- 12 Temmuz 2006
- 643
- 9
- 48
Niye ağlamak yasak değil de gülmek yasak?
Niye ağlamak değil de gülmek ayıp? Anlamış değilim…
__Kızlar gülmez
__Niye
__Ayıp!
Gülmek kızlara niye mi ayıp?
Çünkü hafif kız sayılabilirsiniz… Hafif kızın ne demek olduğunu açıklamaya gerek yok herkes bilir zaten…
(Ben gene de işimi garantiye alayım anlaşılmak istemeyen yazar demesinler Dikkat çekmek için gülerseniz bu sizi hafif kız yapar)
Gerçi günümüzde ağır kızlar değil hafiflik moda anlayan anlamıştır anlamayanlarında canı sağolsun. Konumuz yön değiştirip diyete başlamadan konumuza geri dönelim.
Geldik annemin kimden öğrendiğini bilmediğim o meşhur keşfine; beni ne zaman gülerken görse engellemeye çalışır, inanın yalan söylemiyorum. Bazen “annem benim mutlu olmamı istemiyor mu?”diye düşünmüyor değilim.
“Çok gülme ağlarsın”
Eğer sonunda ağlayacaksam bırakında rahat rahat güleyim.Haksız mıyım?...
Nasıl bir tesadüfse ne zaman çok gülsem annem haklı çıkar, ardından mutlaka ağlarım.Acaba benim annem “ermiş” olabilir mi?
Ama bu işin bir püf noktası var. Annemin kehanetinin tutması için mutlaka gözünüzden yaş gelinceye kadar gülmeniz gerekir. Yoksa ağlayamazsınız.
Şu benim annem eli ayağı olan konuşan bir sözlük üstelik atasözleri sözlüğü...
"Ağlamak gülmenin kardeşidir" diyende o
"Yaptığın banaysa öğrendiğin kendine" diyende.
Neyse biz konumuza dönelim.sevgili anneciğim; eğer ağlamak gülmenin kardeşiyse; sen değilmisin?
"Kardeş kardeşin ne olduğunu, ne öldüğünü istermiş" diyen
Bu durumda gülmekle ağlamak kardeş kardeş geçinseler daha doğru olmaz mı?
Gülmek tatlıysa; ağlamak tuzlu.Her ikiside hayatın tadı tuzu...
(Eh be anne sen olmasan bu yazıyı ben nasıl yazacaktım?Büyük ihtimalle malzemeden çalacaktım.Canım annem.Annem ne derse doğru der.)
Bence güler yüzlü insanların etrafına yaydığı pozitif enerji yabana atılmayacak kadar önemli bir olay.
Kadınla erkeğe bu konuda eşit davranılmış. Nasıl kadın çok gülmez denilmişse; erkeğe de gülmeyi yasak etmişler
“Erkek adam gülmez” demişler.
Hatta daha da ileri gidip “erkekler ağlamaz” da demişler.
Zavallı erkekler, hem ağlamak yasak hem de gülmek buna can mı dayanır? Biz yine iyiyiz sadece gülmek yasak, ağlayın ağlayabildiğiniz kadar.
Erkekler bize verilmiş bu ayrıcalığı çekemeyip “sulugöz “ya da “su sızdırıyorsun” gibi alaycı yaklaşsalar da altında yatan sebep çekememeleridir. Siz onlara aldırmayın. Sanki gülmek gümüş tepsiyle sunuldu da biz almadık…
Biz eşitlikten yanayız, biz ağlıyorsak erkeklerde ağlayabilmeli.Gülmek mi gülmek herkese yakışır.
Bir gül adlı şiirime yorum yapan şiir dostu arkadaşım yorumunda şöyle yazmıştı:
“Sevdiğine bir gül ver, gül veremezsen gülüver”
Bu söz çok hoşuma gitti. Güler yüzlü olmak içten bir gülümseme beklide sevdiklerimize verebileceğimiz en güzel hediye…
Ben artık gülen yüzümüzü ortaya çıkaralım diyorum. Kendimize sevdiklerimize hayata bakış açımıza gülümseyelim. Bilmiyorlarsa onlara da gülmeyi öğretelim.Nede olsa bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.
Bir gün peygamberimiz(s.a.) bir sahabe yaklaşır
__Ey Allah’ın Resulü bende sadaka vermek istiyorum; ama verecek ne param nede malım mülküm var bana bir yol göster, der.
Peygamberimiz(s.a)
__Paran ya da malın mülkün olmasada sadaka verebilirsin, demiş.
Bunu duyan sahabe çok sevinmiş. Merakla bunun nasıl olacağını sormuş
Peygamberimiz(s.a)
__Eğer etrafındakilere güler yüzle davranırsan sadaka dağıtmış kadar sevap kazanırsın, demiş.
Bu sadakaya zengininde fakirinde ihtiyacı var.
Öyleyse ne duruyoruz?...
Buyurun sadaka dağıtmaya…
Önce kendimizden kendi hayatımızdan başlayarak “Hadi Gülümse”
Hadi beni kırdınız diyelim, Sezen Aksu’yu da kıramazsınız ya…
Ben demiyorum o diyor “Hadi Gülümse”
(Ne kadar ciddi bir konu olursa olsun içine biraz tebessüm katmaya çalışıyorum. Beni sadaka vermeye layık görmeseler bile ben sadaka dağıtmaya devam edeceğim. Güler yüzlü insanların çoğalması dileğiyle )
Niye ağlamak değil de gülmek ayıp? Anlamış değilim…
__Kızlar gülmez
__Niye
__Ayıp!
Gülmek kızlara niye mi ayıp?
Çünkü hafif kız sayılabilirsiniz… Hafif kızın ne demek olduğunu açıklamaya gerek yok herkes bilir zaten…
(Ben gene de işimi garantiye alayım anlaşılmak istemeyen yazar demesinler Dikkat çekmek için gülerseniz bu sizi hafif kız yapar)
Gerçi günümüzde ağır kızlar değil hafiflik moda anlayan anlamıştır anlamayanlarında canı sağolsun. Konumuz yön değiştirip diyete başlamadan konumuza geri dönelim.
Geldik annemin kimden öğrendiğini bilmediğim o meşhur keşfine; beni ne zaman gülerken görse engellemeye çalışır, inanın yalan söylemiyorum. Bazen “annem benim mutlu olmamı istemiyor mu?”diye düşünmüyor değilim.
“Çok gülme ağlarsın”
Eğer sonunda ağlayacaksam bırakında rahat rahat güleyim.Haksız mıyım?...
Nasıl bir tesadüfse ne zaman çok gülsem annem haklı çıkar, ardından mutlaka ağlarım.Acaba benim annem “ermiş” olabilir mi?
Ama bu işin bir püf noktası var. Annemin kehanetinin tutması için mutlaka gözünüzden yaş gelinceye kadar gülmeniz gerekir. Yoksa ağlayamazsınız.
Şu benim annem eli ayağı olan konuşan bir sözlük üstelik atasözleri sözlüğü...
"Ağlamak gülmenin kardeşidir" diyende o
"Yaptığın banaysa öğrendiğin kendine" diyende.
Neyse biz konumuza dönelim.sevgili anneciğim; eğer ağlamak gülmenin kardeşiyse; sen değilmisin?
"Kardeş kardeşin ne olduğunu, ne öldüğünü istermiş" diyen
Bu durumda gülmekle ağlamak kardeş kardeş geçinseler daha doğru olmaz mı?
Gülmek tatlıysa; ağlamak tuzlu.Her ikiside hayatın tadı tuzu...
(Eh be anne sen olmasan bu yazıyı ben nasıl yazacaktım?Büyük ihtimalle malzemeden çalacaktım.Canım annem.Annem ne derse doğru der.)
Bence güler yüzlü insanların etrafına yaydığı pozitif enerji yabana atılmayacak kadar önemli bir olay.
Kadınla erkeğe bu konuda eşit davranılmış. Nasıl kadın çok gülmez denilmişse; erkeğe de gülmeyi yasak etmişler
“Erkek adam gülmez” demişler.
Hatta daha da ileri gidip “erkekler ağlamaz” da demişler.
Zavallı erkekler, hem ağlamak yasak hem de gülmek buna can mı dayanır? Biz yine iyiyiz sadece gülmek yasak, ağlayın ağlayabildiğiniz kadar.
Erkekler bize verilmiş bu ayrıcalığı çekemeyip “sulugöz “ya da “su sızdırıyorsun” gibi alaycı yaklaşsalar da altında yatan sebep çekememeleridir. Siz onlara aldırmayın. Sanki gülmek gümüş tepsiyle sunuldu da biz almadık…
Biz eşitlikten yanayız, biz ağlıyorsak erkeklerde ağlayabilmeli.Gülmek mi gülmek herkese yakışır.
Bir gül adlı şiirime yorum yapan şiir dostu arkadaşım yorumunda şöyle yazmıştı:
“Sevdiğine bir gül ver, gül veremezsen gülüver”
Bu söz çok hoşuma gitti. Güler yüzlü olmak içten bir gülümseme beklide sevdiklerimize verebileceğimiz en güzel hediye…
Ben artık gülen yüzümüzü ortaya çıkaralım diyorum. Kendimize sevdiklerimize hayata bakış açımıza gülümseyelim. Bilmiyorlarsa onlara da gülmeyi öğretelim.Nede olsa bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.
Bir gün peygamberimiz(s.a.) bir sahabe yaklaşır
__Ey Allah’ın Resulü bende sadaka vermek istiyorum; ama verecek ne param nede malım mülküm var bana bir yol göster, der.
Peygamberimiz(s.a)
__Paran ya da malın mülkün olmasada sadaka verebilirsin, demiş.
Bunu duyan sahabe çok sevinmiş. Merakla bunun nasıl olacağını sormuş
Peygamberimiz(s.a)
__Eğer etrafındakilere güler yüzle davranırsan sadaka dağıtmış kadar sevap kazanırsın, demiş.
Bu sadakaya zengininde fakirinde ihtiyacı var.
Öyleyse ne duruyoruz?...
Buyurun sadaka dağıtmaya…
Önce kendimizden kendi hayatımızdan başlayarak “Hadi Gülümse”
Hadi beni kırdınız diyelim, Sezen Aksu’yu da kıramazsınız ya…
Ben demiyorum o diyor “Hadi Gülümse”
(Ne kadar ciddi bir konu olursa olsun içine biraz tebessüm katmaya çalışıyorum. Beni sadaka vermeye layık görmeseler bile ben sadaka dağıtmaya devam edeceğim. Güler yüzlü insanların çoğalması dileğiyle )