- 6 Mart 2012
- 17.745
- 27.702
- 49
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, hamilelerin önemli şikayetlerinden biri olan burun tıkanıklığı ile ilgili olarak: “Gebelikte hormonal değişiklikler ve kilo alımıyla birlikte burun tıkanıklığı şikayetleri artar. Kemik eğriliği veya burun eğriliği olarak bilinen septum deviasyonu dışında, konka şişmesi ve sinüs hastalıkları da anatomik daralmalara neden olarak burun tıkanıklığı yapabilirler. Bu sorunların varlığına hamilelik nezlesi de eklendiğinde durum daha fazla rahatsız edici olabilir. Hamilelik öncesi dönemde bu sorunların tedavi edilmesi gerekir.” dedi.
Doğurganlık yaşındaki bayanların burun tıkanıklığı veya diğer burun problemleri ile kendilerine başvurduğu zaman hamileliklerini de düşünerek, bu sorunların bir an önce giderilmesini önerdiklerini ifade eden İlhan, “Kendinize ve bebeğinize vereceğiniz en güzel hediye sağlıklı nefes almaktır. Sağlıklı bir nefesin ilk şartı ise sağlıklı bir burundur.” şeklinde konuştu.
Annelik hormonu burun tıkanıklığına neden oluyor
Op. Dr. Emre İlhan konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Hamilelik döneminde hormonal değişiklikler sonucu, salgı bezlerinin salgılarında meydana gelen artış ve burun içi kılcal damarlarının genişlemesi ile birlikte burun tıkanıklığının değişik derecelerde ortaya çıkabildilğini ve bu durumun bazı anne adayları için çok rahatsızlık verici olduğunu belirtti. İlhan, sözlerine şöyle devam etti: “Hamilelik sürecinde burun etleri aşırı derecede büyüyüp, ciddi burun tıkanıklıklarına neden olabilir ve hamileliğin seyrini güçleştirebilir ve normal doğum sırasında yaşanacak nefes problemleri doğumu zorlaştırabilir. Bu yüzden önceden alerjik nezle, burun polibi, kronik sinüzit gibi şikayetleri olan ya da tüm hamilelik boyunca belirgin şikayetleri olan bayanların hamilelik öncesi mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanına muayenesi yararlı olacaktır.” dedi.
Hamilelik öncesi burun estetiği
İlhan, sıklıkla karşılaşılan burun tıkanıklığı nedenlerinden biri de burun içi kemiğinde kayma veya eğrilme olmasının sonucunda nefes yolunun tıkanması olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Burun direği olarak da adlandırılan ve tıp dilinde septum adı verilen bu yapının düzgün olması sağlıklı nefes almanın ilk şartıdır. Gebelikten önce bulunan bir septum deviasyonu veya konka adı verilen burun etlerinin gebelik döneminde şişmesi de şikayetlere sebep olabilir. Eğri bir burunda sinüs fonksiyonları ve burun fonksiyonları sağlıklı bir şekilde çalışmaz ve sinüzite yatkınlık söz konusudur. Bu noktada hastaların değerlendirilerek, burun tıkanıklığı nedenlerinin ortaya konması ve gerekli tedavinin düzenlenmesi gerekmektedir. Bu tedaviler burun tıkanıklığı yaratan nedene göre burun kemiği eğriliği ameliyatı dediğimiz septum deviasyonu ameliyatı, alt burun etlerinin (Konka) radyofrekans yöntemi ile küçültülmesi, burun çatısının zayıflıklarının giderilmesi ve burun dışında bir eğrilik de eşlik ediyorsa burun estetiğini içermektedir.
Ülkemizde bayanların en çok talep ettiği estetik ameliyat olan burun estetiği için bize başvuran hastalarımızda burun içi problemleri tespit edip, aynı seansta hem burun içindeki sorunları çözüp, hem de burun şekline estetik bir görünüm kazandırıyoruz. Hastamıza kronik sinüzit tanısı koyduysak sinüzit ameliyatını kozmetik cerrahi ile birleştirerek, hastaları hem sağlığına hem de güzel bir yüze kavuşturuyoruz.”
Burun eğriliği doğuştan geliyor
İlhan, burundaki şekil bozukluklarının genetik ya da darbe ve çarpmalar nedeniyle oluşabileceği gibi doğum sırasında da meydana gelebileceğini belirtti. İlhan, sözlerine şöyle devam etti: “Burundaki eğrilikler genellikle doğum sırasında yüzün dar anne rahminden çıkarken basılması sonucu da oluşabilir. Yenidoğan döneminde oluşan kıkırdak çatlakları büyüme sırasında belirginleşir. Burun kemiği eğriliğine bazen burun çatısı darlığı veya burun yan duvarlarının güçsüzlüğü de eşlik edebilir. Bebek emzirme sırasında burundan nefes alamaz ve huzursuz olur. Bu durumda tedavi için cerrahi müdahale gerekebilir. Burun eğriliklerinin tedavisine şekil bozukluklarının dışında eğer burun fonksiyonlarını etkileyen ciddi bir problem yoksa kadınlarda 16 erkeklerde ise 17 yaşları itibarı ile başlanmalıdır.”