Evlilikte kadınların yaşadığı problemler ve tepkileri

vicdan

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
20 Kasım 2006
1.098
26
Evliliklerin "temel taşı" kadınları; onların sorunlarını ve buna nasıl reaksiyon verdiklerini inceleyelim.
Kadınlar da, erkekler gibi mutlu olmak, sevmek, sevilmek isterler. Ancak her zaman bu mümkün olamaz. Böyle zamanlarda kadınlar hayal kırıklıklarını erkekler gibi ihanet ederek göstermezler. Ama bu, hiç olmaz demek değildir. İnsan her zaman insandır. Kadınlar da erkekler kadar sık olmamakla birlikte, ihaneti direkt bir çıkış, bir kaçış yolu olarak görebilir. Kadın niye ihanet eder?: Erkeklerde olduğu gibi, ruhsal boşluk hissettiği için. Bu boşluk bazen can sıkıntısı, bazen bıkkınlık ya da hayata renk katmak, erkeklerden (babası veya kocası dolayısı ile) onları aşık edip intikam almak, aşkta tatmin olmamak veya sevgi-aşk eksikliğinden "ihanet" kisvesine bürünür.

DUYGUSAL BOŞLUKLAR
Kadın bazen daha az tehlikeli bulduğu 'bilgisayar sohbeti' dediğimiz chat yapar. Burada en basitinden karşı cins ile 'ekran flörtü' eder. Burada bol bol istediği gibi fantezi yapar. Bazen de işi tanışmaya ya da telefonlaşmaya kadar götürür. Şayet kocası tarafından yakalanırsa iş evlilik terapistine gitmeye, ayrılmaya veya çok tatsız aile içi şiddete kadar gider. Tabii evlilik terapistine gelinebilse neden buralara gelindiği bulunur ve çare aranır. Bir orta yol bulunur ve bu ikilemden kurtulunur. Bazı kadınlar ruhi boşluğunu, çaresizliğini, yalnızlığını veya kocası tarafından dışlanmasının verdiği eksikliği içki içerek kapatmaya çalışır. İçtikçe cesaretlenir, agresifleşir ya da sözleri ile kırıcı olur. Esasında sarhoşken söylediklerini hatırlamaz ama deşarj olarak rahatlarlar. Ama o sırada kocalarının gözünde nasıl küçüldüklerini, kadınlıklarını nasıl kaybettiklerini ve ne duruma düştüklerini bilseler, eminim ki hemen bir evlilik danışmanına başvururlardı. Burada önce kadının, alkolik olduğunu kabul etmesi ve mutlaka yardım alması gerektiğine inandırılması lazımdır. Eğer içindeki boşluğu, yalnızlığı, duygu açlığını dolduramaz ve çevresini değiştirmezse her şey aynen devam eder. Burada evlilik terapisti karı-kocanın hayatında aksayan noktaları tespit ederek yardım eder, psikolojik destek verir, kocayı yönlendirir.

DESTEK ALINMALI
Aynı şekilde kumar oynamak, aşırı yemek yemek, yalan söylemek, para harcamak, kleptomani dediğimiz hırsızlık ruhsal boşluğu doldurma gayretleridir. Evliliğinde işler aksadıkça, dolayısı ile yemek yedikçe, kocası tarafından yağ tulumu olarak aşağılanır ve bu bir kısır döngüdür. Hayatını doldurmak, boş zamanlarını değerlendirmek; manevi hazlar alabilmek rahatlık verebilir. Ama kocası tarafından ihmal edilen, anlaşılmayan, aşağılanan, vurulan, yok farz edilen bir kadın ne yapabilir. Şartlar aynen kaldığı sürece değişen bir şey olmaz. Olaylar çığ haline gelmeden evlilik terapistine başvurulup tedavi görmelidir. Evlilikte kadınların problemlerinden biri de 'VAJİNİSMUS' denilen rahatsızlıktır. Eğer bir kadın hastalıkları doktoru tarafından bulunan fiziksel bir rahatsızlık yoksa ve kadın vajinismusu karakterize eden rahatsızlıktan muzdaripse o vakit psikolojik bir sorun olduğu anlaşılır. Eğer kadın eşini sevmiyorsa, evliliğinden memnun değilse, kocası tarafından seksüel olarak taciz edildiğini düşünüyorsa vajinismus ortaya çıkabilir. Aradaki dikenler temizlenmedikçe, sebeplerin düzelmesi sağlanmadıkça arada gevşemiş karı-koca ilişkisi kuvvetlendirilmedikçe, maalesef bu durum ayrılmaya kadar gider. Evlilik terapisi gereksiz yere ayrılmaya giden evlilikleri düzeltebilir. Evlilikler yaşlı koca ile yaşanan zorluklar, üvey evlat veya üvey anne problemleri de evlilikle ilgili irdelenecek konulardır.

İKİNCİ EVLİLİKLERE DİKKAT
Kısaca ikinci evlilik şahısların tekrar hayatına çeki düzen vermek üzere yapılan bir denemedir. Birinci evlilikteki hatalar tekrar edilmek istenmez. Veya kadın kendini dul olmaktan kurtaracak bir sığınak arar; yahut yaşlı birini seçer veya seçilerek hayatının geri kalanını garantiye alır! Ama bu arada ruhunda ne fırtınalar kopar, kendini nasıl feda eder, istemediği kişiyle hayatını nasıl paylaşır? Hele kadının çocuğu varsa; üvey baba çocukları kırarsa; her söylenen o anneyi içten içe yıpratırsa... İşte aile terpistine gitmeniz için uygun bir sebep.

Konuşalım, soralım, öğrenelim, birlikte çözelim, sorunları paylaşalım, rahatlayalım!


Selin Özkök Karacehennem
 
Kadın kendi ayakları üzerinde durabildiği zaman evliliğini noktalayabiliyor, erkek ise yeni bir aile kurmayı garantileği zaman boşanıyor.

Edirne Barosu Başkanı Coşkun Mola, Edirne’de son iki yılda görülen boşanma davalarının yüzde 65’inin kadın tarafından açıldığını söyledi. Mola, Edirne’de 2002 yılından önce boşanma davalarının genellikle erkekler tarafından açıldığını, ancak 2002 yılından sonra kanunlarla korunan kadının açtığı boşanma davasında artış olduğunu söyledi.

Rakamlara göre, 2006 yılında bu kentte açılan 398 boşanma davasından 254’ü, 2007 yılı Temmuz ayına kadar açılan 253 boşanma davasından da 153’ü kadınlar tarafından açıldı.

Marmara Bölgesi’ndeki kadınların Doğu’daki kadınlara göre çok farklı konumda olduğunu belirten Mola, “Burada anaerkil bir toplum yapısı hakim. Boşanmak isteyene siyah elbise giydirilmiyor. Kadınlar eğitilirken kocasına yardımcı olması, aile birliğini koruması öğretiliyor” dedi.

BİRİNCİ NEDEN KAYINVALİDE SORUNU
Mola’ya göre, Trakya’da kadınların boşanmalarına en çok kayınvalideler neden oluyor. Genellikle kadının hakim olduğu, kadının yönettiği ailede, kayınvalideler oğlu ile gelinin aile yaşamlarını da yönetmek isteyince gelin-kaynana arasında çatışmalar yaşanıyor. Bu da karı-koca arasındaki aile yaşamını olumsuz etkiliyor ve boşanmalar meydana geliyor.

KADININ VE ERKEĞİN BOŞANMA MOTİVASYONU FARKLI
Baro Kadın Hakları Komisyonu üyesi Avukat Elif Eral ise Edirne ve Marmara Bölgesi’nde kadının çalışma hayatına girerek ekonomik özgürlüğünü elde etmesiyle erkeğe bağımlığının azaldığına dikkat çekti.

Kadınların erkeğe ihtiyaçları olmadan da ayakta kalabildiğini ve çocuklarını yetiştirebildiğini belirten Eral, şunları söyledi: “Kadın kendi ayakları üzerinde durabildiğiiçin eşini hayatından çıkarmayı göze alabiliyor. Ancak erkek yemek, ütü, temizlik, çocukların bakımı gibi konularda yetersiz kaldığı için boşanmaya sıcak bakmıyor. Ancak yeni bir aile kurmayı garantilediği zaman boşanmak istiyor.”

BOŞANAN KADINA AİLELER SAHİP ÇIKIYOR
Baro Kadın Hakları Komisyon üyesi Avukat İrem Özkıvrak da ailelerin, kızlarının en azından aynı ekonomik şartlara sahip ailelerin çocuklarıyla evlenmelerine izin verdiklerini belirtti. Özkıvrak, şöyle dedi: “Edirne’de aileler, kızlarının evlendikleri insanların çok iyi şartlar sağlamalarını istiyorlar. Buna dikkat ederek evlenmelerine izin veriyorlar. Aileler, eğer kızları eşleriyle anlaşamazsa boşanmaları için destek veriyorlar. Boşandıktan sonra kızlarına sahip çıkıyorlar. Boşanan kadınlar toplum tarafından dışlanmıyor. Aksine kucak açılıyor. Bu da mutsuz olan kadının daha rahat boşanmasını sağlıyor.”

En çok boşanmanın küçük yaşta yapılan evliliklerde görüldüğüne işaret eden Özkıvrak, 16-17 yaşlarında evlenen çiftlerin 1 yıl içinde boşandıklarını söyledi. Özkıvrak, “Bazı boşanmalar ise 15. yıldan sonra oluşuyor. Çift çocukların büyümesiyle birlikte boşanmaya karar veriyor” diye konuştu.

Kaynak: AA
 
X