Ben dün çook ünlü bir estetisyenin kliniğinde H100 gençlik aşısı yaptırdım. (isim veremediğimden :) ) Cildim arı sokmuş gibi kabar kabar oldu. Enjekte edilen madde 24 saat top şeklinde kalıp sonra dağılıyormuş. Tüm yüzüm ve boynum o halde Nişantaşı'nda dolaştım.
Akşama kadar biraz hafifledi, bu sabah %90 geçmişti. Sadece göz altlarımda toplar kaldı. İnşallah sorun yaşanmadan onlar da dağılır. Konu biraz eski kalmış ama umarım yaptıran ve tecrübesini paylaşacak başka arkadaşlar da vardır. Bu arada sonuçları mutlaka paylaşıyor olurum sizlerle, bu da yaptırdığım yerdeki işleme ilişkin açıklama :)
Herkesin arzusu bebek teni gibi bir cilde ulaşmak. Gençlik aşısı formülüyle bu artık hiç de zor değil.
Türkiye’de uygulanmaya yeni başlayan saf hyalüronik asit içeren ‘gençlik aşısı’ ile yüz, boyun, dekolte ve ellerde bebek teni gibi bir görünüm elde etmek mümkün oluyor.
Dünyada son birkaç yıldır başvurulan ‘gençlik’ aşısı mucizesi, soğuk zincirle getirilip saf olarak muhafaza edilen saf hyalüronik asit içeren bir uygulama.
Yaş ilerledikçe ciltteki hyalüronik asit azalır. En çok bebek cildinde bulunan bu asidin, 25-30’lu yaşlardan itibaren azalması nedeniyle yaşlanma sürecinin hız kazanmasıyla cilt canlılığını, parlaklığını ve esnekliğini kaybetmeye başlar. Tıp dünyası cilde gençliğini veren ‘hyalüronik asit’ için bir enjeksiyon sistemi geliştirerek, gençleşme etkisi yaratmanın yeni bir yolunu buldu.
Hyalüronik asit, tıpkı botox gibi soğuk zincirle saklanarak % 100 saf halde kullanılıyor. Uygulama ise klasik yöntemlerin dışında çok hızlı çalışıp ardarda atışlar yapan bir enjeksiyon sistemi ile gerçekleştiriliyor.
‘Gençlik aşısı’ uygulamasında özel bir makineye yerleştirilen bu çok değerli saf hyalüronik asit, göz seğirmesi kadar hızlı bir şekilde enjeksiyon yöntemiyle yüz, boyun, dekolte ve el bölgelerinde cildin tamamına uygulanabiliyor. Sosyal hayatı etkilemeden, herhangi bir morluk, acı olmadan, yan etkiler yaratmadan üstelik. Uygulama sonrasını takip eden zamanda, artan nem ve kolagen üretimiyle bu bölgelerde bebek teni gibi bir görünüm elde edilebiliyor.
Bu uygulamanın diğer benzer yöntemlerden farkı ise, üretim teknolojisinde sadece kendine ait patenti ile etkisinin uzun süreye yayılması.
Aşı enjeksiyon şeklinde uygulanabildiği gibi, kişinin cildinde fazla açık gözenek, renk düzensizlikleri gibi problemler söz konusu ise özel pistollü makinesi ile de yine enjeksiyon şeklinde uygulanabilmekte. Kremle yapılan lokal anestezi sonrasında işlem 20-30 dakika içinde tamamlanır. İşlemi yaptıran kişinin cildinde nadiren de olsa sivrisinek sokmuş gibi küçük kabarmalar olabilir, ancak bu da 1-2 saat içinde geçer. İlk uygulamanın ardından 15 ve 21’inci günlerde ikinci ve üçüncü dozlar uygulanır. Etkinliğin daha uzun süreli olması açısından yılda bir kez de tekrarı önerilir.
Aşının 20 yaşından itibaren herkese uygulanabilme özelliği, herhangi bir yan etkisi olmaması ve verilen maddenin bütün yüze yayılıyor olması da bir diğer avantajı.
Yıllara meydan okumak herkesin hayali. Ve bilimsel gelişmeler, makul bütçelerle mucizeleri yaşamak isteyenler için gün geçtikçe çoğalıyor. Artık önemli olan kişinin kendisiyle ilgili olarak ne istediğini bilmesi, sorunun tespiti için doğru bir uzmandan yardım alması ve yine uygulamaya karar vermesi halinde doğru uzmanla yoluna devam etmesi. Gerisi gençlik aşısı ve benzeri mucizelerin işi…