Erotik Hikayeler

Bu hikayeyi gönderen arkadaşımıza da sonsuz teşekkürler!

----------------------------------



Genç bir kadının, güneşli bir Cumartesi gününü antika dükkanlarına girip çıkarak harcamak istemesini kocası hiç anlamıyordu. Oysa nişanlıyken her şeyden çok birlikte geçirecekleri böyle tatil günlerini hayal ederlerdi. Onun hayallerinde çok geçe kalmadan uyanmak ve keyifli bir kahvaltıdan sonra kendilerini sokağa atmak vardı. Kocası ise her konuşmayı olduğu gibi bu konuşmayı da cinselliğe getirir ve sabah uyanır uyanmaz nasıl sevişeceklerini hayal ederdi. Her ne kadar ona belli etmemeye çalışsa da, o da seviştiklerini hayal ederdi. Daha hiç sevişmemişken bile sevişmekten hoşlanacağını, sevdiği adamın ona dokunmasından zevk alacağını biliyordu. Kocasının onu öpeceğini düşünmek bile bacaklarını titretirdi.

Kırmızı ışıkta beklemekte olan arabaların sabırsız kornalarıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Kaç dakikadır aynı vitrine bakmakta olduğunu bilmiyordu. Derin bir nefes aldı ve sol yanağındaki tek bir damla yaşı sildi. Ne kadar mutsuz olduğunu ilk defa kendine itiraf ediyordu. Kocasına ilk günkü gibi aşık olmasına rağmen, seks hayatları filmlerdekilere hiç benzemiyordu. İlk bir ayın acemi heyecanları bitince, sevişmeleri rutin bir olaya dönüşmüştü. Kocası haftada iki-üç defa onunla sevişmek için ilk adımı atıyordu. Kocasını çok seviyordu, bundan hiç şüphesi yoktu, ama bazen bacaklarını açıp onu içine aldığında, ona nasıl dokunacağını, nasıl zevk vereceğini bilmeyen, üstelik bu duruma aldırmayan bir yabancıyla sevişiyormuş gibi hissetmekten kendini alamıyordu.

Sevişmekten bazı kadınların anlattığı gibi zevk almak nasıl bir şeydi acaba? Kocası soyunup yatağa girer girmez onu birkaç defa öper ve hemen sevişmeye başlardı. Vücudunu ve beynini her ne kadar hazırlamaya çalışsa da, canı yanmayacak kadar ıslanıp, kendini sevişmenin hoyrat ritmine bırakana kadar, kocası işini bitirir ve kalkıp banyoya giderdi. O ise bacaklarını birleştirip, yatakta yatmaya devam eder, banyodan gelen su seslerini dinlerken, hava ne kadar sıcak olursa olsun, üşürdü. Sevişmek bundan daha farklı, daha fazla bir şey olmalı diye düşünürdü.

Sokak ortasında böylesine duygusallaştığı için kendine kızarak silkelendi. Önünde yığılı eski mobilyalar yüzünden daha önce dikkatini çekmemiş olan küçük bir dükkana doğru yöneldi. Kapıyı açar açmaz yüzüne çarpan eski eşya kokusu onu bir nebze rahatlattı. Loş dükkanda, eve gitmesine gerek olmayan insanların amaçsızlığıyla dolaşmaya başladı. Dükkan birkaç adımda bitiverince, üzeri eski kitaplarla dolu bir yazı masasının önünde durdu. Ciltlerine son bir gayretle tutunmakta olan sararmış sayfaların arasında bir defter dikkatini çekmişti. Dağılmak üzere olan defteri dikkatle eline aldı ve sayfalarını rastgele çevirmeye başladı. Özenli bir el yazısıyla doldurulmuş sayfalardaki kelimelere dikkat etmeye başlar başlamaz, bunun sıradan bir defter olmadığını farketti. Bir kadının ağzından yazılmış olduğu belli olan sayfalarda, bir kadınla bir erkeğin şehvetli sevişmeleri, daha önce hiçbir kitapta rastlamadığı kadar açık bir dille, anlatılıyordu.

Yanaklarını basan ateşle aynı anda kalbi hızlandı. Yakalanmaktan korkarak defteri göğsüne bastırdı. Dükkanda ondan ve yaşlı antikacıdan başka kimse yoktu. Defteri satın almaya henüz karar vermemişti. Okuduğu birkaç cümle bile ona hep hayalini kurduğu, ama gerçek hayatta hiç yaşamadığı uzak bir hazzın kapılarını aralamıştı. Hayatında hiçbir şey çalmamıştı, ama defteri çantasına atıp dükkandan koşar adım çıkmayı düşündü. Aklı başına gelince masanın üzerindeki kitaplardan birkaç tanesini kaptı. Defteri ortalarında bir yere soktu ve kayıtsız görünmeye çalışarak dükkan sahibine doğru yürüdü. Yaşlı adam kitaplara alıcı gözle bakmadan, toplu bir fiyat söyleyip geri uzattı. Bir nebze rahatlayarak kitapları alırken en üsttekinin Fransızca olduğunu görüp kendi şaşkınlığına güldü. Tek kelime bile Fransızca bilmiyordu.

Dolmuş durağına ulaşıp, en arka koltuğa kendini attığında, hem hızla yürüdüğü için, hem de duyduğu hafif mahcup heyecandan dolayı nefes nefeseydi. Defter ve onu kamufle etmek için satın aldığı eski kitaplar çantasının içindeydi. Dolmuşta açıp bakması uygun olmazdı. Eve kadar beklemek zorunda olmak onu daha da heyecanlandırıyordu. Uzun zamandır ilk defa zevk veren bir beklentiyle kendi kendine gülümsedi.

Eve vardığında sanki hiç acelesi yokmuş gibi çantasını boşalttı. Üzerini değiştirdi. Mutfakta oyalandı. Kendine büyük bir fincan kahve yaptı. Defter pencerenin önündeki koltukta onu bekliyordu. İçindeki kelimelerin ona vereceğini düşündüğü zevkten dolayı hem heyecanlanıyor, hem de utanıyordu. Kahvesini alıp kalbinin küt küt atışına aldırmamaya çalışarak salona gitti ve koltuğa oturdu. Defterin eskiliğinden artık yaşamadığını tahmin ettiği bir kadının en mahrem kelimelerini, hayatındaki hiç azalmayan varlığını çoktan kabullendiği bir açlıkla okumaya başladı. Kahvesinden bir yudum bile almamıştı.

Elindeki sayfalarda kendiyle aynı yaşta olduğunu tahmin ettiği bir kadın, sevgilisiyle gizlice buluşuyor ve saatlerce sevişiyordu. Defter, genç kadının sevişmelerini ve bir dahaki buluşmalarına yönelik hayallerini yazdığı bir günlüktü. Adlarını bilmediği bu iki insanın vücutlarının birbirini arzulamasını, birbirine dokunmasını ve onun sadece hayallerinde tadabildiği zevleri defalarca yaşamasını kalbi gittikçe hızlanarak okumaya devam ediyordu. Genç kadın günlüğünün yakalanmasından korktuğu için olacak, isimlerini ve buluştukları mekanları söylemekten kaçınmıştı. Oysa iş sevişmelerinin detaylarına gelince, hiçbir çekincesi yok gibiydi.

Genç kadının sevgilisinin sertleşmiş organını tasvir ettiği bölümü okur okumaz defteri koltuğun üzerine bıraktı. Yapmakta olduğu şey kadar, vücudunun okuduklarına vermeye başladığı tepki de onu utandırmıştı. Soğumaya yüz tutmuş kahvesine uzandı. Son anda fincana dokunmadan vazgeçip defteri yeniden eline aldı. Cinselliği konu olduğunda daha önce cesaret edemediği bir kararlılıkla kaldığı yerden okumaya devam etti ve elinde olmadan geri dönüp aynı bölümü birkaç defa okudu. Her defasında vücudunun tepkileri artıyor ve ilk defa kendiliğinden ıslandığını hissediyordu. Bu yeni duygunun ne kadar zevk verdiğini hayretle farketti. Utangaçlığı hızla yerini arzuya ve meraka bırakıyordu.

Bir sonraki sayfada, adını bilmediği ama o an yerinde olmak istediği genç kadın bacaklarını açıp sevdiği adamı içine aldığında, artık dayanamadı ve elini bacaklarının arasına götürdü. Kasıkları tatlı bir sabırsızlıkla sızlıyordu. Pantolonunun üzerinden kendine dokunurken bir yandan okumaya devam ediyordu. Defterdeki genç adam sevgilisinin göğüs uçlarını emiyor, ısırıyor, yalıyordu. Sert organı kadının ıslak vajinasında gidip geliyor, en çok zevk veren, en uzak noktalarına dokunuyordu. Genç kadın sevgilisinin vücudu altında zevkle inlerken, o nefesinin gittikçe hızlandığını ve elinin doymayı bekleyen açlığına ulaşamadığını farketti. Defteri birkaç saniyeliğine bırakarak neredeyse telaşla pantolonunun düğmesini açtı, fermuarını indirdi. Defteri sol eline alıp okumaya devam ederken, sağ elini külodunun içine soktu. İlk defa kendisine böyle dokunuyordu. Gittikçe hızlanan nefesi ve ilk defa kendini tatmin edecek olmanın verdiği utangaç heyecanla başı hafifçe dönüyordu.

Parmakları acemice önce ıslak deliğini buldu. Ne kadar ıslak olduğunu farkedince şaşırdı. Göğüs uçları neredeyse acı verecek kadar sertleşmişti. Elini hafifçe yukarı çekip, dakikalardır neredeyse yalvaran klitorisine hafifçe dokundu. Vücudundan bir elektrik akımı geçmiş gibi hissetti. Kendi sıvısıyla ıslanmış olan parmaklarıyla klitorisine bir daha dokundu ve bıraktığı yerden okumaya devam etmeye başladı.

Genç adam sevgilisinin göğüs uçlarını emiyor, ısırıyor, yalıyordu. Sert organı kadının ıslak vajinasında gidip geliyor, en çok zevk veren, en uzak noktalarına dokunuyordu. Utangaçlığı yerini gittikçe kabaran bir zevk dalgasına bıraktıkça genç kadınla birlikte o da inliyordu. Acemiliğine rağmen vücudunun arzularını dinliyor ve parmağıyla klitorisi üzerinde hızla daireler çiziyordu. Zaman zaman parmaklarını aşağıya indiriyor, vajinasından süzülmeye devam eden ıslaklığına değdirip yine klitorisine dönüyordu.

Defterdeki aşık, kadının bacakları arasında yavaşça doğruldu. Sevgilisinin gözlerinin içine bakarak bacaklarını omuzlarına aldı. Elleriyle göğüslerini sıkıca kavradı. Penisi artık farklı noktalarına değiyordu. İkisinin de nefesleri değişmişti. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. İnlemeleri gittikçe arttı. Elini biraz daha aşağı indirdi, bacaklarını mümkün olduğu kadar açtı. İki parmağını ıslak vajinasına soktu. Ne kadar sıcak olduğunu farkedip şaşırdı. Bir anlığına acaba kocası onun içindeyken neler hissediyor diye merak etti.

Kitaptaki genç adamın kalçalarının ritmini hayal ederek parmaklarını içinde hızla ileri geri hareket ettirmeye başlayınca sol elindeki kitabı artık tutamadı. Koltuğa bıraktı. Daha fazla okumaya ihtiyacı yoktu. Gözlerini kapattı. Dudaklarını diliyle ıslattı. Parmakları vajinasına girip çıkarken kocasının sert penisinin içinde gidip geldiğini, sıcaklığının onun sıcaklığına karıştığını hayal ediyordu. Hiç böyle sevişmemişlerdi. Defter, esrarengiz genç kadın ve onun becerikli sevgilisi koltuğun üzerinde unutulmuştu. Sehpanın üzerindeki kahve bir yudum bile alınmadan soğumuştu. Hayallerinde kocasının altında inliyordu. Kalçalarını sımsıkı kavramış, penisini içinde daha derine almaya çalışıyor, bir yandan da dilinin tadını ağzının içinde hapsediyordu. Bu yabancı haz vücudunu tamamen ele geçirmişti.

Vajinası bir anda kasılarak parmaklarını kavradı, nefesi durdu, hemen arkasından hayatında ilk defa orgazm oldu. Tuttuğu nefesi bıraktı, parmakları hala ıslak vajinasında hareketsiz dururken nefesinin normale dönmesini bekledi. Dizleri titriyordu. Daha önce hiç sevişmemişim diye düşündü. Ayağa kalktı, pantolonunu çekti ve banyoya doğru yürüdü. Duştan çıktığında o gece kocasıyla sevişirken giyeceği geceliği seçmeye koyuldu. Yüzündeki gülümseme saatlerce geçmeyecekti.
----------------------------------
 
Bu gecenin son hikayesini gönderen çok sevgili arkadaşım, sağ ol, var ol, yeni hikayeni bekleyeceğiz.

----------------------------

Tatminkar bir yemeğin mutluluğuyla sandalyesinde arkasına yaslandı kadın. Gözleri dalgınca karşısında hesabı ödeyen adamın üzerinde dolaşıyordu. Adam başını kaldırdığında gözleri buluştu. Kalkma zamanı gelmişti artık. Yavaşça sandalyesinde doğrularak çantasını aldı. Önde kadın, arkada adam restorandan çıkıp arabaya yöneldiler.

“Arkada bir çanta var” dedi adam emniyet kemerlerini bağlarken. “Bu gece için.” Bu gece için. Bu üç kelime, kadını heyecanlandırmaya yetmişti. Bu, oyun gecesi demekti. Hevesle arkaya dönüp çantayı almak için hamle yaptı. Ancak adamın “hayır” diyen sesi arabayı doldurduğunda eli havada donmuş gibi kaldı, sonra usulca önüne döndü. “Sürpriz. Evde görürsün” diye devam etti adam.

“Bu gece için.” Üç kelime, on harf. Bir sene önce hiçbir anlam ifade etmeyecek sözcükler bütünü, şimdi genç kadın için çok şey demekti. İlişkileri ilerledikçe cinsel hayatlarına renk katmak için “oyun gecesi”ni uydurmuşlardı. Bazen kadın, bazen erkek düzenliyordu oyun gecesini. Önceleri bilmediği oyunlara katılmak kadını ürkütüyordu, ama zamanla ona güvenmeyi öğrenmişti.

Camdan dışarı bakarak düşüncelerine gömüldü. O’ndan önce sade, yumuşak bir cinsel hayatı vardı. Tatminsiz değildi ama sıradandı. Sonra bütün oyunlarıyla O gelmişti. Önce bilinmeze, ‘sıradışı’lığa olumsuz tepki vermişti kadın. Ona yabancı bir dünyaya girmemek, anlamamak için diretmişti. Sonra adım adım da olsa yeni şeyler denemekten zarar gelmeyeceğine ikna olmuştu. Bir senede bütün bakış açısı değişmişti, iyi yönde.

“Ne düşünüyorsun derin derin” diye bir ses duymasıyla dizinde adamın elini hissetmesi aynı anda olmuştu. Düşüncelerinden sıyrıldı. Hafifçe gülümseyerek “hiç” dedi. Adam “o zaman biraz bunu düşün” diyerek kadının dizindeki elini yukarılara kaydırmaya başladı, diğer eli direksiyondaydı. Kadın, elin yukarı çıkabilmesi için istekle bacaklarını araladı. Adamın eli kadının baldırlarının üstlerine kadar çıkmıştı şimdi. Kadın hafifçe inleyerek koltukta aşağıya doğru kaydı. Başlattığı kadar aniden elini çekti adam, “şş, gece sakla kendini” dedi.

Evin kapısını açarlarken kadın heyecanla titriyordu. Adam arabadan aldığı çantayı salona bıraktı. “Bunlar sana” diye işaret etti. “Ben odaya gidiyorum. Çağırdığımda gelirsin.” Başıyla sessizce onayladı kadın ve adam odaya gidip kapıyı arkasından kapatırken onu izledi. Sonra koltuğun kenarına oturarak küçük siyah çantanın fermuarını açtı hızla. İçinde çamaşırlar vardı. Sırayla çıkarttı çantadan. Topuklu siyah ayakkabılar. Ah bunlara bayılmıştı. Arkası çizgili siyah jartiyer çorabının teki. Siyah dantelli bir jartiyer. Kırmızı-siyah puantiyeli bir sütyen. Jartiyer çorabının diğer teki, siyah bir toka. Hevesle üstündekileri çıkartıp koltuğa bıraktı ve çantadan çıkan kıyafetleri giydi, saçını at kuyruğu biçiminde topladığında adamın onu çağıran sesini duydu. “Giyindiysen gelebilirsin” diye seslenmesini duyduğunda odaya koşarak gitmemesinin tek sebebi ‘sakin ol’ diyen iç sesiydi.

Odanın kapısını açtığında ne beklemesi gerektiğini bilmiyordu. Yatağın kenarında küçük bir çanta daha vardı ama içindekileri göremiyordu. Odada sadece yatağın yanındaki mavi gece lambası yanıyordu, oda oldukça loştu. Çarşaflar değişmiş, loş ışıkta rengini tam anlayamadığı koyu renkli bir takım serilmişti.

Ve adam… odanın ortasında çırılçıplak duruyordu. Kadın kapının eşiğinde kalakalmıştı. Gözleri adamı baştan aşağı iştahla süzüyordu. “Gel” dedi adam, alçak ama güçlü bir sesle. “Bu gece çok konuşmayacağız, ama yapacak çok şeyimiz var.” Yavaş adımlarla adamın yanına yürüdü, topukları her adımında odanın sessizliğini bölüyordu. Üç adım, iki adım, bir adım, ve adamın tam karşısındaydı. Adam elini kadının çıplak omuzlarına koyup yavaşça aşağı doğru bastırdı. Bir şey demesine gerek yoktu, kadın anlamıştı ne yapması gerektiğini. Önünde diz çöküp yavaşça adamın şimdi sertleşmiş olan penisine uzandı.

Önce parmağıyla yavaşça okşadı. Tüm ilgisini adamın penisine vermiş, etrafındaki her şeyi unutmuştu. Adamın heyecan içinde beklediğini biliyordu. Önündeki penise doğru eğilerek dilinin ucunu üzerinde geçirdi. Adamın titrediğini hissetmek ise ödülü olmuştu. Bir eliyle penisi kavrayarak başını yavaşça dudaklarının arasına aldı. Oldukça ağır biçimde yavaş yavaş ağzının içine kaydırmaya başladı. Ağzına aldığı her bir santimde adamın daha da sertleştiğini hissediyordu, eğer daha fazla sertleşmesi mümkünse tabii. Yarısında bıraktı, adamın ne yapacağını anlamış, ona imkan sağlamak istemişti. Birden durmasıyla birlikte adamın saçını kavraması bir olmuştu. “Tamımını” dedi adam inleyerek ve kadının başını penisine doğru bastırdı. Zorlama yoktu, ama mesaj netti. Bunu isteyeceğini bildiği için zaten durmuştu kadın da. Adamın başını bastırmasıyla beraber penisin tamamı ağzına girmişti şimdi. Hızlanmaya başladı, temposu oturunca adam kesik kesik inlemeye başlamıştı. Bunu yeterince yaptığına kanaat getirince penisi ağzından çıkarıp eliyle okşamaya başladı. Aralarda eliyle kavrıyor, penisin başını, altını, üstünü yalıyor, başını dudaklarının arasına alıp emerek tekrar bırakıyordu. Adam bu oyunları bırakıp tekrar ağzına almasını istiyor olsa gerekti, çünkü kadının çenesinden tutup başını kaldırmış, gözlerinin içine bakıp yanağına yumuşak bir tokat atmıştı. Tekrar “tamamını” dedi ve penisini kadının dudaklarının arasına yerleştirdi ve kendini kadına iterek penisinin tamamını almasını sağladı. Kadın ritmini hızlandırmış, adamı boşalmanın eşiğine getirmişti. Adam titremeye başladığında kadını saçından kavrayarak geri çekmişti. Nefes nefese bir şekilde “yeter” dedi. “Şimdi kalk.”

Kadın söz dinleyerek yerden doğruldu. Dizleri, uzun süre dizlerinin üzerinde durmaktan mı yoksa heyecandan mı titriyordu emin değildi. Emin olduğu tek şey vardı, şimdi onun sırasıydı.

Adam kadını elinin bileğinden tutmuş, yatağa yönlendiriyordu. Hızlı bir şekilde kadını yatağa çıkartarak, yatağın ucunda dizlerinin üzerine oturmasını sağladı. Kadın alışkanlıkla ellerini yatağa koyup kalçasını havaya kaldırdı, ancak adamın niyeti bu değildi. “Öyle değil” diyerek yatağın kenarındaki çantaya yöneldi. Çıplak gövdesi gece lambasının ışığını kestiği için çantadan ne çıkarttığını kadın göremiyordu, ancak on saniye sonra adam kadının ellerini belinde bitiştirince niyetini anladı. Adam becerikli bir şekilde kadının iki elini bileklerinden bağlayıvermişti bile. Kadın iyice heyecanlanmıştı, ama sürpriz bu kadarla da bitmiyordu. Bu kez çantadan çıkanı görebilmişti, bir göz bandı. Bandı görmesiyle birlikte gözlerinin karanlığa gömülmesi bir olmuştu. Şimdi bir yatağın kenarında eğilmiş, elleri arkasından bağlı ve gözleri tamamen kapalı olarak duruyordu. Yatak odasında sadece nefes sesleri duyuluyordu. Adam ona dokunmuyordu. Hiçbir şey yapmıyordu. Sabırsızlıkla kalçasını sağa sola salladı. Hayır. Adam hiçbir şey yapmıyordu. Kadın şehvet içinde titremeye başlamıştı, vajinasının ıslaklığı külodundan belli oluyordu. “Hadi” diye inledi kısık bir sesle. “Duyamadım” dedi adam. “Hadi” dedi daha yüksek bir sesle. “Ne için hadi?” dedi adam, sesinde zevk tınılarıyla. “Hadi. Gir içime artık” dedi kadın. Adam bunu bekliyormuş gibi atıldı birden, önce sertleşmiş penisini kadının kalçasına dayayarak sütyen kopçasını açtı. Bir eliyle kadının boynunu okşarken diğer eli ustaca sütyenin altına girmiş, kadının çoktan sertleşmiş göğüs ucuyla oynamaya başlamıştı. Bir yandan da penisini kadına bastırıyor, sertliğini iyice hissetmesini sağlıyordu. Birden geri çekilerek hızlı bir hamleyle kadının külodunu indirdi. Şimdi üstünde sadece jartiyeri ve ayakkabıları duruyordu. Elleri bağlı olduğu için yatağa sadece başını koyabilmiş, bu da kalçasının, artık sırılsıklam olmuş vajinasının iyice ortaya çıkmasına neden olmuştu. Gözlerinin bağlı olması onu iyice hassaslaştırmış, hislerinin doruk noktasına çıkmasına sebep olmuştu. Adamın ellerini kalçasının iki yanında hissetti önce. Sonra ıslak dilini vücudunun en hassas noktasında. Adamın dilini vajinasında hissettiği an kısık bir çığlık attı. Adam şimdi dilini kadının klitorisinde gezdirmeye başlamıştı. Bir yandan da parmağıyla vajinasını okşuyor, usul usul parmağını sokup çıkarıyordu. Az sonra iki parmağıyla beraber kadının içindeydi. Kadının kendinden geçmiş inlemeleri eşliğinde parmaklarını hızlıca sokup çıkarıyordu. Artık içine girmesinin zamanı geldiğine karar vermişti, hızlı bir hareketle önceden yatakta yanına koymuş olduğu kondomu açarak taktı. Kadının vajinası o kadar ıslaktı ki, penisinin başı kolayca kadının vajinasına girivermişti. İki eliyle kadının belini kavrayarak birden abandı ve tamamen içine girdi. İçine girildiği an kadının gırtlağından bir çığlık kopmuştu. Adam bir eliyle kadının saçını kavrayıp başını geriye doğru çekerek hızlıca git-gel yapmaya başladı. Odada sadece nefes sesleri ve kalçalarının birbirine çarpmasından çıkan ses yankılanıyordu. Boştaki eliyle kadının kalçasına ufak şaplaklar atıyor, her şaplakla beraber kendini kadının daha da derinine gömüyordu. Her şaplakla beraber kadın irkiliyor, sonra kendini erkeğin bedenine doğru itiyordu. İkisi de artık sona ulaşmak üzere olduğunu hissediyordu.

“Geliyorum” diye fısıldadı kadın, sesi güçlükle çıkıyordu. “Ben de” dedi adam, sesi zevkten iyice boğuk çıkıyordu. Son birkaç git-gelinden sonra adam dayanamayarak boşaldı. Kadın da adamla beraber boşalmıştı. Bir süre öylece kaldılar, vücutlarından terler boşanıyordu. Adam kendini yavaşça geriye çekti, kadının ellerindeki bağı açtı. Gözleri hala kapalıydı. Elinden tutup yavaşça ayağa kaldırdı, yanına yaklaşarak dudaklarına bir öpücük kondurduktan sonra gözlerini açtı.

“Teşekkürler” dedi.

Oyun gecesi bitmişti.
------------------------------
 
Bu gecenin hikayesini gönderen cefakar arkadaşımıza bol bol teşekkürler! Yeni yazını bekleyeceğiz.
---------------------------------------

Bu şekilde devam etmeyeceğini iyi biliyordu.Bir çözüm bulmalıydı.Telefonu eline aldı . Bir süredir kimseyle görüşmüyordu.Rehberine kısa bir göz attı.Uzun aramalar sonunda yine tek başına kalmıştı.Sigarasını yaktı ve hazırlanmaya koyuldu. Bu gece kafasını dağıtabilecek tek şeye ihtiyacı vardı. Seks...
Derin nefes aldı ve siyah topuklu ayakkabılarını giydikten sonra artık gece için hazırdı.
Yoldan geçen bir taksiyi durdurdu , gideceği yeri tarif ederek geriye doğru yaslandı.Yol boyunca ne yapacağını düşündü, bir planı yoktu.Sadece oraya gidecek ve o anda karar verecekti. Bütün bu düşünceler hızla akıp giderken gelmek istediği yere varmıştı. İndi ve yürümeye başladı.
Nereye gideceğini bilmiyordu , gözüne kestirdiği bir yere girmeyi planlıyordu.Bir çok kulübü geride bırakmıştı bile , artık bir yere girmesi gerektiğini düşünürken , işte burası dedi kısık bir sesle.
Hızlı adımlarla içeri daldı. Herkes olabildiğince eğleniyordu.İnsanları izleyerek bara doğru boş bir yere geçti.Barmen yaklaştı "Ne alırsın ? " diye sordu. Cevap çok gecikmedi.
--Sert bir şeyler istiyorum sen ne önerirsin ?
--Özel bir karışımım var , tadına bakmak istersen eğer...
--Elbette çok isterim

Barmen shot bardağına koyduğu karışımı uzattı.Kadın tek seferde hepsini içti.
--Sert ve tatlı oldukça iyi . Evet bundan istiyorum.
Barmen beğenilmenin verdiği hazla tekrardan içkiyi hazırlamaya koyuldu.
Seksi bir adamdı işini sevdiği belliydi , keyif alıyordu. Kaslı kollarının arasında bir kadını ne kadar mutlu edebileceğini hayal etmeye çalışıyordu. Yatakta nasıldı ? Bir kadının ne istediğini biliyor , verebiliyor muydu ? Tüm bunları hayal etmeye çalışırken " Sizin gibi bir bayan böyle bir yerde nasıl tek başına olabilir" cümlesiyle kendine geldi .Başını cevirdi ,hemen yanı başında , oldukça bakımlı bir adam , bu gece için onu seçmişti.Tek başına gelmeyi tercih ettiğinden olabilir diye karşılık verdi.Klasik cümlelerle yatağa atacak kadın arayan bir tiple geceyi geçirmek istediğimi sanmıyorum. İyi eğlenceler.
Adam yanından ayrılırken arkasından bir küfür salladı. Barmene bir tane daha diyerek boş kadehi uzatırken ,kısa saçlı ve kirli sakallı esmer bir adam bir tane bira diyerek yanındaki boş sandalyeye oturdu.İçkisini aldı ve barı incelemeye başladı.Oldukça çekiciydi ve etrafında ki kalabalıkla hiç ilgilenmiyordu. Belki de onu çekici yapan buydu.
Onunla konuşmalıydı. Etrafıyla ilgilenmeyen bu adamı keşfetme arzusu doldurmuştu içini. Bar gittikçe kalabaliklasiyordu.Ayağa kalktı daha yakın olabilirdi. Ellerini deskin üzerine koydu kolundaki dövmeyi incelemeye başladı. Adam tekrardan bira isterken bir tane de bana diye işaret etti.Basini cevirdiginde , göz göze gelmişlerdi. Gülümsedi,dövmeyi isaret ederek , eliyle dövmeyi incelemeye basladi "Bu nedir?" diye sordu . Adam şaşırmıştı belki sorudan belkide temastan.Tribal kurt , kalabalık sürü içinde tek başına ayakta , güçlü ama sakin , özgür dedi . İlk adımı atmıştı konuşmaya devam ettiler.

Barmen buyrun içkileriniz diyerek araya girdi.Kadın içkisini yudumlarken , "Güzel bir mekan , sık sık gelir misin " diye sordu
-- "2 haftada bir uğruyorum burayı severim" diye karşılık verdim adam .
Hoş bir ses tonu vardı çekiciydi.
--Biraz hava alacağım eşlik etmek istersen eğer gelebilirsin "dedi kadın
adam : "Neden olmasın."
Hesabı ödeyip ,birlikte dışarı çıkıp yürümeye başladılar.
adam türlü türlü sorular sorarak , bir şeyler anlatarak sohbeti sürdürüyor, kadın olabildiğince soruları kısa cevaplayarak eşlik etmeye çalışıyordu.
kadın birden bire durdu ve adamın yüzünü incelemeye başladı ,Çok hoş birisin dedi ve yavaşça dudaklarından öptü. Adam beklemediği bu hareket karşısında duraksasa da karşılık verdi.
Kadın adamın ellerini tutarak kalçasına yerleştirdi, ıslak olan dudaklarını diliyle daha da islatarak hafiften dudaklarını ısırarak öpmeye devam etti.
Nerede devam etmek istersin diye adama sordu ,
Adam elinden tutarak hadi arabaya binelim karar veririz dedi.
Arabaya bindiklerinde adam aklında bir sey olup olmadığını sordu
Kadın oturduğu yerden kalkarak adamın kucağına oturdu :
---Burada devam edebiliriz

Adamın boynundan öpmeye başladı yavaş yavaş yukarı doğru kulak memesine kadar çıkıyor , kulak memesini hafifçe ısırarak tekrar aşağıya iniyordu
Adam bir yandan siyrilmis elbisesinin altından bacaklarını oksuyor, daha fazlası için sabırsızlanıyordu
Kadın adamın sertliğini hissedebiliyordu
Eteğini daha da sıyırarak adamın elini vajinası na doğru götürdü
Adam islanmis organını oksayarak parmağını yavaşça içeri soktu
Kadın adamın elini tutarak parmağının daha derine gitmesinı sağladı . Adam devam ettikçe daha fazlasını istiyordu
Hadi dedi , seni içimde hissetmek istiyorum
Adam pantolonu açmaya çalışırken camda beliren bir siluet ile duraksadı ,
İnsanlar etraflarından geçiyor bu iki çiftin sevişme leriné kısa da olsa şahit oluyorlardı
Birbirlerine bakıp gülümsediler sanırım başka bir yerde devam etmeliyiz dedi kadın ve yola koyuldular
Nereye gidiyoruz dedi adam ,
bana dedi kadın ve nereden gideceğini tarif etti
Müziğin sesini açtı , bir yandan şarkıya eşlik ediyor , bir tarfatan da bu gece olabilecekelri kestirmeye çalışıyordu.Bildiği tek şey ikisininde bir an önce kaldıkları yerden devame tmeyi istemesiydi., adam eliini kadının bacakalrına koydu ve okşamaya başladı
kadının hoşuna gitmişti gülümsedi , ve adamın sertleşmiş aletini okşayarak karşılık verdi , biraz okşadıktan sonra fermuarını açarak elini içeri daldırdı.yeterli büyüklükte ve kalınlıktaydı .
sadece okşamayla yetinmeyecekti . adama doğru döndü , dizleriniyukarı çekti ve dizlerinin üzerine oturarak koltuğa yerleşti ,adam ne yapıyorsun derken , adamın sertleşmiş aletini iç çamaşırından kurtardı. yavaşça ağzına aldı. adam derin iç çekti . hoşuna gitmişti .
kadın ağzıyla tıpkı bir vajinaya giriyormuş hissi uyandırarak onu tamamen ağzına alıyor , eliyle sıkıca kavrayarak diliyle her tarafını yalıyordu.

adam kendinden geçiyordu , çok güzel ama kaza yapmak istemiyorum , kadın son kez tamamnı ağzına alarak hızlı bir şekilde tekrar bıraktı , ve boynuna bir öpücük kondurdu. evet 2 sokak ilerde ev dedi. gelmişlerdi. adam üzerine çeki düzen vererk aracı park etti.
kadın araçtan indi ve bu taaraftan diyerek binaya doğru yönedldi.gelmişlerdi ve biraz sonra sevişeceklerdi. apartmana girip asansöre bindiler 5. katın düğmesine bastı ve adamın dudaklarına yapıştı . her anı değerlendirmek istiyordu. asansörün kapısının açılmasıyla öpüşme son buldu. kadın anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı , evet işte geldik
çantasını bıraktı ve kapıyı örttü. bir şeyler ister misin , sonra bana bir şey ikram etmeden beni yatağa attı deme
adam güldü , hayır demem , şu an da senden başka bir şey istemiyorum belki seviştikten sonra olur diyerek kadını öpmeye başladı
evet artık bir yere gitmek , gereksiz duraksamalar veya sevişmelerine engel bir şey yoktu.adam sıkıca belinden kavramış , nefes almadan öpüyordu. kadın ellerini tutarak kalçasına doğru götürdü .bir yandan öpüyor bir yandan da adamın üzerindeki gömleğin düğmelerini açıyordu , son iliği açıp , gömleğini çıkardı ve fırlattı.
sıra bende dedi adam gülerek .
yere diz çöktü. bacakalrını okşayarak yavaşça elbisiseni yukarı doğru sıyırmaya başaldıelbiseyi göbeğine kadar getirmişti artık.

kalçalarını açıkta bırakan siyah bir çorap ve siyah bir külottan başka bir şey yoktu. Çorabın açıkta bıraktığı kısımları ve göbeğini öperken bir yandan da çaıkta kalan kalçasını okşuyordu, yavaşça vajinasına doğru gelerek öpücük konudurdu. ağaya kalktı ve elbiseyi yavaşça yukarı doğru sıyırmaya devam etti , göğüsleri de açıkta kalınca öperek elbiseyi tamamen çıkarıp attı.
kadın elinden tutarak yatak odasına götürdü. adamın pantalonunu çıkartarak yatağa itti ve kucağına oturdu. yavaşça boynundan öpmeye başladı . adam kalçalarını okşuyor , kadın dudakalrını ısırdıkça ve diliyle yaladıkça kalçalarını sıkıyordu. adamı yatağa yatırdı ve üzerine çıktı. Ellerinden bastırarak hareket etmesini istemediğini vücut diliyle belirtmişti.
kulak memesini ısırarak boynunu yalamaya ve öpmeye başladı.yavaşça göğüslerine doğru inerek öptü.meme uçlarını ağzına alarak emmeye başladı , adam her öpüşünde daha fazlasını istiyor onu altına almak istiyordu. doğrulmaya çalışırken kadın kollarına bastırdı ve şışşş bu gece ben seni becereğim dedi.
adam kendini bırakmıştı. kadın adamın göğüslerini öperek aşağıya doğru inmeye devam etti göbek deliğini yalayarak kasıklarına indi. sertleşmiş aletini eliyle tuttu , başını yavaşça yalayarak ağzına aldı , bir süre böyle devam etti. kadının ağzına her alışında adam daha fazlası için kalçalarını kaldırıyordu. daha fazlasını mı istiyorsun diye sordu kadın
adam evet diye cevap verdi
peki

eliyle sertleşmiş olan penisini sıkıca kavradı ,büyüktü.kalın ve damarlıydı , bir o kadar da pürüzsüz. önce başını ağzına aldı ve diliyle dairesel bir hareketle yaladı , yavaş yavaş ağzına almaya devam etti , artık tamamanı almıştı , yavaşça tekrardan ağzından çıkardı. yanlarını öperek , yalayarak tekrardan ağzına aldı ve bu sefer daha hızlı bir şekilde yapmaya devam etti.
bir müddet sonra penisini bıraktı ve üzerindeki iç çamaşırlarını çıkardı, yalnızca çorapları kalmıştı.adam onu bekliyor devam etmek için sabırsızlanıyordu. üzerine çıktı eliyle penisini yukarı doğru kaldırarak vajinasının girişine doğru getirdi ve başını içeri soktu ve oturdu. hızlı bir eşkilde içine almıştı , tekradan kalktı ve oturdu . her kalkıp oturmasında bedenlerinden çıkan sesle oda yankılanıyordu. adam kalçalrından tutarak , kadının üzerinde gelip gitmesini daha da kolaylaştırıyordu ,
kadın eğilerek ellerini adamın başının yanlarına koydu ve bir yandan da duadaklarını öpmeye başladı.
kalçasını kaldırarak adamın içinde gelip gitmesine izin verdi.dudakalrından başlayarak boynuna ve oradan kulak memesine kadar yalayarak öpmeye devam etti ve kulağına geldiğinde " çok iyisin" diyerek fısldadı.
adam daha da hızlanıyor , hızlandıkça kadın çılgına dönüyordu. devam et diyerek kalçalarını hızlıca kaldırıp indiriyordu. ikisinin çıkardıkları sesler bütün odayı dolduruyor , ve bu sesler daha fazla zevk almalarını sağlıyordu. geliyorum dedi kadın , adam kalçalarını kavrayarak daha da hızlanarak devam etti , ve bende dedi.
kadın üzerinden kalkarak adamın yanına uzandı . adam sarılarak bir öpücük kondurdu ve uykuya daldılar.
--------------------------------------------
 
Bu gecenin hikayesini gönderen cefakar arkadaşımıza bol bol teşekkürler! Yeni yazını bekleyeceğiz.
---------------------------------------

Bu şekilde devam etmeyeceğini iyi biliyordu.Bir çözüm bulmalıydı.Telefonu eline aldı . Bir süredir kimseyle görüşmüyordu.Rehberine kısa bir göz attı.Uzun aramalar sonunda yine tek başına kalmıştı.Sigarasını yaktı ve hazırlanmaya koyuldu. Bu gece kafasını dağıtabilecek tek şeye ihtiyacı vardı. Seks...
Derin nefes aldı ve siyah topuklu ayakkabılarını giydikten sonra artık gece için hazırdı.
Yoldan geçen bir taksiyi durdurdu , gideceği yeri tarif ederek geriye doğru yaslandı.Yol boyunca ne yapacağını düşündü, bir planı yoktu.Sadece oraya gidecek ve o anda karar verecekti. Bütün bu düşünceler hızla akıp giderken gelmek istediği yere varmıştı. İndi ve yürümeye başladı.
Nereye gideceğini bilmiyordu , gözüne kestirdiği bir yere girmeyi planlıyordu.Bir çok kulübü geride bırakmıştı bile , artık bir yere girmesi gerektiğini düşünürken , işte burası dedi kısık bir sesle.
Hızlı adımlarla içeri daldı. Herkes olabildiğince eğleniyordu.İnsanları izleyerek bara doğru boş bir yere geçti.Barmen yaklaştı "Ne alırsın ? " diye sordu. Cevap çok gecikmedi.
--Sert bir şeyler istiyorum sen ne önerirsin ?
--Özel bir karışımım var , tadına bakmak istersen eğer...
--Elbette çok isterim

Barmen shot bardağına koyduğu karışımı uzattı.Kadın tek seferde hepsini içti.
--Sert ve tatlı oldukça iyi . Evet bundan istiyorum.
Barmen beğenilmenin verdiği hazla tekrardan içkiyi hazırlamaya koyuldu.
Seksi bir adamdı işini sevdiği belliydi , keyif alıyordu. Kaslı kollarının arasında bir kadını ne kadar mutlu edebileceğini hayal etmeye çalışıyordu. Yatakta nasıldı ? Bir kadının ne istediğini biliyor , verebiliyor muydu ? Tüm bunları hayal etmeye çalışırken " Sizin gibi bir bayan böyle bir yerde nasıl tek başına olabilir" cümlesiyle kendine geldi .Başını cevirdi ,hemen yanı başında , oldukça bakımlı bir adam , bu gece için onu seçmişti.Tek başına gelmeyi tercih ettiğinden olabilir diye karşılık verdi.Klasik cümlelerle yatağa atacak kadın arayan bir tiple geceyi geçirmek istediğimi sanmıyorum. İyi eğlenceler.
Adam yanından ayrılırken arkasından bir küfür salladı. Barmene bir tane daha diyerek boş kadehi uzatırken ,kısa saçlı ve kirli sakallı esmer bir adam bir tane bira diyerek yanındaki boş sandalyeye oturdu.İçkisini aldı ve barı incelemeye başladı.Oldukça çekiciydi ve etrafında ki kalabalıkla hiç ilgilenmiyordu. Belki de onu çekici yapan buydu.
Onunla konuşmalıydı. Etrafıyla ilgilenmeyen bu adamı keşfetme arzusu doldurmuştu içini. Bar gittikçe kalabaliklasiyordu.Ayağa kalktı daha yakın olabilirdi. Ellerini deskin üzerine koydu kolundaki dövmeyi incelemeye başladı. Adam tekrardan bira isterken bir tane de bana diye işaret etti.Basini cevirdiginde , göz göze gelmişlerdi. Gülümsedi,dövmeyi isaret ederek , eliyle dövmeyi incelemeye basladi "Bu nedir?" diye sordu . Adam şaşırmıştı belki sorudan belkide temastan.Tribal kurt , kalabalık sürü içinde tek başına ayakta , güçlü ama sakin , özgür dedi . İlk adımı atmıştı konuşmaya devam ettiler.

Barmen buyrun içkileriniz diyerek araya girdi.Kadın içkisini yudumlarken , "Güzel bir mekan , sık sık gelir misin " diye sordu
-- "2 haftada bir uğruyorum burayı severim" diye karşılık verdim adam .
Hoş bir ses tonu vardı çekiciydi.
--Biraz hava alacağım eşlik etmek istersen eğer gelebilirsin "dedi kadın
adam : "Neden olmasın."
Hesabı ödeyip ,birlikte dışarı çıkıp yürümeye başladılar.
adam türlü türlü sorular sorarak , bir şeyler anlatarak sohbeti sürdürüyor, kadın olabildiğince soruları kısa cevaplayarak eşlik etmeye çalışıyordu.
kadın birden bire durdu ve adamın yüzünü incelemeye başladı ,Çok hoş birisin dedi ve yavaşça dudaklarından öptü. Adam beklemediği bu hareket karşısında duraksasa da karşılık verdi.
Kadın adamın ellerini tutarak kalçasına yerleştirdi, ıslak olan dudaklarını diliyle daha da islatarak hafiften dudaklarını ısırarak öpmeye devam etti.
Nerede devam etmek istersin diye adama sordu ,
Adam elinden tutarak hadi arabaya binelim karar veririz dedi.
Arabaya bindiklerinde adam aklında bir sey olup olmadığını sordu
Kadın oturduğu yerden kalkarak adamın kucağına oturdu :
---Burada devam edebiliriz

Adamın boynundan öpmeye başladı yavaş yavaş yukarı doğru kulak memesine kadar çıkıyor , kulak memesini hafifçe ısırarak tekrar aşağıya iniyordu
Adam bir yandan siyrilmis elbisesinin altından bacaklarını oksuyor, daha fazlası için sabırsızlanıyordu
Kadın adamın sertliğini hissedebiliyordu
Eteğini daha da sıyırarak adamın elini vajinası na doğru götürdü
Adam islanmis organını oksayarak parmağını yavaşça içeri soktu
Kadın adamın elini tutarak parmağının daha derine gitmesinı sağladı . Adam devam ettikçe daha fazlasını istiyordu
Hadi dedi , seni içimde hissetmek istiyorum
Adam pantolonu açmaya çalışırken camda beliren bir siluet ile duraksadı ,
İnsanlar etraflarından geçiyor bu iki çiftin sevişme leriné kısa da olsa şahit oluyorlardı
Birbirlerine bakıp gülümsediler sanırım başka bir yerde devam etmeliyiz dedi kadın ve yola koyuldular
Nereye gidiyoruz dedi adam ,
bana dedi kadın ve nereden gideceğini tarif etti
Müziğin sesini açtı , bir yandan şarkıya eşlik ediyor , bir tarfatan da bu gece olabilecekelri kestirmeye çalışıyordu.Bildiği tek şey ikisininde bir an önce kaldıkları yerden devame tmeyi istemesiydi., adam eliini kadının bacakalrına koydu ve okşamaya başladı
kadının hoşuna gitmişti gülümsedi , ve adamın sertleşmiş aletini okşayarak karşılık verdi , biraz okşadıktan sonra fermuarını açarak elini içeri daldırdı.yeterli büyüklükte ve kalınlıktaydı .
sadece okşamayla yetinmeyecekti . adama doğru döndü , dizleriniyukarı çekti ve dizlerinin üzerine oturarak koltuğa yerleşti ,adam ne yapıyorsun derken , adamın sertleşmiş aletini iç çamaşırından kurtardı. yavaşça ağzına aldı. adam derin iç çekti . hoşuna gitmişti .
kadın ağzıyla tıpkı bir vajinaya giriyormuş hissi uyandırarak onu tamamen ağzına alıyor , eliyle sıkıca kavrayarak diliyle her tarafını yalıyordu.

adam kendinden geçiyordu , çok güzel ama kaza yapmak istemiyorum , kadın son kez tamamnı ağzına alarak hızlı bir şekilde tekrar bıraktı , ve boynuna bir öpücük kondurdu. evet 2 sokak ilerde ev dedi. gelmişlerdi. adam üzerine çeki düzen vererk aracı park etti.
kadın araçtan indi ve bu taaraftan diyerek binaya doğru yönedldi.gelmişlerdi ve biraz sonra sevişeceklerdi. apartmana girip asansöre bindiler 5. katın düğmesine bastı ve adamın dudaklarına yapıştı . her anı değerlendirmek istiyordu. asansörün kapısının açılmasıyla öpüşme son buldu. kadın anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı , evet işte geldik
çantasını bıraktı ve kapıyı örttü. bir şeyler ister misin , sonra bana bir şey ikram etmeden beni yatağa attı deme
adam güldü , hayır demem , şu an da senden başka bir şey istemiyorum belki seviştikten sonra olur diyerek kadını öpmeye başladı
evet artık bir yere gitmek , gereksiz duraksamalar veya sevişmelerine engel bir şey yoktu.adam sıkıca belinden kavramış , nefes almadan öpüyordu. kadın ellerini tutarak kalçasına doğru götürdü .bir yandan öpüyor bir yandan da adamın üzerindeki gömleğin düğmelerini açıyordu , son iliği açıp , gömleğini çıkardı ve fırlattı.
sıra bende dedi adam gülerek .
yere diz çöktü. bacakalrını okşayarak yavaşça elbisiseni yukarı doğru sıyırmaya başaldıelbiseyi göbeğine kadar getirmişti artık.

kalçalarını açıkta bırakan siyah bir çorap ve siyah bir külottan başka bir şey yoktu. Çorabın açıkta bıraktığı kısımları ve göbeğini öperken bir yandan da çaıkta kalan kalçasını okşuyordu, yavaşça vajinasına doğru gelerek öpücük konudurdu. ağaya kalktı ve elbiseyi yavaşça yukarı doğru sıyırmaya devam etti , göğüsleri de açıkta kalınca öperek elbiseyi tamamen çıkarıp attı.
kadın elinden tutarak yatak odasına götürdü. adamın pantalonunu çıkartarak yatağa itti ve kucağına oturdu. yavaşça boynundan öpmeye başladı . adam kalçalarını okşuyor , kadın dudakalrını ısırdıkça ve diliyle yaladıkça kalçalarını sıkıyordu. adamı yatağa yatırdı ve üzerine çıktı. Ellerinden bastırarak hareket etmesini istemediğini vücut diliyle belirtmişti.
kulak memesini ısırarak boynunu yalamaya ve öpmeye başladı.yavaşça göğüslerine doğru inerek öptü.meme uçlarını ağzına alarak emmeye başladı , adam her öpüşünde daha fazlasını istiyor onu altına almak istiyordu. doğrulmaya çalışırken kadın kollarına bastırdı ve şışşş bu gece ben seni becereğim dedi.
adam kendini bırakmıştı. kadın adamın göğüslerini öperek aşağıya doğru inmeye devam etti göbek deliğini yalayarak kasıklarına indi. sertleşmiş aletini eliyle tuttu , başını yavaşça yalayarak ağzına aldı , bir süre böyle devam etti. kadının ağzına her alışında adam daha fazlası için kalçalarını kaldırıyordu. daha fazlasını mı istiyorsun diye sordu kadın
adam evet diye cevap verdi
peki

eliyle sertleşmiş olan penisini sıkıca kavradı ,büyüktü.kalın ve damarlıydı , bir o kadar da pürüzsüz. önce başını ağzına aldı ve diliyle dairesel bir hareketle yaladı , yavaş yavaş ağzına almaya devam etti , artık tamamanı almıştı , yavaşça tekrardan ağzından çıkardı. yanlarını öperek , yalayarak tekrardan ağzına aldı ve bu sefer daha hızlı bir şekilde yapmaya devam etti.
bir müddet sonra penisini bıraktı ve üzerindeki iç çamaşırlarını çıkardı, yalnızca çorapları kalmıştı.adam onu bekliyor devam etmek için sabırsızlanıyordu. üzerine çıktı eliyle penisini yukarı doğru kaldırarak vajinasının girişine doğru getirdi ve başını içeri soktu ve oturdu. hızlı bir eşkilde içine almıştı , tekradan kalktı ve oturdu . her kalkıp oturmasında bedenlerinden çıkan sesle oda yankılanıyordu. adam kalçalrından tutarak , kadının üzerinde gelip gitmesini daha da kolaylaştırıyordu ,
kadın eğilerek ellerini adamın başının yanlarına koydu ve bir yandan da duadaklarını öpmeye başladı.
kalçasını kaldırarak adamın içinde gelip gitmesine izin verdi.dudakalrından başlayarak boynuna ve oradan kulak memesine kadar yalayarak öpmeye devam etti ve kulağına geldiğinde " çok iyisin" diyerek fısldadı.
adam daha da hızlanıyor , hızlandıkça kadın çılgına dönüyordu. devam et diyerek kalçalarını hızlıca kaldırıp indiriyordu. ikisinin çıkardıkları sesler bütün odayı dolduruyor , ve bu sesler daha fazla zevk almalarını sağlıyordu. geliyorum dedi kadın , adam kalçalarını kavrayarak daha da hızlanarak devam etti , ve bende dedi.
kadın üzerinden kalkarak adamın yanına uzandı . adam sarılarak bir öpücük kondurdu ve uykuya daldılar.
--------------------------------------------

kalktı ve yanına uzandı :KK70: orada önemli noktayı atlamış ama :KK70:
 
Bu ne tatlı bir hikaye ya :)) Hikayeler şahane ! :)

"Sakin ol biraz," dedi sabırsız bir sesle.
Uzun saçları, etkileyici kocaman kahverengi gözleri ve anlayamadığım bir şekilde hep ıslakmış gibi duran dudakları vardı. "Sakin olmaya çalışıyorum," diye inildedim. "Fakat biraz zorlanıyorum. "
Evet, tek yapmam gereken kısa bir duş alıp giyinip çıkmakken, duştan dışarı adım attıktan birkaç saniye sonra kayıp düşerek sakarlığımı ve gerizekalılığımı tescillemiştim bence. Belime sarılı bir havluyla popomun üstünde oturmuş, bacağımdaki yaradan ötürü inilderken sakin kalmak zordu.
"Sakarım, aynı zamanda aptalım. . " diye inildedim tekrar.
Kocaman kahverengi gözleriyle bana bakıp "Hayır canım, ne alakası var, buraya bi paspas alman lazım sadece." dedi ve yarama düzgün şekilde yapıştırmaya çalıştığı yara bantlarına odaklandı.
Üniversitede tanışmıştık. Onu yaklaşık üç yıldır tanıyorum. Aslında üniversitedeyken, tam bir inektim ve umursadığım tek şey birkaç bira şişesi, bilgisayar oyunları ve derslerimdi. Oldum olası gözlük takıyorum ve geleceğimi düşündüğümde, kendimi sakin ve sessiz bir mahallede, tek yaşadığım evimde televizyon karşısında pinekleyen, arada bir maç izleyen huysuz ve romatizmalı bir ihtiyar olarak hayal ederdim. Belki bir de kedim olabilirdi. Mızmız ve uykucu bir kedi. Kediden sıkılma ihtimalime karşılık belki bir de köpek. Ama şimdi, tüm bunları paylaşabileceğim bir kadın da var karşımda. İki yıldır benimle olduğu için kendimi şanslı saydığım, neredeyse her günümü birlikte geçirdiğim bir kadın. Tanıştıktan sonra geçen ilk bir yılımızda genelde akşamları sinemaya veya birkaç kafeye gidiyorduk. Son senemizdi, yoğunduk, haftasonları bile az görüşebiliyorduk. Mezuniyete kadar birbirimizi çok az görerek sıkıntılı aylar geçirdik. Bazı sabahlar dersten önce bir saat görüşebilelim diye erken kalkıyordum. Galiba aşık olduğumu o zaman anladım - görüşmek için uykunuzdan vazgeçebiliyorsanız, bu bence aşktır. :)
Son iki yılımızı iş bulma sıkıntılarıyla geçirmiş olsak da, en azından artık her gün beraberiz.
"Ups, pardon. Acıdı mı?"
"Yok hayatım niye acısın, hemşirelik eğitimini nerede aldıydın?"
Kısa bir gülüşmenin ardından dikkatle uğraştığı pansumanı bitirdi. Yerdeki kıvrık kağıtları toplamaya başladı. Sanırım o an, geleceğimi gördüm. Hissettiğim kuvvetli duygular, onun ne kadar muhteşem olduğunu iliklerimde hissedişim... Tüm bu duygu seli ve heyecan yüzünden belki de, bacaklarımı kapatan havluda oluşan çıkıntının farkına varmadım.
Belki yeri ve zamanı değildi. Ama ne derler? Yer de zaman da bizimdi.

"Evlensene benimle. "

Bir anda çıktı ağzımdan, hissettiklerimin beni getirdiği noktaydı bu.
İlk söylediğimde duymadı sanırım.
Ağzımı tekrar açtım.
"Benimle diyorum. Evlenir misin?"
Bu kez duraksadı. Hafifçe gülerek "Beyin sarsıntısı geçirdin herhalde" dedi.
Tekrarladım. "Hayır ciddiyim. Seninle geçirmek istiyorum hayatımın kalanını."
Birkaç saniye konuşmadı kimse. Suratında bir gülümseme vardı. Evet mi demekti? Belki mi? Gülümsemesi solmadı, gözlerini dikip bakıyordu hala yüzüme. Ciddi olup olmadığımı mı anlamaya çalışıyordu? Sormadım.
Sonra konuştu.
"Olur tamam."
Ciddiydi. Şaşkınlığımı gizleyemedim.
"Sana evlenme teklif ettim ve cevabın 'tamam'dan mı ibaret? Bu mudur yani?"
Gerçekten de bu muydu?Tamam dedi ve şu an anlaştık mı yani?
Ayağa kalktı, elindekileri çöpe atıp içeri yönelirken "Ha sen sanki bu teklifin üstünde düşündün aylarca. Kıyafetin bile duruma uygun, ayarlanmış, baksana." dedi. Belime sarılı havluya işaret ediyordu, havludaki çıkıntıyı o zaman fark ettim.
Ayağa kalktım. Peşinden giderken, "Tamam, haklısın. Eşitiz. Ama bi kere kabul ettin, artık geri alamazsın." dedim.
Banyomun tam karşısında, banyodan çok da büyük olmayan yatak odama yöneldi, ben de takip ettim. Son söylediğime gülmüştü. Yatağa oturması için hafifçe ittim. Önüne geçtim. Belimdeki havlu, ereksiyonum sayesinde zaten eğreti duruyordu, tamamen çözülüp yere düştü.
Karşısında çıplaktım, tek kaşını kaldırıp baktı. Konuşmuyordu. Konuşma sırası hala bendeydi.
Ona doğru eğilip pantolonunu hızlıca çıkarırken
"Evet, teklifime geri dönersek," dedim.
"Son kararını iyice vermeni istiyorum. "

Gözlerini bana dikti, tişörtünü çıkardı hızlıca. Sütyeni de tişörtle beraber kaybolmuştu. "Son kararımı verdim zaten," dedi.
Cevap vermeden önce bir iki saniye meme uçlarına takıldı gözlerim.
"Olsun," dedim. "İyice karar vermen lazım. Hastalıkta ve sağlıkta diyorum. Ciddi konular bunlar."

Kıkırdadı. "İyi bakalım, öyle diyorsan." dedi.
Önünde yere diz çöktüm, bacaklarını yanlara doğru ayırdım. Başımı yaklaştırdım
"Evet, öyle diyorum." diyerek.
"Ayrıca, kararını iyice vermeden önce bilmen gereken şeyler var. Mesela, benimle evlenirsen şayet, sana düzenli oral seks sözü veriyorum."
Başımı bacaklarının arasına yaklaştırdım. Cinsel organının içi ıslaktı. Islaklığı görünce kendi organımdaki sertleşme arttı.
Dudaklarımı sağ bacağının iç kısmına kondurdum. Dizinin hizasından yukarı doğru yalayarak ilerledim bacağının iç tarafını. Teninin kokusunu içime çekerek dudaklarımı yumuşak, tatlı ve sıcak bölgeye yaklaştırdım. Fakat çok yakına değil. Olmasını istediği yere ramak kala durdum.
Derin bir nefes koyverdi.

"Düzenli derken, ne kadar sık mesela?" dedi.

Dudaklarımı klitorisine değdirmem için sabırsızlanıyordu, biliyordum. Yatakta hafifçe kıvrandı, çarşafı kavradı. "Ne kadar sık istersen" dedim.
Derin bir nefes aldı ben istediği noktaya biraz daha yaklaşırken.
"Ayrıca bilmen gereken başka şeyler de var," dedim.
Acele etmeyeceğimi anlayınca kısık bir sesle "Neymiş?" dedi.

"Her pazar yatakta kahvaltı ve her cuma lahmacun," dedim. "Ayrıca masaüstündeki Johnny Depp resmini de görmezden gelicem."
Güldü. "Bu kadar mı?" dedi.
"Nasıl yani? Sucuklu yumurtamın eşi benzeri olmadığını biliyorsun, nasıl bu kadar mı dersin?"
Tekrar güldü. Yatakta uzanmış gülerken kasları rahatlamıştı.
Bu anı fırsat bilip dilimin tüm yüzeyini genişçe klitorisine dayadım. Dilimin pürüzlü yüzeyiyle klitorisini yalamaya başladığımda, bacaklarını kafamın etrafına doladı ve başımı kendisine bastırdı.
"Biliyorum, unutmuşum." diyerek konuşmayı devam ettirdi. Hızla nefes alıp veriyor, elleriyle iki yanda da kavradığı çarşafı sıkıyordu. Kalçasını bana doğru iterek bana yardım ediyor, bacaklarının arasında başımı sıkıştırıyordu. Bacak arasını ağzıma doğru bastırmaya devam etti. Ben de yalamaya devam ettim. Birkaç dakika konuşmadan bu şekilde geçti. Başımın etrafına sarılı mis kokulu bacaklarından ve inleyişlerinden fazla birşey duyamazdım zaten.
Dilimi hızlıca vajina girişi ve klitorisi arasında yukarı - aşağı hareket ettirirken çok geçmeden kafamın etrafındaki bacak kaslarının kasıldığını hissettim. Orgazm geldiğinde, olduğu yerde yıldırım çarpmış gibi kasıldı, Vajinasından bacaklarına ve tüm vücuduna yayılan tatlı titreşim hissiyle inledi.
O an titreyen vücuduna bakıp içimden "ben yaptım bunu" diye geçirmeden edemedim. "Ben. "

Eğer elleri ve bacaklarıyla beni yukarı çekmeseydi, oracıkta oturup, eserime bakıp gurur duyabilirdim.
Saçlarımdan yakalayıp vücudumu, kendi vücudunun üstüne çekerken tutkulu bir sesle "Başka ne vaadediyorsun bakalım?" dedi. Vücudum onunkinin üstüne yerleşirken "Aç gözlülük ediyorsun." dedim.
Elini ikimizin arasından uzatıp cinsel organımı kavradı ve bacaklarının arasına doğru yönlendirdi onu. Girişine yerleştirip elini çekti. "Evet ediyorum. Ve şu an tam da bunu istiyorum." diye fısıldadı.
Oldukça sıcak ve ıslaktı. Tamamen hazırdı. Beni içine aldı, içine doğru bastırdı. Gidebildiğim kadar derine gittim. Bacaklarını kaldırıp kalçama koydu, bu şekilde içinin her santimini hissedebiliyordum.
Nefes nefeseyken "Gece yarısı uykun kaçarsa dışarı çıkıp açık kokoreççi bulmak" dedi. Sanırım kendince evlenirsek benim için sayabileceği avantajları sayıyordu. Ben de aynı konseptte cevap verdim.
"Nefret ettiğini bildiğimden, ütü işine yardım etmek" dedim.
"Ütüden sen de nefret etmiyor muydun?" diye inledi. "Evet, ama seni seviyorum." dedim.
Daha fazla dayanamayarak hızlandım, o da kalçasını ittirerek bana uyum sağladı. Nefes nefese "Ee, başka?" dedi.
"Daha mı?" dedim.
"Evet, her şeyi istiyorum." diye inledi.
"Ne istiyorsan vermeye hazırım" dedim güçlükle. Hızlanmış ritmin içinde, ona -ve kendime- bir orgazm daha verdim.
İnlemeleri yükseldi, yüksek sesle "Ah! Evet! Hadi!" diye inledi. Birkaç saniye boyunca karmaşık duygu seli ve tatmin hissi içinde aklımı yitirecek gibi oldum. Yeniden düşünmeye başladığımda aradan uzun saniyeler geçmişti. Beni üstünden itti. Yanına uzandığımda başını koluma yasladı. Saçları, yakalanmış olmaktan gayet memnun olduğum bir örümcek ağı gibi göğsüme yayıldı. Saçlarının kokusunu içime çektim.

"Evet dedin." dedim.
Bir an neden bahsettiğimi unutmuş gibi kafası karışmış göründü. Sonra, "Hayır, evet demedim, tamam dedim" dedi.
"Yoo, gayet evet dedin işte demin," diye ısrar ettim.
Aynı ısrarcı sesle "Orgazm olurken tamam! hadi tamam! diye bağıracak halim yoktu, mecburen evet dedim" dedi.
"Ha yani teklifime evet demedin hala?" dedim.
Durdu. Ciddileşti. Yüzünde tek bir mizah göstergesi yoktu. Tüm ciddiyetiyle, "Evet, seninle evlenirim." dedi.
Damarlarımda akan sevinçle tam da o anda ona dünyaları veresim varken "Yalnız birşey daha istiyorum" dedi.
Gülümsedim. "Ne istersen,"
"Bol bol paspas alacağız,"
 
Bu hikayeyi gönderen arkadaşımıza da sonsuz teşekkürler!

----------------------------------



Genç bir kadının, güneşli bir Cumartesi gününü antika dükkanlarına girip çıkarak harcamak istemesini kocası hiç anlamıyordu. Oysa nişanlıyken her şeyden çok birlikte geçirecekleri böyle tatil günlerini hayal ederlerdi. Onun hayallerinde çok geçe kalmadan uyanmak ve keyifli bir kahvaltıdan sonra kendilerini sokağa atmak vardı. Kocası ise her konuşmayı olduğu gibi bu konuşmayı da cinselliğe getirir ve sabah uyanır uyanmaz nasıl sevişeceklerini hayal ederdi. Her ne kadar ona belli etmemeye çalışsa da, o da seviştiklerini hayal ederdi. Daha hiç sevişmemişken bile sevişmekten hoşlanacağını, sevdiği adamın ona dokunmasından zevk alacağını biliyordu. Kocasının onu öpeceğini düşünmek bile bacaklarını titretirdi.

Kırmızı ışıkta beklemekte olan arabaların sabırsız kornalarıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Kaç dakikadır aynı vitrine bakmakta olduğunu bilmiyordu. Derin bir nefes aldı ve sol yanağındaki tek bir damla yaşı sildi. Ne kadar mutsuz olduğunu ilk defa kendine itiraf ediyordu. Kocasına ilk günkü gibi aşık olmasına rağmen, seks hayatları filmlerdekilere hiç benzemiyordu. İlk bir ayın acemi heyecanları bitince, sevişmeleri rutin bir olaya dönüşmüştü. Kocası haftada iki-üç defa onunla sevişmek için ilk adımı atıyordu. Kocasını çok seviyordu, bundan hiç şüphesi yoktu, ama bazen bacaklarını açıp onu içine aldığında, ona nasıl dokunacağını, nasıl zevk vereceğini bilmeyen, üstelik bu duruma aldırmayan bir yabancıyla sevişiyormuş gibi hissetmekten kendini alamıyordu.

Sevişmekten bazı kadınların anlattığı gibi zevk almak nasıl bir şeydi acaba? Kocası soyunup yatağa girer girmez onu birkaç defa öper ve hemen sevişmeye başlardı. Vücudunu ve beynini her ne kadar hazırlamaya çalışsa da, canı yanmayacak kadar ıslanıp, kendini sevişmenin hoyrat ritmine bırakana kadar, kocası işini bitirir ve kalkıp banyoya giderdi. O ise bacaklarını birleştirip, yatakta yatmaya devam eder, banyodan gelen su seslerini dinlerken, hava ne kadar sıcak olursa olsun, üşürdü. Sevişmek bundan daha farklı, daha fazla bir şey olmalı diye düşünürdü.

Sokak ortasında böylesine duygusallaştığı için kendine kızarak silkelendi. Önünde yığılı eski mobilyalar yüzünden daha önce dikkatini çekmemiş olan küçük bir dükkana doğru yöneldi. Kapıyı açar açmaz yüzüne çarpan eski eşya kokusu onu bir nebze rahatlattı. Loş dükkanda, eve gitmesine gerek olmayan insanların amaçsızlığıyla dolaşmaya başladı. Dükkan birkaç adımda bitiverince, üzeri eski kitaplarla dolu bir yazı masasının önünde durdu. Ciltlerine son bir gayretle tutunmakta olan sararmış sayfaların arasında bir defter dikkatini çekmişti. Dağılmak üzere olan defteri dikkatle eline aldı ve sayfalarını rastgele çevirmeye başladı. Özenli bir el yazısıyla doldurulmuş sayfalardaki kelimelere dikkat etmeye başlar başlamaz, bunun sıradan bir defter olmadığını farketti. Bir kadının ağzından yazılmış olduğu belli olan sayfalarda, bir kadınla bir erkeğin şehvetli sevişmeleri, daha önce hiçbir kitapta rastlamadığı kadar açık bir dille, anlatılıyordu.

Yanaklarını basan ateşle aynı anda kalbi hızlandı. Yakalanmaktan korkarak defteri göğsüne bastırdı. Dükkanda ondan ve yaşlı antikacıdan başka kimse yoktu. Defteri satın almaya henüz karar vermemişti. Okuduğu birkaç cümle bile ona hep hayalini kurduğu, ama gerçek hayatta hiç yaşamadığı uzak bir hazzın kapılarını aralamıştı. Hayatında hiçbir şey çalmamıştı, ama defteri çantasına atıp dükkandan koşar adım çıkmayı düşündü. Aklı başına gelince masanın üzerindeki kitaplardan birkaç tanesini kaptı. Defteri ortalarında bir yere soktu ve kayıtsız görünmeye çalışarak dükkan sahibine doğru yürüdü. Yaşlı adam kitaplara alıcı gözle bakmadan, toplu bir fiyat söyleyip geri uzattı. Bir nebze rahatlayarak kitapları alırken en üsttekinin Fransızca olduğunu görüp kendi şaşkınlığına güldü. Tek kelime bile Fransızca bilmiyordu.

Dolmuş durağına ulaşıp, en arka koltuğa kendini attığında, hem hızla yürüdüğü için, hem de duyduğu hafif mahcup heyecandan dolayı nefes nefeseydi. Defter ve onu kamufle etmek için satın aldığı eski kitaplar çantasının içindeydi. Dolmuşta açıp bakması uygun olmazdı. Eve kadar beklemek zorunda olmak onu daha da heyecanlandırıyordu. Uzun zamandır ilk defa zevk veren bir beklentiyle kendi kendine gülümsedi.

Eve vardığında sanki hiç acelesi yokmuş gibi çantasını boşalttı. Üzerini değiştirdi. Mutfakta oyalandı. Kendine büyük bir fincan kahve yaptı. Defter pencerenin önündeki koltukta onu bekliyordu. İçindeki kelimelerin ona vereceğini düşündüğü zevkten dolayı hem heyecanlanıyor, hem de utanıyordu. Kahvesini alıp kalbinin küt küt atışına aldırmamaya çalışarak salona gitti ve koltuğa oturdu. Defterin eskiliğinden artık yaşamadığını tahmin ettiği bir kadının en mahrem kelimelerini, hayatındaki hiç azalmayan varlığını çoktan kabullendiği bir açlıkla okumaya başladı. Kahvesinden bir yudum bile almamıştı.

Elindeki sayfalarda kendiyle aynı yaşta olduğunu tahmin ettiği bir kadın, sevgilisiyle gizlice buluşuyor ve saatlerce sevişiyordu. Defter, genç kadının sevişmelerini ve bir dahaki buluşmalarına yönelik hayallerini yazdığı bir günlüktü. Adlarını bilmediği bu iki insanın vücutlarının birbirini arzulamasını, birbirine dokunmasını ve onun sadece hayallerinde tadabildiği zevleri defalarca yaşamasını kalbi gittikçe hızlanarak okumaya devam ediyordu. Genç kadın günlüğünün yakalanmasından korktuğu için olacak, isimlerini ve buluştukları mekanları söylemekten kaçınmıştı. Oysa iş sevişmelerinin detaylarına gelince, hiçbir çekincesi yok gibiydi.

Genç kadının sevgilisinin sertleşmiş organını tasvir ettiği bölümü okur okumaz defteri koltuğun üzerine bıraktı. Yapmakta olduğu şey kadar, vücudunun okuduklarına vermeye başladığı tepki de onu utandırmıştı. Soğumaya yüz tutmuş kahvesine uzandı. Son anda fincana dokunmadan vazgeçip defteri yeniden eline aldı. Cinselliği konu olduğunda daha önce cesaret edemediği bir kararlılıkla kaldığı yerden okumaya devam etti ve elinde olmadan geri dönüp aynı bölümü birkaç defa okudu. Her defasında vücudunun tepkileri artıyor ve ilk defa kendiliğinden ıslandığını hissediyordu. Bu yeni duygunun ne kadar zevk verdiğini hayretle farketti. Utangaçlığı hızla yerini arzuya ve meraka bırakıyordu.

Bir sonraki sayfada, adını bilmediği ama o an yerinde olmak istediği genç kadın bacaklarını açıp sevdiği adamı içine aldığında, artık dayanamadı ve elini bacaklarının arasına götürdü. Kasıkları tatlı bir sabırsızlıkla sızlıyordu. Pantolonunun üzerinden kendine dokunurken bir yandan okumaya devam ediyordu. Defterdeki genç adam sevgilisinin göğüs uçlarını emiyor, ısırıyor, yalıyordu. Sert organı kadının ıslak vajinasında gidip geliyor, en çok zevk veren, en uzak noktalarına dokunuyordu. Genç kadın sevgilisinin vücudu altında zevkle inlerken, o nefesinin gittikçe hızlandığını ve elinin doymayı bekleyen açlığına ulaşamadığını farketti. Defteri birkaç saniyeliğine bırakarak neredeyse telaşla pantolonunun düğmesini açtı, fermuarını indirdi. Defteri sol eline alıp okumaya devam ederken, sağ elini külodunun içine soktu. İlk defa kendisine böyle dokunuyordu. Gittikçe hızlanan nefesi ve ilk defa kendini tatmin edecek olmanın verdiği utangaç heyecanla başı hafifçe dönüyordu.

Parmakları acemice önce ıslak deliğini buldu. Ne kadar ıslak olduğunu farkedince şaşırdı. Göğüs uçları neredeyse acı verecek kadar sertleşmişti. Elini hafifçe yukarı çekip, dakikalardır neredeyse yalvaran klitorisine hafifçe dokundu. Vücudundan bir elektrik akımı geçmiş gibi hissetti. Kendi sıvısıyla ıslanmış olan parmaklarıyla klitorisine bir daha dokundu ve bıraktığı yerden okumaya devam etmeye başladı.

Genç adam sevgilisinin göğüs uçlarını emiyor, ısırıyor, yalıyordu. Sert organı kadının ıslak vajinasında gidip geliyor, en çok zevk veren, en uzak noktalarına dokunuyordu. Utangaçlığı yerini gittikçe kabaran bir zevk dalgasına bıraktıkça genç kadınla birlikte o da inliyordu. Acemiliğine rağmen vücudunun arzularını dinliyor ve parmağıyla klitorisi üzerinde hızla daireler çiziyordu. Zaman zaman parmaklarını aşağıya indiriyor, vajinasından süzülmeye devam eden ıslaklığına değdirip yine klitorisine dönüyordu.

Defterdeki aşık, kadının bacakları arasında yavaşça doğruldu. Sevgilisinin gözlerinin içine bakarak bacaklarını omuzlarına aldı. Elleriyle göğüslerini sıkıca kavradı. Penisi artık farklı noktalarına değiyordu. İkisinin de nefesleri değişmişti. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. İnlemeleri gittikçe arttı. Elini biraz daha aşağı indirdi, bacaklarını mümkün olduğu kadar açtı. İki parmağını ıslak vajinasına soktu. Ne kadar sıcak olduğunu farkedip şaşırdı. Bir anlığına acaba kocası onun içindeyken neler hissediyor diye merak etti.

Kitaptaki genç adamın kalçalarının ritmini hayal ederek parmaklarını içinde hızla ileri geri hareket ettirmeye başlayınca sol elindeki kitabı artık tutamadı. Koltuğa bıraktı. Daha fazla okumaya ihtiyacı yoktu. Gözlerini kapattı. Dudaklarını diliyle ıslattı. Parmakları vajinasına girip çıkarken kocasının sert penisinin içinde gidip geldiğini, sıcaklığının onun sıcaklığına karıştığını hayal ediyordu. Hiç böyle sevişmemişlerdi. Defter, esrarengiz genç kadın ve onun becerikli sevgilisi koltuğun üzerinde unutulmuştu. Sehpanın üzerindeki kahve bir yudum bile alınmadan soğumuştu. Hayallerinde kocasının altında inliyordu. Kalçalarını sımsıkı kavramış, penisini içinde daha derine almaya çalışıyor, bir yandan da dilinin tadını ağzının içinde hapsediyordu. Bu yabancı haz vücudunu tamamen ele geçirmişti.

Vajinası bir anda kasılarak parmaklarını kavradı, nefesi durdu, hemen arkasından hayatında ilk defa orgazm oldu. Tuttuğu nefesi bıraktı, parmakları hala ıslak vajinasında hareketsiz dururken nefesinin normale dönmesini bekledi. Dizleri titriyordu. Daha önce hiç sevişmemişim diye düşündü. Ayağa kalktı, pantolonunu çekti ve banyoya doğru yürüdü. Duştan çıktığında o gece kocasıyla sevişirken giyeceği geceliği seçmeye koyuldu. Yüzündeki gülümseme saatlerce geçmeyecekti.
----------------------------------
:KK53::KK53::KK45::KK45::KK45:
Bu gecenin son hikayesini gönderen çok sevgili arkadaşım, sağ ol, var ol, yeni hikayeni bekleyeceğiz.

----------------------------

Tatminkar bir yemeğin mutluluğuyla sandalyesinde arkasına yaslandı kadın. Gözleri dalgınca karşısında hesabı ödeyen adamın üzerinde dolaşıyordu. Adam başını kaldırdığında gözleri buluştu. Kalkma zamanı gelmişti artık. Yavaşça sandalyesinde doğrularak çantasını aldı. Önde kadın, arkada adam restorandan çıkıp arabaya yöneldiler.

“Arkada bir çanta var” dedi adam emniyet kemerlerini bağlarken. “Bu gece için.” Bu gece için. Bu üç kelime, kadını heyecanlandırmaya yetmişti. Bu, oyun gecesi demekti. Hevesle arkaya dönüp çantayı almak için hamle yaptı. Ancak adamın “hayır” diyen sesi arabayı doldurduğunda eli havada donmuş gibi kaldı, sonra usulca önüne döndü. “Sürpriz. Evde görürsün” diye devam etti adam.

“Bu gece için.” Üç kelime, on harf. Bir sene önce hiçbir anlam ifade etmeyecek sözcükler bütünü, şimdi genç kadın için çok şey demekti. İlişkileri ilerledikçe cinsel hayatlarına renk katmak için “oyun gecesi”ni uydurmuşlardı. Bazen kadın, bazen erkek düzenliyordu oyun gecesini. Önceleri bilmediği oyunlara katılmak kadını ürkütüyordu, ama zamanla ona güvenmeyi öğrenmişti.

Camdan dışarı bakarak düşüncelerine gömüldü. O’ndan önce sade, yumuşak bir cinsel hayatı vardı. Tatminsiz değildi ama sıradandı. Sonra bütün oyunlarıyla O gelmişti. Önce bilinmeze, ‘sıradışı’lığa olumsuz tepki vermişti kadın. Ona yabancı bir dünyaya girmemek, anlamamak için diretmişti. Sonra adım adım da olsa yeni şeyler denemekten zarar gelmeyeceğine ikna olmuştu. Bir senede bütün bakış açısı değişmişti, iyi yönde.

“Ne düşünüyorsun derin derin” diye bir ses duymasıyla dizinde adamın elini hissetmesi aynı anda olmuştu. Düşüncelerinden sıyrıldı. Hafifçe gülümseyerek “hiç” dedi. Adam “o zaman biraz bunu düşün” diyerek kadının dizindeki elini yukarılara kaydırmaya başladı, diğer eli direksiyondaydı. Kadın, elin yukarı çıkabilmesi için istekle bacaklarını araladı. Adamın eli kadının baldırlarının üstlerine kadar çıkmıştı şimdi. Kadın hafifçe inleyerek koltukta aşağıya doğru kaydı. Başlattığı kadar aniden elini çekti adam, “şş, gece sakla kendini” dedi.

Evin kapısını açarlarken kadın heyecanla titriyordu. Adam arabadan aldığı çantayı salona bıraktı. “Bunlar sana” diye işaret etti. “Ben odaya gidiyorum. Çağırdığımda gelirsin.” Başıyla sessizce onayladı kadın ve adam odaya gidip kapıyı arkasından kapatırken onu izledi. Sonra koltuğun kenarına oturarak küçük siyah çantanın fermuarını açtı hızla. İçinde çamaşırlar vardı. Sırayla çıkarttı çantadan. Topuklu siyah ayakkabılar. Ah bunlara bayılmıştı. Arkası çizgili siyah jartiyer çorabının teki. Siyah dantelli bir jartiyer. Kırmızı-siyah puantiyeli bir sütyen. Jartiyer çorabının diğer teki, siyah bir toka. Hevesle üstündekileri çıkartıp koltuğa bıraktı ve çantadan çıkan kıyafetleri giydi, saçını at kuyruğu biçiminde topladığında adamın onu çağıran sesini duydu. “Giyindiysen gelebilirsin” diye seslenmesini duyduğunda odaya koşarak gitmemesinin tek sebebi ‘sakin ol’ diyen iç sesiydi.

Odanın kapısını açtığında ne beklemesi gerektiğini bilmiyordu. Yatağın kenarında küçük bir çanta daha vardı ama içindekileri göremiyordu. Odada sadece yatağın yanındaki mavi gece lambası yanıyordu, oda oldukça loştu. Çarşaflar değişmiş, loş ışıkta rengini tam anlayamadığı koyu renkli bir takım serilmişti.

Ve adam… odanın ortasında çırılçıplak duruyordu. Kadın kapının eşiğinde kalakalmıştı. Gözleri adamı baştan aşağı iştahla süzüyordu. “Gel” dedi adam, alçak ama güçlü bir sesle. “Bu gece çok konuşmayacağız, ama yapacak çok şeyimiz var.” Yavaş adımlarla adamın yanına yürüdü, topukları her adımında odanın sessizliğini bölüyordu. Üç adım, iki adım, bir adım, ve adamın tam karşısındaydı. Adam elini kadının çıplak omuzlarına koyup yavaşça aşağı doğru bastırdı. Bir şey demesine gerek yoktu, kadın anlamıştı ne yapması gerektiğini. Önünde diz çöküp yavaşça adamın şimdi sertleşmiş olan penisine uzandı.

Önce parmağıyla yavaşça okşadı. Tüm ilgisini adamın penisine vermiş, etrafındaki her şeyi unutmuştu. Adamın heyecan içinde beklediğini biliyordu. Önündeki penise doğru eğilerek dilinin ucunu üzerinde geçirdi. Adamın titrediğini hissetmek ise ödülü olmuştu. Bir eliyle penisi kavrayarak başını yavaşça dudaklarının arasına aldı. Oldukça ağır biçimde yavaş yavaş ağzının içine kaydırmaya başladı. Ağzına aldığı her bir santimde adamın daha da sertleştiğini hissediyordu, eğer daha fazla sertleşmesi mümkünse tabii. Yarısında bıraktı, adamın ne yapacağını anlamış, ona imkan sağlamak istemişti. Birden durmasıyla birlikte adamın saçını kavraması bir olmuştu. “Tamımını” dedi adam inleyerek ve kadının başını penisine doğru bastırdı. Zorlama yoktu, ama mesaj netti. Bunu isteyeceğini bildiği için zaten durmuştu kadın da. Adamın başını bastırmasıyla beraber penisin tamamı ağzına girmişti şimdi. Hızlanmaya başladı, temposu oturunca adam kesik kesik inlemeye başlamıştı. Bunu yeterince yaptığına kanaat getirince penisi ağzından çıkarıp eliyle okşamaya başladı. Aralarda eliyle kavrıyor, penisin başını, altını, üstünü yalıyor, başını dudaklarının arasına alıp emerek tekrar bırakıyordu. Adam bu oyunları bırakıp tekrar ağzına almasını istiyor olsa gerekti, çünkü kadının çenesinden tutup başını kaldırmış, gözlerinin içine bakıp yanağına yumuşak bir tokat atmıştı. Tekrar “tamamını” dedi ve penisini kadının dudaklarının arasına yerleştirdi ve kendini kadına iterek penisinin tamamını almasını sağladı. Kadın ritmini hızlandırmış, adamı boşalmanın eşiğine getirmişti. Adam titremeye başladığında kadını saçından kavrayarak geri çekmişti. Nefes nefese bir şekilde “yeter” dedi. “Şimdi kalk.”

Kadın söz dinleyerek yerden doğruldu. Dizleri, uzun süre dizlerinin üzerinde durmaktan mı yoksa heyecandan mı titriyordu emin değildi. Emin olduğu tek şey vardı, şimdi onun sırasıydı.

Adam kadını elinin bileğinden tutmuş, yatağa yönlendiriyordu. Hızlı bir şekilde kadını yatağa çıkartarak, yatağın ucunda dizlerinin üzerine oturmasını sağladı. Kadın alışkanlıkla ellerini yatağa koyup kalçasını havaya kaldırdı, ancak adamın niyeti bu değildi. “Öyle değil” diyerek yatağın kenarındaki çantaya yöneldi. Çıplak gövdesi gece lambasının ışığını kestiği için çantadan ne çıkarttığını kadın göremiyordu, ancak on saniye sonra adam kadının ellerini belinde bitiştirince niyetini anladı. Adam becerikli bir şekilde kadının iki elini bileklerinden bağlayıvermişti bile. Kadın iyice heyecanlanmıştı, ama sürpriz bu kadarla da bitmiyordu. Bu kez çantadan çıkanı görebilmişti, bir göz bandı. Bandı görmesiyle birlikte gözlerinin karanlığa gömülmesi bir olmuştu. Şimdi bir yatağın kenarında eğilmiş, elleri arkasından bağlı ve gözleri tamamen kapalı olarak duruyordu. Yatak odasında sadece nefes sesleri duyuluyordu. Adam ona dokunmuyordu. Hiçbir şey yapmıyordu. Sabırsızlıkla kalçasını sağa sola salladı. Hayır. Adam hiçbir şey yapmıyordu. Kadın şehvet içinde titremeye başlamıştı, vajinasının ıslaklığı külodundan belli oluyordu. “Hadi” diye inledi kısık bir sesle. “Duyamadım” dedi adam. “Hadi” dedi daha yüksek bir sesle. “Ne için hadi?” dedi adam, sesinde zevk tınılarıyla. “Hadi. Gir içime artık” dedi kadın. Adam bunu bekliyormuş gibi atıldı birden, önce sertleşmiş penisini kadının kalçasına dayayarak sütyen kopçasını açtı. Bir eliyle kadının boynunu okşarken diğer eli ustaca sütyenin altına girmiş, kadının çoktan sertleşmiş göğüs ucuyla oynamaya başlamıştı. Bir yandan da penisini kadına bastırıyor, sertliğini iyice hissetmesini sağlıyordu. Birden geri çekilerek hızlı bir hamleyle kadının külodunu indirdi. Şimdi üstünde sadece jartiyeri ve ayakkabıları duruyordu. Elleri bağlı olduğu için yatağa sadece başını koyabilmiş, bu da kalçasının, artık sırılsıklam olmuş vajinasının iyice ortaya çıkmasına neden olmuştu. Gözlerinin bağlı olması onu iyice hassaslaştırmış, hislerinin doruk noktasına çıkmasına sebep olmuştu. Adamın ellerini kalçasının iki yanında hissetti önce. Sonra ıslak dilini vücudunun en hassas noktasında. Adamın dilini vajinasında hissettiği an kısık bir çığlık attı. Adam şimdi dilini kadının klitorisinde gezdirmeye başlamıştı. Bir yandan da parmağıyla vajinasını okşuyor, usul usul parmağını sokup çıkarıyordu. Az sonra iki parmağıyla beraber kadının içindeydi. Kadının kendinden geçmiş inlemeleri eşliğinde parmaklarını hızlıca sokup çıkarıyordu. Artık içine girmesinin zamanı geldiğine karar vermişti, hızlı bir hareketle önceden yatakta yanına koymuş olduğu kondomu açarak taktı. Kadının vajinası o kadar ıslaktı ki, penisinin başı kolayca kadının vajinasına girivermişti. İki eliyle kadının belini kavrayarak birden abandı ve tamamen içine girdi. İçine girildiği an kadının gırtlağından bir çığlık kopmuştu. Adam bir eliyle kadının saçını kavrayıp başını geriye doğru çekerek hızlıca git-gel yapmaya başladı. Odada sadece nefes sesleri ve kalçalarının birbirine çarpmasından çıkan ses yankılanıyordu. Boştaki eliyle kadının kalçasına ufak şaplaklar atıyor, her şaplakla beraber kendini kadının daha da derinine gömüyordu. Her şaplakla beraber kadın irkiliyor, sonra kendini erkeğin bedenine doğru itiyordu. İkisi de artık sona ulaşmak üzere olduğunu hissediyordu.

“Geliyorum” diye fısıldadı kadın, sesi güçlükle çıkıyordu. “Ben de” dedi adam, sesi zevkten iyice boğuk çıkıyordu. Son birkaç git-gelinden sonra adam dayanamayarak boşaldı. Kadın da adamla beraber boşalmıştı. Bir süre öylece kaldılar, vücutlarından terler boşanıyordu. Adam kendini yavaşça geriye çekti, kadının ellerindeki bağı açtı. Gözleri hala kapalıydı. Elinden tutup yavaşça ayağa kaldırdı, yanına yaklaşarak dudaklarına bir öpücük kondurduktan sonra gözlerini açtı.

“Teşekkürler” dedi.

Oyun gecesi bitmişti.
------------------------------

Bayıldım ya .. :KK17::KK58::KK58:
 
X