geri dönmeyecek

kuzum85

aşk bir yangın
Kayıtlı Üye
1 Mart 2008
2.988
19
Her şey bitti!.. Sevgiliniz sizi terk etti. Bundan sonra sizi nelerin beklediğini bilmiyorsunuz... Çok ağlayıp, çok üzülseniz de bilin ki o geri dönmeyecek

KENDİNİZİ üzgün hissediyorsunuz. Daha da önemlisi çok kızgınsınız... Ama ilk önce yaşadıklarınızı özümsemek ve çektiğiniz acıları unutmanız gerekiyor. Biten ilişkinin ardından yeni bir hayata başlamak için belki birkaç haftaya, belki de birkaç aya ihtiyacınız var. Hiç şüphesiz bu dönemi atlatabilmek için elinizden geleni yapacaksınız. İşte size birkaç öneri...

ÖFKEYİ DIŞA VURUN

Belki sinirinizi bağırıp çağırarak yenemeyeceğinizi düşünüyor olabilirsiniz, hatta bunun oldukça banal olduğuna da inanabilirsiniz. Ama emin olun hiçbir şey elinize geçenleri yere fırlatmaktan, etrafı yumruklamaktan daha çok rahatlatamaz sizi! Önemli olan hislerinizi dışa vurabilmeniz...

YAŞASIN ÖZGÜRLÜK

Şimdiye kadar yapmaya fırsat bulamadığınız hayallerinizi gerçekleştirin. Daha önceleri vakit ayıramadığınız hobilerinizi hayata geçirin. Sevgilinizin kedilere karşı alerjisi mi vardı? Hemen kendinize bir kedi alın. Ya da sevgilinizin boy kompleksi mi vardı? O zaman vitrinde gördüğünüz yüksek topuklu ayakkabıların alınma vakti gelmiştir. Unutmayın siz artık özgür bir insansınız.

İNTİKAMI UNUTUN

Biten bir ilişkinin ardından, terk edilen tarafın ilk aklına gelen öc almaktır. Ancak öc alamak size sadece zaman kaybettirecektir. Ama eğer nasıl öc alacağınızı düşünmek hoşunuza gidiyorsa hayata geçirmeyeceğiniz planlar kurmanızda bir sakınca yok.

DOSTLARINIZI ARAYIN

Artık özgürsünüz ve kendi arkadaşlarınızla daha sık vakit geçirebilirsiniz. Özellikle ne zamandır aramayı düşündüğünüz, ancak her zaman başka bir işiniz çıktığı için iletişim kurmadığınız dostlarınızı arayın. Kız arkadışınzla her zaman ertelediğiniz alışverişi yapın. Ayrıca gardrobunuzu yenilemek size de iyi gelecektir.


Kız arkadaşlarınızla sohbet etmek, bira içip, televizyon seyretmek sizi sakinleştirir. Kızlarla dedikodu yapmak da sizi karamsar ruh halinden kurtarıp, neşelendirir...
yerimseniben
 
evet aşk acısının nasıl az bır hasarlada çekılecegınıde ogrendım..
bunun bırazda yaşanılması gerekıyor...
ama en çok şarkılar ve bırşeyler aksı gıttıgı zaman sokakta elele dolaşan çıftler gordugum zaman nobetım gelıyordu...
arkadaş sohbetlerı aşk acısıa bırebır
 
ben kolay unuturm..kolay severim çünkü..az hasarla geçip gitmiştir ayrılık acılarım...
 
Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar oldugunu fark edeceksin...
Sokağa fırlayacaksın...
Sokaklar da dar gelecek...
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldigi gibi...
Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar
küçüleceksin...
Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...



'Önemli olan saglik.'
'Yaşamak güzel.'
'Boş ver, her şey unutulur.'
Sen hiçbirini duymayacaksin...
Göz yaşlarindan etrafı göremez hale geleceksin...
Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek

isteyecek kadar çok seveceksin...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
'Ölüme çare bulundu' ya da 'Yarın kıyamet kopacakmış' deseler başını
kaldırıp Ne dedin?' diye sormayacaksin...
Yalnız kalmak isteyeceksin...
Hem de kalabaliklarin arasında kaybolmak...
Ikisi de yetmeyecek...
Geçmişi düşüneceksin...
Neredeyse dakika dakika...
Ama kötüleri atlayarak...



Onunla geçtigin yerlerden geçmek isteyeceksin...
Gittigin yerlere gitmek...
Bu sana hiç iyi gelmeyecek...
Ama bile bile yapacaksin...
Biri sana içindeki aciyi söküp atabilecegini söylese, kaçacaksin...
Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin...
Hayatinin geri kalanini onu düsünerek geçirmek isteyeceksin....

Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksin...
Hiçbir şey oyalamayacak seni...
Ilaçlara sığınacaksın...
Birkaç saat kafani bulandiran ama asla onu unutturmayan.
Sadece bir müddet buzlu camin arkasindan seyrettiren...
Bütün sarkilar sizin için yazilmis gibi gelecek...
Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...



Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
Sabahi iple çekeceksin...
Bazen de 'Hiç günes doğmasa' diyeceksin...
Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin
...
Nafile...

Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasini istedigin...
Her siçrayarak uyandiginda onun adini söyledigini fark edeceksin...
Telefonun çalmasini bekleyeceksin...
Aramayacagini bile bile...
Her çaldiginda yüregin ağzına gelecek...
Ağlamakli konuşacaksın arayanlarla...
Yüreğin burkulacak...
Canın yanacak...
Bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
Defalarca aradığı günlerin kiymetini bilmedigin için kendinden nefret
edeceksin...
Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
Onunla hiçbir aninin olmadigi bir yerlere gidip yerleşmek...
Ama bir umut...
Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
Bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
Gel gitler içinde yasayacaksın...
Buna yaşamak denirse...


CAN DÜNDAR
askı ve terk edılsın altan en guzel yazı
 
sağolsun aşk uzmanları bunu da düşünmüşler ve bize stratejiler sunmuşlar :)
 

Ay harika aynısını yaşadım :'(
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…