Merhaba arkadaşlar
Evet eşim ile başım dertte. Lütfen bir fikir verin. Eşimle 3.5 yıl çıktıktan sonra evlendik. Bu süre zarfında birbirimizden ayrı ülkelerde yaşadık. Şu an 2.5 yıldır evliyiz. Eşimi ilk tanıdığımda üniversite son sınıftaydı. Okulu bitirdikten sonra en son işi ile beraber 4 iş değiştirdi. Ya ücretini beğenmedi, ya da işten ayrılmak için bir bahane buldu ve çıktı. Ben o zamanlar çok yakışmamıştım, eşimin çalışmayı sevmeyen bir insan olduğunu anlamamıştım, çünkü hep iş ile ilgili hayalleri vardı. Sonra anladım ki eşim hep masa başı ve rahat bir iş istiyor. Hep kendini yükseklerde görüyormuş meğer. En son evliyken çok iyi bir işe girdi. Maaşıda fena değildi, istanbul gibi bir yerde evi ile işi arasında servis ile 10 dakikada gidip geliyordu. Kişisel bilgilerimde lise mezunu yazsada bende üniversite mezunuyum ve çok çok sevdiğim mükemmel bir işim vardı benimde. Evimiz kiraydı ama kimseye muhtaç olmadan geçiniyorduk derken eşim iş yerindekilerle anlaşamadı diye işten ayrıldı. Kendi ailesine ve benim aileme "Ayşe bir gece çok hastalandı gece vardiyasına gitmek zorunda kaldım, aklım evde kaldı, bu iş evli birine uygun değil" dedi. Gece vardiyasıda 3 ayda bir kereydi sadece. O gece hasta olduğum doğru ama eşim görümcemi aradı ve sağolsun hemen geldi yalnız değildim yani. Sırf işi sevmediği ve insanları zaman zaman iş yerinde alttan almadı gerektiğini bilmediği için işten ayrıldı. Sustum hiç birşey demedim, keşke deseymişim. Ailesi çok kızdı ona neden çıktın dediler, bağırdı çağırdı. Benim annemde bana bu çocuğun çalışma isteği yok dedi, sen karışma anne dedim. Babamda tek kelime etmedi aksine eşim işsizim diye dert yanarken ailem hep destek oldu merak etme, sıkma canımı bulursun yeni bir iş dediler. Bir yıl daha sabretseydi yetkili olacaktı. Sabretmedi. O işinden ayrıldıktan sonra 1 yıl işsiz kaldı. Ben ise evlendikten 3 ay sonra bulduğum işte 2 yıl boyunca çalıştım, evimi geçindirdim. Eşim maaş kartımı elimden aldı. Neymiş ben para çekerken biri beni izlerse beni bir köşede sıkıştırırmış, kadınlara bu yapılıyormuş Türliyede. Bende yurtdışında büyüdüğüm için Türkiye'yi tam bilmediğim için tamam dedim. Sonra öyle olmadığını anlayınca çok kızdım bağırdım ama vermedi kartımı bana. Her çalışan bayanın kartı cüzdanında dururken benimki çalışmakta gözü olmayan ve sabahtan akşama kadar evde oturan kocamın cüzdanındaydı. İşi yok kendini ezik hissetmesin boşver maaşım onda kalsın diye teselli verdim hep kendime. Sonra eşimle birlikte yurtdışına ailemin yanına ziyarete geldik. Eşim burdaki hayatı görünce eskiden asla gitmem dediği ülkede oturmaya karar verdi. Bende Allah'tan arıyordum, ailemin yanında olurum diye. Şu an 1 aydır burdayız ev bulana kadar ailemde kalacağız. Eşimin dil öğrenip diplomasını tanıtması ve bie iş bulması en az 4-5 sene sürecek. Bu süre zarfında part time bir işte çalışırım diyor pizzada, lokantada vs ama buna inanmıyorum. Dünde ailemin yanında tartışma çıkardı. Anneler gününde anneni ara dedim diye bana uzatma babanın yanında tartışmak istemiyorum dedi. İyi tamam sen bilirsin diyince herzaman en son sözü sen mi söyleyeceksin diyerek elindeki ekmeği sofraya fırlatarak masadan kalktı. Masada annem vardı şok olduk. Akşamsa sofraya gelmedi annemin babamın ısrarlarına rağmen. Ben 2.5 yıldır ailesine karşı tek bir terbiyesizlik yapmamışken eşimin bu davranışı beni küçük düşürdü. Bir gün öncede düğüme gidecektik ailece, ben sadece 2 saat durur gelirim dedi. Düğünde uzak bir yerde 2 saatliğine gidip gelinmez dedim. Ben o kadar durmam diye ısrar etti. Babamla annemin sesleri çıkmıyor zavallılar. O kadar şımarık, kaprisli ve hep kendi isteği olsun diyen bir adam ki anlatamam size. Bu sabah ikimizde evde yalnızdık açtı ağzını yumdu gözünü. Güya ben sofraya gelmezse gelmesin demişin ailemde bana kızmamış hiç, oysa onun ailesi hep beni tutmuş benim ailem onu hiç tutmuyormuş. Evet sofraya gelmezse gelmesin dedim çünkü bu adam 30 yaşında, 60 yaşındaki kayınvaba ve kaynananın ısrarlarına rağmen sofraya gelmiyorsa o adamı savunacak yüzüm olmaz benim. Bende açtım ağzımı yumdum gözümü, benim ailem kötü olsaydı işsiz güçsüz, sürekli iş değiştiren bir adama saygı duymazlarda ağızlarından geleni söylerlerdi ve haklıda olurlardı dedim. Senin aileninde bana tek kelime etmeye hakları bile yok dedim ne terbiyesizlik yaptım, ne kalplerini kırdım, hatta sabahtan akşama kadar evde oturan oğullarına baktım, üstelik oğulları onları kırdığında, ağlattığında hep sana kızdım dedim, bana ne diyebilirler? Ailesi'de çok sever zaten beni bende onları çok severim. Hatta oğullarının hep rahat bir hayat yaşadığı ve baba parası yediği için iş konusunda başarısız olduğunu söylerler. ben ise 15 yaşından beri ihtiyacım olmadığı halde bazen soğukta donarak bazen uykusuz, hasta halde çalıştım hemde okudu . Bugün evliliğimde ilk defa doğru, açık ve net konuştum kendimle gurur duyuyorum resmen. Üstelik ben çok sevdiğim ve kariyer yapabileceğim bir işimden ayrıldım geldim buraya. Tamam ailem burda iyiki geldim ama eşim içinde geldim belki dil öğrenirde ilerde Türkiye'ye dönersek iyi bir iş bulur dili sayesinde diye düşündüm. Var olan evimin düzenini bozup geldim. Bu Sabah'ta kahvaltaya çağırdım bana küfür etti:) şaka gibi.
Bundan sonra nasıl bir yol izlemeliyim eşime karşı? Sizce benimde hatalarım var mı?