Flört işleri ve arkadaşlıklar

Kulubun1uyesi

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
20 Mayıs 2023
1.122
568
43
Bazen çok yalnız kaldığımı neden doğru ilişki içinde olamadığımı düşünüyorum. Flört etmek, insanlarla tanışmak bazılarına çok kolay gelirken, benim için hiç öyle olmadı. Hoşlanmadan biriyle konuşamıyorum, sırf denemek için şans veremiyorum. Biriyle vakit geçirebilmem için gerçekten içimde bir şeyler hissetmem gerekiyor. Yani otomatikman “şıpsevdi” biri değilim.

Ama bazı insanlar fazla düşünmeden ilişkiye başlıyor, tanıdıkça belki severim diyerek zaman veriyor. Benim içinse bu süreç daha farklı. Eğer baştan ilgimi çekmiyorsa, kendimi zorlayamıyorum. Bu yüzden de bazen acaba yalnız kalmaya fazla mı alışıyorum diye sorguluyorum. Vazgeçilmez hale geliyor belki de kimseyle paylaşamiyorum yalnızlığımı.

Peki sizce nasıl olmalı? Flört etmek bir ilişkiye zemin hazırlamak için önemli mi, yoksa gerçekten hissedince mi başlamalı? Siz hiç başta hissetmediğiniz biriyle zamanla yakınlaşabildiniz mi? Mutlu olduğunuz ilişkinin dinamikleri neler mesela. Bir de insanların aynı anda bir çok kişiyi cepte tutma durumu var suyu daha da bulanıklaştırıyor.

Yılların Arkadaşlığı Ama 10 Haftadır Sessizlik…

Bazen yıllardır hayatında olan birinin giderek uzaklaştığını görmek insanı yormuyor mu? Aslında bu sefer benim alınmam gereken durumlar vardı ama garip bir şekilde o kendini geri çekti. Derdini dinlemek istemedim bende konfor alanı arkadaşlığı olarak görüyor çünkü.

Önce kafama takmamaya çalıştım, belki bir şeyler yaşıyordur dedim ama baktım ki hiçbir çabası yok. Hep ben mi bir şeyleri toparlayacağım? Yılların hatırına beklemek, anlamaya çalışmak çok yorucu hale geldi. Bazen kavga etmek istiyorum bazen hiç bir şey yapmamak. İnsanların bence sadakat problemi var. Ve artık kimseye iyilik güzellik yapasım gelmiyor mesela.

İnsan bazen sessizce vazgeçiyor sanırım. O mesaj atmayınca ben de atmıyorum, o aramayınca ben de aramıyorum. Ama içimde bir burukluk var. Arkadaşlıklar böyle mi biter? Siz hiç böyle bir şey yaşadınız mı?

Bazen görüyorum, bazı arkadaşlıklar öyle güçlü ki, araya yıllar da girse hiçbir şey değişmiyor. Ama bazen de en güvendiklerimiz, bir gün sanki hiç tanışmamışız gibi hayatımızdan çıkıp gidebiliyor. Peki, arkadaşlıkta sadakat gerçekten mümkün mü? Yoksa herkes hayatında belli bir süre mi kalıyor? Ve bunları tecrübe etmek neden uzun yıllar alıyor..
 
Peki birinden nasıl hoşlanıyorsun? Benim hoşlandığım insanlar genelde ortak arkadaş çevremden olan insanlardı bundan dolayı gözlemlemek daha kolay oluyordu,tavır düşünce stili vs. Ama uzaktan bakarak ben şundan hoşlandım bundan da hoşlanmadım demek biraz önyargılı olmak demek bence. Herkesle ilk konuşmaya başlarken sevgili olma maksadıyla konuşmak zorunda değilsiniz, bu işi daha zor bi konuma sokabilir. Yılların arkadaşlığına gelecek olursam da bazen arkadaşlarımıza anneleriymiş gibi davranıyoruz. Vardı böyle bi arkadaşım milleti stres topu gibi kullanıyordu tabii biz de akıllı değiliz kendimizi kullandırtıyoruz. Ee ne zaman sorunu olsa yazıyor diğer türlü asla yazmıyor. Bu sence gerçek arkadaşlık mı? Bu insanlar bi sivrisinek gibi kanınızı emer resmen, ruhunuzu demek de daha doğru. Bir de insanların bize yönelik böyle tavırlara girmesinde kendi yanlış davranışlarımız da yatıyor olabilir, ona da bi dikkat etmek lazım.
 
Şöyle bende genelde çevremden okul dönemi okuldan iş dönemi yine sosyal çevrem ve internet bile olabilir bu 2 3 kezde öyle buluşmuştum tabiki konuşma fikir önemli benim için en önemlisi dış görünüşü oluyor. Biliyorum önemli olan karakter ama ben görüntüde de çok takılıyorum. Begenmediysem isterse çiçeklere boğsun itici geliyor..

Arkadaşlık konusunda da haklısın eskiden her gün görüştüğün kişi olunca anlaşmak kaçınılmaz oluyordu ama mesafeler is arttıkça kopmalar başlıyor. Neden yıllarca çektim kahrını diyorum.iyi şeyler beklemeye hakkım olduğunu düşünüyorum. büyük beklentilerde değil aslında da. Yani bu olayı kaçıncı tekrar yaşıyorum bilmiyorum bu kişi de çok eski arkadaşımdı.
 
Yani evet hepimiz dış görünüşe bakıyoruz ama şahsen karşımdaki kişi en yakışıklı kişi olsun, mizah seviyesi bana uymuyorsa,iki çift laf edemiyorsam asla çekilemem o kişiye. Yani bence düşünce yapınızı bu konuda biraz değiştirirseniz daha mutlu ilişkiler kurabilirsiniz. Çünkü siz karşı tarafa ne gözle bakıyorsanız onlar da size o gözle bakıyor.
Arkadaşlığa gelecek olursam da kimse size "gel bütün dertlerimi dinle de dertlen" demedi muhtemelen. Ben de aynısını yaşadım bu yüzden empati kurabiliyorum. Arkadaşlarımız olan insanlara arkadaş gibi değil de psikologu gibi davranıyoruz, o ortamda sizi arkadaşı gibi görmesi ne kadar mümkün olabilir ki? Aklına her gelişiniz dertleri üstüne konuşmalarınız olacak. Kimse böyle bi arkadaşlığı uzun süre ilerletmek istemez çünkü o kişiye kötü şeyler çağrıştıracaksınız. Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
 
Haklısınız dert dinlemeyi artık reddediyorum ya 30 yaşında geldi bu farkındalık ama olsun.. flört işlerine de biraz şıpsevdi olmak isterdim seçici olmak yoruyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…