Halk arasında yanlış bilinen tedavi yöntemleri

Yagmurun_kizi

Çocuklarım benim herşeyim...
Kayıtlı Üye
11 Aralık 2015
6.602
8.284
Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde sağlık hizmetlerinin sağlıksız bir şekilde tüketildiğini belirten uzmanlar, birçok vatandaşın sağlık hizmetlerini nereden, ne şekilde alacağına, uygulamalarda nelere dikkat edeceğine dost, akraba, komşu tavsiyesi ve dogmatik bilgilerle gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan vatandaşların sağlık hizmetleri hakkında gerekli bilgilere sahip olmadıklarını söyleyen Mardin Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde görevli uzman Dr. Adem Özden, görev yaptığı 10 yıl içerisinde sağlık hizmetlerini yerine getirirken karşılaştığı dogmatik bilgiler ve hatalar hakkında bilgi verdi. "Sağlık hizmetinin günlük yaşamda tükettiğimiz birçok hizmetin arasında en önemlisidir" diyen Dr. Özden, "Sağlık hizmetlerinden faydalanan birer tüketici olan hastalar, 'sağlık hizmetini' alırken nelere dikkat ediyorlar ve nelere inanıyorlar. Kuaföre giderken, dışarıda yemeğe çıkarken, market alış verişinde veya bir elbise diktirirken seçimlerde birçok objektif kriter sıralanabilmektedir. 'Sağlık hizmetini nereden, ne şekilde alacağınıza, uygulamalarda nelere dikkat edeceğinize nasıl karar veriyorsunuz?' şeklinde bir soru karşısında çoğu zaman dost, akraba, komşu tavsiyesi ve dogmatik bilgiler dışında pek bir şey söylenemez. Bunun sonucunda, sağlık ocağından alınacak bir hizmet için fakülte hastanesine başvurulabilmekte, aslında cildiye doktoru tarafından tedavi edilmesi gereken bir hasta, kadın doğum uzmanları arasında mekik dokuyabilmekte veya basit bir istirahat ile şifa bulabilecek hasta, onlarca tablet ilaç yutup midesini bozabilmektedir. Geri dönüşü olmayan zararlara maruz kalmamak için bu konularda bilinçlenmeli ve tercihler ona göre yapılmalıdır" dedi.

Bölgede vatandaşların sağlık hizmetlerini tüketirken yapılan hatalar hakkında bilgi veren Dr. Özden, hizmet alınacak sağlık biriminin genelde yanlış seçildiğini, hastaların önemli bir kısmının birinci basamak sağlık kuruluşlarında (sağlık ocaklarında) teşhis ve tedavilerini yaptırabilecekken, gereksiz yere ikinci basamak sağlık kuruluşlarında (devlet hastanelerinde) yığılmalara yol açtığını söyledi. "İyi doktordur" denilerek böbrek taşı tedavisi için dahiliye uzmanına gitmek gibi yanlış branştan sağlık hizmetini almak amacıyla çabalayanların da yanlış bir uygulamanın içinde olduğunu kaydeden Dr. Özden, bölgede yaşanan diğer bir yanlışın ise 'Çok ilaç yazan doktor, iyi doktordur' ve 'Çok ilaç almak, çabuk iyileştirir' inanışlarının olduğunu ifade etti.

Hastayı memnun etme çabası ve promosyon baskısı altında kalabilen bazı hekimlerin bu beklentiyi karşıladığını ileri süren Dr. Özden, "Sosyal güvenlik kurumlarının ayaktan tedavi reçetelerinde en fazla dört ilaca izin vermesi ve ilaçtan katkı payı alınması, son yıllarda bu soruna bir nebze çözüm getirmiştir. Yine de kuralmış gibi çoğu reçetede dört kalem ilaç görmek, bu anlayışın değişmediğinin göstergesidir. Bunun sonucunda, devletin trilyonlarca kaybı ve gereksiz yere kullanılan yığınla ilaç sorunu, halen devam etmektedir" diye konuştu. Özellikle kırsaldan gelen hastaların, iğne tedavisinin çabuk iyileştirdiğine ve pahalı ilacın daha etkili olduğuna inandıklarını dile getiren Dr. Özden, "Sadece ülkemizde değil, birçok ülkede ilaç endüstrisinin baskısı altında olan sağlık sektörüne, antibiyotikler başta olmak üzere birçok ilaç arz edilmektedir. Çeşitli kampanyalarla piyasaya sürülen bu daha pahalı ilaçların sağladığı fayda, aslında çok daha ucuz ve uzun süredir bilinen ilaçlarla sağlanabilmektedir" şeklinde konuştu.

Dr. Özden, sağlık hizmetlerinin tüketilmesinde yaşanan diğer hatalar hakkında ise şu bilgileri verdi:
- Serum her derde devadır: Serum genelde ağızdan sıvı alamayan veya vücutta aşırı olan sıvı kaybını ağızdan tamamlayamayan hastalara verilen bir tedavidir. Nadiren ilaç vermek veya kandaki birtakım maddelerin dengesini sağlayabilmek için de verilir. Ancak bölgemizde özellikle de çocuk hastaların tedavisinde gerekli gereksiz oldukça sık başvurulan bir tedavidir. Hatta öyle ki, hastalar bazen kendi kafalarına göre eczanelerden serum alıp herhangi bir hastalık için serum taktırabilmektedirler. Hele hele serum B vitamini içeren ilaçlarla renklendirilmişse bu serumun her derde deva geldiği gibi yaygın ve yanlış bir kanı vardır.

- Doktora danışmadan eczaneden şikayete göre ilaç almak: Çoğu zaman yarardan çok zararı olan bu davranışla sıkça karşılaşılmaktadır. Örneğin; mide ağrısı için ağrı kesici alan bir hasta, mide kanamasına kadar varan kötü duruma sebebiyet verebilmektedir.

- Şikayetler hafifler hafiflemez ilaçları kesmek: Birçok hasta şikayetleri ortadan kalktığında tamamen iyileştiği zannıyla ilaçlarını kesmektedir. Oysaki, o hastalık halen vücutta aktif olabilmektedir. Bu nedenle, tam bir iyileşme için hekimlerin önerdiği sürede ilaçlar kullanılmalıdır.

- Gelişigüzel vitamin ve mineral kullanmak: Özellikle gazetelerin sağlık köşelerindeki yönlendirmelerle, vitaminler bir nevi hayat kurtarıcı olarak sunulmaktadır. Hatta nerdeyse her şikayete, hastalığa ve yaşlanmaya iyi gelen bir vitamin bulunmuş gibidir. Ülkemiz gibi her türlü sebze ve meyvenin bolca bulunduğu ve beslenme probleminin genelde bulunmadığı bir tarım ülkesinde çok özel durumlar dışında vitamin kullanımı gerekmemektedir. Ama buna rağmen hastalardan sıkça duyduğumuz cümlelerden biri 'Antibiyotiğin yanında bir vitamin verin de bana ağır gelmesin'dir.

- Büyük merkezin doktoru daha iyidir: Hastaların gözünde Mardin'in doktoru Kızıltepe'nin doktorundan, Diyarbakır'ın doktoru Mardin'in doktorundan, Ankara'nın doktoru Diyarbakır'ın doktorundan daha iyidir gibi bir düşünce azımsanmayacak düzeydedir. Aslında aynı fakültelerden aynı eğitimle mezun olan hekimler, Türkiye'nin çeşitli illerine dağılmaktadır. Bu nedenle, kendi yerleşim biriminde hizmet alabilecek hastalar bazen kilometrelerce uzağa gidebilmektedir.

- Şikayetimi söylemeyeyim, doktor bilsin derdimi: Doktorların teşhisinde hastalardan alınan bilgilerin önemli yeri vardır. Ancak bazen hastaların ağzını bıçak açmaz. 'Madem doktordur, o bilsin derdimi' diyen hasta, şikayetlerini veya daha önce aldığı teşhisleri saklar.
 
X