- 6 Aralık 2010
- 34.491
- 91.167
- 798
- Konu Sahibi Fotosentez
-
- #21
Ben eşime hep diyorum ben seni çok sevdiğim için evlendim yoksa evlilik hiç mantıklı bir şey değil diye. O da benimle aynı fikirde. Evliliğimizde çok mutluyuz ikimiz de. Çünkü birbirimizi çok seviyoruz ve birlikte yaşamayı istiyoruz. Ama bir kadın olarak özellikle eğer aşkından ölmüyorsan, hormonların çocuk çocuk diye tutturmadıysa henüz ne gerek var evlenmeye. Bir sürü dert. Ne kadar modern olursan ol ev işleri yine de kadının gibi görünüyor. Erkekler "yardım" ediyor ancak. Kayınvalide vs. derdi işin içine giriyor. Herkes bir ağızdan "hani çocuk, hani hani, yok mu daha, aa tüh tüh yoksa sizin çocuğunuz mu olmuyor" diye başlıyor baskıya. Düğün hazırlıkları aşaması zaten ayrı bir dert. Senede bir kere bile normalde görmediğim teyzem gelmiş "cık cık, altın az olmaz, senin değerini istediğin altın belirler" diyor garip garip böyle cümleler herkesten.
İki taraftan da büyükler "kocana iyi bakman lazım" modunda. Evlendin ya sen onun annesisin artık. Mandalinasının ince kabuklarını da soyman lazım hoşuna gitmiyor çocuğun o beyaz kabuklar ağzına gelince. "Aa yoksa o kendi valizini kendi mi topluyor, yok artık. Sen niye yapmıyorsun onun yerine". Bir de tabi "ne demek dışarıdan yemek siparişi vermek, işin ne senin, işinden gelince yetişemiyorsan akşamdan yap yemeklerini".
Bütün bu söylenmeler bitince başa dön tekrar "bu ay da mı çocuk yok, ee ne olacak böyle, çocuksuz ev nasıl oluyor".
Sen doktora yapıyormuşsun, yurtdışında işlerin varmış, sempozyuma vs.ye gittiğinde o çocuğa kim bakacakmış kediye bakacak kimse bulunamazken, sen kadınların evdeki rolü hakkında ne düşünüyorsun hiiiç kimsenin umurunda değil.
Eşim çok iyi bir insan, neredeyse hiç problemimiz yok. Evliliğimiz sevgiliyken ki gibi devam ediyor. Haftada bir iki kez dışarıdayız, sinemaya vs. gideriz. Benim işim nedeniyle yurtdışına veya yurtiçinde başka şehirlere gitmeme asla laf etmez. Biriktirdiğimiz parayı ben tek başıma harcasam bile oralarda önemli değil zaten neden biriktiriyoruz der. Annesiyle falan da önemli problemlerimiz yok zaten başka şehirlerdeyiz. Bu rahatsız olduğum ifadelerin yarısından fazlası zaten kendi ailemden kaynaklanıyor. Ama onlar da dahil zaten bir karar vereceğimizde kimseyi müdahale ettirmeyiz. Yani sorun belli kişilerin kötü olması vs. değil. Herkes iyi. Ama işte evlilik iyi bir şey değil. Evlilik olunca mesele herkes bir burnunu sokuyor, herkes bir yorum yapıyor.
Kısacası evet evlilikten korkmakta haklısın. Çünkü evlilik ancak sevdiğin için katlanacağın bir şey. Sevdiğin kişi ile seni daha da yakınlaştırıyor, onunla birlikte yaşama imkanın oluyor bu toplumda. Hepsi bu.
Ben eşime hep diyorum ben seni çok sevdiğim için evlendim yoksa evlilik hiç mantıklı bir şey değil diye. O da benimle aynı fikirde. Evliliğimizde çok mutluyuz ikimiz de. Çünkü birbirimizi çok seviyoruz ve birlikte yaşamayı istiyoruz. Ama bir kadın olarak özellikle eğer aşkından ölmüyorsan, hormonların çocuk çocuk diye tutturmadıysa henüz ne gerek var evlenmeye. Bir sürü dert. Ne kadar modern olursan ol ev işleri yine de kadının gibi görünüyor. Erkekler "yardım" ediyor ancak. Kayınvalide vs. derdi işin içine giriyor. Herkes bir ağızdan "hani çocuk, hani hani, yok mu daha, aa tüh tüh yoksa sizin çocuğunuz mu olmuyor" diye başlıyor baskıya. Düğün hazırlıkları aşaması zaten ayrı bir dert. Senede bir kere bile normalde görmediğim teyzem gelmiş "cık cık, altın az olmaz, senin değerini istediğin altın belirler" diyor garip garip böyle cümleler herkesten.
İki taraftan da büyükler "kocana iyi bakman lazım" modunda. Evlendin ya sen onun annesisin artık. Mandalinasının ince kabuklarını da soyman lazım hoşuna gitmiyor çocuğun o beyaz kabuklar ağzına gelince. "Aa yoksa o kendi valizini kendi mi topluyor, yok artık. Sen niye yapmıyorsun onun yerine". Bir de tabi "ne demek dışarıdan yemek siparişi vermek, işin ne senin, işinden gelince yetişemiyorsan akşamdan yap yemeklerini".
Bütün bu söylenmeler bitince başa dön tekrar "bu ay da mı çocuk yok, ee ne olacak böyle, çocuksuz ev nasıl oluyor".
Sen doktora yapıyormuşsun, yurtdışında işlerin varmış, sempozyuma vs.ye gittiğinde o çocuğa kim bakacakmış kediye bakacak kimse bulunamazken, sen kadınların evdeki rolü hakkında ne düşünüyorsun hiiiç kimsenin umurunda değil.
Eşim çok iyi bir insan, neredeyse hiç problemimiz yok. Evliliğimiz sevgiliyken ki gibi devam ediyor. Haftada bir iki kez dışarıdayız, sinemaya vs. gideriz. Benim işim nedeniyle yurtdışına veya yurtiçinde başka şehirlere gitmeme asla laf etmez. Biriktirdiğimiz parayı ben tek başıma harcasam bile oralarda önemli değil zaten neden biriktiriyoruz der. Annesiyle falan da önemli problemlerimiz yok zaten başka şehirlerdeyiz. Bu rahatsız olduğum ifadelerin yarısından fazlası zaten kendi ailemden kaynaklanıyor. Ama onlar da dahil zaten bir karar vereceğimizde kimseyi müdahale ettirmeyiz. Yani sorun belli kişilerin kötü olması vs. değil. Herkes iyi. Ama işte evlilik iyi bir şey değil. Evlilik olunca mesele herkes bir burnunu sokuyor, herkes bir yorum yapıyor.
Kısacası evet evlilikten korkmakta haklısın. Çünkü evlilik ancak sevdiğin için katlanacağın bir şey. Sevdiğin kişi ile seni daha da yakınlaştırıyor, onunla birlikte yaşama imkanın oluyor bu toplumda. Hepsi bu.
Bence esas problem burada. AÖF de lise gibi bir şey artık. Kendinize yakıştırıyorsanız tamam ancak ciddi bir eğitim farkı da var. Abisiyle aranızda olan eğitim farkını önemsemezdim ancak sevgilinizle de uçurum var. İçten içe sorun ediyor musunuz? Yaşınız kaç?
Siz evliliğe hazır değilsiniz bence ve evlenmedende bir kac yıl daha geçirebilirsiniz.
Bende evlilikten korkuyorum. Ufacık sorunda insan korkuyor.
Nişanlım iyi ama korkuyorum işte. :)
Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi ,
Her zaman tereddut oluyor ,insan davranislari onceden bilinemiyor ,
Acaba ,ne olacak vs ,diyorsun hep ,
Tereddut bu isdin olmazsa olmazi ,
Bir sure sonra allah ne nasip ederse diyorsun
Evet bunlar bana olanlar. Ama arada bir aklıma gelen ve kızdığım şeyler bunlar dediğim gibi. Yoksa sürekli bir baskı altında değilim. Bir çok zaman da hiç takmıyorum. Çoğu zaman gayet mutluyum. O yüzden direk kötü düşünmeyin. Ama işte bunlar var ve olacak. Göze alarak evlenmek ve takmamayı öğrenmek lazım.50 kere okudum. Yaşadıklarınız yaşayacağımı düşündüğüm şeyler. Duydukça kaçıyorum bunları. Size de oldu mu?
Teşekkür ederim cevabiniza. Aslinda çoğumuzun tahmin ettigi gibi bir durum var ortada. Erkek arkadaşınız cok iyi bir insanmiş. Ama maalesef bir süre sonra o da değişecektir. Mesela siz asla yapmak istemeseniz bile içten içe daima ondan ve ailesinden üstün olduğunuzu hissettireceksiniz farkinda bile olmadan. O sürekli ailesiyle karşı karşıya gelecek bazı şeyler için. Bunlar yillar icinde farkinda bile olmadan evliligin altini kazacak.Ben tam tersine inanıyorum biliyor musunuz? Yani o ben aşık değilim bu kıza, kendimi zorluyorum olmuyor, 3 sene önce de bu kızı önerdiler ıy ne çirkin dedim diyen adam gitti! Yan yanayken bir görün hallerini. Kızın üzerine titriyor gibi. Aşık olmadığından net eminim. 6 ay sonra evlenecek ama evliliği çok stresli ve sıkıcı bulduğunu söyledi. Vs vs bir sürü örneğin var elimde. Ama yan yana iken yada biz varken benim erkek arkadaşım nasıl davranıyorsa o da öyle. Bu geçici mi dersiniz? Kendine mi kanıtlamaya çalışıyor acaba sevdiğini?
Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi?
Bende diyorum kim soracak bunları, çok doğru sorular olmuş. Sebebinin bunlar olduğunu da düşünüyorum. Hemen anlatayım.
1= ben bir üniversite bir yüksek lisans mezunuyum. Şu an bir üniversite daha okuyorum. Hukuk. Eğer çalışırsam ilerde ondan fazla kazanabilirim. O 4 bin civarında maaş alıyor şu an.
2=abisiyle aynı işi yapıyorlar ortalama aynı maaşları var diyebiliriz. Ama o üniversite mezunu abisi lise terk.
3= evet düşük. Erkek arkadaşım açık öğretim, abisi dediğim gibi lise terk. Evleneceği kızda lise mezunu. Şu an açıktan işletme okuyor. Zaten abisi en büyük problemi bu yaptı bence. Yorumlarınızı bekliyorum :)
Bizde bu oldu, Allah var gerekenleri yaptı. Ancak geç yaptı. Bocaladi. Onun değişin göre ilk defa karşılaştım anneme abime konduramadim ama sonradan anladım diyor. Ama o bunu anarken o süreci yaşarken ben mahvoldum. Sanırım güvenim gitti biraz. Ben onun o derece üzülmesine asla izin vermezdim. Tamam şu an güzel ama ben onları yaşadıktan sonra ne bileyim, aman aman kıymetli olmuyor. Belki buldun da Bunu yorsun diyeceksiniz ki kendim de kendime diyorum. Bilmiyorum. Sizin adınıza çok sevindim. Hep böyle devam eder inşallah :)
Çok doğru. Bende kendime sık sık bunu diyorum. Değişmeyeceğini emin miyim? Tabi karşımdaki insan bilemiyorum :) ama anladıktan sonraki kısım da hiç bozulmadı. Ama işte benim evlenmek kafamda yoktu. Yani hani buyurunuz sonra evlenirsin hep bu empoze edilir ya bize. İşte bu bende yoktu. O yüzden göze almak konusunda kararsızım.
Sanırım içimin huzursuz oluşu yapmak istememe sebep oluyor. Yani ayrılmayı göze alamıyorum. Ama ciddi bir adım da atmak istemiyorum. Geçen sene nisan ayında söz yapalım dedik. Öyle böyle erteledim. Şimdi nisan geldi. Bahanem kalmadı artık. Adam haklı olarak beni sevmiyor musun diyor. Yemin ederim seviyorum. Ama aile farklılıkları, burda okuduğum kocam değişti durumları, çocukluğum beni korkutuyor.
tahsilli cahil de çok o yüzden tahsilin, diplomanın çok önemli olduğunu düşünmüyorum.Ben tam tersine inanıyorum biliyor musunuz? Yani o ben aşık değilim bu kıza, kendimi zorluyorum olmuyor, 3 sene önce de bu kızı önerdiler ıy ne çirkin dedim diyen adam gitti! Yan yanayken bir görün hallerini. Kızın üzerine titriyor gibi. Aşık olmadığından net eminim. 6 ay sonra evlenecek ama evliliği çok stresli ve sıkıcı bulduğunu söyledi. Vs vs bir sürü örneğin var elimde. Ama yan yana iken yada biz varken benim erkek arkadaşım nasıl davranıyorsa o da öyle. Bu geçici mi dersiniz? Kendine mi kanıtlamaya çalışıyor acaba sevdiğini?
Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi?
Bende diyorum kim soracak bunları, çok doğru sorular olmuş. Sebebinin bunlar olduğunu da düşünüyorum. Hemen anlatayım.
1= ben bir üniversite bir yüksek lisans mezunuyum. Şu an bir üniversite daha okuyorum. Hukuk. Eğer çalışırsam ilerde ondan fazla kazanabilirim. O 4 bin civarında maaş alıyor şu an.
2=abisiyle aynı işi yapıyorlar ortalama aynı maaşları var diyebiliriz. Ama o üniversite mezunu abisi lise terk.
3= evet düşük. Erkek arkadaşım açık öğretim, abisi dediğim gibi lise terk. Evleneceği kızda lise mezunu. Şu an açıktan işletme okuyor. Zaten abisi en büyük problemi bu yaptı bence. Yorumlarınızı bekliyorum :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?