Güzel Dostlukların Anavatanı , İkinci Yuvamız "Erkek İnfertilitesi"nin Geyik Topiği!!

anaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa buraya kimse uğramamış nan(((((((((((((((((
iyi geceler bomboş topikcim yalnız yalnızda korkarsın ama hayırsız ablaların gelince söyle seni böyle öksüz gibi bırakmasınlar buralarda olurmu tatlım hadi iyi geceler yatta uyu bakiiyyymmmmm:)))))))))
 
zemuszemus zemuszemus zemuszemus opuyorumnanaktan kaydirigubbakcemile5 kaydirigubbakcemile5 kaydirigubbakcemile2kaydirigubbakcemile :umursamaz::umursamaz: :lepi: :lepi: :lepi: GĞNAYDIN ıNŞŞ GÜZEL BıR TATıL GÜNÜ OLUR
 
kiz balkafa kimde gordun ya soyle degistirsin banane banane
zaten her avatarimi birinde goruyorum gicik oluyorum
mafoldumben
 
kiz balkafa kimde gordun ya soyle degistirsin banane banane
zaten her avatarimi birinde goruyorum gicik oluyorum
mafoldumben
Kız biliyodum hangı topıkte oldugunu ama vall unuttum :roflol::roflol::roflol:
balkafaya bak doktor olmus hehehehehehkaydirigubbakcemile3

sırnaşık şeysırnaşık şeysırnaşık şeyEvet yaa doktırr oldum sırnaşık şeyPsıkolog yazıcaktım ama dedım psıkolog.psıkoyatrıs.k.dogumcu.genel cerrah.çene cerrahıı bılgılerımı topalrsak hahaha doktırr olsun ıstedımsırnaşık şeysırnaşık şeysırnaşık şeyŞikayetlerınız olursa soruları alabılrım zemuszemus
 
Asim organızayson hazırr ama kırmızıkafa gelmedı uyuz oldum yaa gelsede başlasak pazar pazar :roflol::roflol::roflol:
 
evet canim sana herseyde bilgi danisabilirzzzzzzzzkaydirigubbakcemile3

Bursa ablanmın ayagına bır damar cıkmsıtıı kaydirigubbakcemile3Dedi bune dedi sen anlarsın :)dedim bu ya kanla ilgili bir damar hastalıgı,yada çalıştıgın ıcın ayakta durudugun ıcın kılcaldamar varıs cıkmıs olabılır.Yada bır yere çarpmışsın dedimsırnaşık şeysırnaşık şeysırnaşık şey

İshal oldu diye ne yapıcam benn.Bol bol su iç dedim dr gitmeye gerek yok serum takıcak onun yerıne su iç.muz ye :roflol::roflol::roflol:
Grio oldu sonra ateşi çıktı ben olcemıyom cıvalı ıle sen bak bırde dedı.Baktım 38.5 dedim kaydirigubbakcemile3AA yuksekmıs dedı.koRKMA YAA DEDIm eşimin 39.5 ateşini düşürmüş insanım dedim kaydirigubbakcemile3saçmalama panık yapma dedım gecer ıslak mendıl koyalımkaydirigubbakcemile3 Bu delı işe gıttı gece vardıyasına saat 10 da tlf geldıı acıle göturun benı kaydirigubbakcemile3 totosundan ıgneyı yedı eve geldı ne oldu dedımkaydirigubbakcemile3iğneyı yedın rahatladın.kaydirigubbakcemile3sankı ıgne yemesen gecmıcektı kaydirigubbakcemile3
Geçen görümceme gıttım cocugu ıle beraber göz nezlesi olmuşş.Dr cocuga 1 damla damlatın demıss..GÖrumceMDE GOZnu ufalayıp duruyo .ELLEME dedımlmaz:damla damlatalım.1 tane damlat dıyo :roflol:dedım 1 olmaz 2 :roflol::roflol:cocuga 1 olur sana 2:roflol::roflol:.Sonra hala ufalıyo gözunü dedım bantlayalım pamukla:rofloliss dinleyen kim kaydirigubbakcemile3dedım çaylı pamuk pomat yapalım bak ıyı gelıcek gozun kapalı hem dınlenıcek hemde çay şe yarıcak dınlemedı ne halın varsa gor dedım dr var karsoında herhal boşuna okumadık sırnaşık şeysırnaşık şeysırnaşık şeysırnaşık şey
 
Abalm diyokii..Delimisin sen kızım nedne tıp dili ile konuşuyorsun..
POlistikover ne demek
edrometri ne demek
yumruta çatlama ne demek
Anlatım ..Şuna bak allahım ya doktor olmuş diyo kaydirigubbakcemile3ohoo dedim iğne yapıyom kendimee ..kaydirigubbakcemile3delümüsün dıyo nasıl yapıyonsırnaşık şeyGel sanada yapam:roflol:

Kızım sen nıye okumadın dıyo doktorluk eczacılık.Rizeye gidince ciddi diyorum bir eczaneye git çalış diyo sırnaşık şeysırnaşık şey
 
hihoyyyt hihoyyyt hihoyyyt hihoyyyt hihoyyyt hihoyyytYine kimslerrr yokk

zemuszemus zemuszemus zemuszemus opuyorumnanaktan opuyorumnanaktan opuyorumnanaktan kaydirigubbakcemile5 kaydirigubbakcemile5 kaydirigubbakcemile5 mafoldumben mafoldumben mafoldumben kaydirigubbakcemile2 kaydirigubbakcemile2 kaydirigubbakcemile2 kaydirigubbakcemile kaydirigubbakcemile kaydirigubbakcemile :lepi: :lepi: :lepi: :lepi: hihoyyythihoyyyt hihoyyyt hihoyyyt BEN BURDAYIM
 

hihoyyyt zemuszemus hihoyyyt zemuszemus hihoyyyt delikafadulden delikafadulden delikafadulden
 
Hüzün



Daha 18 yasındaydı , ama hayatının sonundaydı.
Tedavisi mümkün olmayan ölümcül kansere yakalanmıştı.
Kahır içinde eve kapamıştı kendisini.
Sokağa çıkmıyordu.
Annesi...Birde kendisi...
O kadar dı bütün hayatı...
Bir gün fena halde sıkıldı,dayanamadı,attı kendini sokağa...
Bir yığın vitrinin önünden geçti.
Tam cd satan bi dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu.
Geri döndü , kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genc kıza bidaha baktı.
Kendi yaşlarında harika bir genc kızdı tezgahtar.
Hani ilk bakışta aşk derler ya öyle takılıp kalmıştı işte..
ıçeri girdi
Kız gülümseyerek koştu ona
->Size nası yardım edebilirim? diye
Nasıl bir gülümsemeydi o.
Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı
Kekeledi, geveledi sonra
->evet su cd yi bana sararmısınız?
Kız cd yi aldı , içeri gitti
Az sonra elinde paket edilmiş geldi.
Aldı pakedi , çıktı dükkandan , evine döndü,açmadan dolaba attı...

Ertesi sabah gene gitti aynı dükkana
Gene bir cd gösterdi kıza , sardırdı , aldı eve getirdi ,attı paketi dolaba , gene açmadan...
Günler hep alınan sarılan cd lerle geçti.
Kıza açılmaya bi türlü cesaret edemiyordu.
Annesine açıldı sonunda
Annesi ->Git konuş oğlum , ne var bunda? dedi...
Ertesi sabah bütün cesaretini topladı ve erkenden dükkana gitti.
Bir cd secti .
Kız gülerek aldı plağı arkaya gitti paketlemeye.
Kız içerdeyken bir kağıda
Sizinle bir gece çıkabilirmiyiz diye yazdı altına telefon numarasını ekledi notu kasanın yanına koydu gizlice..
Sonra pakedini alıp kaçtı gine dükkandan..

2 gün sonra evin telefonu çaldı
Anne açtı telefonu
Cd dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan
Delikanlıyı istedi.
Notunu daha yeni bulmuştu
Anne ağlıyordu..
Duymadınız mı? dedi
Dün kaybettik oğlumu..

Cenazeden bikaç gün sonra , anne oğlunun odasına girebildi sonunda..
Ortalığa çeki düzen vermeliydi.
Dolabı açtı...
Oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü
Paketleri aldı , oğlunun yatagına oturdu ve birtanesini açtı..
ıçinde bir cd vardı birde minik not
''merhaba sizi öyle tatlı buldum ki daha yakından tanımak istiyorum bir akşam birlikte cıkalım sevgiler ''
Anne bir paketi daha açtı..
Ondada bir cd ve bir not vardı
''Siz gerçekten çok tatlı birisiniz hadi beni bu gece davet edin artık. sevgiler''

------------------

AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR

Bir gün Delilik yakın dostlarını kahve içmek üzere evine davet etmiş.
Herkes gelmis. Kahveler icildikten sonra
Delilik dostlarına saklambaç oynamayı önermiş.
Saklambaç mi? O da nedir? diye sormuş Merak.
-Saklambaç bir oyundur. Sizler saklanırken ben yüze kadar sayacağım.
Saymayı bitirdiğimde ilk bulacağım kişi benden sonraki ebe olacaktır.
Korku ve Tembellik dışındakiler Delilik'in önerisini derhal kabul etmişler.
-1..., 2..., 3... diye yüksek sesle saymaya başlamış Delilik. Acelecilik, ilk bulduğu yere kendini atıvermiş.
Utangaçlık, her zamanki alışkanlığıyla bir ağacın gölgesine ilişmiş.
Neşe, bahçenin orta yerine doğru yönelmiş.
Hüzün, saklanacak yer bulamadığından ağlamaya koyulmuş.
Kıskançlık, Başarı'nın pesinden giderek yani başındaki bir kayanın ardına sığınmış.
Delilik saymayı sürdürmüş...
Umutsuzluk, Delilik'in doksan dokuza geldiğini duyduğunda iyiden iyiye umutsuzluğa kapılmış.
- YÜZ ! diye haykırmış Delilik,
Saklanmayan ebedir, aramaya başlıyorum.
ılk sobelenen Merak olmuş. Birinci kurbanın kim olacağını o kadar merak ediyormuş ki, saklanmayı ihmal etmiş.
Bahçe duvarına baktığında, Delilik Kararsizlik'i fark etmiş; üzerine tünemiş olduğu duvarın hangi tarafına saklanacağını düşünmekle meşgulmüş ve hemen ardından Neşe'yi, Hüzün'ü,
Utangaclik'i sobelemiş. Herkes yeniden bir araya geldiğinde Merak sormuş:
Aşk nerede? Hiç Aşk'ı gören oldu mu?
Delilik, Aşk'ı aramaya koyulmuş.
Dağlara çıkmış, nehirlerin yataklarına bakmış, ama Aşk'ı hiç bir yerde bulamamış.
Çaresiz arayışını sürdüren Delilik, bir gül ağacı ile karsılaşmış.
Eline geçirdiği bir çalıyla ağacın dallarını, yapraklarını yoklamış.
Aniden tiz bir çığlıkla irkilmiş. Acıyla bağıran Aşk, diken batan gözünü tutuyormuş.
Delilik ne yapacağını bilememiş. Özür dilemiş, yalvarmış yakarmış Aşk'a
kendisini affetmesi için. O kadar üzülmüş ki, bir daha hayat boyu yanından
ayrılmayacağını bile vaat etmiş. Acısı biraz dinen Aşk sonunda özürleri kabul etmiş.
O günden beri Aşk'ın gözü kördür ve Delilik hep yanı başındadır...
------------------

Aşk Nasıl Bir Duygu...

Napolyon bir gün düşman askerlerinden kaçarken bir bakkala girer. Bakkal Napolyonu hemen tanır ve saklar. Arkadan gelen düşman askerlerine de "şuraya doğru kaçan bir adam gördüm" der. Düşman askerleri gittikten 5 dakika sonra Napolyonun muhafızları gelir.

O anda bakkal :
- Efendim haddim olmayarak size bir şey sormak istiyorum. Ölümle burun buruna olmak nasıl bir duygu? diye sorduğu anda Napolyon
- Bre densiz. Sen kim oluyorsun da dünyayı titreten insana böyle bir soru soruyorsun der ve muhafızlara dizin bu herifi kurşuna diye emreder.

Bakkalın gözünü bağlarlar. 3 2 1 diye sayarlarken; Bakkal içinden "ne yaptım ben? Bak şimdi öleceğim." diye düşünürken bir el uzanır ve göz bağını açar. Bağı açan Napolyondur ve "işte böyle bir duygu" der.

Aşk ta böyle bir duygudur. Anlatılmaz sadece yaşanır...

------------------

GERÇEK DOST

Ülkenin birinde iki gerçek dost yaşarmış.
Birinin malı, ötekinin malı gibiymiş.
Anlaşılan o ülkede dostluk, bambaşkaymış...

Bir gece ülkede herkes dalmış derin uykulara.
Orada güneş battı mı, fırsat bu fırsat der,
uykunun tadını çıkarırmış millet.

Gece yarısı bizim dostlardan biri, fırlamış yatağından,
koşmuş doğru dostunun evine.
Uyandırmış hizmetçileri tatlı uykularından...

Dostu, yukarıdan duymuş sesini. Hemen kaptığı gibi
kılıcını, kesesini, koşmuş dostunun yanına...

"Hayrola!" demiş, merak içinde, soluk soluğa...
"Sen, kolay kolay uyandırmazsın kimseyi,
uykuyu da seversin üstelik.
Kumarda kaybettiysen; al şu keseyi.
Evini bastılarsa; işte buradayız ben ve kılıcım.
Haydi gidip haklarından gelelim.
Yalnız yatamaz mı oldun yoksa???
Benim güzel cariyeyi al git öyleyse..."

"Yok a canım." demiş dostu... "Ne o, ne de bu.
Rüyamda biraz düsünceli gördüm seni...
Sakın başı dertte olmasın deyip koştum.
Kusura bakma dostum!"


Gerçek bir dostu olmak ne güzel bir şey!
Derdini açmanı beklemez bile...
Kendi bulup söylemek ister, belki sen çekinirsin diye.
Sevdiği insanın üstüne titrer,
bir düşten, bir hiçten nem kapar.

------------------

KIRLANGICIN AŞKI

Bir kırlangıç, bir adama şık oldu. Ve adamın penceresinin önüne konup ona Ben seni çok seviyorum, lütfen pencereyi açıp beni içeri al da birlikte yaşayalım dedi. Adam
Olmaz alamam... Sen bir kuşsun ve bir kuş bir adama şık olamaz! diye yanıt verdi.
Kırlangıç bir süre sonra tekrar geldi ve Lütfen pencereyi açıp beni içeri al birlikte yaşarız. Hem ben sana dost ve arkadaş olurum canın da sıkılmaz birlikte yaşar gideriz... dedi.
Adam onu yine geri çevirdi. Zaman geçti, sonbahar geldi. Kırlangıç üçüncü ve son kez pencerenin önüne konup adama tekrar şöyle dedi:
Lütfen beni içeri al... Artık soğuklar da başladı, dışarıda kalamam biliyorsun ben sıcak havalarda yaşayabilirim yalnızca... Beni içeri almazsan sıcak ülkelere gitmek zorunda kalırım. Lütfen beni içeri al da burada kalayım. Birlikte yemek yer, omzuna konar, seni neşelendirir, sana yarenlik ederim. Hem sen de benim gibi yalnızsın...
Adam, Git derhal başımdan!.. Ben yalnız kalırım dedi ve kuşu kovdu... Kırlangıç da bu yanıt üzerine üzüntülü bir biçimde uçtu ve uzaklara gitti.
Adam kırlangıç uzaklara gittikten sonra düşünmeye başladı. Ben ne aptal, ne kadar akılsız bir adamım, niye kırlangıçla birlikte kalmayı kabul etmedim? Ne güzel birlikte kalırdık dedi kendi kendine ve kırlangıcı sıcak ülkelere gönderdiği için çok pişman oldu. Adam pişman olmuştu ama iş işten geçmişti. Sonunda kendi kendine Nasıl olsa sıcaklar başlayınca kırlangıcım yine gelir. Ben de onu içeri alırım, birlikte mutlu bir yaşam süreriz dedi. Ve penceresini sonuna dek açıp beklemeye başladı. Yazın gelmesiyle kırlangıçlar da gelmeye başladı. Ama onun kırlangıcı gelmemişti. Adam yazın sonuna dek hiç penceresini kapatmadan pencerenin başında bekledi ama boşuna... Kırlangıç yoktu. Gelen kırlangıçlara sordu ama onun kırlangıcını gören olmamıştı. Sonunda bir bilge kişiye halini danışmak ve ondan bilgi almak için gitti. Bilge kişiye olayı anlattıktan sonra bilge kişinin verdiği yanıt çok kısa olmuştu:
Kırlangıçların ömrü 6 aydır...
Yaşamda kimi fırsatlar vardır, bir kez ele geçer ve değerlendiremezsen uçup gider...
Yaşamda kimi insanlar vardır, bir kez karşına çıkar ve fark edemezsen, değerini bilemezsen, uçup gider... Ve asla geri gelmezler... Dikkatli olun... Farkında olun... Ve bir düşünün... Acaba kaç kırlangıcı kovaladınız pencerenizden bugüne dek?..
 
Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu
zaman yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek
için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı, Georgi'nin yalnızca çok pahalıya
????: Web Hattı - Türkiyenin En Güncel Forumu /hikayeler/126493-bir-mucize-etkileyici-bir-hikaye.html
malolacak bir ameliyatla kurtulma şansı vardı fakat bunun için yeterli
paraları yoktu. Babasının, umutsuz bir biçimde annesine şöyle fısıldadığını
duymuştu Sally: "Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir." Bu sözleri duyar
duymaz, usulca kendi odasına yürüdü Sally. Domuz biçimindeki kumbarasını
gizlediği yerden çıkartarak içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya
başladı. Yanılgıya düşmemek için tam üç kez saydı kumbaradan çıkardığı bozuk
paraları. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki
eczaneye gitti. Eczacının dikkatini çekebilmek için büyük bir sabırla
bekledi. Eczacı çok yoğundu ve bir adama ilaçlarını nasıl kullanacağını
anlatıyordu. Bu yoğun çalışmanın arasında sekiz yaşındaki bir çocukla
ilgilenmeye hiç niyeti yoktu ama Sally'nin beklediğini görünce "Evet, ne
istiyorsun söyle bakalım" dedi. "Biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle
ilgileniyorum" diyerek yanındaki şık giyimli adamı gösterdi. Sally
"Kardeşim" dedi. Sessizce yutkunduktan sonra devam etti: "Kardeşim çok
hasta, bir mucize almak istiyorum." Eczacı Sally'e bakarak "Anlayamadım"
dedi. "Şeyy, babam 'Onu ancak bir mucize kurtarabilir' dedi, bir
mucize kaç paradır, bayım?" Eczacı Sally'e sevgi ve acımayla baktı bu kez:
"Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize satmıyoruz, sana yardımcı
olamayacağım" dedi. Sally o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının
gözlerinin içine bakarak "Karşılığını ödemek için param var benim, bana
yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli" dedi. Bu arada Sally ve eczacının
yanında bekleyen iyi giyimli bey Sally'e dönerek "Ne tür bir mucize
gerekiyor
kardeşin için küçük hanım? diye sordu. "Bilmiyorum" dedi Sally. Sonra
gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: "Tek bildiğim, o
çok hasta ve annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi ve ailemin de
ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam 'Onu ancak bir mucize
kurtarabilir' deyince ben de paramı alıp buraya geldim." "Ne kadar paran
var?" diye sordu iyi giyimli adam. "Bir dolar ve onbir sent" dedi Sally. "Ve
dünyadaki tüm param bu!" "Bu iyi bir şans, küçük kardeşini kurtarmak için
gerekli olan mucize için yeterli bu para" dedi, iyi giyimli adam. Adam bir
eline parayı aldı, öteki eliyle de Sally'nin elini tutarak "Beni yaşadığın
yere götürür müsün lütfen?" diye sordu. "Küçük kardeşini ve aileni tanımak
????: Web Hattı - Türkiyenin En Güncel Forumu Bir mucize (etkileyici bir hikaye)
istiyorum" dedi. ıyi giyimli adam Dr. Carlton Armstrong'du ve George için
gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış bir cerrahtı. Ameliyat başarıyla
sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde
evlerine döndükleri zaman hâlâ yaşadıkları olayların etkisinden
kurtulamamışlardı. Anne "Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu
maliyeti ne kadardır merak ediyorum" dedi. Sally kendi kendine gülümsedi. O
bir mucizenin kaça malolduğunu çok iyi biliyordu. Tam tamına bir dolar ve
onbir sent!...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…