- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
• Bebeğinizi, bir yastık gibi destekleyerek, travmalardan korur.
• Bebeğinize oksijen sağlayan göbek kordonuna basınç olmasını önleyerek yeterli oksijen gelmesini sağlar.
• Rahim içinde uygun bir ısı olmasını sağlar.
• Enfeksiyonlardan korur.
• Bebeğinizin kas ve kemik gelişiminin yeterli olması için, gerekli hareket alanına izin verir.
• Bebeğinizin sindirim sistemi ve akciğerlerinin gelişmesine yardımcı olacak yutma ve nefes alma fonksiyonlarının yapılmasını kolaylaştırır.
Amnion sıvısı nasıl oluşur?
Gebeliğinizin ilk 14 haftası boyunca sizin kan dolaşımızdan, gebelik kesesine sıvı geçişi olur. İkinci üç aylık dönemin başlarında bebeğiniz sıvıyı yutmaya başlar ve böbreklerinden süzülüp, idrar olarak atılır. Daha sonra tekrar bu sıvıyı yutarak, her birkaç saat sürede amnion sıvısı tamamen dolaşmış olur. Bu demektir ki artık sıvının büyük kısmı, bebeğinizin idrarıdır.
Artık bebeğiniz, gebelik kesesinde yeterli miktarda sıvı bulunmasında önemli bir görev alır. Bazen bu sistem bozulabilir. Sıvıda azalma veya artmayla sonuçlanan bu bozulmalar başka problemlere de neden olabilir.
Amnion sıvısı ne kadar olmalıdır?
Normal şartlarda amnion sıvısı, son üç aylık döneme girinceye kadar artar. 34. haftada en üst seviyede olur. Daha sonra bu, yavaş yavaş doğuma kadar azalır. Gebeliğinizin herhangi bir döneminde çok az amnion sıvısı olursa buna “oligohidroamnioz” adı verilir. Normalden fazla amnion sıvısı olursa da “hidroamnioz veya polihidroamnioz” denir.
Amnion sıvısının düşük olduğu nasıl anlaşılır?
Eğer bebeğinizin hareketlerini fazla hissetmiyorsanız, gebelik haftasına göre karnınız daha küçük ise bundan şüphelenebilirsiniz. Ayrıca daha önceki bebeğinizde gelişme geriliği olduysa, yüksek tansiyon hastalığınız, şeker hastalığınız varsa veya doğum tarihiniz geldiği halde doğumunuz gerçekleşmediyse amnion sıvısında azalma olup olmadığına bakılmalıdır. Ultrasonografi ile amnion sıvısının ölçümü yapılarak bu anlaşılabilir.
Oligohidroamnioz neden olur?
Uzmanlar halen bunun nedenini tam olarak açıklayamamaktadır. Özellikle son üç aylık dönemdeki doğumu geciken kadınlarda oldukça sık görülür. Gebeliğinizin ne kadar sonunda olursa, bebeğiniz için o kadar iyidir.
En sık rastlanan nedenler şöyledir;
Gebelik kesesindeki küçük bir yırtık, sızıntı şeklinde sıvı kaybına neden olur. Bu durum gebeliğin herhangi bir döneminde gelişebilir. Ancak doğuma yakın dönemde daha sık olur. İç çamaşırınızın ıslanmasıyla bunu fark edebilirsiniz ya da doktorunuz bunu muayene sırasında tespit eder. Gebelik kesesindeki yırtık, hem sizin hem de bebeğinizin enfeksiyon riskini artırabilir. Çünkü mikropların girişi için açık bir yer olacaktır. Gebelik kesesindeki bu yırtık nadiren kendiliğinden kapanıp, sızıntı durabilir. Bu durumda amnion sıvısı da normale döner. Amniosentezin ardından gelişen sızıntılarda genelde bu olur.
Plazentanın erken ayrılması gibi problemlerde bebeğiniz yeterince kan ve besin maddesi alamayacağı için sıvı üretimi de durur. Yüksek tansiyon, preeklampsi ve şeker hastalığı gibi bir takım hastalıklarda da amnion sıvısında azalma görülür. Eğer ikiz veya çoğul gebelik varsa amnion sıvısının az olma riski de vardır. Ayrıca ikizlerden birisinde sıvı azalması olurken, diğerinde ise sıvı artışı olabilir.
Gebeliğinizin ilk veya ikinci üç aylık dönemlerinde amnion sıvısında azalma tespit edilirse bebeğinizde doğumsal anomali ihtimali var demektir. Bebeğinizin böbrekleri yeterince gelişmemiş olabilir veya idrar yolunda bir tıkanıklık nedeniyle yeterince idrar çıkaramaz. Ayrıca doğuştan kalp hastalıklarının bir kısmı da bu probleme neden olabilirler.
Teşhis konduktan sonra ne yapmalı?
Amnion sıvısında azalma tespit edildiyse doktorunuz bebeğinizin gelişiminin normal olup olmadığını anlayabilmek için yakın takibe alacaktır. Ancak tabii ki, her gebe ve bebeğin durumu farklı olacağı için, takiplerin durumu da kişiden kişiye değişecektir. Doğum tarihiniz yakınsa indüksiyonla doğum başlatılabilir. Sık ultrasonografi takibi yapılır. Non stres testi, doppler ultrasonografi ve başka testler de yapılır.
Bol su içmeniz tavsiye edilir. Bebeğinizin hareketlerini saymanız istenir ve hareketlerinde azalma hissederseniz hemen doktorunuza haber vermeniz önemlidir. Düşük amnion sıvısı doğum sırasında yaşanabilecek riskleri de artırır. Bebeğinizin hareketlerinde azalma ve rahim kasılmalarıyla göbek kordonunda baskı oluşmasına neden olur. Doğum olayı başladıktan sonra doktorunuz bir kateter yardımıyla rahim ağzından serum fizyolojik vererek bu baskının azalmasına çalışır. Eğer normal doğum yapılması uygun olmazsa sezaryen doğum tavsiye edilebilir.
Amnion sıvısının fazla olduğu nasıl anlaşılır?
Hidroamnioz durumu gebeliklerin %1 inde rastlanır. Eğer rahminiz gerektiğinden daha fazla büyüyorsa, doktorunuz bundan şüphelenebilir. Ayrıca siz de karnınızda rahatsızlık hissi, artmış bel ağrısı, nefes darlığı ile ayak ve ayak bileğinizde aşırı ödemden şikayet edebilirsiniz. Bu durumda doktorunuz size ultrasound tetkiki yaptıracaktır. Ultrasonografide yapılan ölçümler sonucu amnion sıvısının fazla olup olmadığı anlaşılacaktır.
Hidroamnioz neden olur?
Özellikle hafif hidroamniozların nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak daha ciddi vakalardaki nedenler genelde şunlardır;
Şeker hastalığı. Eğer şeker hastalığınız var ve düzgün tedavi görmüyorsanız hidroamnioz gelişme riski yüksektir. Şeker hastası olan gebelerin %10 unda, özellikle son üç aylık dönemde, hidroamnioz tanısı konur.
İkiz veya çoğul gebelik olması. Eğer ikiz veya çoğul gebelik varsa amnion sıvısının fazla olma riskiniz var demektir. Özellikle ikizlerden birbirine geçiş varsa birinde amnion sıvısında azalma, diğerinde artma görülür.
Fetal anormallikler. Nadiren bebekte yutmayı durduran, yuttuğundan daha fazla idrar çıkarmasına neden olan bir problem gelişebilir. Sindirim sisteminde darlık, tıkanıklık, yarık dudak veya damak da bu duruma neden olabilir.
Fetal kansızlık. Daha az vakada hidroamniozun nedeni, Rh uyuşmazlığından dolayı gelişen kansızlık veya beşinci hastalık gibi bir enfeksiyon olabilir. Her iki durumda da rahim içine kan nakliyle tedavi yapılabilir.
Hidroamnioz teşhisi konduktan sonra ne yapılır?
Teşhis konduktan sonra herhangi bir anormalliği atlamamak için ayrıntılı ultrasonografi yapılır. Genetik bozukluk varlığını tespit etmek için amniosentez yapılır. Ayrıca düzenli olarak non stes testi ve ultrasound tetkiki de bebeğin gelişimini takip etmek ve erken doğum ihtimali için yapılır. Bu ana kadar gebelik şekeri için tahlil yapılmadıysa artık yapılması gereklidir. Doğum sırasında da dikkatli takip edilmeniz gereklidir. Amnion sıvısının fazlalığı nedeniyle göbek kordonunun, rahim ağzından sarkma ihtimali vardır. Suyunuz geldiğinde ise plazentanın erken ayrılma riski de olur. Her iki durumda da acil sezaryen doğum yapılması gereklidir. Doğum sonu kanama riski de artmıştır. Aşırı gerili olan rahim kasları yeterince kasılamaz ve kanama uzayabilir. Bu açıdan da takip yapılması önemlidir.