• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlenmekten korkuyorum. Abi /kayinvalide/ çocukluğum...

Ben eşime hep diyorum ben seni çok sevdiğim için evlendim yoksa evlilik hiç mantıklı bir şey değil diye. O da benimle aynı fikirde. Evliliğimizde çok mutluyuz ikimiz de. Çünkü birbirimizi çok seviyoruz ve birlikte yaşamayı istiyoruz. Ama bir kadın olarak özellikle eğer aşkından ölmüyorsan, hormonların çocuk çocuk diye tutturmadıysa henüz ne gerek var evlenmeye. Bir sürü dert. Ne kadar modern olursan ol ev işleri yine de kadının gibi görünüyor. Erkekler "yardım" ediyor ancak. Kayınvalide vs. derdi işin içine giriyor. Herkes bir ağızdan "hani çocuk, hani hani, yok mu daha, aa tüh tüh yoksa sizin çocuğunuz mu olmuyor" diye başlıyor baskıya. Düğün hazırlıkları aşaması zaten ayrı bir dert. Senede bir kere bile normalde görmediğim teyzem gelmiş "cık cık, altın az olmaz, senin değerini istediğin altın belirler" diyor garip garip böyle cümleler herkesten.
İki taraftan da büyükler "kocana iyi bakman lazım" modunda. Evlendin ya sen onun annesisin artık. Mandalinasının ince kabuklarını da soyman lazım hoşuna gitmiyor çocuğun o beyaz kabuklar ağzına gelince. "Aa yoksa o kendi valizini kendi mi topluyor, yok artık. Sen niye yapmıyorsun onun yerine". Bir de tabi "ne demek dışarıdan yemek siparişi vermek, işin ne senin, işinden gelince yetişemiyorsan akşamdan yap yemeklerini".
Bütün bu söylenmeler bitince başa dön tekrar "bu ay da mı çocuk yok, ee ne olacak böyle, çocuksuz ev nasıl oluyor".
Sen doktora yapıyormuşsun, yurtdışında işlerin varmış, sempozyuma vs.ye gittiğinde o çocuğa kim bakacakmış kediye bakacak kimse bulunamazken, sen kadınların evdeki rolü hakkında ne düşünüyorsun hiiiç kimsenin umurunda değil.
Eşim çok iyi bir insan, neredeyse hiç problemimiz yok. Evliliğimiz sevgiliyken ki gibi devam ediyor. Haftada bir iki kez dışarıdayız, sinemaya vs. gideriz. Benim işim nedeniyle yurtdışına veya yurtiçinde başka şehirlere gitmeme asla laf etmez. Biriktirdiğimiz parayı ben tek başıma harcasam bile oralarda önemli değil zaten neden biriktiriyoruz der. Annesiyle falan da önemli problemlerimiz yok zaten başka şehirlerdeyiz. Bu rahatsız olduğum ifadelerin yarısından fazlası zaten kendi ailemden kaynaklanıyor. Ama onlar da dahil zaten bir karar vereceğimizde kimseyi müdahale ettirmeyiz. Yani sorun belli kişilerin kötü olması vs. değil. Herkes iyi. Ama işte evlilik iyi bir şey değil. Evlilik olunca mesele herkes bir burnunu sokuyor, herkes bir yorum yapıyor.
Kısacası evet evlilikten korkmakta haklısın. Çünkü evlilik ancak sevdiğin için katlanacağın bir şey. Sevdiğin kişi ile seni daha da yakınlaştırıyor, onunla birlikte yaşama imkanın oluyor bu toplumda. Hepsi bu.

+1
 
Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi ,
Her zaman tereddut oluyor ,insan davranislari onceden bilinemiyor ,
Acaba ,ne olacak vs ,diyorsun hep ,
Tereddut bu isdin olmazsa olmazi ,
Bir sure sonra allah ne nasip ederse diyorsun
 
Ben eşime hep diyorum ben seni çok sevdiğim için evlendim yoksa evlilik hiç mantıklı bir şey değil diye. O da benimle aynı fikirde. Evliliğimizde çok mutluyuz ikimiz de. Çünkü birbirimizi çok seviyoruz ve birlikte yaşamayı istiyoruz. Ama bir kadın olarak özellikle eğer aşkından ölmüyorsan, hormonların çocuk çocuk diye tutturmadıysa henüz ne gerek var evlenmeye. Bir sürü dert. Ne kadar modern olursan ol ev işleri yine de kadının gibi görünüyor. Erkekler "yardım" ediyor ancak. Kayınvalide vs. derdi işin içine giriyor. Herkes bir ağızdan "hani çocuk, hani hani, yok mu daha, aa tüh tüh yoksa sizin çocuğunuz mu olmuyor" diye başlıyor baskıya. Düğün hazırlıkları aşaması zaten ayrı bir dert. Senede bir kere bile normalde görmediğim teyzem gelmiş "cık cık, altın az olmaz, senin değerini istediğin altın belirler" diyor garip garip böyle cümleler herkesten.
İki taraftan da büyükler "kocana iyi bakman lazım" modunda. Evlendin ya sen onun annesisin artık. Mandalinasının ince kabuklarını da soyman lazım hoşuna gitmiyor çocuğun o beyaz kabuklar ağzına gelince. "Aa yoksa o kendi valizini kendi mi topluyor, yok artık. Sen niye yapmıyorsun onun yerine". Bir de tabi "ne demek dışarıdan yemek siparişi vermek, işin ne senin, işinden gelince yetişemiyorsan akşamdan yap yemeklerini".
Bütün bu söylenmeler bitince başa dön tekrar "bu ay da mı çocuk yok, ee ne olacak böyle, çocuksuz ev nasıl oluyor".
Sen doktora yapıyormuşsun, yurtdışında işlerin varmış, sempozyuma vs.ye gittiğinde o çocuğa kim bakacakmış kediye bakacak kimse bulunamazken, sen kadınların evdeki rolü hakkında ne düşünüyorsun hiiiç kimsenin umurunda değil.
Eşim çok iyi bir insan, neredeyse hiç problemimiz yok. Evliliğimiz sevgiliyken ki gibi devam ediyor. Haftada bir iki kez dışarıdayız, sinemaya vs. gideriz. Benim işim nedeniyle yurtdışına veya yurtiçinde başka şehirlere gitmeme asla laf etmez. Biriktirdiğimiz parayı ben tek başıma harcasam bile oralarda önemli değil zaten neden biriktiriyoruz der. Annesiyle falan da önemli problemlerimiz yok zaten başka şehirlerdeyiz. Bu rahatsız olduğum ifadelerin yarısından fazlası zaten kendi ailemden kaynaklanıyor. Ama onlar da dahil zaten bir karar vereceğimizde kimseyi müdahale ettirmeyiz. Yani sorun belli kişilerin kötü olması vs. değil. Herkes iyi. Ama işte evlilik iyi bir şey değil. Evlilik olunca mesele herkes bir burnunu sokuyor, herkes bir yorum yapıyor.
Kısacası evet evlilikten korkmakta haklısın. Çünkü evlilik ancak sevdiğin için katlanacağın bir şey. Sevdiğin kişi ile seni daha da yakınlaştırıyor, onunla birlikte yaşama imkanın oluyor bu toplumda. Hepsi bu.

50 kere okudum. Yaşadıklarınız yaşayacağımı düşündüğüm şeyler. Duydukça kaçıyorum bunları. Size de oldu mu?

Bence esas problem burada. AÖF de lise gibi bir şey artık. Kendinize yakıştırıyorsanız tamam ancak ciddi bir eğitim farkı da var. Abisiyle aranızda olan eğitim farkını önemsemezdim ancak sevgilinizle de uçurum var. İçten içe sorun ediyor musunuz? Yaşınız kaç?

26 yaşındayım. Bilmiyorum ediyor muyum. Ediyorum bazen sonra etmiyorum. Bilmiyorum moralim çok bozuk.

Siz evliliğe hazır değilsiniz bence ve evlenmedende bir kac yıl daha geçirebilirsiniz.

Bende aynını hissediyorum. Ama kendi babam dahil bir sonraki ay söz bekliyor.


Bende evlilikten korkuyorum. Ufacık sorunda insan korkuyor.
Nişanlım iyi ama korkuyorum işte. :)

Aynı işte.

Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi ,
Her zaman tereddut oluyor ,insan davranislari onceden bilinemiyor ,
Acaba ,ne olacak vs ,diyorsun hep ,
Tereddut bu isdin olmazsa olmazi ,
Bir sure sonra allah ne nasip ederse diyorsun

Bende onu diyebilsem rahatlayacagim. Ama diyemiyorum uykularım kaçıyor. Zaman iyi gelir dicem, geçen sene de aynı duygularım vardı. Zaman birseyi geçirmiyor.
 
50 kere okudum. Yaşadıklarınız yaşayacağımı düşündüğüm şeyler. Duydukça kaçıyorum bunları. Size de oldu mu?
Evet bunlar bana olanlar. Ama arada bir aklıma gelen ve kızdığım şeyler bunlar dediğim gibi. Yoksa sürekli bir baskı altında değilim. Bir çok zaman da hiç takmıyorum. Çoğu zaman gayet mutluyum. O yüzden direk kötü düşünmeyin. Ama işte bunlar var ve olacak. Göze alarak evlenmek ve takmamayı öğrenmek lazım.
Bunlar olmasa büyük ihtimalle bu sefer "evlen, evlensene artık, yoksa sana hiç bakan yok mu, evlenme programına mı çıksan acaba" absürtlükleriyle muhatap olacaktım. Toplum böyle. Yapacak bir şey yok.
 
Ben tam tersine inanıyorum biliyor musunuz? Yani o ben aşık değilim bu kıza, kendimi zorluyorum olmuyor, 3 sene önce de bu kızı önerdiler ıy ne çirkin dedim diyen adam gitti! Yan yanayken bir görün hallerini. Kızın üzerine titriyor gibi. Aşık olmadığından net eminim. 6 ay sonra evlenecek ama evliliği çok stresli ve sıkıcı bulduğunu söyledi. Vs vs bir sürü örneğin var elimde. Ama yan yana iken yada biz varken benim erkek arkadaşım nasıl davranıyorsa o da öyle. Bu geçici mi dersiniz? Kendine mi kanıtlamaya çalışıyor acaba sevdiğini?



Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi?



Bende diyorum kim soracak bunları, çok doğru sorular olmuş. Sebebinin bunlar olduğunu da düşünüyorum. Hemen anlatayım.

1= ben bir üniversite bir yüksek lisans mezunuyum. Şu an bir üniversite daha okuyorum. Hukuk. Eğer çalışırsam ilerde ondan fazla kazanabilirim. O 4 bin civarında maaş alıyor şu an.

2=abisiyle aynı işi yapıyorlar ortalama aynı maaşları var diyebiliriz. Ama o üniversite mezunu abisi lise terk.

3= evet düşük. Erkek arkadaşım açık öğretim, abisi dediğim gibi lise terk. Evleneceği kızda lise mezunu. Şu an açıktan işletme okuyor. Zaten abisi en büyük problemi bu yaptı bence. Yorumlarınızı bekliyorum :)
Teşekkür ederim cevabiniza. Aslinda çoğumuzun tahmin ettigi gibi bir durum var ortada. Erkek arkadaşınız cok iyi bir insanmiş. Ama maalesef bir süre sonra o da değişecektir. Mesela siz asla yapmak istemeseniz bile içten içe daima ondan ve ailesinden üstün olduğunuzu hissettireceksiniz farkinda bile olmadan. O sürekli ailesiyle karşı karşıya gelecek bazı şeyler için. Bunlar yillar icinde farkinda bile olmadan evliligin altini kazacak.
Evlendikten sonra çocuk beklenecek siz ona da hazır değilsiniz bence yapsaniz da ayri dert.
Ben abisinin sizi kiskanmasini cok takmiyorum. Mesela her yaptigina seninki daha iyi olmuş demek bana koymaz. Hatta abi senin firinin daha iyiymis bak diyip gönlünü bile yapabilirim ama bunu o yapinca batar tabi. İşin içine cocuk kiyaslamasi girince sabirlar tukenebilir.
Evlilik ömür boyu sürecek bir şey. Bu da bir birikimi doğurur. Sizin aileniz belki şimdi sorun çıkarmıyor ama ilerde onlar da bu aileyi begenmeyecektir. Aile kotu niyetli degil aslinda ama altta kalma kompleksi var gibi. E sizde de üstten bakma olacaktir (yanlış anlamayin ben olsam içten içe kibirli olurdum onu diyorum)
En kestirmesi bunlarin hepsini acik acik arkadaşınıza söyleyin. Ama cidden acik acik. Simdi kaldiramiyorsa zaten ilerde hic kaldiramaz. Tamam derse bile nisani erteleyin biraz bence
 
Ben seni ne kadar aşık olursan ol seversen sev, cümlelerinden dolayı bu evliliğe hazır görmüyorum. Hiç bi şekilde evlenmek içinden gelen biri gibi hissedemedim. Her ne kadar mesafe de koysan eşin de desteklese bu yapılan kıskanma ve zulümler zaten evlilikten uzak olan kafanı iyice bu konudan çekip almış.

Bu şekilde evlenen kim vardıysa ileride hep kocasına karısına zulüm etti başına kaktı. "Ben zaten evlenmeyi düşünmüyordum beni zorla ikna ettin şu yaşattıklarına bak" diye en ufak problemde. Eşin her zaman sana bu kadar anlayışlı, sen de her zaman bu kadar toleranslı olmayacaksın çünkü.

Hakkında hayırlısı olur umarım.
 
Bende onu diyebilsem rahatlayacagim. Ama diyemiyorum uykularım kaçıyor. Zaman iyi gelir dicem, geçen sene de aynı duygularım vardı. Zaman birseyi geçirmiyor.[/QUOTE]
Belki de sizin ki bir cesit fobiye donusmustur,
Bazen kafamiz karisip kendi sesimizi duyamayinca ,hersey karisinca bir uzmandan destek almak lazim,
O hektif biriyle konusmak iyi gelebilir
 
Bizde bu oldu, Allah var gerekenleri yaptı. Ancak geç yaptı. Bocaladi. Onun değişin göre ilk defa karşılaştım anneme abime konduramadim ama sonradan anladım diyor. Ama o bunu anarken o süreci yaşarken ben mahvoldum. Sanırım güvenim gitti biraz. Ben onun o derece üzülmesine asla izin vermezdim. Tamam şu an güzel ama ben onları yaşadıktan sonra ne bileyim, aman aman kıymetli olmuyor. Belki buldun da Bunu yorsun diyeceksiniz ki kendim de kendime diyorum. Bilmiyorum. Sizin adınıza çok sevindim. Hep böyle devam eder inşallah :)



Çok doğru. Bende kendime sık sık bunu diyorum. Değişmeyeceğini emin miyim? Tabi karşımdaki insan bilemiyorum :) ama anladıktan sonraki kısım da hiç bozulmadı. Ama işte benim evlenmek kafamda yoktu. Yani hani buyurunuz sonra evlenirsin hep bu empoze edilir ya bize. İşte bu bende yoktu. O yüzden göze almak konusunda kararsızım.



Sanırım içimin huzursuz oluşu yapmak istememe sebep oluyor. Yani ayrılmayı göze alamıyorum. Ama ciddi bir adım da atmak istemiyorum. Geçen sene nisan ayında söz yapalım dedik. Öyle böyle erteledim. Şimdi nisan geldi. Bahanem kalmadı artık. Adam haklı olarak beni sevmiyor musun diyor. Yemin ederim seviyorum. Ama aile farklılıkları, burda okuduğum kocam değişti durumları, çocukluğum beni korkutuyor.

Ben tam tersine inanıyorum biliyor musunuz? Yani o ben aşık değilim bu kıza, kendimi zorluyorum olmuyor, 3 sene önce de bu kızı önerdiler ıy ne çirkin dedim diyen adam gitti! Yan yanayken bir görün hallerini. Kızın üzerine titriyor gibi. Aşık olmadığından net eminim. 6 ay sonra evlenecek ama evliliği çok stresli ve sıkıcı bulduğunu söyledi. Vs vs bir sürü örneğin var elimde. Ama yan yana iken yada biz varken benim erkek arkadaşım nasıl davranıyorsa o da öyle. Bu geçici mi dersiniz? Kendine mi kanıtlamaya çalışıyor acaba sevdiğini?



Peki o nişan ve nikahtan döndüğünüz ilişkinizde, ilk bu adımları atmaya karar verdiğiniz an içiniz rahatmiydi?



Bende diyorum kim soracak bunları, çok doğru sorular olmuş. Sebebinin bunlar olduğunu da düşünüyorum. Hemen anlatayım.

1= ben bir üniversite bir yüksek lisans mezunuyum. Şu an bir üniversite daha okuyorum. Hukuk. Eğer çalışırsam ilerde ondan fazla kazanabilirim. O 4 bin civarında maaş alıyor şu an.

2=abisiyle aynı işi yapıyorlar ortalama aynı maaşları var diyebiliriz. Ama o üniversite mezunu abisi lise terk.

3= evet düşük. Erkek arkadaşım açık öğretim, abisi dediğim gibi lise terk. Evleneceği kızda lise mezunu. Şu an açıktan işletme okuyor. Zaten abisi en büyük problemi bu yaptı bence. Yorumlarınızı bekliyorum :)
tahsilli cahil de çok o yüzden tahsilin, diplomanın çok önemli olduğunu düşünmüyorum.
biz evlenirken eşim ilkokul mezunu, ben ünv terk idim. fakat eşim imkanlar elvermediği için okuma imkanı bulamamış ve benim desteğimle, çalıştığı için aöf okuyor. ve yaşı yetene kadar pek çok ünv okumak istiyor. benden daha azimli çıktı adam :)

abi ve kv konusu daha doğrusu sorunu tüm evliliklerin % 90 ında yaşanıyor. maalesef bundan kaçış yok gibi bir şey.
sevdiğiniz insanın ailesine toz konduramaması bence gayet normal. sizinle geçmişi 2-3 sene iken, 20 yıllık doğru ve değerli bulduğu ailesini sizin için yanlış bulmaz. önce normal karşılar, sonra gariplik sezer ve ikna olacağı durumlara rastlayınca zor da olsa kabullenir.

ben de eşimle evliliğin ilk ayında benzer şeyler yaşadım. ailesinin her yaptığı iyi niyettendi onun için.
tabi bariz hatalar da vardı ama her aile içinde olan sıradan şeyler olduğunu düşünüyor/sanıyordu muhtemelen.

ben onu suçlamadan önce karşıma aldım ve şöyle bir konuşma yaptım: "sen ve ben farklı ailelerde yetiştik ve 25 yıl sonra bir aile olmaya karar verdik. ne sen, ne ben, ne de ailelerimiz bir anda değişemeyiz, evliya değiliz ki 1 gecede. 1 haftada, 1 ayda her şeyimiz uyumlu olsun. zamanla hem karı koca olarak, hem aileler birbirimize alışacağız, herkes birbirinin huyunu suyunu anlayıp, ona göre davranmasını öğrenecek" eşim o zaman bana hak verdi ve ailesinin hatalı davranışlarını farketmeye başladı.

yani evlilik korkutucu değil de zor demek daha doğru olabilir.

ama siz hazır değilseniz, evlenmeyin, erteleyin.
 
Nikaha daha cok varmis o zamana kadar karar verirsin
 
Açıkçası ben bir sıkıntı göremedim

Kv oğluma kız mı yok demiş demeyen
Kv icat edilmedi daha

2500 lük altın yeter demiş tek kuruş olmasa da olur

Abinin yaptığında da bir şey yok daha isteme olacakmış senin o nişan yapmış

Kıyas vs çirkin tabii muhatap olma ama her yerden engellenecek bir şey göremedim

Söz nişan düğün arası 2-3 ayı geçmesin huzursuzluğunuz artmasın

Erken söz nişan karşılıklı muhatap olmayı artırır

Mesafe iyidir her atılan adımı da üstünüze alınmayın
 
Benzer bir ailede büyümüş evlilikten korkan bir kızdım evlendim kv tarzımı anladığında kendine çeki düzen verdi kaynım ve eltimle de 3 senedir görüşmüyoruz, lüzumu da yok, evliliğimizin ilk 4 senesi çok uzakta geçti o iyi oldu, kimse yokken ben vardım, benim için de o vardı, önce biz evliliği oturttuk gözlerden dillerden uzak, şimdi ailelerle aynı ildeyiz sıkıntı yok, olursa, eşim yanımda olmazsa mutsuz olursam boşanırım hayatı parsellememek lazım
 
Back