Merhaba. Öncelikle çok geçmiş olsun. Rabbim bir daha yaşatmasın. 99 depremini yaşadım. İlk an çok korkunçtu. Ben o gece hiç yıkım olmayan bir muhitteydim. Dışarı çıktığımda bir enkaz olmadığı için ve ilk defa depremle karşılaştığımdan sadece ne oluyor diye korkmuştum. Fakat sabah olduğunda kendi evimin olduğu yere geçtiğimde her yer enkaz, cesetler o an ağlamaya başlamıştım. O an allahım mm ne oluyor bu ne demiştim . Akrabalar yerde yüzleri tanınmıyacak şekilde şişmiş ve morarmışlardı. Bnm eski eşin akrabalarıydı. O zmn yeni evliydik. Sonra çadırlar kuruldu hep beraber bir aradaydık. Benim kendi aile ve akraba kaybım olmadı. Onların davbrsnışları bna çok garip gelmişti. 8 cenaze bir aileden Gülüyorlardı, espri yapıyorlardı, her öğün yemek yiyorlardı.4 gün geçmişti normaldi her şey. Sadece daha çok ağlamalıydım ama ağlıyamıyırdum... İçimdeki duygu çok fazla ama kalbim, midem ağrımıyordu... Duyguları ifade etme biçimi yoktu. Donmuştuk. Her şey çok çabuk unutuldu. Eşi ve iki kızı yeni ölen amcaları ben evlenicem dedi. Diğer iki nişanlı gelin vardı 2 ay içinde onların düğün oldu... Ben şaşkınlıkla depremi anlıyamadım.Herkese merhaba.. Depremin çok ağır şekilde yaşandigi bir ilden yazıyorum. Bir gecede, birkaç dakika içinde hayatımız tepetaklak oldu, çaresizce ölümü bekledik, o kadar şiddetli bir sarsıntı yaşadık ki.. evimizin durumu belirsiz, az hasarlı dendi ama yeniden baktırip ona göre yol çizeceğiz. Çok fazla yıkım ve ölüm oldu. Duygularım hâlâ dengeye oturmuş değil, hâlâ ne yaşadığımizi anlamaya çalışıyorum, Ailem çok şükür sağ, buna tutunmaya çalışıyorum ancak daha önce depremi yaşamış olanlardan, o zamanlar duygusal anlamda normale nasıl döndüklerini duymak istiyorum umut olması açısından. Eve güçlendirme yapılması işe yarıyor mu, gerçekten o ev yine güvenli hale gelecek mi, içinde kendimizi iyi hissedecek miyiz çocuklarımızla? İnsanın güle oynaya gittiği evinin artık güvenli olmaması çok kötü bir duygu imiş.. Eski günlere dönüş nasıl oldu sizde? İşlerimiz , evlerimiz , çevremiz, memleketimiz ve insanımız yok oldu, zor olacak toparlanmak ama depremi şu an yaşayanlar veya geçmişte ağır depremleri yaşayanlar olarak sizler neler yaşadınız, hayata nasıl döndünüz? Kelimeleri toparlamak biraz zor, Yazan herkese teşekkürler şimdiden..
O kadar güzel anlatılmış ki şuanki hissettiğimizi ,acımızı,çaresizlik ve kızgınlığımızıkadercilik olduktan sonra işimiz gerçekten Allaha kalmış diyorum.
Bu şekilde ölmeyi hak etmiyoruz.. Yazık bize, yazık bunca insana, hepimize çok yazık..
Üzüntüden ziyade öfke duyuyorum ve geçecek bir öfke değil bu.
Olumlu şeyler yazıp içini rahatlatamadım kusura bakma arkadaşım ama hiçbirimiz güvende değiliz bu ülkede..
Herkese merhaba.. Depremin çok ağır şekilde yaşandigi bir ilden yazıyorum. Bir gecede, birkaç dakika içinde hayatımız tepetaklak oldu, çaresizce ölümü bekledik, o kadar şiddetli bir sarsıntı yaşadık ki.. evimizin durumu belirsiz, az hasarlı dendi ama yeniden baktırip ona göre yol çizeceğiz. Çok fazla yıkım ve ölüm oldu. Duygularım hâlâ dengeye oturmuş değil, hâlâ ne yaşadığımizi anlamaya çalışıyorum, Ailem çok şükür sağ, buna tutunmaya çalışıyorum ancak daha önce depremi yaşamış olanlardan, o zamanlar duygusal anlamda normale nasıl döndüklerini duymak istiyorum umut olması açısından. Eve güçlendirme yapılması işe yarıyor mu, gerçekten o ev yine güvenli hale gelecek mi, içinde kendimizi iyi hissedecek miyiz çocuklarımızla? İnsanın güle oynaya gittiği evinin artık güvenli olmaması çok kötü bir duygu imiş.. Eski günlere dönüş nasıl oldu sizde? İşlerimiz , evlerimiz , çevremiz, memleketimiz ve insanımız yok oldu, zor olacak toparlanmak ama depremi şu an yaşayanlar veya geçmişte ağır depremleri yaşayanlar olarak sizler neler yaşadınız, hayata nasıl döndünüz? Kelimeleri toparlamak biraz zor, Yazan herkese teşekkürler şimdiden..
bu konuda ben de böyleyim. şu an oturduğumuz evi tutarken, kesinlikle bina 15 yaşın üzerinde olmamalı diye düşündük, öyle de denk geldi. 20 senelik binalara dönüp bakmadım bile ki zemin kayalık. ona rağmen bakmadım.Ev konusunda ben katıyim 99 öncesi yapılan hiç bir evde kalmayı tercih etmiyorum yaşadığım şehirde kapış kapış milyon liralara ağır hasarlı binalar satılıyor dönüp bakmiyorum sulak zeminde oturmuyorum
Daha önce 60li yıllardaki depremi yaşayan tüm binalar 99da yıkılmış
Sokağımin karşısında var resmen eğik ağır hasardan ortaya çevirip tadilat yapmışlar
Su an 1milyon liraya satmaya çalışıyorlar tabiki bakan yok.
bu konuda ben de böyleyim. şu an oturduğumuz evi tutarken, kesinlikle bina 15 yaşın üzerinde olmamalı diye düşündük, öyle de denk geldi. 20 senelik binalara dönüp bakmadım bile ki zemin kayalık. ona rağmen bakmadım.
sulak, dolgu, yumuşak zeminler ne hikmetse hep merkezi oluyor. arkadaşa geçenlerde izmir karşıyakadan ev bakıyorduk, hangi ilanı açsam 25-30 senelik binalar ve deli gibi kiralar isteniyor. dedim bak tercihin bu ama çok sıkıntılı... ne yapayım bütün düzenim burada dedi. başka yere de kayabilirdi aslında veya en yakın kayalık bölgeye de bakabilirdi, insanımızın da nedense işine gelmiyor. gerekirse her gün 2 saat yol çekerim yine sağlam zeminli yerde otururum. kırmızı çizgimdir. ki şu an oturduğum yer izmirin çoğu yerine uzak ama kaya en azından. tabutlara milyon lira gömmek akıl karı değil.
o kolon konusu ciddi problem ya. nereden bilecek ki insanlar? bu evler hep çaresizlikten tutuluyor peynir ekmek gibi de gidiyor. ama bilinç lazım işte herkese. kiracı araştıracak, bakacak. ama bir iki kişiyle olmaz, herkes bu kafada olmalı. sadece evin içine bakarak karar vermeyecek. altında dükkan mükkan varsa mutlaka şöyle bi gözle bakmalı. zaten kolon kesilmişse belli oluyor eksikliği.Evet kesinlikle
Bu dönem yıkımın fazla olması biraz da yapı tarzının 24 yılda yükselmesi ve kalitesizlesmesinden
Yani 90larda yapılmış üstüne deprem geçirmiş 24 yıl geçmiş bina bir zahmet yenilensin içine bir badana bir dandik mutfak ile 300 bin daha koymayın
Benim akrabam korkudan evden kaçtı alt kolonlar kesik. Ve evi 1 odasını kapatıp 7500 liraya kiraya verdi. Sadece 2 kamu kurumuna yakın diye. Resmen millete mezar oldu dışarıdan gelen ne bilsin alt katta kesik kolonu 99 depremini.
Önünden ulaşım geçmez bakkalı yok kupkuru sokak. Kamu personeli tutmuş bile çok yazık..
o kolon konusu ciddi problem ya. nereden bilecek ki insanlar? bu evler hep çaresizlikten tutuluyor peynir ekmek gibi de gidiyor. ama bilinç lazım işte herkese. kiracı araştıracak, bakacak. ama bir iki kişiyle olmaz, herkes bu kafada olmalı. sadece evin içine bakarak karar vermeyecek. altında dükkan mükkan varsa mutlaka şöyle bi gözle bakmalı. zaten kolon kesilmişse belli oluyor eksikliği.
rönesans rezidanstan da korkup kaçan bir kadın röportaj veriyor, duvar çatlıyordu söyledim beni ciddiye almadılar ben de kiraya verdim dedi mesela. madem kendisi korktu kiraya neden verdi? satıp kurtulsaydı. şöyle yapıp yapıp vicdandan bahsetmeleri çok çirkin. onunli cansa kiracınınki de can.
Geçmiş olsun, bence bu deprem sadece depremi yaşayan kişileri etkilemedi. Ülkede herkes bir şekilde travma yaşıyor. Tabi ki tecrübe edenlerle, kayıpları olanlarla kıyaslanamaz ama ben sanmıyorum ki bir kişi bile evinde yuzde yüz güvende hissediyor. Ne acı en çok güvende hissedeceğimiz evlerimizde tedirginlik içinde yaşıyoruz. Türkiye de deprem riski olmayan yer yok sanıyorum. Bizim bugün arkadaşlarla sohbetimiz 20 saniye dayanırsa camdan atlayabiliriz. Ben şu kattayim asla çıkamam, bu şehrin tamamı toprağa gömülür şeklindeydi. Ne yazık ki , birileri kader diye diye bizde kaderi kabullenip beklemeye başladıkÜç sene önce büyük Elazığ depremini yasadik. Kızım bir aylıktı henüz lohusaydim. O akşam haliyle dışarı çıktık dışarı -13 derece. Bütün şehir disardaydi. Bir kafeye gittik tıklım tıklımdı herkeste bir korku bir şok etkisi. Gece yarısı eve döndük. Tam yataga girdik uyuduk feci artçilar oldu dayanamadım çocukları giydirdigim gibi yarım yamalak kıyafetimle kendimi dışarı attım. 10 gün eve dönemedik köyde bir akrabimizin yanında kaldık. Oğlum depremin etkisiyle bir gün boyunca tek kelime etmedi. Ama sonra çabuk toparlandik artçilar uzun süre devam etmesine rağmen. 6 subattaki ilk depremde o anlık korkuttu beni ama yine psikolojik etkisi çok olmadı bende. O gece annem ve babam geldiler bize sabah oturdum işimin basina annem baya ısrar etti dışarda kahvaltı yapalım iş yerinden izin al evde tek kalma diye. Yok dedim siz gidin çocuklarla, is arkadaslarimin hiç biri izin almadi benim almam doğru olmaz korkmuyorum zaten gidin dedim. Annem tuhaf bir şekilde ısrar etti durdu sonra tedirgin bir şekilde ayrildilar evden çocuklarla bende sakin kafayla oturup işime devam edeyim dedim. Aradan 10/15 dakika geçti kıyamet koptuBöyle şiddetli bir deprem görmedim daha önce, yer ayaklarimin altında gitti geldi bu bina bu şiddete karşı mümkün değil dayanamaz dedim evden çıkan o ürkütücü sesler o an yaşadığım çaresizlik enkaz altinda kalma korkusu sevdiklerimi bir daha görememe korkusu bende ağır psikolojik hasar bıraktı. İyiki ama iyiki çocuklarım evde yoktu o sırada. Deprem biter bitmez kendimi dışarı attim saatlerce kendime gelemedim. İki hafta oldu hiç iyi değilim panik atak oldum evim cehennem oldu bana. Sürekli tedirginim lavaboya giderken diken üzerindeyim duş alırken ölüp ölüp diriliyorum o halimle depreme yakalanacagim diye ödüm kopuyor başımı yastığa rahat koyamiyorum geceleri uykum kaçıyor uyuyamıyorum. Evde yanlız duramiyorum eşim iki haftaligina izin aldı ben çalışırken yanımda duruyor ama bu hafta son, haftaya ne yapacağım tek basima bilmiyorum. Ben çareyi gitmekte buldum bu ülkede çok zor süreçlerden gectim daha öncede depremi yaşamama rağmen bu ikinci büyük Maraş depremi beni yıktı bitirdi. İki hafta boyunca yas tuttum olenlere geride kalan acılı ailelere özellikle annesini kaybeden çocuklara ve çocuğunu kaybeden annelere bir çok kişi gib her gün oturup hüngür hüngür ağladım içim yangın yerine dondu. Onların acısını düşündükçe hayattan sogudum herşey anlamsizlasti benim için. Bir yandanda yaşadığım ev bir gün sevdiklerime veya bana mezar olacakmi diye korkuyorum atamıyorum üzerimden bu düşünceyi. İnsanin kendini evinde güvende hissetmemesi ne kadar zor birseymis. Bu felaketi yaşayanların kolay kolay toparlanacagini sanmiyorum ben malesef
Satsa bu sefer alanın hakkina girdi demeyecekler mi?rönesans rezidanstan da korkup kaçan bir kadın röportaj veriyor, duvar çatlıyordu söyledim beni ciddiye almadılar ben de kiraya verdim dedi mesela. madem kendisi korktu kiraya neden verdi? satıp kurtulsaydı. şöyle yapıp yapıp vicdandan bahsetmeleri çok çirkin. onunli cansa kiracınınki de can.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?