- 17 Mayıs 2007
- 366
- 24
- 46
- Konu Sahibi waterhardeningsteel
- #1
Arkadaşlar ben epidural anesteziyle normal doğum istiyorum kısmet olursa. www.aile.org adlı sitede bu konuda çok açıklayıcı bir yazı gördüm. aşağıya kopyalıyorum. biraz tedirgin oldum ama yine de hala en iyi yöntem bu gibi görünüyor. inceleyin derim
Ağrısız doğum: Epidural anestezi ve riskleri
Ağrısız doğum olarak da adlandırılan ve vajinal doğumda epidural anestezi uygulaması hakkında pek çok olumlu yorum yapılır: Epidural anesteziler doğum kasılmalarının neden olduğu sancının hissedilmesini önlerken, anne adayının doğum sırasında ayık ve doğumun farkında olması sayesinde daha olumlu ve güzel bir doğum deneyimi yaşanmasını sağlar.
Vajinal doğumda bebeğin forseps yardımıyla döndürülmesinin gerekmesi durumunda ağrı hissedilmemesini sağlar. İyileşme döneminde de ağrıyı çok etkin bir şekilde keser ve sezaryen sonrası iyileşme genel anestezi alanlara kıyasla daha kolaydır. Diğer bazı ilaçların aksine doğum öncesi ve sonrasında sersemlik hissi yaratmaz. Doğumun uzun sürmesi halinde annenin dinlenebilmesine olanak verir.
Gerçekten de epidural pek çok anne ve bebek için tüm bu faydaları sağlar. Ancak epidurallerin kanıtlanmış ve faydaları kadar iyi bilinmeyen potansiyel riskleri ve yan etkileri de var. Bu nedenle, epidural anestezi hakkında vereceğiniz kararın "bilgilendirilmiş bir karar" olabilmesi için epidurallerin faydaları kadar, potansiyel risk ve yan etkilerini de bilmeniz gerekir.
OLASI RİSK VE YAN ETKİLER HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
Öncelikle epidurallerle ilgili araştırmaların çoğunda ya kesin sonuçlara varılamadığını ya da birbiri ile çelişen sonuçlara varıldığını ve bu nedenle de tüm riskleri kesin olarak bilmenin mümkün olmadığını bilmeniz gerekiyor. Bunun başlıca nedeni tüm araştırmalarda aynı şeylerin ölçülmemesi... Örneğin bazı araştırmalar epiduralleri diğer ağrı kesici yöntemlerle kıyaslarken, bazıları da doğum sırasında epidural alan kadınları herhangi bir ilaç almayan kadınlarla kıyaslıyor. Epidural işleminde de farklı ilaçların kullanılabilmesi farklı sonuçların alınmasına hem de ilaç alma süresinin farklılaşmasına yol açıyor.
Uzmanlar, epidural anestezi ile gerçekleştirilen vajinal doğumlarda epiduralin yol açtığı riskleri inceleyen araştırmaları kapsayan analiz çalışmalarında* şu sonuçlara ulaştı.
EPİDURALLERİN DOĞUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Epidurallerin doğumla ilgili olarak ortaya çıkardığı risk ve sonuçlardan bazıları şunlar:
Doğum süresinin uzaması
Epiduraller doğumun ilk aşamasının süresini ortalama %20 oranında uzatabiliyor. Epiduraller doğumun ritmik kasılmalarla bebeğin aşağı doğru itildiği birinci aşamanın süresini bazı kadınlarda uzatabilirken, annenin bebeği çıkarmak için ıkındığı ikinci aşamanın süresini kesin olarak ve ortalama %50 oranında uzatıyor.
Suni sancı ve sezaryene başvurma oranlarının daha yüksek olması
Epiduralde kasılmaları teşvik etmek ve doğumu hızlandırmak için sentetik oksitosin hormonu ihtiyacı artıyor. Araştırmalara göre epidural almayan kadınların ortalama yüzde onu, epidural alan kadınların ise ortalama yüzde yirmisinde bu müdahaleye gerek duyuluyor. Ayrıca epidural, özellikle çok erken verilmesi durumunda, sezaryen riskini de artırıyor. Kilolu veya obez kadınlarda sezaryene başvurma olasılığı daha da yükseliyor.
Daha fazla forseps kullanımı, yırtık oluşumu ve epizyotomi (dikiş)
Epiduraller bebeğin dünyaya getirilmesinde forseps veya vakum ekstraksiyonuna başvurma olasılığını artırıyor. 2006 yılında yapılan bir araştırmaya göre epidural doğumda forseps veya vakum kullanma oranı diğer yöntemlere kıyasla sekiz kat daha fazla. Ayrıca perinede üçüncü ve dördüncü derece yırtık olasılığı da artıyor.
Fetal sıkıntıda artış
Epiduraller doğum öncesinde kalp atımının hızlanmasına neden olabiliyor. Anne karnındaki bebeğin kalp atımının hızlanması ise bebeğin sıkıntıda olduğuna işaret ediyor. 2005 yılında yapılan bir araştırmada epidural alan anne adaylarında bebeğin ters gelme oranının arttığı belirlendi. Bu araştırmada normal bulgularla doğuma giren ve epidural alan kadınlarda ters geliş oranı %12.9 olarak bulunurken bu oranın epidural almayan kadınlarda %3.3 olduğu görüldü.
EPİDURALLERİN ANNE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Epiduraller doğum sırasında anne açısından da bazı riskler yaratıyor.
Ateş yükselmesi
Araştırmalar epidural alan kadınların %15'inde ateşin yükseldiğini, doğum süresinin uzaması halinde bu oranın %36'ya kadar çıkabildiğini ortaya koyuyor. Epidural almayan kadınların ise sadece %3'ünde ateş görülüyor. Bir başka araştırma epidurale bağlı ateş yükselmesi görülen kadınların bebeklerinin %23'ünün düşük Apgar puanı aldığını ve %11.5'unun resusitasyon (yaşama döndürme girişimi) gerek duyulduğunu gösterdi. Bu oran epidural almayan annelerin bebeklerinde %1.
Hipotansiyon riskinde artış
Kan basıncı düşmesi (hipotansiyon) epiduralin en yaygın görülen risklerinden biri olup, araştırmalar epidural alan annelerin %58'inde bu sorunun görüldüğünü saptadı. Hipotansiyon beraberinde getirdiği tehlikeler nedeniyle ortaya çıkması istenmeyen ve ortaya çıktığında da hızla giderilmesi gereken bir durumdur. (Bu amaçla genellikle epidurale geçmeden önce anne adayına damar yatağının dolmasını sağlamak için serum yoluyla yaklaşık bir litre sıvı verilir. Daha sonra epidural aralığa anestezik maddenin ilk verilişinde ve her tekrarlanışında tansiyon takibeden 20 dakikalık dönemde çok sık aralıklarla ölçülür ve düşük bulunması durumunda yukarıda bahsedilen önlemler alınarak tekrar normale döndürülmeye çalışılır.)
Doğum sonrası dönemde idrar tutamama riskinde artış
Araştırmalar epidural alan kadınların yaklaşık olarak %27'sinin doğumdan sonraki ilk üç ayda öküsrme, aksırma, gülme veya ağır kaldırma gibi rutin işler sonucu karın içi basıncın artması durumunda idrar kaçırma sorunu ? yaşadığını gösteriyor. Bu oran epiduralsiz vajinal doğum yapan kadınlarda %13.
Çok nadir ancak yaşamı tehdit eden komplikasyonlar
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre bu tür ağır komplikasyonların görülme oranı her 2900 doğumda 1 ile her 16.200 doğumda 1 arasında değişiyor.
Daha hafif bazı sorunlar
Doğum sonrasında şiddetli başağrıları, güçsüzlük, kol bacaklarda uyuşma ve zayıflık gibi hafif kabul edilen ancak yine de yenidoğan bebeğe bakım sırasında zorluklara neden olabilecek bazı sorunlar da epidurale bağlı olarak görülebiliyor.
EMZİRMEYLE İLGİLİ SORUNLAR
Epiduralin belki de en büyük etkisi emzirme konusunda ortaya çıkıyor. Epiduralde kullanılan ilacın bebeğe geçtiği göbek kordonunda yapılan ölçümlerle saptandı. Bebeğin bundan ne kadar etkileneceği ise annenin epidural alma süresi ve anestezist tarafından kullanılan ilaçlara bağlı olarak değişiyor.
Bebeğin emmesi ile ilgili sorunlar
Sağlıklı yenidoğanlar meme başını bulmayı ve az bir yardımla da emmeyi başarıyorlar. Ancak epidural sonrasında bebeklerde yön bulamama ve memeyi emememe sık olarak görülüyor. Araştırmalarda annenin bebeği emzirmeye çalışsa bile bebeğin ne yapacağını bilemez bir halde olduğu, bazen hiç emmediği bazen de emse bile yetersiz ve süt gelmesini sağlayacak derecede güçlü ememediği gözlendi.
Memelerde ödem ve aşırı doluluk
Memelerin aşırı dolu ve sert olması bebeğin memeyi kavramasını zorlaştırıyor. Araştırmalar epidural sırasında anneye damar yolundan verilen sıvıların (kan basıncındaki düşmeyi dengelemek amacıyla) memelerde birikebildiğini gösteriyor. Ayrıca epidural sırasında sıklıkla doğumu hızlandırmak için sıklıkla ihtiyaç duyulan sentetik oksitosin de vücuta su tutulumunu artıryor. Doğumdan birkaç gün sonra annenin göğsünde, özellikle koyu renkli halka etrafındaki aşırı doluluğun kısmen bu sıvılardan kaynaklanması bebeğin emmesini ve iyi bir şekilde beslenmesini güçleştiriyor.
Süt üretiminin düşük olması
Göğüslerin daha fazla süt üretimine hazırlanması için ilk günlerde sütün düzenli ve sık aralıklarla boşaltılması gerektiğinden, emzirmeyle ilgili olarak yaşanan bu sorunlar süt üretiminin düşük olmasına neden olabiliyor. Bebeğin iyi bir şekilde emmesine göğüsler daha az süt üreterek cevap veriyor ve bu durum da çoğunlukla takviye mama verilmesine ve emzirmekten vazgeçilmesine yol açıyor.
Finlandiya'da yapılan bir araştırma epidural ile doğum yapan kadınların bebeklerinin %67'sinin ilk 12 haftada mama takviyesi aldığını, buna karşın bu oranın epidural almayan annelerin bebeklerinde %29 olduğunu ortaya koydu. Avustralya'da yapılan bir başka araştırmada ise iki ayın sonunda epidural almayan kadınların %80'inin, epidural alan kadınların ise %60'ının bebeğini emzirmeye devam ettiği belirlendi.
NE YAPMALISINIZ?
Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da karar risk ve faydaların tartılması sonucu verilebilir ve bu değerlendirmede ağırlık verilecek konular her anne ve bebek için farklı olabilir. Dolayısıyla, epiduralin faydaları ve risklerini öğrendikten sonra, epidural lehinde karar vermeniz durumunda bazı noktalara dikat etmelisiniz.
Doğum sancılarına dayanma yöntemlerini öğrenin ve hazırlık yapın
Epidural ile ilgili potansiyel yan etkilerin çoğu doza bağlı olarak ortaya çıktığından, epidural alımınızı geciktirmeniz doğum ve bebek üzerindeki etkilerini azaltacaktır.
Emzirme konusunda mutlaka yardım alın
Bebeğin emmekte zorlanması durumunda konunun uzmanlarından yardım almanız çok faydalı olacaktır. Süt üretiminizi korumak için gerekli olması durumunda nereden pompa temin edebileceğinizi de önceden belirlemeniz işinizi kolaylaştıracaktır.
Doğum sonrası dönemde yardım alın
Doğum sonrasında evde size yardımcı olacak birinin bulunması emzirmeye ve iyileşme dönemini atlatmaya konsantre olabilmenizi kolaylaştıracaktır.
*American Journal of Obstetrics and Gynecology, 2002
www.aile.org
Ağrısız doğum: Epidural anestezi ve riskleri
Ağrısız doğum olarak da adlandırılan ve vajinal doğumda epidural anestezi uygulaması hakkında pek çok olumlu yorum yapılır: Epidural anesteziler doğum kasılmalarının neden olduğu sancının hissedilmesini önlerken, anne adayının doğum sırasında ayık ve doğumun farkında olması sayesinde daha olumlu ve güzel bir doğum deneyimi yaşanmasını sağlar.
Vajinal doğumda bebeğin forseps yardımıyla döndürülmesinin gerekmesi durumunda ağrı hissedilmemesini sağlar. İyileşme döneminde de ağrıyı çok etkin bir şekilde keser ve sezaryen sonrası iyileşme genel anestezi alanlara kıyasla daha kolaydır. Diğer bazı ilaçların aksine doğum öncesi ve sonrasında sersemlik hissi yaratmaz. Doğumun uzun sürmesi halinde annenin dinlenebilmesine olanak verir.
Gerçekten de epidural pek çok anne ve bebek için tüm bu faydaları sağlar. Ancak epidurallerin kanıtlanmış ve faydaları kadar iyi bilinmeyen potansiyel riskleri ve yan etkileri de var. Bu nedenle, epidural anestezi hakkında vereceğiniz kararın "bilgilendirilmiş bir karar" olabilmesi için epidurallerin faydaları kadar, potansiyel risk ve yan etkilerini de bilmeniz gerekir.
OLASI RİSK VE YAN ETKİLER HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
Öncelikle epidurallerle ilgili araştırmaların çoğunda ya kesin sonuçlara varılamadığını ya da birbiri ile çelişen sonuçlara varıldığını ve bu nedenle de tüm riskleri kesin olarak bilmenin mümkün olmadığını bilmeniz gerekiyor. Bunun başlıca nedeni tüm araştırmalarda aynı şeylerin ölçülmemesi... Örneğin bazı araştırmalar epiduralleri diğer ağrı kesici yöntemlerle kıyaslarken, bazıları da doğum sırasında epidural alan kadınları herhangi bir ilaç almayan kadınlarla kıyaslıyor. Epidural işleminde de farklı ilaçların kullanılabilmesi farklı sonuçların alınmasına hem de ilaç alma süresinin farklılaşmasına yol açıyor.
Uzmanlar, epidural anestezi ile gerçekleştirilen vajinal doğumlarda epiduralin yol açtığı riskleri inceleyen araştırmaları kapsayan analiz çalışmalarında* şu sonuçlara ulaştı.
EPİDURALLERİN DOĞUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Epidurallerin doğumla ilgili olarak ortaya çıkardığı risk ve sonuçlardan bazıları şunlar:
Doğum süresinin uzaması
Epiduraller doğumun ilk aşamasının süresini ortalama %20 oranında uzatabiliyor. Epiduraller doğumun ritmik kasılmalarla bebeğin aşağı doğru itildiği birinci aşamanın süresini bazı kadınlarda uzatabilirken, annenin bebeği çıkarmak için ıkındığı ikinci aşamanın süresini kesin olarak ve ortalama %50 oranında uzatıyor.
Suni sancı ve sezaryene başvurma oranlarının daha yüksek olması
Epiduralde kasılmaları teşvik etmek ve doğumu hızlandırmak için sentetik oksitosin hormonu ihtiyacı artıyor. Araştırmalara göre epidural almayan kadınların ortalama yüzde onu, epidural alan kadınların ise ortalama yüzde yirmisinde bu müdahaleye gerek duyuluyor. Ayrıca epidural, özellikle çok erken verilmesi durumunda, sezaryen riskini de artırıyor. Kilolu veya obez kadınlarda sezaryene başvurma olasılığı daha da yükseliyor.
Daha fazla forseps kullanımı, yırtık oluşumu ve epizyotomi (dikiş)
Epiduraller bebeğin dünyaya getirilmesinde forseps veya vakum ekstraksiyonuna başvurma olasılığını artırıyor. 2006 yılında yapılan bir araştırmaya göre epidural doğumda forseps veya vakum kullanma oranı diğer yöntemlere kıyasla sekiz kat daha fazla. Ayrıca perinede üçüncü ve dördüncü derece yırtık olasılığı da artıyor.
Fetal sıkıntıda artış
Epiduraller doğum öncesinde kalp atımının hızlanmasına neden olabiliyor. Anne karnındaki bebeğin kalp atımının hızlanması ise bebeğin sıkıntıda olduğuna işaret ediyor. 2005 yılında yapılan bir araştırmada epidural alan anne adaylarında bebeğin ters gelme oranının arttığı belirlendi. Bu araştırmada normal bulgularla doğuma giren ve epidural alan kadınlarda ters geliş oranı %12.9 olarak bulunurken bu oranın epidural almayan kadınlarda %3.3 olduğu görüldü.
EPİDURALLERİN ANNE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Epiduraller doğum sırasında anne açısından da bazı riskler yaratıyor.
Ateş yükselmesi
Araştırmalar epidural alan kadınların %15'inde ateşin yükseldiğini, doğum süresinin uzaması halinde bu oranın %36'ya kadar çıkabildiğini ortaya koyuyor. Epidural almayan kadınların ise sadece %3'ünde ateş görülüyor. Bir başka araştırma epidurale bağlı ateş yükselmesi görülen kadınların bebeklerinin %23'ünün düşük Apgar puanı aldığını ve %11.5'unun resusitasyon (yaşama döndürme girişimi) gerek duyulduğunu gösterdi. Bu oran epidural almayan annelerin bebeklerinde %1.
Hipotansiyon riskinde artış
Kan basıncı düşmesi (hipotansiyon) epiduralin en yaygın görülen risklerinden biri olup, araştırmalar epidural alan annelerin %58'inde bu sorunun görüldüğünü saptadı. Hipotansiyon beraberinde getirdiği tehlikeler nedeniyle ortaya çıkması istenmeyen ve ortaya çıktığında da hızla giderilmesi gereken bir durumdur. (Bu amaçla genellikle epidurale geçmeden önce anne adayına damar yatağının dolmasını sağlamak için serum yoluyla yaklaşık bir litre sıvı verilir. Daha sonra epidural aralığa anestezik maddenin ilk verilişinde ve her tekrarlanışında tansiyon takibeden 20 dakikalık dönemde çok sık aralıklarla ölçülür ve düşük bulunması durumunda yukarıda bahsedilen önlemler alınarak tekrar normale döndürülmeye çalışılır.)
Doğum sonrası dönemde idrar tutamama riskinde artış
Araştırmalar epidural alan kadınların yaklaşık olarak %27'sinin doğumdan sonraki ilk üç ayda öküsrme, aksırma, gülme veya ağır kaldırma gibi rutin işler sonucu karın içi basıncın artması durumunda idrar kaçırma sorunu ? yaşadığını gösteriyor. Bu oran epiduralsiz vajinal doğum yapan kadınlarda %13.
Çok nadir ancak yaşamı tehdit eden komplikasyonlar
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre bu tür ağır komplikasyonların görülme oranı her 2900 doğumda 1 ile her 16.200 doğumda 1 arasında değişiyor.
Daha hafif bazı sorunlar
Doğum sonrasında şiddetli başağrıları, güçsüzlük, kol bacaklarda uyuşma ve zayıflık gibi hafif kabul edilen ancak yine de yenidoğan bebeğe bakım sırasında zorluklara neden olabilecek bazı sorunlar da epidurale bağlı olarak görülebiliyor.
EMZİRMEYLE İLGİLİ SORUNLAR
Epiduralin belki de en büyük etkisi emzirme konusunda ortaya çıkıyor. Epiduralde kullanılan ilacın bebeğe geçtiği göbek kordonunda yapılan ölçümlerle saptandı. Bebeğin bundan ne kadar etkileneceği ise annenin epidural alma süresi ve anestezist tarafından kullanılan ilaçlara bağlı olarak değişiyor.
Bebeğin emmesi ile ilgili sorunlar
Sağlıklı yenidoğanlar meme başını bulmayı ve az bir yardımla da emmeyi başarıyorlar. Ancak epidural sonrasında bebeklerde yön bulamama ve memeyi emememe sık olarak görülüyor. Araştırmalarda annenin bebeği emzirmeye çalışsa bile bebeğin ne yapacağını bilemez bir halde olduğu, bazen hiç emmediği bazen de emse bile yetersiz ve süt gelmesini sağlayacak derecede güçlü ememediği gözlendi.
Memelerde ödem ve aşırı doluluk
Memelerin aşırı dolu ve sert olması bebeğin memeyi kavramasını zorlaştırıyor. Araştırmalar epidural sırasında anneye damar yolundan verilen sıvıların (kan basıncındaki düşmeyi dengelemek amacıyla) memelerde birikebildiğini gösteriyor. Ayrıca epidural sırasında sıklıkla doğumu hızlandırmak için sıklıkla ihtiyaç duyulan sentetik oksitosin de vücuta su tutulumunu artıryor. Doğumdan birkaç gün sonra annenin göğsünde, özellikle koyu renkli halka etrafındaki aşırı doluluğun kısmen bu sıvılardan kaynaklanması bebeğin emmesini ve iyi bir şekilde beslenmesini güçleştiriyor.
Süt üretiminin düşük olması
Göğüslerin daha fazla süt üretimine hazırlanması için ilk günlerde sütün düzenli ve sık aralıklarla boşaltılması gerektiğinden, emzirmeyle ilgili olarak yaşanan bu sorunlar süt üretiminin düşük olmasına neden olabiliyor. Bebeğin iyi bir şekilde emmesine göğüsler daha az süt üreterek cevap veriyor ve bu durum da çoğunlukla takviye mama verilmesine ve emzirmekten vazgeçilmesine yol açıyor.
Finlandiya'da yapılan bir araştırma epidural ile doğum yapan kadınların bebeklerinin %67'sinin ilk 12 haftada mama takviyesi aldığını, buna karşın bu oranın epidural almayan annelerin bebeklerinde %29 olduğunu ortaya koydu. Avustralya'da yapılan bir başka araştırmada ise iki ayın sonunda epidural almayan kadınların %80'inin, epidural alan kadınların ise %60'ının bebeğini emzirmeye devam ettiği belirlendi.
NE YAPMALISINIZ?
Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da karar risk ve faydaların tartılması sonucu verilebilir ve bu değerlendirmede ağırlık verilecek konular her anne ve bebek için farklı olabilir. Dolayısıyla, epiduralin faydaları ve risklerini öğrendikten sonra, epidural lehinde karar vermeniz durumunda bazı noktalara dikat etmelisiniz.
Doğum sancılarına dayanma yöntemlerini öğrenin ve hazırlık yapın
Epidural ile ilgili potansiyel yan etkilerin çoğu doza bağlı olarak ortaya çıktığından, epidural alımınızı geciktirmeniz doğum ve bebek üzerindeki etkilerini azaltacaktır.
Emzirme konusunda mutlaka yardım alın
Bebeğin emmekte zorlanması durumunda konunun uzmanlarından yardım almanız çok faydalı olacaktır. Süt üretiminizi korumak için gerekli olması durumunda nereden pompa temin edebileceğinizi de önceden belirlemeniz işinizi kolaylaştıracaktır.
Doğum sonrası dönemde yardım alın
Doğum sonrasında evde size yardımcı olacak birinin bulunması emzirmeye ve iyileşme dönemini atlatmaya konsantre olabilmenizi kolaylaştıracaktır.
*American Journal of Obstetrics and Gynecology, 2002
www.aile.org