- 20 Nisan 2008
- 60
- 0
- 38
Gözleri çerçeveleyen göz kapakları ve kaşlardır. Alt kapakta oluşan sarkma, şişlikler ve renk koyuluğu (morluk) estetik anlayışa uymaz ve güzel değildir. Bunun nedeni bağ dokusu ve kolajen dokusunda azalma sonucu alt kapağın sarkması ile derinin kalınlaşması, deride elastikiyet kaybına bağlı kırışıklıklar, yağ birikimi (torbacıklar), deride pigmentasyon artımı ve göz çevresi damarlarında genişleme sonucu mor halkalar oluşumudur.
Gözaltı morluklarının 3 nedeni vardır:
1- Gözaltı derisinde meydana gelen pigment (Cilt boya maddesi) artması
2- Göz altı damarlarda genişleme ve kanın mor renginin ciltten görünmesi
3- Gözaltı torbacıklarının büyümesi sonucu meydana gelen gölgenin morluk olarak görülmesi
Gözaltı ve çevresi morlukları bazı ırklarda (mesela Pakistan ve Hindistanlılarda) daha sık görülür ve kalıtımsaldır.
Hamilelik esnasında da deride lekeler oluştuğu gibi göz etrafında da morluklar oluşabilir.
Bazı hastalıklarda da gözaltı morluklar oluşur. Bu hastalıklar: kalp ve dolaşım bozuklukları, karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları, guatr, bazı kan hastalıkları, K Vitamini eksikliği, böbrek üstü rahatsızlıklarıdır (Addison hastalığı).
Damarları genişleten ilaçların bazıları ve uzun süre antibiyotik alınıp (Tetrasiklin grubu) güneşe çıkıldığında da morluklar ve lekeler oluşur.
Estetik uygulamalar sonucunda da gözaltı morlukları oluşabilir. Mesela göz kapağı ve burun ameliyatlarından sonra eğer kanama olmuş ise kanda ki demir pigmenti cilt altında toplanır ve cildin rengi koyulaşır.
Lazer ve kimyasal soyulma işlemlerinden sonra güneşe çıkılırsa da lekeler oluşur ve gözaltı rengi koyulaşır.
Son zamanlarda aşırı gazlı içecek kullananlarda ve çok kahve içenlerde kafeine bağlı olarak göz çevresi renk değişiklikleri oluştuğu öne sürülmüştür.
Gözaltı morluklarının giderilmesinde nemlendirici ve renk açıcı kremler, masajlar, makyaj (make-up), kimyasal soyulma, lazer, radyo frekans ve cerrahi yöntemler etkilidir.
Kremler:
Kremler hem besleyici hem de deriyi soyma özelliklerini taşımalıdır. C Vitamini içeren kremler bu uygulama için en ideali olandır. Piyasa da farklı C vitamini ürünleri mevcuttur fakat içlerinde bence en uygunu hidrolize L-Askorbik asit içeren ürünlerdir (Cellex –C, Eye Contour Gel).
Diğer serbest moleküllü C vitaminleri molekül olarak büyük olduklarından cilde tam olarak giremezler ve etkili olmazlar.
Ayrıca Cellex-C nin içinde bulunan Resveratrol çok kuvvetli bir antioksidan ve kolajen dokuyu arttırıcı bir maddedir. Ciltteki serbest radikallleri ortadan kaldırır, göz altı derisini enfeksiyonlara karşı korur ve şişliklerle damar genişlemelerini de azaltır. Bu sayede gözaltı deri tekrar elastikiyetini kazanır ve gençleşir.
Morluklar ve ciltte kırışıklar fazla ise o zaman deriyi soymak için yine Cellex’in AHA (Alfa Hydoksi Asit) içeren Betaplex ürünlerinide haftada 2-3 defa kullanmak gerekir. Burada dikkat edilecek husus: AHA ve diğer Vitamin A kremlerinin Vitamin C yi nötralize edebileceğidir. Bu nedenle aynı gün kullanılmamaları gerekir. Bu arada şu hususu da unutmamak gerekir: Bütün bu maddeler arasında sadece hidrolize L-Askorbik asit yeni morluk ve kırışıklık meydana gelmesini önleyici etkisi en fazla olanıdır. Bu nedenle lekeler ve kırışıklıklar gittikten sonra da bir süre kullanılmalıdır.
Ben bu arada piyasaya yeni sürülen K vitamini ürünlerini de kullanmak ve Cellex-C ile karşılaştırmak imkanını buldum. Ama K vitamini ile Cellex-C de aldığım sonuçları alamadım.
Bütün bu uygulamalar esnasında cilt kuruyacaktır ve bu nedenle her gece GLA Göz kremi (Celex-C GLA Eye Balm) ile göz çevresi yoğun olarak nemlendirilir.
Ayrıca güneşli mevsimlerde de göz kapaklarına değmeden göz çevresinin koruyucu kremlerle korunması gerekir.
Kimyasal Soyulma:
Tek başına kimyasal soyulma ile alınan sonuçlar geçicidir ve her zaman yeterli değildir. Mutlaka yukarıda belirtilen kremlerle tedaviyi kombine etmek gerekir. Doktorların en çok yaptıkları hata, damar genişlemesi sonucu meydana gelen morluklara da kimyasal soyulma uygulamalarıdır. Hiçbir kimyasal soyulma damarları büzemez ve arazı ortadan kaldıramaz.
Kimyasal soyulma, cildin üst tabakalarının yakılarak dökülmesine neden olmaktır. Bu sayede yaşlanmış ve kalınlaşmış olan cilt yenilenir ve incelir. Aynı zamanda bu kontrollü bir yaralama olduğu için, iyileşme esnasında kolajen ve bağ dokusu artarak cildi daha elastik yapar.
Lazer:
Bilhassa damar genişlemesine bağlı morluklarda etkilidir. Ayrıca yeni nesil lazerler (Non-ablative ve fraksiyone lazerler) pigment tabakasını bozmadan da cildin rengini açabilir. Bu sayede lazer uygulamasından sonra -eskiden olduğu gibi- beyaz lekeler oluşmaz.
Ameliyat:
Gözaltı morlukları ameliyat ile düzelmez. Ancak şişlikler yağ birikimi sonucu ise çıkartıldıklarında gölge azalacağından kısmi bir düzelme olur. Eğer morluk pigment nedeni ile ise cerrahın -ameliyat esnasında veya sonrasında- mutlaka krem veya kimyasal soyulma ile bu durumu düzeltmesi gerekir.
Alternatif yöntemler:
Morluklar şişlik nedeni ise göz ameliyatları bölümünde anlatılan alternatif yöntemlerle bir fayda sağlanır.
Morluklara karşı en yaygın yöntem, makyaj ile kapatılmasıdır. Kozmetik firmaları, piyasaya çıkardıkları farklı renklerdeki kamuflaj malzemeleri ile bu morlukları tamamen kapatmanıza imkan sağlarlar.