eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş

Benim durumumda olsanız ne yapardınız?

  • Boşanırdım

    OY: 309 74,8%
  • Embriyolarımı transfer ettirip bu esnada eşimi gözlemlerdim. Sonra duruma göre hareket ederdim.

    OY: 73 17,7%
  • Zamana bırakırdım

    OY: 31 7,5%

  • Ankete Katılan
    413
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

so sorry

Popüler Üye
Pro Üye
Anneler Kulübü
17 Temmuz 2018
4.411
7.144
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.

Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.

Güncelleme: 24.11.2022 Eşim alttan alıyor, boşanmak istemediğini söylüyor. Psikiyatrik tedaviye başladı. Psikoloğa da gideceğini söylüyor. Antidepresanımı yaklaşık bir ay önce Dr kontrolünde bıraktım. Uygun zamanda embriyolarımı transfer ettirmeyi planlıyorum.
 
Son düzenleme:
Sürekli iyi olmanız çok sevileceğiniz ve isteneceğiniz anlamına gelmez. Sizi sevmeyen biri ile birlikte olmayın, çaba harcamayın zaten boşanmak istiyormuş boşanın.sadece çocuk sahibi olmak için bu adam çekilmez ayrıca sevilmediğiniz birnden çocuk sahibi olma fikri ürkütücü değil mi ?
 
Böyle bir evlilik aile es var ve siz bebek diyorsunuz
Sizi istemeyen biri var boşanma durumuna gelişiminiz bebek diyorsunuz
Aslında bebeğinizin olmadığı daha iyi biraz bencillik ediyorsunuz
Boşanın daha embriyo yaş 40 oldu gibilere takıyorsunuz
rahat hayatınızı surun
Dünya ne getirir bilinmez
O çocuk huzrusz bir yerse büyümektense Dünya ya gelmesin daha iyi
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine.Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv deler. ben de saf gibi eşim yoğun diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gereken tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşiminevini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysaki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşmadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yordun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni ayağına götürtmeye bve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalm çok çok düşük.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Ikinizde bir biriniz için proje eş olarak başlamışsınız sanırım. İmkanlarınız bu kadsr iyiyken yıllarca neden devam ettiniz anlamadım ama artık bu şekilde devam edemezsiniz zaten adam bosanmakta kararlı gözüküyor bi de anket yapmışsınız.
 
Kurtul,giden yillarina yazik. Calisiyorsun egitimin var vs ne diye bunlari çekiyorsun. Adam aile kavramını daha bilmiyor elti kim ya. Evlendikten sonra birincil aile çekirdek ailedir. Bekarken biriktirdiğin paralarla,evliyken neden ev alıyorsun,mala kocan ortak oluyor. 1tlni bile yedirme bunlara,dava açarsan tazminat talep et mutlaka. Çocuk yapsan nolacak emin ol eltinin çocuğunu daha çok sevecek,var böyle kök aile delisi ergenler. Bu adam birey değil,sizi zaten sevmiyor,sevme ne ezdirir ne bezdirir
 
Ailevi sorunlarınıza yorum yapmaktansa sadece çocuk kısmına yorum yapmak istedim.
Evet haklısınız 40 ından sonra belki çocuk sahibi olmak zor olabilir gerçi orasını Allah bilir nasipte varsa yaşa başa bakmıyor.
Bence boşanmalısınız. Olaya sadece ya çocuğum olmazsa olarak bakmayın. Diyelim embiryo transferi yaptınız ve tuttu.eşinizle boşandınız diyelim ya da boşanmadınız ama ne olacağınız belli değil.
Dünyaya gelen çocuga yazık değil mi ? Babasız büyüyücek, sorunlu bı aile içinde doğacak vs.vs.
Size sevgisi olmayan , kendini kandırılmış hisseden, boşanmak isteyen birinden Çocuk sahibi olma fikri bence çok yanlış.
 
Tapu işine kadar okuyabildim daha okusam cinnet geçiricem siz bir de yaşamışsınız bunları geçmiş olsun. Hadi okumayan çaresiz kızlarımız eşe dosta sevgiliye umut bağlayıp böyle hatalar ediyor ama sizin gibi okumuş çalışmış başarılı bir kadına olması çok üzdü beni. Hiçbir şey için geç değil hukuki olarak tüm haklarınızı öğrenip geri alabileceklerinizş alın alamazsanız da giden yıllarınız olmasın kaçın
 
evlilik böyle bir şey değil sanırsam. yani bir proje olarak başlamışsınız evliliğe, hiç sevgiden aşktan söz etmemişsiniz. madem bu kadar çocuk istiyorsunuz bence çocuk sürecini başarıyla tamamladıktan sonra bir şekilde boşanın. amaç çocuk çünkü. amaca ulaşınca adamı bırakın.
 
Başından beri ikiniz için de iş arasına serpiştirilmiş mantık evliliği imiş. Hatta mantık evliliği de değil. O zamanlar siz çocuk yapayım düzen kurayım istemişsiniz çabalamışsınız kendinizce, şimdi de o yaşım geçiyor yoluma bakayım diyor.
 
Çok üzülerek okudum hanımefendi. Sizden küçüğüm. Sizin kadar hayat deneyimim yok. Ya da yaş ilerlediğinde çocuk olmama kaygısı vs. bu durumu yaşamadım ve ne hissederdim tam olarak kestiremiyorum.
Ama şunu söyleyim çok duygusal bakıyormuşsumuz gibi geliyor. Eşiniz zaten diyeceğini demiş, ailesi zaten toksik bir aile belli ki.
Hayat yolunuza onlardan kurtulup devam etmeniz nedense hem psikolojik hem de beden sağlığınıza iyi gelecektir diye düşünüyorum ve dua ediyorum.
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalm çok çok düşük.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Sizi sevmeyen birinin yanında durmayın
 
Çok üzülerek okudum hanımefendi. Sizden küçüğüm. Sizin kadar hayat deneyimim yok. Ya da yaş ilerlediğinde çocuk olmama kaygısı vs. bu durumu yaşamadım ve ne hissederdim tam olarak kestiremiyorum.
Ama şunu söyleyim çok duygusal bakıyormuşsumuz gibi geliyor. Eşiniz zaten diyeceğini demiş, ailesi zaten toksik bir aile belli ki.
Hayat yolunuza onlardan kurtulup devam etmeniz nedense hem psikolojik hem de beden sağlığınıza iyi gelecektir diye düşünüyorum ve dua ediyorum.
çok teşekkür ederim
 
Herşeyin farkında olmakta cehennem insan için.
Eşinizin davranış şekilleri bana eski eşimi hatırlattı inanın manipüle ediliyorsunuz ve böyle bir adamla devam etmek çok zor. Manipülasyona uğramak zor ondan kurtulmaya çalışmak daha zor ama yaşanılan duygu durumu geçici inanın hastaymışsınız da iyileşiyormuş gibi hissedeceksiniz.
Çocuk olmaması Allah ın nimeti bu evlilikte bende şükrediyorum olmamasına. Cesaretinizi toplayın ve sizi hayati anlamda sömüren bu insanları çıkarın hayatınızdan.

Allah katında imkansız diye birşey inanın daha sağlıklı ve iş ortaklığı gibi değilde severek bir evlilik yapabilir ve çocuk sahibi olabilirsiniz. Bu adamla istediğiniz yuva şartlarında yaşamanız imkansız daha fazla bu adamın yanında kalarak hayata geç kalmayın. Herşey gönlünüzce olur inşallah 🌻
 
Tapu işine kadar okuyabildim daha okusam cinnet geçiricem siz bir de yaşamışsınız bunları geçmiş olsun. Hadi okumayan çaresiz kızlarımız eşe dosta sevgiliye umut bağlayıp böyle hatalar ediyor ama sizin gibi okumuş çalışmış başarılı bir kadına olması çok üzdü beni. Hiçbir şey için geç değil hukuki olarak tüm haklarınızı öğrenip geri alabileceklerinizş alın alamazsanız da giden yıllarınız olmasın kaçın
Dayanamadım dönüp devamini da okudum. Bence siz de eşinizi sevmediniz pek. Yani bunca ilgisizlik haksızlık karşısında bu işten vazgeçip boşanmamışsınız. Belki tek istediğiniz sakin düzen ve evlat. Ama maalesef bu şekilde siz hiçbir zaman mutlu olmayacaksınız ve dünyaya mutsuz ve şanssiz bir çocuk daha getireceksiniz. Tabi biz ne desek boş sizin için ne kadar önemli bir istek olduğunu anlayabiliyorum bir yandan her kadının hakkı anne olmak. Ama parçalanmış ve sizin dışlanıp kullanıldığınız( 2. Bir gelir için karıyerli çalışan bir kadın seçilmiş bana göre masraflara destek olunsun diye evlenmiş adam sanki) bir evlilikte o çocuk kim bilir neler Yaşar. Hayırlısı olsun diyelim. Ama daha fazla kendinize bu muameleyi ettirmeyin
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X