Merhaba Kızlar,
Burayı pek sık kullanmıyordum önceleri. Ama bu konu içime öyle dert oldu ki kendime dertleşecek birilerini aradım. Ve aklıma burası geldi.
Eşimin ailesiyle aramda ciddi bir kültür farkı var. Sanırım sorunun temeli bundan kaynaklanıyor. Ancak benim canımı sıkan şey, özellikle annesinin bilip bilmeden herşeye dahil olması, herşeye burnunu sokması, saçma sapan yorumlar yapması ve aynı şeyleri sürekli tekrar etmesi.
Çok şükür ki uzak şehirlerde oturuyoruz. Ama senede bir iki kez görüşmek zorundayız. Görüşmek de şöyle genelde biz gideriz ve 1 ay kalırız. Bu 1 ayın sonunda da dönmek için bir bahane uydurmak zorunda kalıyoruz, yetmiyor çünkü kendilerine bu süre bile. Yani misafirliğin de bir sınırı var. Ben askerlik gibi gün sayıyorum ama onlara 1 ay yetmiyor. Yazın sıcağında çocuğumuzla gidiyoruz, gittiğimiz yerde deniz yok, küçük ev, oturdukları mahalle mahalle değil. Çocuk sıkılıyor. Çocuğu günde bir iki saat dışarı çıkaralım diyorum eşime onun bile hesabını veriyoruz. Dışardayken yarım saat geciksek hemen bişe olmuş gibi eşimi ararlar. Bi de annesi durup durup "bana hiç sen de gel demiyonuz" diye laf sokar. Halbuki atıyorum üç kere çıktıysak birinde mutlaka gelmiştir bizimle. Yani insana nefes aldırmıyorlar. Daralıyorum bunalıyorum çıldıracak gibi oluyorum.
Ben çok konuşan bir insan değilim, yani kendimi iyi hissediyorsam çok iyi konuşurum ama stresliysem normal düzeyde konuşurum bıdı bıdı yapamam. Annesi de çok konuşur ama sürekli aynı şeyleri tekrar eder sürekli. İnsana kafayı yedirir. Bi de dedikoduya bayılır. O şunu dedi bu bunu yaptı, şu şuraya gitmiş şöyle demiş de, tanımadığım umrumda olmayan bir sürü uzak akrabası hakkında konuşur durur. Kadında bir de takıntı hastalığı var. Bir şey söylüyor mesela, eşim istemiyorum diyor, onu durup durup on dakikada bir saatte bir bida bida üsteliyor. En sonunda eşimi de çıldırtıyor. Ben tabi ki bağırıp çağıramıyorum ama içim stres dolu. Çünkü konuşmaları hep bu şekilde. Bir de patavatsız. Yani mesela bir çok şey var ama tek bir örnek vereyim, yeni evli olduğumuz dönemde biz eşimle dışarı çıkıcaz mesela ben üstümü giyinmişim beni durdurmuş diyoki, şu dün giydiğin mor bluzu giysene o sana daha çok yakışmıştı diyo. Kadının aklı fikri konu komşuya kendini beni beğendirmek, onlara yaranmak.
Çocuğumuz olduktan sonra da tabi çocuğumla ilgili kararlarıma karışmaya, yargılamaya, kendince yönlendirmeler yapmaya başladı. İnanın telefonda konuşmaya bile katlanamıyorum artık. Zaten ben onu özel bir gün olmadıkça aramıyorum ama o olur olmaz her dakika beni arar. Ben çocuğuma tek başıma bakıyorum. Ve çocuğum küçük gerçekten de zorlanıyorum. Yardımcı olabilecek hiç kimsem yok. Kendi annemle bile çoğunlukla sadece mesajlaşırım haftada bir kere falan. Çünkü zaman yetiremiyorum. Ama eşimin annesi bunu anlamaz. Kafasına esince arar iki gün arayla aradığı olur mesela. Her açamadığımda da sonra geri dönerim ve ben döndüğümde de, neden ilk aradığında açmadığımı mutlaka sorgular. Sürekli aynı sorular, sürekli benzer yargılamalar, yok sen çocuğa küçükken şöyle yaptın da o yüzden şimdi şöyle yapıyo gibisinden üstü kapalı suçlamalar. Ya benim çocuğum çok hassas, ayrıca çocuğumla ilgili şeylere ben karar veririm. Ama yok kadın anlamıyor, iki gün arayla arasın aynı şeyleri tekrar söylüyor.
Evine gidiyoruz mesela, daha yeni oturduk bismillah başlıyor gözlerini kısa kısa çocuğumla ilgili sorgulamalara. Kendi ailemle ilgili -arkamdan dedikodumu yaptığına emin olduğum şeyleri- sorgulamalar. Bize bi oda vermiş mesela, ben içerdeyim kapı kapalı. Bişey alcam diye kapıyı vurmadan içeri giriyor kadın. Böle bi saygısızlık olabilir mi. Böyle bir insanın yanında benim hiç konuşasım gelmiyor. Ama inanın saygı çerçevesinde konuşuyorum, laf sokmadan, onun gibi herşeyi on kere tekrarlamadan. Tabi ki çok açılamıyorum çünkü bir ortak noktam yok benim onunla. O da benim konuşmadığımı yüzüme vuruyor. Herkese de öyle diyormuş.
Kısacası ben bu kadına dayanamıyorum ya. Yakın zamanda gene gidicez ve 1 ay kalcaz. Bana göre çok çok uzun ama eşime anlatamıyorum. Ve ben şimdiden strese girdim. Eşim de aynı şekilde strese giriyor. Ve mümkün olsa hiç gitmem diyor o bile. Ama gitmek zorundayız. Benim ailem bize daha yakın bir şehirde oturuyor ve evleri çiftlik evi gibi. Ve eşimle ailemin arası gayet iyi. Çünkü ailem eşime değer veriyor, kimse onu eleştirmiyor, saygı görüyor. Bu şartlarda biraz da tatil amaçlı oraya daha sık gidip daha kısa süreler kalıyoruz. Ama biliyorum ki bunun da kıyaslamalarını, dedikodusunu yapıyorlar. Yok iki bayram oraya gitmişiz de hiç bayramda gelmiyomuşuz da. Ya napalım yol çok uzun, çocuk küçük, arabayla gitmek zorundayız. Bayramda değil de daha geniş bir zamanda gitmeyi tercih etmişiz. Ama yok bu onlara yetmiyor. Önemli olan konu komşunun ne dediği önemli olan kıyaslama yapmak. Bunun yanında bir de cimrilikleri var ona fazla girmiyorum. Bizim bazı sıkıntılarımız oldu benim ailem bize on kere yardım ettiyse bunlar 1 kere etmiştir. Üstelik parasal sıkıntıları yok.
Çok uzattım kusura bakmayın. Ama lütfen bana bir akıl verin. Oraya gidicez diye şimdiden strese girdim bile. Orda napıcam gene. Çocuğumla ilgili kaygılarım var, çünkü eşimle oluşturduğumuz düzene saygı duymuyorlar, duysalar bile zorla eşim illa bağırıp çağıracak. Eşimi de strese sokmak istemiyorum bu kadar. Ama en çok strese giren de benim. Eşimle de paylaşmazsam kafayı yiycem.
Burayı pek sık kullanmıyordum önceleri. Ama bu konu içime öyle dert oldu ki kendime dertleşecek birilerini aradım. Ve aklıma burası geldi.
Eşimin ailesiyle aramda ciddi bir kültür farkı var. Sanırım sorunun temeli bundan kaynaklanıyor. Ancak benim canımı sıkan şey, özellikle annesinin bilip bilmeden herşeye dahil olması, herşeye burnunu sokması, saçma sapan yorumlar yapması ve aynı şeyleri sürekli tekrar etmesi.
Çok şükür ki uzak şehirlerde oturuyoruz. Ama senede bir iki kez görüşmek zorundayız. Görüşmek de şöyle genelde biz gideriz ve 1 ay kalırız. Bu 1 ayın sonunda da dönmek için bir bahane uydurmak zorunda kalıyoruz, yetmiyor çünkü kendilerine bu süre bile. Yani misafirliğin de bir sınırı var. Ben askerlik gibi gün sayıyorum ama onlara 1 ay yetmiyor. Yazın sıcağında çocuğumuzla gidiyoruz, gittiğimiz yerde deniz yok, küçük ev, oturdukları mahalle mahalle değil. Çocuk sıkılıyor. Çocuğu günde bir iki saat dışarı çıkaralım diyorum eşime onun bile hesabını veriyoruz. Dışardayken yarım saat geciksek hemen bişe olmuş gibi eşimi ararlar. Bi de annesi durup durup "bana hiç sen de gel demiyonuz" diye laf sokar. Halbuki atıyorum üç kere çıktıysak birinde mutlaka gelmiştir bizimle. Yani insana nefes aldırmıyorlar. Daralıyorum bunalıyorum çıldıracak gibi oluyorum.
Ben çok konuşan bir insan değilim, yani kendimi iyi hissediyorsam çok iyi konuşurum ama stresliysem normal düzeyde konuşurum bıdı bıdı yapamam. Annesi de çok konuşur ama sürekli aynı şeyleri tekrar eder sürekli. İnsana kafayı yedirir. Bi de dedikoduya bayılır. O şunu dedi bu bunu yaptı, şu şuraya gitmiş şöyle demiş de, tanımadığım umrumda olmayan bir sürü uzak akrabası hakkında konuşur durur. Kadında bir de takıntı hastalığı var. Bir şey söylüyor mesela, eşim istemiyorum diyor, onu durup durup on dakikada bir saatte bir bida bida üsteliyor. En sonunda eşimi de çıldırtıyor. Ben tabi ki bağırıp çağıramıyorum ama içim stres dolu. Çünkü konuşmaları hep bu şekilde. Bir de patavatsız. Yani mesela bir çok şey var ama tek bir örnek vereyim, yeni evli olduğumuz dönemde biz eşimle dışarı çıkıcaz mesela ben üstümü giyinmişim beni durdurmuş diyoki, şu dün giydiğin mor bluzu giysene o sana daha çok yakışmıştı diyo. Kadının aklı fikri konu komşuya kendini beni beğendirmek, onlara yaranmak.
Çocuğumuz olduktan sonra da tabi çocuğumla ilgili kararlarıma karışmaya, yargılamaya, kendince yönlendirmeler yapmaya başladı. İnanın telefonda konuşmaya bile katlanamıyorum artık. Zaten ben onu özel bir gün olmadıkça aramıyorum ama o olur olmaz her dakika beni arar. Ben çocuğuma tek başıma bakıyorum. Ve çocuğum küçük gerçekten de zorlanıyorum. Yardımcı olabilecek hiç kimsem yok. Kendi annemle bile çoğunlukla sadece mesajlaşırım haftada bir kere falan. Çünkü zaman yetiremiyorum. Ama eşimin annesi bunu anlamaz. Kafasına esince arar iki gün arayla aradığı olur mesela. Her açamadığımda da sonra geri dönerim ve ben döndüğümde de, neden ilk aradığında açmadığımı mutlaka sorgular. Sürekli aynı sorular, sürekli benzer yargılamalar, yok sen çocuğa küçükken şöyle yaptın da o yüzden şimdi şöyle yapıyo gibisinden üstü kapalı suçlamalar. Ya benim çocuğum çok hassas, ayrıca çocuğumla ilgili şeylere ben karar veririm. Ama yok kadın anlamıyor, iki gün arayla arasın aynı şeyleri tekrar söylüyor.
Evine gidiyoruz mesela, daha yeni oturduk bismillah başlıyor gözlerini kısa kısa çocuğumla ilgili sorgulamalara. Kendi ailemle ilgili -arkamdan dedikodumu yaptığına emin olduğum şeyleri- sorgulamalar. Bize bi oda vermiş mesela, ben içerdeyim kapı kapalı. Bişey alcam diye kapıyı vurmadan içeri giriyor kadın. Böle bi saygısızlık olabilir mi. Böyle bir insanın yanında benim hiç konuşasım gelmiyor. Ama inanın saygı çerçevesinde konuşuyorum, laf sokmadan, onun gibi herşeyi on kere tekrarlamadan. Tabi ki çok açılamıyorum çünkü bir ortak noktam yok benim onunla. O da benim konuşmadığımı yüzüme vuruyor. Herkese de öyle diyormuş.
Kısacası ben bu kadına dayanamıyorum ya. Yakın zamanda gene gidicez ve 1 ay kalcaz. Bana göre çok çok uzun ama eşime anlatamıyorum. Ve ben şimdiden strese girdim. Eşim de aynı şekilde strese giriyor. Ve mümkün olsa hiç gitmem diyor o bile. Ama gitmek zorundayız. Benim ailem bize daha yakın bir şehirde oturuyor ve evleri çiftlik evi gibi. Ve eşimle ailemin arası gayet iyi. Çünkü ailem eşime değer veriyor, kimse onu eleştirmiyor, saygı görüyor. Bu şartlarda biraz da tatil amaçlı oraya daha sık gidip daha kısa süreler kalıyoruz. Ama biliyorum ki bunun da kıyaslamalarını, dedikodusunu yapıyorlar. Yok iki bayram oraya gitmişiz de hiç bayramda gelmiyomuşuz da. Ya napalım yol çok uzun, çocuk küçük, arabayla gitmek zorundayız. Bayramda değil de daha geniş bir zamanda gitmeyi tercih etmişiz. Ama yok bu onlara yetmiyor. Önemli olan konu komşunun ne dediği önemli olan kıyaslama yapmak. Bunun yanında bir de cimrilikleri var ona fazla girmiyorum. Bizim bazı sıkıntılarımız oldu benim ailem bize on kere yardım ettiyse bunlar 1 kere etmiştir. Üstelik parasal sıkıntıları yok.
Çok uzattım kusura bakmayın. Ama lütfen bana bir akıl verin. Oraya gidicez diye şimdiden strese girdim bile. Orda napıcam gene. Çocuğumla ilgili kaygılarım var, çünkü eşimle oluşturduğumuz düzene saygı duymuyorlar, duysalar bile zorla eşim illa bağırıp çağıracak. Eşimi de strese sokmak istemiyorum bu kadar. Ama en çok strese giren de benim. Eşimle de paylaşmazsam kafayı yiycem.
Son düzenleme: