Düğün Evleneceğim kişi bu mu ?

Kazen

Yönetim
Administrator
14 Kasım 2001
21.330
69.485
“EVLENECEĞİM KİŞİ BU MU?”

Pek çok düğün öncesi, çiftler birbirleri için şunu düşünebilirler: ‘Olamaz, evleneceğim kişi bu mu!’. Medical Park Fatih Hastanesi’nden Uzman Psikolog Sinem Demir’e göre, bu soruyu sormak, evliliğin gidişatıyla ilgili mutlak bir ipucu değil. Yani düğün sürecinin sancılı geçmesi, evliliğin de illa ki kötü gideceğini göstermez. Evliliğe yüklenen anlam, ailelerin devreye girmesi, ailelerden gelen temel değerlerin çatışması gibi sebepler, evlilik öncesinde sancılı bir süreç yaşanmasına sebep olabilir. Bu da, ‘birlikte olduğum insanı acaba tanımamış mıyım’ gibi bir hisse yol açabilir. Sinem Demir’e göre düğün sadece evliliğin kutlanması, ailelerin bir arada eğlenmesinden öte bir işleve sahip: “Çiftin geçmişlerinden, ailelerinden, geleneklerinden getirdiklerini ortaya döktükleri ‘düğün’, bu ortaya dökülenlerin bazı durumlarda ‘bir düğüme’ dönüşebildiği bir süreç”.

Çocuk muyum, Yetişkin mi: Düğün Sürecinde Karışabilir

Ne oluyor da o duyarlı insan düğün sürecinde birden ailesinin sözünden çıkamayan, onların müdahalelerine tepki veremeyen, kararlılığını ortaya koyamayan biri haline dönüşüyor? Herkesin ailesinden gelen, ailesine de daha önceki nesillerden gelen bazı alışkanlıkları, gelenekleri, değer yargıları, davranış kalıpları vardır. Bu değer yargılarından, alışkanlıklardan hangilerini, ne düzeyde alacaklarına, çiftler birlikte karar vermelidir. Karar verebilmek, yetişkin düzeyinde olmayı, yani sorumluluk ve inisiyatif alabilmeyi gerektirir. Düğün ise bu soğukkanlılığı sağlayabilmek için en uygun zaman olmayabilir. Düğün sürecinde, yetişkin olmakla çocuk olmak arasında gidip gelinir. Genç bir gelin veya damat, ailesinin “çocuğu” ve ailesine has özelliklerin taşıyıcısı olmak ile evleneceği kişinin eşi olarak bir “yetişkin” olmak arasında sıkışabilir. Kişi ailesine “ben çocuk değilim, bakın nasıl da yetişkinim” mesajı vermek isterken, bu kararlılığını eş adayına sert tutumlar olarak gösterebilir. O zamana kadar idealleştirilmiş eş adayı, birden “ailesinin yanında, bana karşı” algısıyla hayal kırıklığı yaşatabilir.

Düğündeki Hayal Kırıklıkları, Evlilikte Fırsata Dönüşebilir

Bu noktada çiftler, düğün sürecindeki hayal kırıklıklarını değerlendirerek, ilişkileriyle ilgili değerli adımlar atabilirler ve bu karmaşa, işe yarar hale dönüşebilir. Evlenilecek kişinin “hata yapmayan, mutlak güçlü, mutlak kararlı” olması beklentisi, gerçekçi değildir. ‘Eş’ olmak da zamanla öğrenilen bir roldür. Diğer yandan, kendisini ‘sadece’ anne-babasının değerlerinin taşıyıcısı ve onların ‘çocuğu’ olarak gören birinin de bir ‘eş’ olması zordur. Düğün süreci, evlilikte de sürebilecek bu eğilimlerin fark edilmesi ve daha sağlıklı bir hale gelmesi için bir fırsattır. Bir yandan doğduğu ailenin çocuğu iken, diğer yandan çekirdek ailede yetişkin olabilmek mümkündür. Bu rollerin dengesini oturtmak hem zaman alır hem de bu konular üzerinde emek sarf etmeyi gerektirir.

Evlilik Öncesi Danışmanlık

Evlilik öncesi sürecin her zaman sancılı, sorunlu olması gerekmez. Bununla birlikte, evlilik öncesinde ‘önemli konuların’ değerlendirilmesi, çiftler için faydalı olabilir. Flört evresinde, her şey olumlu, heyecan verici, pembe bir gözlükle görünürken; konuşulması gereken pek çok konu ise genellikle ihmal edilir. Para idaresi, çocukların yetiştirilmesi, değer yargıları ve inanç sistemlerindeki benzerlik ve farklılıkların değerlendirilmesi gibi konular, “evlilik öncesi danışmanlık” görüşmelerinde ele alınır. Çiftin evliliğe dair bakış açıları, beklentileri, olası kaygıları da bu danışmanlık görüşmelerinde değerlendirilir.

Sinem Demir
Medical Park Fatih Hastanesi, Klinik Psikolog
 
Güzel bir yazı. Paylaştığın için teşekkürler yerimseniben
 
Bazi insanlara gerçekten fayda ediyor, bu tür danişmanlik hizmetleri ama ben hiç mi hiç tasvip etmiyorum.
Benimde bir çok sorunum oldu ama kendi kendime veya sizlerle veya arkadaşlarimla çözdüm.
 
Merhaba Kıslar,

Ne uzmanı ya bence insanlar nereden para kazanacaklarını şaşırmış durumdalar yawwww.
 
arkadaşlar bu kafayı bırakın yok eskiler gidiormuydu yok saçma falan. bikere herkes psikolojik destek almalı. bunun için akıl sağlığımızı yitirmemizimi beklioruz. ben bir öğretmenim ve az çok insan psikolojisi hakkında bilgim var. okadar sallamasyon yaşıyoruzki. oyüzden bukadar sağlıksız mutsuz bireyler oluyor ve sağlıksız bireyler yetiştiriyoruz.
 
diyelim ki uzmana gittim ki ben tam o süreçteyim gitsek mi kendimiz mi mücadele etsek...bize uzman yok siz mutlu olamazsınız yada çok farklısın diye sonuçlara mı varacak..yada kafa mçok karışık ama yinede eğitim her konuda güzel bir şey diye düşünüyorum..
 
ahh ßen ßuLmuşum ßeyaz atLı prnsimi..hayatımdan memnunum.. :))
 
yarım doktor candan yarım hoca dinden edermiş
biz milletçe alışığız yaralanana ilk müdehaleyi hemen biz yaparız
şimdi ne alaka diyceksiniz e bakın yazılanlara önceden uzmanmı vardı
yok uzmana ne gerek size sorarım bize sorunca herkez farklı birşey söylüyor
eskiden uzmana danışmak yoktu ama bu kadar beklentilerde yoktu
annelerimizin zamanında evleneceği kişiyi gerdekte görenler vardı
gelinlikle girdin kefenle çıkacaksın denirdi
şimdi aşık oldum evleniyoruz mutsuzuz sonrada boşanıyoruz deniyo
aldatmalar çoğaldı yani uzmana gerek var hemde çok var çünki
giderek evlilikler deformasyona uğruyor sonradan pişman olmamak adına her türlü
sorunumuzda uzmanlardan yardım almalıyız bence
 
Aşık olduğum adamla evlendim, iyi ki de evlendim, hiç pişman değilim laf aramızda. yerimseniben
zor dönemlerden de geçtik ama evlilik danışmanına gitmek aklıma gelmedi, gidersem psikologa giderim :roflol:
 
X