- 21 Eylül 2006
- 1.453
- 28
Ailemizi ilgilendiren konulardan söz ederken, hep şunu tekrarlıyoruz, aman çatışmadan sakının, mecbur kalır da tartışmalar yaşarsanız, şöyle davranın, böyle yapın gibi öenriler sunuyoruz.... Yani çatışmalar, tartışmalar, kavgalar bile evliliklerin, siz ve eşiniz kadar ayrılmaz parçaları neredeyse.
Tecrübeli kişilerin zaman zaman tekrarladıkları bir söz vardır, aile içi geçimsizliklerden yakınanlara: Olsun evladım, tartışmalar yuvanın tuzu biberidir, onlarsız olmaz. Derler.
Biraz düşününce hak veriyor insan galiba. Kavga etmemek de felaket getirebilir mi?
Bazi çiftlerin ideal evlilikleri olduğu, hiç ama hiç tartışmadıkları, seslerinin hiç yükselmediğini, özlemle hatta biraz da kıskançlıkla anlatırız birbirimize. Evlerindeki sükunete gıpta ederiz, eğer biraz gürültülü, seslerin çok çıktığı bir evde yaşıyorsak. Böyel çiftler kavga etmeden, birbirlerini kırmadan evliliklerini sürdürmeyi başarırlar. Dışarıdan bakıldığında da ideal çift olarak parmakla gösterilirler. Allah göstermesin ama, bu ideal çiftleri gün gelip, büyük ayrılıklara düştüklerinde de görebiliriz. Kimi zaman boşanmalara kadar gidebilmektedir bu ayrılıklar.
Evliliğin sona ermesinde pek çok neden olabilir. Hiç bir sorun çıkarmamaya çalışmak, sıkıntılarını eşiyle veya başka biriyle paylaşmamak, umutsuzca evliliğini sürdürmeye çalışmak sebep olabilir. Mükemmelliyetçi tutumları yüzünden evliliklerinin kötü gittiğini birbirlerine bile söylemeye cesaret edemeyebilirler.
Tam aksi şekilde davranıp, sorunlarını konuşsalardı, dürüst olabilselerdi, her şey daha iyi olabilirdi. Eşler arsındaki sorunları konuşmak, dile getirmek ve karşılıklı dürüst olmak sorunları belki de çözmeyecektir. Fakat problemleri görmek, varlığını kabul etmek, çözüm yolunda atılması gereken ilk adımdır. Aksi durum çözüm şansını kaçırmanıza neden olur.
Tecrübeli kişilerin zaman zaman tekrarladıkları bir söz vardır, aile içi geçimsizliklerden yakınanlara: Olsun evladım, tartışmalar yuvanın tuzu biberidir, onlarsız olmaz. Derler.
Biraz düşününce hak veriyor insan galiba. Kavga etmemek de felaket getirebilir mi?
Bazi çiftlerin ideal evlilikleri olduğu, hiç ama hiç tartışmadıkları, seslerinin hiç yükselmediğini, özlemle hatta biraz da kıskançlıkla anlatırız birbirimize. Evlerindeki sükunete gıpta ederiz, eğer biraz gürültülü, seslerin çok çıktığı bir evde yaşıyorsak. Böyel çiftler kavga etmeden, birbirlerini kırmadan evliliklerini sürdürmeyi başarırlar. Dışarıdan bakıldığında da ideal çift olarak parmakla gösterilirler. Allah göstermesin ama, bu ideal çiftleri gün gelip, büyük ayrılıklara düştüklerinde de görebiliriz. Kimi zaman boşanmalara kadar gidebilmektedir bu ayrılıklar.
Evliliğin sona ermesinde pek çok neden olabilir. Hiç bir sorun çıkarmamaya çalışmak, sıkıntılarını eşiyle veya başka biriyle paylaşmamak, umutsuzca evliliğini sürdürmeye çalışmak sebep olabilir. Mükemmelliyetçi tutumları yüzünden evliliklerinin kötü gittiğini birbirlerine bile söylemeye cesaret edemeyebilirler.
Tam aksi şekilde davranıp, sorunlarını konuşsalardı, dürüst olabilselerdi, her şey daha iyi olabilirdi. Eşler arsındaki sorunları konuşmak, dile getirmek ve karşılıklı dürüst olmak sorunları belki de çözmeyecektir. Fakat problemleri görmek, varlığını kabul etmek, çözüm yolunda atılması gereken ilk adımdır. Aksi durum çözüm şansını kaçırmanıza neden olur.