GDO lu ürünlere Hayır diyelim lütfen

Geleceğimiz tehlike altında .. GDO'lu ürünlere HAYIR DİYELİM.. Videoyu seyredin ve Katılın...

yemezler.o-r-g

iyi gzlde, artik neredeyse is isten gecmis sanki, kendimiz yetistirip buyutsek bile hava kirliginden ne kdr saglikli yesillikler yetistirebilirizki.. keske herkes duyarli olsa dunya da ac olan kalmaz..

canim67 .!.:

iyi gzlde, artik neredeyse is isten gecmis sanki, kendimiz yetistirip buyutsek bile hava kirliginden ne kdr saglikli yesillikler yetistirebilirizki.. keske herkes duyarli olsa dunya da ac olan kalmaz..

Genişletmek için tıkla...

Kesinlikle çok haklısınız ve bir dolu insanın görse bile niyeyse kabullenme konusunda acayip bir reddediş içine girdiği böylesi bir gerçeğin ayırdına vardığınız için sizi tebrik ediyorum. Çünkü ben şu an çalıştığım şirketle tanıştığım zamana, yani bundan iki yıl öncesine kadar sizin bu yaptığınız tespiti asla yapamıyordum ne yalan söyleyeyim. Ama iki yıldır bunun önemini her geçen gün çok daha iyi anlıyorum. Ve neden her iki adımda bir hastane, tıp merkezi, fizik tedavi merkezi, tıbbi görüntüleme merkezi, aşılama merkezi, tüp bebek merkezi ...... merkezi de merkezi her yerin bunlarla dolduğunu ve her geçen gün iğne atsanız yere düşmeyecek şekilde dolup taştığını, daha ana karnından başlayarak kadın erkek herkesin neden bir ayağının hastanelerde olduğunu, eskiden genetik olan nadiren farklı kişilerde görülen şeker hastalığının veya romatizmal hastalıklar ve kalp damar hastalıklarının üç beş yaşında çocuklarda bile bu sıklıkta görülmesinin, daha bir kaç aylık bebeklerde idrar yolu enfeksiyonlarının .......... cilt hastalıklarının, psikiyatrik hastalıkların, benim birşeyim yok çok şükür kanıma baktırdım çok iyiyim diyenlerde bile görülen stress, sıkıntı, uykusuzluk, gerginlik, yorgunluk, sabah yataktan sanki hiç uyumamışcasına neredeyse vücutlarımıza bir kaç misli daha ağırlık yüklenmişcesine uyanmak gibi bir problemi mutlaka ama mutlaka var ve bunların da sağlığımızın hiç de iyi olmadığı anlamındaki sinyallerini ne yazık ki farkedemiyoruz bile. Evlerden uzak olsun diyeceğim ama, artık herhangi bir boğaz enfeksiyonundan bile daha doğal kabul edebildiğimiz ortalama her ailede mutlaka görülen o adını anmak istemediğim illet hastalık bile artık ne kadar hayatlarımızın bir parçası oldu?

Ne kadar dikkat etsek, ne kadar koruma altına alsak da artık belki de yüzyıllarca sonra biraz da olsa temizlenebilecek toprak, hava ve suyumuz bu haldeyken bizlerin yapacağı en doğru şey artık bireysel olarak kendimiz, çocuklarımız, ailemiz ve sevdiklerimiz için evimize aldığımız her bir şeyin içeriğini iyice sorgulamak. Ve doğal olduğunu sandığımız değil en doğal olan şeyleri bulmak konusunda daha hassas daha duyarlı ve daha araştırmacı olmak. İnanın şu şartlarda bile eğer istersek hayatımızı sağlıklı kılacak şeylere ulaşmak mümkün.

Sağlık kaybetmekten korkulması gereken en değerli hazinemizdir. Onu korumaktan daha önemli ne olabilir ki? Ömür Allah tan, ne bir saniye uzar ne de bir saniye eksilir. Ama yaşadığımız müddetçe sağlıklı olmak için çabalamak ve tedbir almak bizim elimizde. Bu duyarlılık arttıkça heryerde mantar gibi doğal ve organik olduğu iddia edilen şeyler de aldı başını gidiyor.

"Akıllı insanlar istedikleri şeyi öğrenirler, orta insanlar ise başkalarının gerekli gördüğü şeyi öğrenirlermiş."

Sürekli gözümüze ve beynimize kazına kazına zihnimizde en doğru olduğunu düşünmemiz sağlanan şeyler konusunda hepimiz sorgulamayı iyi yapmak zorundayız ve vücudumuz için gerekli olan şeyleri mutlaka takviye olarak almamız gerektiğini artık kabul etmeli, ancak bunların en sağlıklısını iyice ve derinden araştırarak kullanmalıyız. Elimizi yıkadığımız likit sabundan veya katı sabundan, dişimizi fırçaladığımız macuna kadar, bebeklerimiz veya çocuklarımızı korumak adına yüzlerce lira harcadığımız şampuan krem ve koruyuculardan kendi suratımıza sürdüklerimize kadar her şeyi gözden geçirmek zorundayız. Sadece bunların zararlarına tüh vah ederek beklemek ya da bu en az zararlısıymış diye bile bile kendimizi kandırmak veya bize hoş reklam sloganlarıyla en doğrusu en sağlıklısıymış gibi lanse edilenleri kullanarak kendimizi rahatlatmak yerine gerçekten cevabını alabileceğimiz doğru soruları sormayı öğrenerek olabildiğince en sağlıklı ve en doğru tercihleri bulmalıyız. Başka seçenek yok. Şu söz hayatımın her safhasında benim bakışımı yönlendirmiş olan ve duyduğum andan itibaren bana çok anlamlı ve düşündürücü gelen rehber olmuş bir cümledir. O nu da burada paylaşmak isterim aklıma gelmişken. "Sürekli aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır." Hayat tercihlerimizden ibarettir, onları iyi kullanmalıyız.