Merhaba kızlar ,
Kimsenin vaktini almak istemem.Bu bir soru değil.Bu yazı iç ses rahatlaması yada iç ses çığlığı.
Evlilik aşkı öldürüyormuş gerçekten.Hemde sinsi sinsi ama hamleleri kuvvetli.Eski whatsap konuşmalarına baktım da bugün ne söylenen sözler , ne hayaller , ne verilen umutlar hiçbiri yok ortada.Sadece bencil ego savaşı derdine düşmüş , öfkeleri sevgilerinin önüne geçmiş iki insan var ortada
Nerede hata yaptığımı gerçekten bilmiyorum.Neyi eksik yada neyi fazla.
Eşim bir sene önce attığı iyi geceler mesajında senin saçlarının kokusuyla uyuyacağım için kendimi çok şanslı hissediyorum yazmış.Oysa biz bu zamana kadar hiç aynı anda yatağa bile girmedik.Ben kendimi hiç güvende hissedemedim.Mutlu uyumak varya yada uyanmak.Bende biri hep birini yarım bıraktı.
O kadar çok kırgınım ki , sanki hiç kırılmayacakmışım gibi söylenen sözler o kadar canım yaktı ki. Sanki plastik vazoymuşum ne olursa olsun kırılmıyormuşım gibi. Oysa bende gerçekten kırılıyorum.Paramparçayım kırılmaktan
1 Sene önce ki gibi değil hiçbirşey.Bana aşkla bakan adamın gözlerinin ışığı söndü.Yanyanayız ama o kadar uzağız ki elim hep boşlukta kalıyor.
Artık beni yeni bir hayat bekliyor.Hemde kimsenin beni zavallı gibi sevmesini beklemeden.Resmen sahibinin başını okşamasını bekleyen bir bir kedi köpek gibiyim.Ama artık tasmamı çıkarıyorum
Güncelleme : Sorun şu kızlar eşim beni sürekli ailesiyle kıyaslıyor.Hiçbir konuda benim fikrimi almıyor önemsiz çünkü benim fikirlerim.Ben hep iyi olmak zorundayım.Kızdığım üzüldüğüm birşeyi cesaretle söyleyemiyorum bile çünkü sonunda ya nankör oluyorum ya art niyetli.Sürekli evde aşk kelebeği gibi gezmek istemem değil sorun.Sadece fark edilmek ve önemsenmek istiyorum.