- 20 Mart 2016
- 937
- 1.031
- 33
- Konu Sahibi kralicetaci
- #1
Son bir kaç aydır aklımı kurcalayan bana kendimi hem kötü hissettiren hem sürekli çift taraflı düşünmemi gerektiren bir konu var.
5 yıllık bir iliskim var. Düzenli bi hayatım yolunda giden sakin huzurlu bi iliskim, her zaman yanımda hayatımda bana destek olan bi erkek arkadaşım. Çok şükür bu anlamda bi sorunum yok, bütün meselede burada baslıyor galiba cünkü gel-git aklım muhtemelen bu ilişki için bi takım sorunlar çıkarmama sebep olucak.
Üniversitede maliye okuyorum. Bu bölümü çok isteyerek yazdım. Lisanstan sonra yükseklisans yapmak, mali müşavir olmak gibi bir takım isteklerim vardı kendi adıma. Bu konuda yolumu açıcak herşeyinde arkasından gittim. Fakat babam bu kariyer planlarımın çok dışında olan idari hakimlik mesleğini ısrarla aklıma yerleştirmeye uzun süredir çalışıyordu ve sanırım ne yazıkki son bir kaç aydır bu konuda biraz başarılıda oldu. Aklım karıştı kafam bulandı. Kendimi Hakime hanım olarak düşündüğüm bi kaç hayal anıma dahi denk geldim. Hakimlik sınavlarına mı hazırlansam ki diye düşünürken çalışma kitapları ve bununla ilgili dershaneleri/kursları araştırırken buldum kendimi. Ama bu benim için hiçte iyi olmadı.
Bilmeyenler için belirtmek isterim hakim/savcı olan kişi şayet bayansa, eş durumunu kullanamıyor. Yani Hakim olan ben olduğum için eşim benimle birlikte tayinimin çıktığı yerlere gelmek zorunda kalıyor.
Fakat benim erkek arkadaşımın bulunduğumuz şehirde yerleşik bir hayatı ve devlet dairesiyle/tayinle uzaktan yakından alakası olmayan kendine ait bir şirketi var.
Mali müşavirlik/Yüksek lisans gibi bir takım şeyler istediğim dönemde sürekli bunlarla ilgili yaptığım stajlar/yurtdışı dil eğitimleri gibi bir çok dönemimde bana çok yardımcı oldu, yanımda oldu, destekleyici oldu.
Şimdi ise yaşadığım bu hakimlik takıntısı beni çok zor durumda bırakıyor çünkü bu ilişkinin hakim olursam herhangi bir şekilde devam etme ihtimali yok. Tayinim çıktığında benimle birlikte gittiğim yerlere gelebilicek bir eşim yok. Yerleşik hayatı olan bi adam var karşımda.
Kendimi çok suçlamaya başladım, onu seviyorum bunun için fedakarlık yapmalıyım neden sürekli yeni şeyler çıkarıyorum ben şimdi diye kendime kızıyorum, biyandan da hakim olmanın güzelliğini aklımdan çıkaramıyorum. Ne yapmam ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Mecburen ilişkimde de ileriye dönük düşünmek durumundayım seneye mezun oluyorum, sorunsuz güzel bi ilişkim var absürd bir durumla karşılaşmadığımız sürece biticek bir ilişki değil. Yıllar sonra adamın karşısına geçip iyiyiz güzelizde hakimliği kazandım ben sende gelemiceksin benimle kusura bakma ayrılalım madem dicek halimde yok. Ay deliricem ya. Yaktın beni baba!!!!!!!!!! İçim sıkılıyo, siz benim yerimde olsanız ne düşünür ne yapardınız?
Parça parça anlattım kusura bakmayın lütfen toparlayamıyorum konuyu bu aralar iyice kafam allak bullak çünkü. Ne diyeyim...
5 yıllık bir iliskim var. Düzenli bi hayatım yolunda giden sakin huzurlu bi iliskim, her zaman yanımda hayatımda bana destek olan bi erkek arkadaşım. Çok şükür bu anlamda bi sorunum yok, bütün meselede burada baslıyor galiba cünkü gel-git aklım muhtemelen bu ilişki için bi takım sorunlar çıkarmama sebep olucak.
Üniversitede maliye okuyorum. Bu bölümü çok isteyerek yazdım. Lisanstan sonra yükseklisans yapmak, mali müşavir olmak gibi bir takım isteklerim vardı kendi adıma. Bu konuda yolumu açıcak herşeyinde arkasından gittim. Fakat babam bu kariyer planlarımın çok dışında olan idari hakimlik mesleğini ısrarla aklıma yerleştirmeye uzun süredir çalışıyordu ve sanırım ne yazıkki son bir kaç aydır bu konuda biraz başarılıda oldu. Aklım karıştı kafam bulandı. Kendimi Hakime hanım olarak düşündüğüm bi kaç hayal anıma dahi denk geldim. Hakimlik sınavlarına mı hazırlansam ki diye düşünürken çalışma kitapları ve bununla ilgili dershaneleri/kursları araştırırken buldum kendimi. Ama bu benim için hiçte iyi olmadı.
Bilmeyenler için belirtmek isterim hakim/savcı olan kişi şayet bayansa, eş durumunu kullanamıyor. Yani Hakim olan ben olduğum için eşim benimle birlikte tayinimin çıktığı yerlere gelmek zorunda kalıyor.
Fakat benim erkek arkadaşımın bulunduğumuz şehirde yerleşik bir hayatı ve devlet dairesiyle/tayinle uzaktan yakından alakası olmayan kendine ait bir şirketi var.
Mali müşavirlik/Yüksek lisans gibi bir takım şeyler istediğim dönemde sürekli bunlarla ilgili yaptığım stajlar/yurtdışı dil eğitimleri gibi bir çok dönemimde bana çok yardımcı oldu, yanımda oldu, destekleyici oldu.
Şimdi ise yaşadığım bu hakimlik takıntısı beni çok zor durumda bırakıyor çünkü bu ilişkinin hakim olursam herhangi bir şekilde devam etme ihtimali yok. Tayinim çıktığında benimle birlikte gittiğim yerlere gelebilicek bir eşim yok. Yerleşik hayatı olan bi adam var karşımda.
Kendimi çok suçlamaya başladım, onu seviyorum bunun için fedakarlık yapmalıyım neden sürekli yeni şeyler çıkarıyorum ben şimdi diye kendime kızıyorum, biyandan da hakim olmanın güzelliğini aklımdan çıkaramıyorum. Ne yapmam ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Mecburen ilişkimde de ileriye dönük düşünmek durumundayım seneye mezun oluyorum, sorunsuz güzel bi ilişkim var absürd bir durumla karşılaşmadığımız sürece biticek bir ilişki değil. Yıllar sonra adamın karşısına geçip iyiyiz güzelizde hakimliği kazandım ben sende gelemiceksin benimle kusura bakma ayrılalım madem dicek halimde yok. Ay deliricem ya. Yaktın beni baba!!!!!!!!!! İçim sıkılıyo, siz benim yerimde olsanız ne düşünür ne yapardınız?
Parça parça anlattım kusura bakmayın lütfen toparlayamıyorum konuyu bu aralar iyice kafam allak bullak çünkü. Ne diyeyim...