerin eşlerinden cinsel anlamda uzaklaşmalarına sebep oluyor. Cinsellik ve annelik birçok erkek için birbirinden taban tabana zıt iki kavram. Bu arada hanımlar sakın telaşa kapılmayın, bu durum en geç doğumdan sonra ortadan kalkıyor!
Görüntünün değişimi:Bu söylediğimiz hem erkek hem de kadın için geçerli. Erkekler eşlerinin bu yeni durumuna alışmakta zorluk çekiyor ve klasik kuralı uyguluyor. Erkekliğin 10'da 9'u kaçmaktır! Anlayacağınız eşi ile kendisi arasına mesafe koyuyor. Eh, kadınların da erkeklerden bir farkı yok aslında. Onlar da gittikçe büyüyen karınlarının eşlerine çekici gelmeyeceğini düşünerek kendilerini geri çekiyor.