En Yeni Kitaplar/Son kanlar

"Evet, benim nâçiz vücûdum... birgün elbet toprak olacaktır... fakat Türkiye

$sarışın.jpg
Cumhuriyeti... ilelebet pâyidâr kalacaktır.
"İşgal Kuvvetleri'nin İstanbul'a girişi ile açılan O Sarışın Kurt, Attilâ İlhan'ın kaleminden Lozan'dan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'na, Cumhuriyet'in ilanından İzmir suikastine Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarını, bireysel ve toplumsal coşkuları ve acılarıyla gözlerimizin önünde canlandırdığı, yüreğe işleyen olağanüstü görsellikte bir destan...

O Sarışın Kurt, Selim İleri'nin Sunuş'undaki ifadesiyle, "Attilâ Ağbi'nin", "siyasal düşüncesinin en büyük kahramanı" için "yazarlığının en büyük eserlerinden biri...

"Attilâ İlhan 15 Haziran 1925'te Menemen'de doğdu. Türkiye'nin en üretken yazarlarından olan İlhan'ın genç yaşlarında başladığı düşünme ve yazma serüveni 10 Ekim 2005'te ölümsüzlüğe göçene kadar sürdü.

İlhan'ın bütün yapıtları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nca yayımlanmaktadır.
 
Günümüz yöneticiliğinin öğretmenlerinden yazar, filozof, danışman, gazeteci ve profesör Peter Drucker’ın yüzden fazla yazı/makale/kitabından süzülmüş, güncellenmiş ve Jack Welch ile Jim Collins’ten katkılarla zenginleştirilmiş bir liderlik yolculuğuna ne dersiniz?

Kitabın özelliği ve verimliliği ilginç formatında. Bu nedenle olsa gerek, birçok üniversite bu eseri lisans üstü programı için eğitim materyali olarak kabul etmiş. Çünkü:

Her bölümde okunacak metinler yer alıyor. Önemli kitaplardan alıntılar, Drucker’ın vardığı sonuçlar, öneriler ve önemli ipuçları. Bunların yanı sıra, kendinize sormanız istenen sorular sıralanıyor. Bu sorulara vereceğiniz yanıtları yazmanız için de boş satırlar var. Ve kendinizi geliştirmeniz için eyleme, girişimlerde bulunmaya davet ediliyorsunuz. Yaptıklarınızla yapacaklarınızı bu amaçla ayrılmış satırlara yazıyorsunuz.

İşte OPTİMİST’in Kişisel Gelişim dizisinde yayımlanan Etkin Yöneticinin Seyir Defteri böyle bir kitap. Kitabın yazarları yönetim biliminin gurularından Peter F.Drucker ile onun adını taşıyan lisans üstü kurumun öğretim görevlilerinden Joseph Maciariello. Jack Welch’in Kazanmak İstiyorsanız ve Jim Collins’in
$seyirdefteri.jpg


İyi’den Mükemmel Şirkete kitaplarından da konuyla ilgili alıntılar yapıyorlar.

Amaç okurun – yöneticilerin, bilgi işçilerinin – etkinlik alışkanlıklarını geliştirmek. Peter Drucker’ın önsözde yazdığı gibi, bu seyir defterine ne kadar çok yorum, girişim ve içgörü yazarsanız, kitap o kadar etkinleşiyor.

İlginç olan da işte bu: Bir yandan Peter Drucker ve Joseph Maciariello koçluğunda kendinizi yetiştiriyorsunuz, öte yandan böyle bir kitaba kendi katkınızı yapıyorsunuz.

Harika bir etkinlik öğrenimi, değil mi?

“Bu dünyanın iş ve yönetim filozofları dekanı.” Wall Street Journal

“Onun yazıları yöneticilik mesleğinin nirengi noktalarıdır.
Harvard Business Rewiev
 
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Kirli Ellerin İttifakı
Aziz Ergen

O genç bir subay olarak Doğu ve Güneydoğu’da sıcak çatışmaların içinde bulunmuş; ölümle burun buruna gelmişti... Ülkesinin en ücra köşelerinde “önce insan” sağduyusuyla hareket etmişti... Onun için Türkiye’nin geleceği her türlü makam ve mevkinin üstündeydi... Başarılı, gelecek vaat eden, Silahlı Kuvvetler’de derece ve takdir toplayan bir subaydı...

Onu Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı’na uygun görmüşlerdi... O da Cudi’de Gabar’da ne yaptıysa aynı anlayışla işine sarıldı... Bir gün, “küçücük bir kaset” geçti eline...

Bu kaset çok şey söylüyordu... Hemen gerekli hazırlıklara komutanlarının da bilgisi ve yönlendirmesiyle başladı. Operasyonun adını “Beyaz Enerji” koymuşlardı. Umudun, saflığın rengi olan “Beyaz” kısa sürede bir dizi operasyonun da ön adını oluşturacaktı.

Albay Aziz Ergen “Beyaz Enerji” olarak adlandırılan operasyonda üç aylık teknik soruşturmanın ardından tüyler ürpertici sonuçlara ulaşmıştı. Karşısına çıkan isimler ülkenin etkin siyaset adamları, bürokratları ve işadamlarıydı... O da gereğini yaptı. Eldeki sağlam deliller karşısında “yolsuzluk” kıskacındaki isimlerin söyleyecekleri bir şey yoktu. Rüşvet teklif etmek dışında... Trilyonluk rüşvet teklifini hiç düşünmeden elinin tersiyle itti...

O, “arı kovanına” değil “yılan yuvasına” çomak sokmuştu. “Etkin isimler”in “etkin dostları”nın devreye girmesi uzun sürmedi... Ve, Albay Aziz Ergen bir gece yarısı tebliği ile tayin edildi... Tam da “Mavi Akım”la ilgili sorgu ve tutuklamalara başlayacakken, görev yeri değiştirilmişti...

Tartışmalı görev yeri Jandarma Okullar Komutanlığı’nda da çok şeye tanık olmuştu... Amerikalı Bayan Rosa gibi... Tayin isteği onu Şırnak’ın Uludere ilçesi Gülyazı köyüne götürmüştü... Hem de Kıdemli olmasına rağmen... Olsun! .. Orası da “vatan toprağı”ydı. Orada da görevini layıkıyla yerine getirdi...

Kuzey Irak sınırındaki bir operasyonda Amerikalı Albay Martin Rollinson’u sorguya çekmesi, kamuoyuna “Çuval olayının rövanşının alınması” olarak yansıdı.

Beyaz Enerji Operasyonu’nun mimarı Aziz Ergen bu kitabında, “Yolsuzluk, PKK ve suç örgütlerinin güçleri ve ilişkileri” konusunda

bilinmeyenlere ışık tutuyor...

alıntıdır
 
$hitler.jpg
“Muhteşem... İki ciltlik bir biyografinin ilk cildi, daha iyisinin yazılabileceğine inanmak güç.”
Niall Ferguson, Evening Standard

“Daha önceki bütün anlatıları hükümsüz kılıyor. Mükemmel bir tarihçinin yazabileceği usta işi bir biyografi.”
David Cannadine, Observer

“21. yüzyılın Hitler biyografisi... Mesafeli, temkinlik, zekice temellendirilmiş, olgulara dayanan gerçekçi bir yaklaşım... Kershaw pek çok farklı kaynağa dayanarak ve sahnedeki pek çok aktörle ustaca başa çıkarak, Nazi rejiminin temel dinamiklerine göz alıcı derecede duru bir açıklama getiriyor... Heyecan dolu bir okuma!”
Jackie Wullschlager, Financial Times

“Hitler’in olğandışı karakterine dair bu analiz, bir romanın büyüleyiciliğini taşıyor, ancak onun mücadelesini ve yükselişini titizlikle araştırılmış tarihsel bir çerçeveye oturtuyor... Son derece rahatsız edici. Unutulmaz!”
A.N. Wilson, Daily Mail

“20. yüzyılın en tahripkar politikacısının sağduyuyla, bilgelikle, ahlaki ve düşünsel bir dürüstlükle yazılmış biyografisi. Her sayfasında, unutmayı tercih ettiğimiz şu tarihsel soru yankılanıyor: Bu nasıl oldu?”
Ruth Scurr, The Times
 
Küçük bir uyarı,Eğer bir hikâye veya detaylı bir araştırma istiyorsanız, yanlış yerdesiniz. Hemen bu kitabı bir kenara bırakın ve başka bir kitap satın alın.

Ama eminim ki yoğun içeriği olan başka bir kitaba ihtiyacınız yok. Daha fazla kanıta da... İhtiyacınız olan şey küçük bir dürtü veya belki de güçlü bir darbe. Eğer blogumu okuyan veya konferanslarıma katılan bir kişiyseniz, aradığınız şey bir kıvılcımdır; enerjinizi tutuşturacak ve sonuç vereceğini fark ettiğiniz bir şeye girişmenizi sağlayacak bir kıvılcım... Anlaşmamız şu olsun: Birkaç sayfa okuyun ve ne aradığınızı bulmaya çalışın. Birlikte çalıştığınız kişiler için sayfaları kopyalayın. Bunu iki günde bir tekrar edin. Daha sonra bu kitabı, bizler gibi bir yerlerde sıkışıp kalmayan ve bunu gerçekten kullanabilecek olan çocuklarınıza verin.

$işinizi.jpg
Eğer her şeyi değiştirebilecek birkaç küçük fikir için buradaysanız, sanırım aradığınızı buldunuz. İyi eğlenceler.

Giriş bölümünden,
Yazdığı "Mor İnek" ve "Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır" kitabıyla adını tüm dünyaya duyuran ve günümüzün en etkin iş dünyası düşünürü haline gelen Seth Godin son kitabı "İşinizi Küçümsemeyin"le farkını tekrar ortaya koyuyor. "İşinizi Küçümsemeyin" size çalışma, alış-veriş yapma, dünyayı algılama ve olayları yorumlama şeklinizi değiştirecek fikirler ve hikâyeler sunuyor.
Seth Godin’in sunduğu bazı fikirler şöyle:
·Küçük güzeldir, çünkü büyüğün artık eski avantajları kalmadı.
·Otantik hikâyeler anlatılır ve yayılır, ama yalanlar daha çabuk ortaya çıkar.
·Çabuk değişme yeteneği bir yönetici ya da kurumun tek ve en iyi aracıdır.
·Saygı başarının sırrıdır. Göz kamaştırıcı olmak artık daha kolay. Sıradanlığın telafisi ve özrü yoktur.
 
Aşk Yolunu Bulur
Barbara Cartland

'Bu gece her ne olursa olsun bu senin başarın olacak, ' diye mırıldandı adam. 'Gururlanmıyor musun? '

Kafasını sallamakla yetindi genç kadın. Gözlerinin pınarlarında dondu gözyaşları.

Ve bu, adamın fark edemeyeceği bir şey değildi. Beklenmedik bir biçimde, hiçbir şey bu güzel, bu masum yaratığı tutkuyla öpmekten alıkoyamadı onu. Kafasını eğdi ve dudakları genç kadınınkilerin üzerine uzandı. Tam hayalini kurduğu gibiydi dudaklar, en az hayalindeki kadar tatlı bir tadı vardı.

Kısacık bir süre için genç kadının yumuşacık, ılık nefesi içine doldu adamın ve o an sanki artık cennetteydi.

'Gina-'

Ve sonra bu büyülü an bozuldu. Gözlerini gördü Gina'nın. Büyümüşlerdi, korkmuşlardı...

'Gina-'

'Hayır, hayır, yapmamalıyız-'

Gina kendini genç adamdan kurtarmış ve geriye doğru bir adım atmıştı.

'Lütfen John, bu olamaz... Bırak unutalım, unutmalıyız-'

'Unutabilir misin? ' diye sordu John, neredeyse öfkeli çıkmıştı sesi.

'Öyle yapmak zorundayım, unutmalıyım...'

Çılgınca kendini dizginlemeye çalışırken sesi John'a kadar gidip geri döndü sanki.

İçinden çıkılmaz bir aşkın içine hapsolmuşlardı. Nafile bir çırpınıştı onların ki...
 
Son Samuray

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Bitimsiz bir yaratıcılıkla dolu, nükteli, özgün bir kitap....”

Kirkus Reviews

“Öykü içinde öykü barındıran, son derece yaratıcı bir yapıt.”

Booklist

“Tutkulu ve muazzam bir öykü...”

Publishers Weekly

Tek gecelik bir aşkın ürünü olan Ludo gerçek bir dehadır. Henüz dört yaşındayken Homeros'un Odysseia'sını okumuş, Yunanca, İbranice, Latince, Japonca öğrenmiş, pek çok matematik teorisini çözmüştür.

Okul hayatının onun dehasını sınırlayacağını düşünen annesi Sibylla, Luddo'nun evde eğitim görmesine karar verince ikisi de dış dünyayla kendilerine özgü, uzak bir bağ kurarlar. Sibylla, Ludo'nun bir erkek modele sahip olması için onu Akira Kurosawa'nın Yedi Samuray'ını örnek göstererek büyütür.

Ancak Ludo, biyolojik babasını merak etmektedir ve annesinden yardım alamayınca babasını bulmak için bir plan yapar. Yedi Samuray'dan aldığı ilhamla, astronomiden edebiyata kadar uzanan geniş bir alanda 'kahraman' ve 'mükemmel' babasını aramaya başlar.

alıntıdır
 
$tanrım.jpg
“Tanrım, ekranımızı kanlı, programımızı canlı, seyircimizi heyecanlı kıl…
Kuşum Aydın’ı yanımızdan, Mehmet Ali’yi karşımızdan ayırma...
Rakip kanalları ateşinle kül, gazabınla mahvet…
Skandalsız, rezaletsiz, kavgasız ekranları bize gösterme…
Reytingimizi yüksek, reklamımızı bol, patronumuzu memnun eyle…
Ve bilhassa, bizi RTÜK’ün gazabından, çekemeyenlerin nazarından koru…”

On altıncı yaşını doldurmakta olan özel televizyonculuğun bir tomografisi...

İzleyiciyi ekran başına bağlayabilmek için toplumun en marjinal, en müptezel kesimleri stüdyoları dolduruyor. Karısını satan muhabbet tellalları, uyuşturucu müptelaları, ensest ilişki kuranlar, kocasını aldatanlar, satanistler, katiller, sapıklar, manyaklar ekranlarda ardı ardına arz-ı endam ediyor.

25 yıllık gazetecilik deneyiminin ardından 2000-2005 yılları arasında RTÜK’te başkan ve üye olarak görev yapan Sedat Nuri Kayış, televizyonları işgal eden programları masaya yatırıyor, çarpıcı örnekler vererek değerlendiriyor.

Kitabı okurken kimi zaman gülecek, kimi zaman öfkelenecek, ama en çok da derin derin düşüneceksiniz…
 
$rojda.jpg
Ronja, ormanın bütün tuhaf yaratıklarının dehşet içinde deliklerine kaçıştığı fırtınalı bir gecede doğdu. Babası bir haydut çetesinin şefiydi. O, annesi, babası ve on iki haydut Mattis Ormanı’ndaki bir şatoda yaşıyorlardı. Ronja için dünya Mattis Şatosu ve orada yaşayan haydutlarla sınırlıydı – ta ki anne babası onu dışarıdaki dünyayı öğrenmesi için Mattis Ormanı’na gönderene kadar. İlk kez dışarıya çıktığı o gün Ronja’nın önünde kocaman bir dünyanın kapıları açıldı.

Kimi tehlikelerin –kanatlı vahşi cadılar, gri cüceler, cehennem uçurumu– yanında keşfedilecek onlarca güzellik onu bekliyordu. Ancak Ronja yaşadığı şatoda ve ormanda keşfe çıkanın yalnızca kendisi olmadığını kısa sürede anlayacaktı. Sonunda gizemli arkadaşıyla karşılaşan Ronja’nın hayatı hiç beklemediği olaylarla alt üst olacaktı.

Ronja: Haydut Kızı dünyayı tanımaya çalışan bir çocuğun kocaman insanlarla giriştiği kıyasıya mücadeleyi, küçük yüreğinde yer tutan merakı, korkuyu ve sevgiyi masal tadında anlatan bir kitap. Sadece Kuzey’in gizemli doğası ile iç içe geçmiş masal kahramanlarıyla değil, insan olma üzerine çarpıcı gözlemleriyle de büyüleyici.
 
Sevgili John
Nicholas Sparks
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Sevgili John, ” diye başlar mektup. Ve bu iki kelimeyle bir kalp paramparça olur, iki hayat da sonsuza dek değişir.

Gerçek aşkı bulmak öyle zor ki. Ve bulunca da kolay vazgeçemiyor insan. Vazgeçmemek de gerekiyor zaten. Hayat bambaşka gerçekleri, gerekçeleriyle beraber kapımıza getirip dayatsa da aşkı unutmamalı. John'un yaptığı gibi. İçimizden biri o. Sıradan biri. Ama işte hepimizin ki gibi onun aşkının hikâyesi de biricik ve benzersiz.

“Bir erkeğin bir kadına olan aşkını dinlemekten daha vurucu ne var ki şu dünyada! ”

-Charlotte Observer

“Sevgili John niye bu kadar popüler oldu sorusunun cevabı şudur: Bir erkeğin bir kadına özlemini böylesine basit ve akıcı bir üslupla ifade edebildiği için…”

-Publishers Weekly

“Sıradışı, insana dokunan bir hikâye. Sevgili John, aşkın zamana direnişini ve kalp kırıklığını, yani aşkın karmaşıklığını keşfederken, her birimizi nasıl başka bir şeye dönüştürdüğünü de gözler önüne seriyor.”

alıntıdır
 
$şeytanüçgeni.jpg
Özellikle son yıllarda "şeytan üçgeni"ne dönüşen Tarikat/Siyaset/Ticaret ilişkileri, ülke için bir tehlike olmaya başlamasına koşut bir biçimde, kamuoyunun da ilgi odağı durumuna gelmiştir.
Laik demokratik cumhuriyetin bütün olanaklarından faydalanarak palazlanmalarına rağmen, her fırsatta laik demokratik cumhuriyete saldıran gözü dönmüş şeriatçı çetelerin oyunlarını, yine olgun gözlemleri ve engin öngörüsüyle usta kalem Hikmet Çetinkaya bozmaktadır.
...
Bu kitap, bir üçlemedir... birinci kitap; "Türkiye'nin Şeytan Üçgeni", ikinci kitap; "Kuzu Postunda Kurt" ve üçüncü kitap; "Şeriat Pazarı" olarak okura sunulacaktır.
 
Tarihi Aşklar ve Aşk Mektupları
Muammer Yılmaz

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Muammer Yılmaz bu kitabıyla, aşkların gelip geçici bir şekil aldığı, uzun süreli birlikteliklerin hayal olduğu günümüzde, tarihin tozlu sayfalarına altın harflerle yazılan aşk hikâyelerini, sevginin gerçek manasını, küreselleşen dünyanın yalnız insanına yeniden gösteriyor.

Yavuz Sultan Selim'in Tam Kavuşacakken isimli gönül hikâyesinden Adnan Menderes'in inişli çıkışlı sevda öykülerine kadar pek çok yaşam kesiti, yüreğinizi ısıtacak. Mustafa Kemal'i seven Fikriye'nin beynine sıktığı kurşun, hafızanızda tarihten derin izler bırakacak.

alıntıdır
 
İki Ateş Arasında Aşk
Ali Haydar Haksal
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Kendi medeniyetlerinde yaşamayan insanların; Adnan, Şermin ve Yasemin'in, yaşadıkları çatışmaları, kadın ile kitap, doğu ile batı, kadın ile kadın, erkek ile kadın, günah ile sevap, nefs ile nefs, güzel ile çirkin gibi zıtlar arasında kalışlarını anlatıyor.

Yeni bir anlatım diliyle kişilerin hemen her birinin kendi kendini anlattığı roman, nefsin fırtınalı sularındaki savaşını anlatıyor.

alıntıdır
 
Yaz Çılgınlığı
Püren Özgören, Truman Capote
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda New York'ta yaşayan zengin bir ailenin kızı olan Grady McNeil, yaklaşan yaz tatilini yalnız geçireceğini öğrenince çok sevinir. Ailesinin seyahate gitmesi ile özgür ve mutlu bir dünyanın kapılarını aralayan Grady'yi hayal bile edemeyeceği bir aşk serüveni beklemektedir. Ancak Brooklyn'li Yahudi bir genç ile yaşayacağı bu tutkulu aşk beraberinde keder ve hüzün bulutlarını da getirecektir.

2004 sonbaharında New York'taki Sotheby's müzayede evinden Truman Capote Edebiyat Vakfı'na bir telefon gelir. Ellerinde Capote'ye ait dört deftere yazılmış bir roman dosyası vardır. Capote'yi Tiffany'de Kahvaltı'ya götüren yazı ustalığının ilk izlerini taşıyan bu dosyanın adı Yaz Çılgınlığı'dır. Yazarın ölümünden tam yirmi yıl sonra ortaya çıkan bu ilk roman, tüm Capote uzmanlarını ve okurlarını sağlam kurgusu ve şaşırtıcı özgünlükteki üslubu ile büyülemiştir.

alıntıdır
 
Emekli Polisler Lokali
Saygın Ersin
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

On iki emekli polis, on iki polisiye hikaye...

Narkotik dedektiflerinden Emin Bey, -namı 'Şeytan'- bir uyuşturucu baronunu yakalayayım derken az daha mesleğinden oluyormuş... Hüsrev Bey emniyet müdürlüğüne kadar yükselmiş. İçişleri Bakanlığı'nda emekliliğini beklerken karşısına çıkan soygun vakasında yakaladığı ipin ucu memleket sınırlarının ötesine uzanıyormuş... Ahlak Masası'nın 'kallavi' komiseri Bekir Bey ise bir garip adam kaçırma olayının ortasında bulmuş kendisini... Lokal'in en genç emeklisi Hakan Bey, silahlı soygun olayının peşinden, Anadolu'nun ücra bir köyüne kadar gitmiş. Öyle şeyler görmüş ki, 'ister inan, ister inanma' diye anlatıyor hikayesini... Kaçakçılık'tan Selim Bey, Türkiye'deki organ tüccarlarının üzerine ilk giden polislerdenmiş. Cinayet Masası'nın tecrübeli dedektifi Mustafa Bey, mesleğinin son demlerinde bir dizi cinayetle karşılaşmış. Bu yaşlı kurt bile manyak bir katilin etrafta dolaştığına az daha inanıyormuş...

Sözün özü; Emekli Polisler Lokali'nde herkes kendi macerasının kahramanıymış...

alıntıdır
 
Sevgili John
Nicholas Sparks
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Sevgili John, ” diye başlar mektup. Ve bu iki kelimeyle bir kalp paramparça olur, iki hayat da sonsuza dek değişir.

Gerçek aşkı bulmak öyle zor ki. Ve bulunca da kolay vazgeçemiyor insan. Vazgeçmemek de gerekiyor zaten. Hayat bambaşka gerçekleri, gerekçeleriyle beraber kapımıza getirip dayatsa da aşkı unutmamalı. John'un yaptığı gibi. İçimizden biri o. Sıradan biri. Ama işte hepimizin ki gibi onun aşkının hikâyesi de biricik ve benzersiz.

“Bir erkeğin bir kadına olan aşkını dinlemekten daha vurucu ne var ki şu dünyada! ”

-Charlotte Observer

“Sevgili John niye bu kadar popüler oldu sorusunun cevabı şudur: Bir erkeğin bir kadına özlemini böylesine basit ve akıcı bir üslupla ifade edebildiği için…”

-Publishers Weekly

“Sıradışı, insana dokunan bir hikâye. Sevgili John, aşkın zamana direnişini ve kalp kırıklığını, yani aşkın karmaşıklığını keşfederken, her birimizi nasıl başka bir şeye dönüştürdüğünü de gözler önüne seriyor.”

alıntıdır

bu kitabı okumalıyım güzele benziyor.okudunmu emezcim?
 
hayır burtayım. bunların hiçbirini okumadım. mart başında işyerinden toplu sipariş için kitap seçicektim ki zeyy in açtığı başlığı görünce ben de yeni çıkan kitapları ekleyeyim dedim canım.

ben birkaçtane blirledim gibi : Tarihi Aşklar ve Aşk Mektupları
Kapılar Sonsuza Dek Kapandı ,Kocanızı Nasıl Öldürürsünüz
,28 Şubat; Bir Müdahalenin Güncesi,Başucu Denemeleri, Sevgili John ve Demirkırat ı almak istiyorum. Ha bir de aşağıdakini alıcam herhalde. Daha önce Nermin Bezmen in SIR adlı kitabını okumuştum. bu onun devamı imiş.
 
emez sen de izmirdesiiin.iş yeri için alacaktım demişsin.ne iş yaptığını sorabilirmiyim canım.
ben çok kitap okuyorum ama maalesef şuanki maddi imkanlarım okuduğum ölçüde almama imkan tanımıyor.ne güzel sen en azından çalıştığın yerden faydalanabilirsin.

Link Silinmiştir.
 
Aurora’nın İncileri

Nermin Bezmen

Bir tiyatro oyunu gibi hazırlanmış, sürprizlerle dolu serüvende kendi iç dünyasını, kadınlığını, kocasıyla ilişkilerini sorgulayan genç kadının, babaannesinin romantizm ve cinsellikle beslenen, keyif ile hüznü, ihtiras ile melodramı seviştiren hayatını tekrarlamaya cesareti olacak mı? Onun aşklarına, kayıp bebeğine ve AURORA’NIN İNCİLERİ'ne ulaşmaya çalışırken kendi iç dünyasındaki yolculuk genç Hüma'yı hangi limana atacak?

SIR'ın devamı olan bu roman size bir kez daha, nine ve dedelerinizin de bir zamanlar, tutkulu ve ihtiraslı aşklar yaşamış olabileceğini hatırlatacak.
 
X