Uygulama Yöntemleri ve Bu yöntemlerin Seçilme Nedenleri:
Sporun genel olarak engelli çocukların fiziksel ve sosyal gelişimlerine büyük katkı sağladığı bilimsel çalışmalarda kanıtlanmıştır . Bu konudaki detaylı bilgi formun 1.6 maddesinde açıklanmıştır. Engelli çocukların gelişiminde yöntem olarak özelde yelken sporunun uygulanacak olmasının gerekçelerini de şu şekilde açıklayabiliriz:
Öncelikle yelken sporu hem zorlu ve bedensel aktiviteye dayanan bir spor olduğu için sporcuların fiziksel gelişimini ve dayanımı geliştiren, hem de takım sporu olması nedeniyle sporcuların takım çalışmasına yatkınlıklarını ve sosyal yönden gelişimlerini sağlayan çok yönlü bir spordur.
Bunun yanında yelken sporu özünde doğayla mücadele ederek ayakta kalma ve doğanın gücünden yararlanarak doğru kararları vermek suretiyle amaca ulaşma (doğru rotayı çizme) etkinliklerini içerdiği için; sporcuların özgüvenlerini pekiştiren ve karar verme yeteneklerini geliştiren bir spordur.
Ayrıca yelken sporu doğası gereği, rüzgarın, dalgaların ve denizin rehabilite edici etkisini sporcuya doğrudan yansıtan, yalnızca spor yapmanın değil, aynı zamanda denizin ve doğanın huzur ve keyfini hissettiren, denizciliği ve özgürlüğü öğreten, doğanın güzelliğini gösteren bir spor olması dolayısıyla da, toplumun içinde baskıya maruz kalan engelli çocuklar için ideal bir rahatlama yöntemidir. Ayrıca diğer sporlarla karşılaştırıldığında, deniz üzerindeki rüzgâr ve sağanakların (yoğunlaşmış esinti) hissedilebilmesinin büyük önem arz etmesi dolayısıyla, vücudundaki belli eksiklikler dolayısıyla, diğer his ve duyu organları normal insanlara göre daha fazla gelişmiş olan engellilerin çok daha başarılı olabilecekleri bir spordur. Örneğin işitme engellilerin duyma yetenekleri olmaması dolayısıyla yüzlerinde, elmacık kemikleri civarındaki hissiyat duyuları normal insanlara göre iki katına kadar daha gelişkindir . Bu ayrıcalık işitme engellilerin normal insanlardan bile daha başarılı yelkenciler olabileceklerinin kanıtıdır. Nitekim KSK Yelken Şubesi Sporcusu Varol Hepağuçlar, sağır-dilsiz olmasına rağmen engelsiz yelkenciler arasından sıyrılarak 1981 yılında Türkiye Yelken Şampiyonu, 1982 ve 1983 yıllarında Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluklarına ulaşarak Türk Milli Takımı’na girmeyi başarmıştır. Maalesef maddi ve manevi olanakların yetersizliği dolayısıyla yeni Varollar yetiştirmekte başarısız olan ülkemiz yelkenciliğinin, yeni projelere gereksinimi vardır. İşte bu yüzden “Engelli Değil Yelkenli” projesi önemlidir. Proje engellileri, sporun ve sağlıklı yaşamın keyfine genç yaşta, hem de yelken sporu gibi doğa ve deniz dolu bir sporla tanıştıracaktır. Bu yüzden projenin, engelli çocukların kalkınmasına katkı sağlamak adına, onları özellikle de yelken sporuyla tanıştırmayı yöntem olarak benimsemiş olmasının isabetli bir seçim olduğuna inanılmaktadır.
Verilecek eğitimlerde bir adet antrenör, en fazla 3 adet engelli çocukla ilgilenecek, teknelerde bir antrenör, bir çevirmen ve 3 öğrenci toplam en fazla 5 kişi olacaktır. Bu şekilde eğitmenin öğrencilerle en iyi şekilde ilgilenmesi ve teknenin dengesinin en güvenli ve ideal formunda olması sağlanacaktır. Eğitimlerin her seferinde 2 teknenin bir arada denize çıkmasıyla yapılmasının bir yöntem olarak seçilmiş olmasının nedeni ise, bu eğitimlerin engelli çocukların daha fazla keyif almalarına, tatlı bir rekabet ortamı oluşturarak eğitimlerin daha verimli geçmesine katkı sağlayacağına inanılmasıdır. Ayrıca projenin tanıtımı ve kitlelere görsel olarak canlı olarak aktarılması amacıyla, 30 Ağustos, 9 Eylül, 29 Ekim ve 10 Kasım tarihlerinde, resmi kutlamalara koşut olarak, tören alanına mümkün olan en yakın yerde yapılacak olan gösteri yarışlarının gerçekleştirmesi için de, bir çift tekneye gereksinim vardır.
Projenin uygulanmasını olumlu veya olumsuz etkileyecek dışsal faktörleri ve riskleri açıklayınız:
Projenin seyrini olumlu veya olumsuz olarak etkileme potansiyeline sahip en büyük dışsal faktör, hava ve rüzgar koşullarıdır. Pratik eğitimlerin yapılabilmesi için tüm güvenlik önlemleri, soğuk ve sıcaktan koruyucu özel giysiler ve teknik donanıma rağmen, hava sıcaklığının 5 ̊C’ nin altında olması veya 40 ̊C’ nin üzerinde olması, ayrıca rüzgar şiddetinin 3 knots’un altında veya 25 knots’un üzerinde olması durumlarında, pratik eğitimlerin verilmesine olanak yoktur. Bu eşiklerin, öğrencilerin güvenliği dolayısıyla esnetilmesi kesinlikle mümkün değildir. Ancak proje planlanırken, projeye doğrudan ve aşırı etkisi olan hava ve rüzgar koşullarının, bölgenin mevsimsel hava ve rüzgar rejimine göre, en yumuşak olduğu tarih aralığı seçilmiştir. Buna göre, İzmir’de sıcaklık ortalamasının en yüksek olduğu mevsim olan Temmuz ayının sonuna kadar yelken eğitimi verilmeyecek, ardından yine bu kez sıcaklık ortalamasının en düşük olduğu ay olan Ocak ayına varmadan, en geç Aralık ayında pratik yelken eğitimleri tamamlanacaktır. Bunun yanında, proje süresince 72 engellinin 16 saatlik temel eğitimi tamamlamaları için 18 hafta sonu veya 36 tam günlük eğitim yeterli olacakken, proje aradaki olası kötü hava koşullarını düşünerek, eğitimlere 3 hafta sonu veya 6 tam günlük bir esneklik koyarak gerçekçi bir dışsal faktör değerlendirmesi yapmaya çabalamıştır.
Denizdeki riskler:
Projenin güvenlik yönünden temel riski etkinliklerin tamamen doğanın insafında yapılacak etkinlikler olmalılarıdır. Havanın birden sertleşmesi, ya da tamamen kesilmesi, sisin veya kötü hava koşullarının görüş açısını düşürmesi veya görsel iletişimi sınırlaması hesaba katılması gerekenlen risk unsurlarıdır. Bu risklere yönelik alınan güvenlik önlemleri şu şekilde sıralanılabilir:
1. Acil durumlarda en önemli unsur olan iletişim sorununu çözmek için proje boyunca bir tanesi proje koordinatöründe, bir tanesi denizdeki, bir tanesi de karadaki antrenörde olmak üzere 3 adet telsiz, bataryaları her gün tam doldurulmuş halde sürekli iletişimi sağlamak üzere kullanılacaktır.
2. Eğitimler sırasında bir adet güvenlik botu (Zodyak) acil durumlarla kullanılmak üzere, deposu dolu ve denize atılmış halde mutlaka hazır bekleyecektir. Rüzgârsız kalınması, şiddeti fırtınaya maruz kalınması veya herhangi bir kaza durumunda ivedilikle eğitim yerine ulaşacaktır.
3. Herhangi bir acil durumda en kısa zamanda karaya dönülebilmesi amacıyla eğitim parkuru, proje koordinatörünün gözetiminde, KSK Yelken Şubesi Mendireği’nde ve mendireğin ucunun merkez olarak alınmasıyla çizilecek olan ½ deniz mili yarıçapındaki yarı daire içindeki kıyı hattında gerçekleştirilecektir.
4. Eğitimler ve gösteri yarışları sırasında tüm öğrenci ve antrenörler hiçbir koşulda can yeleksiz denize çıkmayacaklardır.
5. Bir gün öncesinden hava raporuna bakılacak ve herhangi bir fırtına veya kötü hava riski olan gün veya haftalarda kesinlikle denize çıkılmayacaktır.
6. Sıcak havalarda güneşten korunmak için şapka ve güneş kremi sürmeden, soğuk havalarda da termal özelliğe sahip, vücut ısısını muhafaza ederek sıcak tutan koruyucu teknik giysileri giymeden, hiçbir öğrenci veya antrenör denize çıkmayacaklardır.
7. Tüm bu güvenlik önlemlerinin alınmasının gözetilmesi proje koordinatörünün sorumluluğundadır ve proje koordinatör her türlü pratik ve teorik eğitime katılmak mecburiyetindedir.
Karadaki Riskler:
Bunun dışında proje hedef kitlesinin 11 – 17 yaş aralığındaki engelli çocuklar olması nedeniyle, çocukların başıboş kalmaları halinde, denizde veya karada sakatlık doğurucu bir kazaya veya trafik kazasına maruz kalmaları riski bulunmaktadır. Bu riskleri olabildiğince azaltmak için çocuklar, okuldan etkinlik yerine, etkinlik yerinden okula gidiş gelişleri sırasında, mutlaka bir tanesi işaret dilini bilen en az iki adet yetişkin refakatçi eşliğinde olacaklardır. Öğrencilerin ders aralarında kulüp bahçesi ve sınırları dışarıdan izole edilmiş olan kulüp mendireği mahalli dışına çıkmalarına izin verilmeyecektir. Sıra dışı durumlar için de, yanlarına her koşulda bir adet yetişkin refakatçi verilecektir.
Ayrıca eğitimler sırasında Karşıyaka Yelken Tesisleri’ne 200 metre uzaklıktaki Karşıyaka Belediyesi Çamlık Dispanseri nöbetçi doktoru ve ambulans personeli, eğitimlerden haberdar edilecektir. Bu personel, eğitim süresince acil durumlara derhal müdahale edecektir. Denizde bir acil durum olması durumunda, denizdeki antrenör, telsizle karadaki proje koordinatörüne derhal bilgi verecek, koordinatör de karadaki gerekli hazırlıkları yapacaktır.
Çeşitli Aktörlerin projedeki rollerinin ve katılımlarının tanımlanması ve bu rollerin onlara verilmesin nedenleri:
Proje için, daha önce Avrupa Snipe Sınıfı Yelken Şampiyonası ve yakın tarihte de ÜNİVERSİADE Dünya Yelken Şampiyonluğunu yapmış KSK Yelken Şubesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. Bu kulübün kayıkhanesi ve mendireği Türkiye’nin en geniş ve en iyi donanımlılarından bir tanesidir. Teknik konularda yine bu kurum yarım asrı aşkın yelken eğitim deneyimi sayesinde en büyük destekçi olacaktır.
Yarış Organizasyonları için, her yıl D.T.O Kupası Yelken Yarışları adı altında yarışın maddi ve yönetimsel tüm sorumluluğunu alarak şampiyonlar düzenleyen Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, KSK Yelken’le beraber sorumluluk üstlenecektir.
Projenin idari kısmında, 1994 yılından beri faaliyet gösteren, engellilere yönelik bir çok sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler gerçekleştirmiş olan aynı zamanda da bünyesinde “Barış Gücü” adlı bir engelli spor kulübü bulunduran Çağdaş Özürlüler Yaşam Derneği sorumluluğu üstlenecektir.
İştirakçilerimizden Comenus Yaşam Boyu Öğrenme Projesi yararlanıcısı,Tülay Aktaş Engelliler Okulu hedef kitlenin belirlenmesine, Özel Piri Reis İlköğretim Okulu da eğitim deneyimi ve olanaklarıyla servis hizmetinin sağlanmasına ve antrenörlerin eğitimine katkıda bulunacaktır.
Proje’nin özgün yanları:
Türkiye’de ilk kez engellilerin, onlar için ideal bir spor olduğu yukarıdaki maddelerde detaylarıyla anlatılmış olan yelken sporuyla tanışmalarını sağlamaya yönelik olan projemiz, yapısı itibariyle bir “rol model” teşkil etmektedir. Projenin teknik olarak yelkenli tekne atıp çekme ve barındırma olanağı bulunan tüm yelken kulüplerinde uygulanabilir olması dolayısıyla, projenin farklı coğrafyalarda yinelenmesi olasıdır.
Projenin başlamasıyla birlikte çeşitli yarış, seminer veya kurslar dolayısıyla İzmir’e gelecek olan bir çok yelken antrenörü ve yöneticilerinin eğitimleri izleyerek, proje hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlanacaktır. Böylelikle zaten bu spora gönül vermiş olan bu kimseler, yaşadıkları yerlerde gelecekte uygulanacak olan projelerin potansiyel uygulayıcısı ve/veya destekçisi olacaklardır. Projenin özgün ve ilginç bir etkinlik olması dolayısıyla medya kurumlarının ilgisini çekme ve onlar tarafından haber yapılma olasılığı yüksektir. Ayrıca proje kapsamında tanıtım faaliyetleri esas faaliyet olarak belirlenmiş ve bir çok medya kuruluşuyla şimdiden görüşülmeye başlanmıştır. Projenin görsel ve yazılı basın aracılığıyla kitlelere aktarılması sayesinde, projeyi örnek alacak benzer etkinliklerin yapılması beklenmektedir.
Proje verilecek olan eğitimlerde kullanılmak üzere, tamamen engellilerin gereksinimleri gözetilerek hazırlanmış, uygulanılabilir ve yinelenebilir bir eğitim müfredatı oluşturacak ve bu müfredat dâhilinde verilecek olan tüm eğitimlerin hem video kayıtlarını hem de detaylı raporlarını oluşturmak suretiyle, kapsamlı bir doküman arşivi yaratacaktır. Böylelikle taklit edilmesi veya örnek alınması kolaylaşmış olacaktır.
Ayrıca, proje kapsamında hem proje uygulayıcılarına hem de engellilere destek olacak, bunu yaparken de yelken ve denizcilik konularında bilgi edinecek olan proje gönüllüleri, projenin çarpan etkisi yaratmasına önemli katkı sağlayacaklardır. Bu gönüllüler engelliler ile ilgili bilinç düzeylerini attıracak ve ilgilendikleri diğer sivil toplum kuruluşlarında engellilerin sorunlarına daha fazla yer ayrılması konusunda çaba harcayacaklardır. Ayrıca gönüllüler, edinecekleri deneyimlerle benzer projelerin planlanıp uygulanmasına da katkı sağlayacaklarıdır.
KSK Yelken Şubesi Türkiye’nin en büyük ve en başarılı yelken kulüplerinden bir tanesidir. Tarihinde defalarca Türkiye, Avrupa ve Dünya Şampiyonları çıkartmış, köklü bir kulübün engellilerin yelken yapmasına yönelik bir faaliyetin içinde ortak olarak bulunması, Türkiye’deki diğer yelken kulüplerine örnek olacaktır.
Deniz Ticaret Odası da Türkiye’de denize kıyısı olan tüm bölgelerde şubeleri bulunan bir Meslek Odasıdır. İzmir Şubesi’nin ortak olduğu böyle bir projenin başarıyla uygulanması sonucunda, diğer şubeler de bundan güdülenecek ve buna benzer projelerin altına imza atmak için çaba göstereceklerdir. Bu konuda DTO İzmir Şubesi elinden gelebilecek her türlü yardımı ve desteği vermeye hazırdır.
Karataş, Kasım. "Özürlüler Kentlerde Özgürce Yaşamak İstiyorlar" Ufkun Ötesi Aylık Dergi, Yıl 2, Sayı 4, 97 Kasım-98 Nisan, ss.: 10-1
Türkiye Özürlüler Araştırması ileri Analiz Raporu -(Ocak 2006)
TC. Başbakanlik Özürlüler İdaresi
http://www.ozida.gov.tr/egitim/ttr.htm
Engelliler Kulübü
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Öğretim Üyesi.
http://www.tsd.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=1526&Itemid
http://www.igespor.com/dosyalar/engelliler_icin_spor.htm
http://www.igespor.com/dosyalar/engelliler_icin_spor.htm
Tesyev
Karataş, Doçent Doktor; Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Öğretim Üyesi.
http://www.tsd.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=1526&Itemid
İkili Görüşme: Dr. Işın Küçükaltun; Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi iziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü, Fizik Tedavi Uzmanı.