- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #1
Merhaba hatunlar
Bu konuda başarabilirsem sadece evliliğimle ilgili yazmak istiyorum ki, sağlıklı ve işe yarayan cevaplar alayım. Oğlumu ya da geriye kalan hiçbir şeyi dahil etmeyeceğim konuya.
Eşimle iki buçuk yıllık bir beraberliğin sonunda evlenmeye karar verdik. Evliliğimizin beşinci yılındayız. Toplamda yedi yıldır hayatımda kendisi. Önceden de evliliğimizle ilgili bir konu açmıştım lakin içerik farklı olduğundan ve o dönem benim kendi hatalarım fazla olduğundan dolayı herkes evliliğimi kurtarmama yönelik fikirler verdi. Belki yine hatalarım vardır bilmiyorum.
Evliliğimizin ilk iki yılı nispeten güzeldi. Oğlum hareketlenmeye başladıktan sonra öncelikle yatakları ayırdık. Çünkü gece kırk kere uyanan, uyandığında ses çıkarmadan yataktan atlamaya çalışan, hatta abartıp diğer odalara giden bir oğlumuz vardı. Tek yatırmaya çalıştığım her gece mutlaka bir kaza atlattık. Sabah erken saatte işe gitmesi gereken eşim çok fazla uykusuz kalınca çözümü oğlumla diğer odaya geçmekte bulduk. Sonraki zamanlarda yatak ayırma girişimlerim, oğlumun ısrarla yataktan düşmesi veya gece evin içinde uykulu dolaşmaya çalışması yüzünden hüsranla sonuçlandı. Sonuç itibariyle 41 aylık oğlumla birlikte uyuyoruz hala. Eşim de yatak odasında. Bu ayrıntıdan sonra diğer konulara geçeyim.
Eşimin yaptığı bazı hatalar ve oğlumuzun çok zor bir çocuk olması münasebetiyle ciddi kopukluk oldu aramızda. Önce sarılıp öpmeler bitti, sonra cinsel hayatta sorunlar başladı. Son olarak sohbet etmekten bile aciz iki insana dönüştük. Maddi sorunlar da zor çocuk yorgunluğuna eklenince birbirimize tahammülümüz bitti.
Iki hafta önce bu konuyu konuşmak istedim eşimle. Bana "sen sadece eleştiriyorsun çözüm üretmiyorsun ben bu durumdan bıktım. Ayrılmak ise isteğin, lafı oraya getireceksen itiraz etmeyeceğim" dedi. Ben de "neden çözümü ben üretmek zorundayım sen neden o güzel kafanı yormuyorsun" dediğimde "ben artık bu evlilik için ne yapalım diye düşünmeyeceğim, düşünmüyorum zaten. Sen zamanında attığım tüm adımları geri teptin." dedi. Konuşma yarım kaldı,tıkandı. Çünkü en sevdiği şey geçmişteki hataları meydana çıkarmaktır. Lakin bunu ben yapsam rahatsız oluyor.
Eşim işi dışında bir şey düşünmeyen, sürekli elinde telefon olan ve de ailece aktivite yapmaya yanaşmayan birine dönüştü. Açıkçası ben de artık talepte bulunmuyorum. Oğlumla vakit geçiriyorum ve bu durumu da kanıksadım. Yani genel olarak oğlumla iki kişilik bir hayat sürüyoruz esasında.
Uzunca süredir ayrılmak istiyorum. Sevgim bitti mi bitmedi mi bilmiyorum. Çok da umurumda değil artık. Ancak oğlumun özel durumundan dolayı, oğlumla birlikte hayat kuracak durumum yok şu an. Ne maddi ne de manevi. Ailemin yanına asla gitmem. Fazlaca sebebim var. Ancak oğlumla ayrı bir hayat kurabilmek için de en az üç yıla ihtiyacım var. Sebepleri tek tek yazmayayım, uzun sürer. Lakin durum bu.
Öte yandan eşim bir iki yıl sonra yeni bir çocuk sahibi olmaktan bahsediyor ara sıra. Çünkü dengesiz. Başlarda şiddetle karşı çıkarken şimdi "hı hı" deyip susuyorum. Cevap vermek bile gelmiyor içimden.
Evliliğimiz nasıl bu hale geldi derseniz, inanın ben de bilmiyorum. Eşimin hataları benim hatalarım, oğlumuzun zorluğu, maddi sıkıntılar. Bir şekilde koptuk sonunda.
Şimdi ben öyle bir haldeyim ki, boğuluyorum sanki. İçimden "şu an bu evde durman gerekiyor. Oğluna bir gelecek sağlaman için bu şart. Beklenti içine girme. Ev arkadaşın gibi düşün" diyorum. Öte yandan "şu an ayrılamıyorsan ufacık da olsa bir umut varsa düzelmesi için, o yönde adım at" diyorum. Lakin içimden gelmiyor.
Kavga etmiyoruz. Hani seslerin sürekli yükseldiği bir ev değil bizimkisi. Ya da birbirimize hakaret edip psikolojik şiddet uygulamıyoruz. Ancak sürekli laf sokma, imada bulunma mevcut. Fazlasıyla hem de. Oğlum son dönemlerde babasına karşı çok tepkili. İtiyor, gitmesini istiyor. Sevmek istediğinde karşı çıkıyor. Birlikte oyun oynamıyor babasıyla vs. Biliyorum eşim bu duruma da çok üzülüyor. Çünkü oğlunu sever fazlaca. Ancak yetiştirilme tarzından dolayı oğluyla eğlenmeyi, oynamayı bilmez. Beceremez.
Bir süre önce bizi birbirimize bağlayan oğlumuz vardı. Şimdi oğlum da sadece benimle zaman geçirmek isteyince, tamamen koptuk diyebilirim. Bilmiyorum bu durum geçici mi ama eşime karşı tamamen nötr durumdayım şu anda. Hasta olunca ya da ölme ihtimalini düşününce merhamet duyuyorum. Ancak onun dışında bir his yok.
Eşime göre ben çok kurcalıyor, çok düşünüyorum. Abartacak bir durum yok. Ben ise, ömür boyu böyle büyük bir boşlukta yaşamak istemiyorum. Öte yandan sırf annesinin hisleri köreldi diye oğlumu aile ortamından mahrum bırakmak da istemiyorum.
Kafamdan atamadığım ayrılık fikri, büyük şehirde özel ilgi bekleyen bir çocukla yalnız yaşama zorluğu ki şu an öyle bir ihtimal bile yok. Evliliğin düzelmesi adına zerre adım atma isteğim de yok şu an için.
Esasında üzülüyorum da bu duruma. Biz birbirimizi çok sevmiştik düşününce. Neden ve nasıl bu hale geldik hiç bilmiyorum.
Ben içinde bulunduğum zamanı nasıl daha katlanılır hale getirebilirim söyleyin lütfen. Nefes alamıyorum çünkü artık. Ne gitmek mümkün oluyor ne de kalmak. Heh arabeske de bağladım sonunda çok güzel. Ancak durumu özetleyecek tek cümle bu.
Yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Bu konuda başarabilirsem sadece evliliğimle ilgili yazmak istiyorum ki, sağlıklı ve işe yarayan cevaplar alayım. Oğlumu ya da geriye kalan hiçbir şeyi dahil etmeyeceğim konuya.
Eşimle iki buçuk yıllık bir beraberliğin sonunda evlenmeye karar verdik. Evliliğimizin beşinci yılındayız. Toplamda yedi yıldır hayatımda kendisi. Önceden de evliliğimizle ilgili bir konu açmıştım lakin içerik farklı olduğundan ve o dönem benim kendi hatalarım fazla olduğundan dolayı herkes evliliğimi kurtarmama yönelik fikirler verdi. Belki yine hatalarım vardır bilmiyorum.
Evliliğimizin ilk iki yılı nispeten güzeldi. Oğlum hareketlenmeye başladıktan sonra öncelikle yatakları ayırdık. Çünkü gece kırk kere uyanan, uyandığında ses çıkarmadan yataktan atlamaya çalışan, hatta abartıp diğer odalara giden bir oğlumuz vardı. Tek yatırmaya çalıştığım her gece mutlaka bir kaza atlattık. Sabah erken saatte işe gitmesi gereken eşim çok fazla uykusuz kalınca çözümü oğlumla diğer odaya geçmekte bulduk. Sonraki zamanlarda yatak ayırma girişimlerim, oğlumun ısrarla yataktan düşmesi veya gece evin içinde uykulu dolaşmaya çalışması yüzünden hüsranla sonuçlandı. Sonuç itibariyle 41 aylık oğlumla birlikte uyuyoruz hala. Eşim de yatak odasında. Bu ayrıntıdan sonra diğer konulara geçeyim.
Eşimin yaptığı bazı hatalar ve oğlumuzun çok zor bir çocuk olması münasebetiyle ciddi kopukluk oldu aramızda. Önce sarılıp öpmeler bitti, sonra cinsel hayatta sorunlar başladı. Son olarak sohbet etmekten bile aciz iki insana dönüştük. Maddi sorunlar da zor çocuk yorgunluğuna eklenince birbirimize tahammülümüz bitti.
Iki hafta önce bu konuyu konuşmak istedim eşimle. Bana "sen sadece eleştiriyorsun çözüm üretmiyorsun ben bu durumdan bıktım. Ayrılmak ise isteğin, lafı oraya getireceksen itiraz etmeyeceğim" dedi. Ben de "neden çözümü ben üretmek zorundayım sen neden o güzel kafanı yormuyorsun" dediğimde "ben artık bu evlilik için ne yapalım diye düşünmeyeceğim, düşünmüyorum zaten. Sen zamanında attığım tüm adımları geri teptin." dedi. Konuşma yarım kaldı,tıkandı. Çünkü en sevdiği şey geçmişteki hataları meydana çıkarmaktır. Lakin bunu ben yapsam rahatsız oluyor.
Eşim işi dışında bir şey düşünmeyen, sürekli elinde telefon olan ve de ailece aktivite yapmaya yanaşmayan birine dönüştü. Açıkçası ben de artık talepte bulunmuyorum. Oğlumla vakit geçiriyorum ve bu durumu da kanıksadım. Yani genel olarak oğlumla iki kişilik bir hayat sürüyoruz esasında.
Uzunca süredir ayrılmak istiyorum. Sevgim bitti mi bitmedi mi bilmiyorum. Çok da umurumda değil artık. Ancak oğlumun özel durumundan dolayı, oğlumla birlikte hayat kuracak durumum yok şu an. Ne maddi ne de manevi. Ailemin yanına asla gitmem. Fazlaca sebebim var. Ancak oğlumla ayrı bir hayat kurabilmek için de en az üç yıla ihtiyacım var. Sebepleri tek tek yazmayayım, uzun sürer. Lakin durum bu.
Öte yandan eşim bir iki yıl sonra yeni bir çocuk sahibi olmaktan bahsediyor ara sıra. Çünkü dengesiz. Başlarda şiddetle karşı çıkarken şimdi "hı hı" deyip susuyorum. Cevap vermek bile gelmiyor içimden.
Evliliğimiz nasıl bu hale geldi derseniz, inanın ben de bilmiyorum. Eşimin hataları benim hatalarım, oğlumuzun zorluğu, maddi sıkıntılar. Bir şekilde koptuk sonunda.
Şimdi ben öyle bir haldeyim ki, boğuluyorum sanki. İçimden "şu an bu evde durman gerekiyor. Oğluna bir gelecek sağlaman için bu şart. Beklenti içine girme. Ev arkadaşın gibi düşün" diyorum. Öte yandan "şu an ayrılamıyorsan ufacık da olsa bir umut varsa düzelmesi için, o yönde adım at" diyorum. Lakin içimden gelmiyor.
Kavga etmiyoruz. Hani seslerin sürekli yükseldiği bir ev değil bizimkisi. Ya da birbirimize hakaret edip psikolojik şiddet uygulamıyoruz. Ancak sürekli laf sokma, imada bulunma mevcut. Fazlasıyla hem de. Oğlum son dönemlerde babasına karşı çok tepkili. İtiyor, gitmesini istiyor. Sevmek istediğinde karşı çıkıyor. Birlikte oyun oynamıyor babasıyla vs. Biliyorum eşim bu duruma da çok üzülüyor. Çünkü oğlunu sever fazlaca. Ancak yetiştirilme tarzından dolayı oğluyla eğlenmeyi, oynamayı bilmez. Beceremez.
Bir süre önce bizi birbirimize bağlayan oğlumuz vardı. Şimdi oğlum da sadece benimle zaman geçirmek isteyince, tamamen koptuk diyebilirim. Bilmiyorum bu durum geçici mi ama eşime karşı tamamen nötr durumdayım şu anda. Hasta olunca ya da ölme ihtimalini düşününce merhamet duyuyorum. Ancak onun dışında bir his yok.
Eşime göre ben çok kurcalıyor, çok düşünüyorum. Abartacak bir durum yok. Ben ise, ömür boyu böyle büyük bir boşlukta yaşamak istemiyorum. Öte yandan sırf annesinin hisleri köreldi diye oğlumu aile ortamından mahrum bırakmak da istemiyorum.
Kafamdan atamadığım ayrılık fikri, büyük şehirde özel ilgi bekleyen bir çocukla yalnız yaşama zorluğu ki şu an öyle bir ihtimal bile yok. Evliliğin düzelmesi adına zerre adım atma isteğim de yok şu an için.
Esasında üzülüyorum da bu duruma. Biz birbirimizi çok sevmiştik düşününce. Neden ve nasıl bu hale geldik hiç bilmiyorum.
Ben içinde bulunduğum zamanı nasıl daha katlanılır hale getirebilirim söyleyin lütfen. Nefes alamıyorum çünkü artık. Ne gitmek mümkün oluyor ne de kalmak. Heh arabeske de bağladım sonunda çok güzel. Ancak durumu özetleyecek tek cümle bu.
Yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.