Hmm, şimdi size iyi hissettireceğim;
20'li yaşlarımın başında sayılırım.
Evli değilim, çocuğum da yok.
Alan derslerim ve sınavlarım dışında bir uğraşım ya da para kazandığım bir işim yok, yani boş vaktim size göre çok fazla
Makyaj hiç yapmadım.
Oje hiç kullanmadım.
Salaş giyiniyorum.
Hayat çok berbat, beni niye üzüyorlaaar, bakışlarıyla hayatımı idame ettiriyorum.
Kronik bir mutsuzluğum var.
Bakımlı olmayı sosyal algının kadına dayattığı bir oldu olduğunu düşünüp , bütün güzellik bakım merkezlerini yakma düşüncem var.
Ayrıca çirkinim. =(
Daha iyi hissediyor musunuz?
Bu mesaja inanılmaz üzüldüm.Makyajı bir dayatma olarak görmek, kafanın dışını değil içini güzelleştirmeye çalışmak bir görüştür, saygı duyarım.Öyle mutlusundur, öyle rahat hissediyorsundur, eyvallah.
Ama sen mutlu falan değilsin, hayat da berbat değil, sen izin vermezsen kimse seni üzemez!
Hele çirkin falan hiç değilsin, olamazsın!
Kendini güzel hissetmek istemez misin? Bakım dediğimiz ieyleri kendimizi iyi, güzel hissetmek için yapmıyor muyuz zaten?
Çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır demişler.
Makyaj yapmaya karşıysan bile -ki bence olmamalısın- cilt bakımı, epilasyon yaparsın.ojeye karşıysan bile kremini sürer tırnaklarını düzgün törpüler temiz tutarsın.
Tarzın salaş da olsa, temiz-özenli-uyumlu giyinirsin, bunlar da bakımın parçası.
Neden çirkin olduğuna inanıyorsun, gerçekten çok üzüldüm, insan kendini çirkin bulur mu hiç? Makyaj aslında dudağını kırmızıya boyamak değil, kusurları gizlerken güzellikleri ortaya çıkarma sanatıdır.Güzel hissetmek bir dürtü biz kadınlar için.Sadece toplumun bir dayatması değil.
Çok gençsin, hayatının en güzel yıllarını böyle karamsar geçirme, bakımı makyajı sosyal dayatmadan ziyade kendimize sevgimizden saygımızdan yapıyoruz, kendimizi iyi hissetmek, güzel hissetmek için yapıyoruz.Sen kendini sever sayarsan başkaları da seni sever sayar.
Bu yazdıklarından ben senin kendini sevmediğin sonucunu çıkarıyorum, özdeğerini yükselt.
Lütfen beni bir abla olarak kabul et ve sadece 1 kez dene.Seni mutlu etmezse bir daha yapmazsın.
Rahatlatıcı bir banyo yap uzun uzun, çıkınca güzel kokulu bir losyon sür tüm vücuduna, en seksi çamaşırlarını ve sana en çok yakıştığını düşündüğün kıyafetleri giy, temiz ve ütülü olsunlar, mis gibi yumuşatıcı koksunlar, hafif bir makyaj yap (bb krem, biraz allık,bir rimel, bir lipgloss), tırnaklarına törpüyle şekil ver, bir cila veya uçuk pembe sheer bir oje sür, en sevdiğin parfümü sık, saçına fön çektir.tüm bunları geniş bir zamanında, hiç acelen olmadan, ritüel gibi yap.sevdiğin müzikleri dinle makyajını yaparken ojeni sürerken,banyonu yaparken.fönünü de çektirdikten sonra çık dolaş gençlerin takıldığı caddelerde.dik dur, güvenli dur, gülümse hayata.sen hayata gülümseyince hayat da sana gülümseyecek, insanların sana bakışı bile değişecek, sen kendini sevip saydığında insanlar da seni sevecek ve saygı duyacak.İletişime açık ol, insanlardan kötülük bekleme, herkesin içinde iyilik ve kötülük vardır, sen insanların içindeki iyiyi gör, iyiyi ara, iyiye odaklan.İnsanların içindeki iyiliği ortaya çıkar, kendi içindeki iyiliği ortaya çıkar,sen bu hayatta kurban falan değilsin, kendi hayatının başrolüsün, kendi en iyini çıkar insanların karşısına, bak hayat nasıl da güzelleşiyor.gez, dolaş, kitapçıya gir kitaplara bak, otur biryerde kahveni iç, sokaktaki çiçeköiden kendine güzel çiçekler al.
Ve sen çok özel ve güzelsin, bunu hiçbir zaman unutma.Sen kendini nasıl görürsen, insanlar da seni öyle görür.sevgilerimi gönderiyorum sana.