Eski eşe mektup..

melekanesii

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
16 Mayıs 2018
284
112
30
Kızlar daha önceki sıkıntılarımı buraya yazmıştım.

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/ne-yapacagim-inanin-bilmiyorum.1075417/

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/arkadasina-para-gondermis.1080087/

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/bosaniyoruz.1081045/

En son durum dün gece mesaj attım eşyalarımı alacağım. Banka kartımı bırak dedim. Öğleden önce gel diye cevap yazmış. Bende bugün gidip kişisel eşyalarımı alacağım. Ve bu içimde kalmasın diye bu mektubu yazdım.




Sana ne zaman bu evden kesin olarak gideceğimi söylemiştim. Elimden gelen herşeyi yaptıysam, çabaladıysam ve artık arkamı dönüp giderken keşke şunu da yapsaydım söyleseydim cümlelerim yoksa giderim demiştim. Ve öyle oldu. O kadar yorgunum ki. Ruhum beynim bedenim çok yoruldu.
Herşey o kadar güzel başlamıştı ki elimi tuttgundaki o heycanı hiç unutmadım. Birlikte çok güzel zamanlar geçirdim. Sevdiğimi sevildiğimi hissettim. Evlendik ve bir anda hiç bitmeyen kavga gürültü gözyaşı oldu. Senin önceliğin ben değildim. Ben dışında herşeyi önemsedin sabırlı davrandın. Yoktum ben senin için görmüyordun duymuyordun beni. Çok konuştum çok çabaladım oysaki herşey güzel olsun diye. Oysaki mutlu bir yuva birbirini mutlu etmek isteyen anlayan birbiri için yaşayan eşlerden başka isteğim yoktu benim. Hep bu evi yuva yapmak düzene sokmamiz için çabaladım ama sen bu eve bile ilgisizdin. Sarılarak uyumak benim için o kadar güzel bir şeydi ki. Defalarca söyledim. Ama bende vazgeçtim. Geceleri aynı yatakta yatıyorduk evet ama dokunmak yok, konuşmak yok. Artık bu durumlardan dolayı dökecek gözyaşım kalmadı sızana kadar ağlamadım.
Tek istediğim biraz şefkat, sabahları senin sesinden günaydınlara uyanmaktı. Sürekli senden şikayet edilmek dalga geçilmek değilde. Takdir edildiğimi duymaktı. Birlikte yapmak istediğim ne varsa hepsini resmen reddettin. Çünkü yorgunsun sıkılıyorsun. Ama ben dışında herşeye herkese koşarak gittin.
İkimizde çalışıyorduk. Senin işin eve geldiğin de bitiyor olabilir. Ama benimki devam etti. Çamaşır, yemek, alışveriş, temizlik..
Daha da fazla yapmaya başladım çünkü seninle kavga etmek istemedim.
Alışverişe artık gitmek istemedim çünkü sürekli yanımda sıkılan adam vardı. Temizliği bırakmaya başlamıştım çünkü evden kaçıp giden koca evde tek başına cebelleşen bir ben vardım.
Benim aşık olduğum adam nerede peki? Benim uzağımda.
İçimdeki acı, birbirine aşık olduğunu bildiğim insanların yanındayken daha da fazlalaşıyor. Birini, diğerini hafifçe öperken görmek, yanağına şöyle bir dokunduğunu görmek ve daha kötüsü, artık bunları senin bana asla yapmayacağını düşünmek.
Seninle konuştuğumda ise seni sıktığımı karışmamam gerektiğini huzur istediğini söyledin. Peki bunları isterken ben kimdim? Ben senin hayatında ne kadar vardım?
Arkadaşlarıma göre elimden geleni yaptığımı. Ama ben susarsam yapıcı olursam herşeyin düzeleceğini söylediler. Hep Melek mi çabalayacaktı yani? Peki Melek çok kırıldıysa çok yorulduysa. Ne yapacaktı. Ya artık elinden birşey gelmiyorsa. Bu evlilik tek kişilik miydi? Erkek istediğini yaparken yaşarken bütün sorumluluk kadında mıydı. Bana göre evlilik bu değildi. Kim düşse diğeri kaldıracaktı.
Sana olan sevgim bitti çünkü beni cümleleriyle sürekli kıran değersiz hissettiren bir adam oldun.
Sana saygım bitti. Çünkü sen artık benimle istediğin şekilde konuşabiliyordun.
Sana güvenim bitti çünkü sakladığın, söylediğin bütün yalanları sen dışında bir şekilde öğrendim. Ve sığındığın şey yaptım ama sana yalan söylemiyorum.
Ve beni gururumu kıran en büyük cümlen böyle giderse ben seni aldatırım. O baktığın kadınlarla sen bunu benim gözümde yaptın. Son zamanlarda sana o kadar uzaktım ki. Sen bunu görmedin. Ama ben asla seni aldatmayı bile düşünmedim.
Boşanma kararını verdikten sonra gördüm ki üzülen yine bendim. Sen elinde telefon maç izlemeye devam edince yasamaya devam edince ne kadar doğru bir karar olduğunu anladım. Bin bir hayalle dizdiğim o evi tek tek toplayacağım elimle, arkama bakmadan çıkacağım. Benim o kadar gururlu olacağımı, gideceğimi tahmin etmemiştin biliyordum... Ama gittim işte, sen ne kadar dünyayı kendi çevrende dönüyor sansan da gittim. Buna beni mecbur bıraktın. Acının en derinini yaşamıştım. O gün hayat bitmişti. Bilmiyorum sen ne yaşadın? Tabi bunu sen anlayamazsın. Ben ne kadar narinsem sen bir o kadar acımasız ve gaddardın.
Uzun bir zaman kabullenemeyeceğim biliyorum. Ama hayatımın geri kalanın çok güzel olacağına inanıyorum. Sen sadece bende bir erkeğe bu kadar çok değer verilmeyeceğini, güvenilmeyecegini öğrettin. Sen benim hayallerimin katilisin.
Çok, çok üzgünüm. Senin için, kendim için. Birlikte yaşamaya söz verdiğimiz hayatın gidişatı için çok üzgünüm. Ben hakkımı helal ettim. Rabbimden tek isteğim var ama döktüğüm her gözyaşının hesabının sorulması.
Umarım sende etmişsindir. Çok severek evlendik inandık ama olmadı. Geçen 1 yılı birbirimize zehir ettik. Daha fazla mutsuz olmayalım. İkimizin de evlilikten beklentileri çok farklı. Umarım bundan sonraki hayatında mutlu olursun.
Herşey gönlünce olsun. Ben eşyalarımın bir kısmını aldım. Devamını sonra alacağım. Babamla baban alacak verecek kısmını konuşur. Hakkını helal et.
 
İkimizin de evlilikten beklentileri çok farklı. Umarım bundan sonraki hayatında mutlu olursun.
Herşey gönlünce olsun. Ben eşyalarımın bir kısmını aldım. Devamını sonra alacağım. Babamla baban alacak verecek kısmını konuşur. Hakkını helal et.


Bu kadarı yeter de artar bile.
Bahse girerim doğru düzgün okumayacak, okusa da anlamayacak. Onu ilgilendiren kısım şu son 1-2 cümle olacak.
 
Cok üzüldüm mektubuna. O kadar icten yazmissin ki. Ama bu yazdiklarini kalbi ve vicdani olan anlar. Eşinde yazdiklarina göre vicdan kirintisi dahi goremedim.
Hakkımı helal ettim demen onda "hala aklı bende kalacak" izlenimi olusturacak sanki. Giderken de cok saglam git. Onsuz daha mutlu olacagini hissettir. Mektubu vermediysen biraz duzeltme yap ve kisa tut seni dinlemeyen mektubunuda dogru düzgün okumaz zaten. Ok yaydan çıkmış artık. Birazda sert konus. Boyle insanlar yumusak dilden helallikten anlamaz.
 
M melekanesii içten yazmışsınız.
Ben insanların içinde birşey tutmaması gerektiğine inanıyorum. Bundan sonraki hayatınızda da toparlanabilmeniz için bu gerekli. Yoksa söylemek isteyip de söylemediğiniz her şey kafanızda, kalbinizde dönüp duracak. Verin bence mektubu. Yada yüzüne söyleyin atın içinizden.

Hakkınızda hayırlısı olsun.
 
Kızlar daha önceki sıkıntılarımı buraya yazmıştım.

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/ne-yapacagim-inanin-bilmiyorum.1075417/

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/arkadasina-para-gondermis.1080087/

https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/bosaniyoruz.1081045/

En son durum dün gece mesaj attım eşyalarımı alacağım. Banka kartımı bırak dedim. Öğleden önce gel diye cevap yazmış. Bende bugün gidip kişisel eşyalarımı alacağım. Ve bu içimde kalmasın diye bu mektubu yazdım.




Sana ne zaman bu evden kesin olarak gideceğimi söylemiştim. Elimden gelen herşeyi yaptıysam, çabaladıysam ve artık arkamı dönüp giderken keşke şunu da yapsaydım söyleseydim cümlelerim yoksa giderim demiştim. Ve öyle oldu. O kadar yorgunum ki. Ruhum beynim bedenim çok yoruldu.
Herşey o kadar güzel başlamıştı ki elimi tuttgundaki o heycanı hiç unutmadım. Birlikte çok güzel zamanlar geçirdim. Sevdiğimi sevildiğimi hissettim. Evlendik ve bir anda hiç bitmeyen kavga gürültü gözyaşı oldu. Senin önceliğin ben değildim. Ben dışında herşeyi önemsedin sabırlı davrandın. Yoktum ben senin için görmüyordun duymuyordun beni. Çok konuştum çok çabaladım oysaki herşey güzel olsun diye. Oysaki mutlu bir yuva birbirini mutlu etmek isteyen anlayan birbiri için yaşayan eşlerden başka isteğim yoktu benim. Hep bu evi yuva yapmak düzene sokmamiz için çabaladım ama sen bu eve bile ilgisizdin. Sarılarak uyumak benim için o kadar güzel bir şeydi ki. Defalarca söyledim. Ama bende vazgeçtim. Geceleri aynı yatakta yatıyorduk evet ama dokunmak yok, konuşmak yok. Artık bu durumlardan dolayı dökecek gözyaşım kalmadı sızana kadar ağlamadım.
Tek istediğim biraz şefkat, sabahları senin sesinden günaydınlara uyanmaktı. Sürekli senden şikayet edilmek dalga geçilmek değilde. Takdir edildiğimi duymaktı. Birlikte yapmak istediğim ne varsa hepsini resmen reddettin. Çünkü yorgunsun sıkılıyorsun. Ama ben dışında herşeye herkese koşarak gittin.
İkimizde çalışıyorduk. Senin işin eve geldiğin de bitiyor olabilir. Ama benimki devam etti. Çamaşır, yemek, alışveriş, temizlik..
Daha da fazla yapmaya başladım çünkü seninle kavga etmek istemedim.
Alışverişe artık gitmek istemedim çünkü sürekli yanımda sıkılan adam vardı. Temizliği bırakmaya başlamıştım çünkü evden kaçıp giden koca evde tek başına cebelleşen bir ben vardım.
Benim aşık olduğum adam nerede peki? Benim uzağımda.
İçimdeki acı, birbirine aşık olduğunu bildiğim insanların yanındayken daha da fazlalaşıyor. Birini, diğerini hafifçe öperken görmek, yanağına şöyle bir dokunduğunu görmek ve daha kötüsü, artık bunları senin bana asla yapmayacağını düşünmek.
Seninle konuştuğumda ise seni sıktığımı karışmamam gerektiğini huzur istediğini söyledin. Peki bunları isterken ben kimdim? Ben senin hayatında ne kadar vardım?
Arkadaşlarıma göre elimden geleni yaptığımı. Ama ben susarsam yapıcı olursam herşeyin düzeleceğini söylediler. Hep Melek mi çabalayacaktı yani? Peki Melek çok kırıldıysa çok yorulduysa. Ne yapacaktı. Ya artık elinden birşey gelmiyorsa. Bu evlilik tek kişilik miydi? Erkek istediğini yaparken yaşarken bütün sorumluluk kadında mıydı. Bana göre evlilik bu değildi. Kim düşse diğeri kaldıracaktı.
Sana olan sevgim bitti çünkü beni cümleleriyle sürekli kıran değersiz hissettiren bir adam oldun.
Sana saygım bitti. Çünkü sen artık benimle istediğin şekilde konuşabiliyordun.
Sana güvenim bitti çünkü sakladığın, söylediğin bütün yalanları sen dışında bir şekilde öğrendim. Ve sığındığın şey yaptım ama sana yalan söylemiyorum.
Ve beni gururumu kıran en büyük cümlen böyle giderse ben seni aldatırım. O baktığın kadınlarla sen bunu benim gözümde yaptın. Son zamanlarda sana o kadar uzaktım ki. Sen bunu görmedin. Ama ben asla seni aldatmayı bile düşünmedim.
Boşanma kararını verdikten sonra gördüm ki üzülen yine bendim. Sen elinde telefon maç izlemeye devam edince yasamaya devam edince ne kadar doğru bir karar olduğunu anladım. Bin bir hayalle dizdiğim o evi tek tek toplayacağım elimle, arkama bakmadan çıkacağım. Benim o kadar gururlu olacağımı, gideceğimi tahmin etmemiştin biliyordum... Ama gittim işte, sen ne kadar dünyayı kendi çevrende dönüyor sansan da gittim. Buna beni mecbur bıraktın. Acının en derinini yaşamıştım. O gün hayat bitmişti. Bilmiyorum sen ne yaşadın? Tabi bunu sen anlayamazsın. Ben ne kadar narinsem sen bir o kadar acımasız ve gaddardın.
Uzun bir zaman kabullenemeyeceğim biliyorum. Ama hayatımın geri kalanın çok güzel olacağına inanıyorum. Sen sadece bende bir erkeğe bu kadar çok değer verilmeyeceğini, güvenilmeyecegini öğrettin. Sen benim hayallerimin katilisin.
Çok, çok üzgünüm. Senin için, kendim için. Birlikte yaşamaya söz verdiğimiz hayatın gidişatı için çok üzgünüm. Ben hakkımı helal ettim. Rabbimden tek isteğim var ama döktüğüm her gözyaşının hesabının sorulması.
Umarım sende etmişsindir. Çok severek evlendik inandık ama olmadı. Geçen 1 yılı birbirimize zehir ettik. Daha fazla mutsuz olmayalım. İkimizin de evlilikten beklentileri çok farklı. Umarım bundan sonraki hayatında mutlu olursun.
Herşey gönlünce olsun. Ben eşyalarımın bir kısmını aldım. Devamını sonra alacağım. Babamla baban alacak verecek kısmını konuşur. Hakkını helal et.
Mektup falan bırakmak saçmalık adamın fotosunu kaldirmaktan başka ise yaramaz. O da okursa tabi. Siz hangi türk filminde yaşıyorsunuz ama bu tip şeyler erkeklerin zerre umurunda ol.uyor.
 
Bana sanki bu mektubu okusun da kapına gelsin seni alıp evıne gotursun diye düşündün gibi geldi
Türk dizi ve filmlerinde olur o.
Evliliği boşanma aşamasına kadar getiren sorumsuz erkek, bir mektup okur, ne kadar sevdiğini anlar, koşarak gider sevdiği kadını alır, ikna eder ve bir ömür mutlu yaşarlar.
Oysa ki gerçek hayatta böyle değildir.
Konu sahibi boşanalım dedikten sonra , kocası yatağa gidip maç izlemiş bir adam.
Hiç etkilenir mi bu yazılanlardan?
 
X