geçip giden zaman içinde silinmemek için

willedwoman

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
9 Kasım 2016
1.334
2.689
39
selam arkadaşlar

33 yaşında iki kız annesiyim 5 ve 10 yaşlarında. :nazar: Bu formu hep dışarıdan takip ediyordum. gerçekten çok faydalı konulara değiniliyor. yararlı bilgiler paylaşılıyor. Bende bir topiğim olsun istedim. :KK66: bu topikte günlük yaptığım aktiviteleri okuduğum kitapları yaşadığım olayları paylaşmak istiyorum. hızla akıp giden saatler günler aylar içinde kaybolmamak adına yaptıklarımı kayda almak istiyorum. geriye dönüp baktığımda neler yapmışım vaktimi nelere harcamışım görmek istiyorum. edindiğim bilgileri yaşadığım tecrübeleri sizlerle de paylaşarak azıcık da olsa faydalı olmak istiyorum. isteyen arkadaşlarda bu yolculukta bana eşlik edebilirler. elimden geldiğince her günün sonunda paylaşımlarda bulunacağım.

hoşça ve sevgiyle kalın.:KK50:
 
08/05/2018
günaydın...
dün gün içinde yaptıklarımı gün sonunda yazacaktım ama akşam çok yorgundum bugün sabaha kaldı. dün iş yerinde çok yoğun bir gündü. ama o yoğunluğun içinde kitap okumayı başarabildim. okuduğum kitapta hoşuma giden altını çizdiğim kısımları sizinle paylaşmak isterim;
*Bir kitabı bir kez okudun mu sen ve o bir ömür birbirinize bağlı olursunuz. Beş para etmez olanlar bilemi
 
-evet beş para etmez olanlar bile

*dünyada iki çeşit kadın vardır bir şeyler yapanlar ve kendisine bir şeyler yapılanlar.

*işler sarpa sardığında güçlü insanlar yollarına devam ederler.

*dürüst iş daima kendi kendinin ödülüdür.

kişisel bakımım;

elbiselerim temiz ve ütülüydü. kendimi iyi hissetmemi sağlayacak şekilde hafif makyajımı yaptım. akşam eve geçtiğimde günün yorgunluğundan kurtulmak için kısa bir duş aldım.

maneviyatım;

kimseyi kırmadım gücendirmedim üzmedim.
 
16/05/2018
merhaba herkese hayırlı ramazanlar diliyorum. bir haftadır yazamadım kuzenimin düğünü vardı düğün hazırlığı düğün alışverişi derken epey yorucu geçti ama maşallah çok güzel oldu her şey. Rabbim tüm çiftleri bir ömür mutlu etsin inşallah.

kişisel gelişim;
yeni bir kitaba başladım Vehbi Vakkasoğlu'nun sevgi merkezli çocuk eğitimi adlı kitabı. bu kitapta altını çizdiğim yerleri sizlerle de paylaşmak isterim.

*dünyada insanın en önemli işi yüzünü ağartacak çocuk yetiştirmektir. (Bertrand Rusell)
*çok odalı evler, aile fertlerinin önce gövdelerini ayırdı birbirinden sonrada gönüllerini
*oysaki yakın zaman kadar bizim soframız aynıydı hatta aynı kaba kaşık sallar tek ekmeği bölüşürdük. şimdilerde ev genişledi eşya çoğaldı ama yürekler daraldı.
*ana baba emek vere vere çile çeke çeke yay olup bükülmeli ki çocuk daha uzak ve daha yüce hedeflere ulaşan bir ok olsun.
*Birbirini seven uyumlu ve uygun eşler sadece bir mutluluk yuvasının değil aynı zamanda bir eğitim yuvasının da temelini atmış olurlar. zira birbirini seven eşlerin çocukları daha doğmadan anne karnında öğrenirler sevgiyi.

Kişisel Bakım;

saçlarımdaki beyazlarım epey arttığından saçlarımı boyattım. yüzümde lekeler var bu akşamdan itibaren cilt doktorumun hazırlattığı karışımı kullanıcam inşallah fayda sağlar.

maneviyatım;

Bugün ramazan ayının birinci günü inşallah orucumu aksatmadan tutmak niyetindeyim. çalıştığım kurumda sorumluluğumda olan işleri aksatmadan yerine getirdim bu benim kendimi huzurlu hissetmemi sağlıyor. iş yerinde bir arkadaşın eşi doğum yaptı. hastaneye hasta ziyaretine gittim çok mutlu oldu eşiyle tanıştık. maşallah çok sevimli bir oğlu oldu. yalan söylememeye gıybet etmemeye çok dikkat ediyorum. :KK200:
 
16/05/2018
merhaba arkadaşlar dün işten eve gittiğimde kızlarımın ikisi de hasta bitkin şekilde yatıyorlardı. eşim işten gelince hastaneye götürdük büyük kızımda boğaz enfeksiyonu varmış ama bulaşıcıymış küçüğe de ondan bulaşmış antibiyotik tedavisine başladık. hastaneden dönerken akşam ezanı okundu. iftara yolda yakalandık. sokaklar yollar bomboştu. yarım saat kadar gecikmeli yaptık iftarımızı Rabbim kabul etsin.

kişisel gelişim;

Vehbi Vakkasoğlu'nun sevgi merkezli çocuk eğitimi adlı kitabına devam ettim dün. yine altını çizdiğim yerleri paylaşmak istiyorum.

*gönül sevginin mekanıdır orada kabalık katılık merhametsizlik olmamalı...
eğer başlamışsa bu olumsuzluklar tedbirimizi almalıyız.
tansiyonumuzu ölçtürür gibi
kan şekerimize baktırır gibi
nabzımızı saydırır gibi
dikkatle izlemeli özenle gözlemeli ciddiyetle ölçüp biçmeliyiz sevgilerimizi.

*Tevbe Suresi 128. ayet ''andolsun ki size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki sizin sıkıntıya düşmeniz ona pek ağır gelir. o size çok düşkün müminlere çok şefkatli çok merhametlidir.''

*Hz Ali şöyle demiştir. '' çocuklarınızı bulunduğunuz zamana göre değil gelecek zamana göre terbiye ediniz. zira onlar sizin zamanınızdan başka bir zaman için yaratılmışlardır. o zamana uygun tarzda onları güzelce terbiye etmekte kusur göstermeyiniz.''

*sevgiyi tahrip etmek kolaydır ama yeniden inşa ve ihya etmek çok zordur.

Kişisel bakım;

akşam yatmadan makyajımı temizledim leke kremimi sürdüm göz altı morluklarım için aldığım kremi sürdüm. nemlendiricime sürekli kullandığım parfümümden katıp karıştırdım yatmadan bu karışımdan sürüp vücudumu nemlendirdim. sabah uyandığımda mis gibi kokuyordum. :)

Maneviyatım;

çok şükür orucumu tutabiliyorum. ve hiç kimseyi üzmemeye kırmamaya çalışıyorum.
 
çok anlamlı bu hikayeyi sizlerle paylaşmak isterim

Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte. Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü,zayıfladı, toprakta biten otlari yemek isteyen eseğin ağırlığını çekemedi ve güm. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır söylemesi, anırdı yani. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmis. Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı.Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı. Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek. Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü. Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yukseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı. Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır.(Ne bazeni, çoğu zaman.) Toz toprakla örtmeye calışanlar çok olur. Bunlarla basetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile
 
Babasi Ispanya'nin en agir siyasi cezalarinin verildigi bir hapisanede mahkumdu küçük kizin. Firsat buldugu her haftasonu babasini ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babasi için çizdigi resmi yaninda yaninda götürdü ancak hapisane kurallarina göre özgürlügü çagristiran her türlü seyin mahkumlara verilmesi yasakti. Bu sebeple kagida çizdigi kus resmini kabul etmemisler ve oracikta yirtmislardi... Çok üzülmüstü küçük kiz... Babasina söyledi bunu, o da
"üzülme kizim, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olurmu?"dedi. Küçük kiz diger ziyaretinde babasina yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kus yerine bir agaç ve üzerine siyah minik benekler çizmisti. Babasi keyifle resme bakti ve sordu:
"Hmmm! Ne güzel bir agaç bu! Üzerindeki benekler ne?
Portakal mi?"
Küçük kiz babasina egilerek,sessizce:
"Hsssst ! o benekler agacin içinde saklanan kuslarin gözleri!
 
Zaman öyle bir kılıçtır ki, sen onu hayırlı meşguliyetlerde kullanmazsan o seni hayırsız işler yaptırarak yaralamaya başlar.
 
Eğer sen nefsini güzel bir işle meşgul etmezsen nefsin seni kötü bir şeyle meşgul eder. Çünkü boş insan kötü şey düşünür.Hayatın hep olumsuz taraflarını görür. Hayata karamsar bakar.Umutsuzdur, coşkusuz dur.
 
X