Duygularım, mantığımı yok edercesine beni uçuruma sürüklüyor.

hazirangecesi811

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
12 Haziran 2017
11
1
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza an itibariyle katılmış bulunmaktayım. Yaşadıklarım, yakın arkadaşlarım ve ailem tarafından katlanılmaz bir hal aldığı için, artık onlarla paylaşacak ne gücüm ne de gururum kalmadığı için, içime atmaktan hastalık sahibi olacağımı hissettiğimden geldim, sizden akıl alabileceğimi düşündüm ve kısaca anlatıp, düşüncelerinizi almak istiyorum.

2 yıldır süren bir ilişkim var, 24 yaşındayım, sevgilim de öyle. Ben çok kıskanç bir yapıdayım ve kavgalarımız, sorunlarımız kıskançlık kaynaklı.. Onun çok baskıcı ve kısıtlayıcı olmasından dolayı, zaman içerisinde ben de ona aynı şekilde baskı uygulamaya başladım. Kuzenlerim dahil, etrafımdaki hiçbir erkekle muhatap olmuyorum, arkadaşlıklarımı sırf o rahatsız oluyor diye ikiletmeden bitirdim. Sosyal hesaplarımı kapattım, kendimi soyutladım, sadece o, ailem ve onun ailesi, birkaç yakın arkadaşım kaldı. 1 yıl boyunca çok şiddetli kavgalarımız oldu, onun iş yerindeki kızlarla gereksiz samimiyet kurmasından hep rahatsız oldum. Kızlar da bunu bildiği için daha da kıskandırma çabasına girdiler ve benim iyi niyetli sevgilim, işinden dolayı mesafesini koruyamadı, ağırlığını koyamadı. Bunu yaşının küçüklüğüne, toyluğuna verdim. 6 ay önce ayrıldık, yine aynı sebeplerden dolayı yedik birbirimizi ve katlanamadı bitirdi. Sonrasında akıllandım, onu kıskanmamam gerektiğini anladığımı, kısıtlamayacağımı, gereksiz sorunlar yaratmayacağımı söyledim fakat dönmedi. 1 ay geçmeden aynı iş yerinden bi kızla sevgili olduklarını öğrendim. O kız benim varlığımdan çekinerek içinde tutmuş fakat ayrıldığımızı öğrendiğinde açılmış ve ilişki başlamış. Ben bunu öğrendiğimde onlar 2 haftadır görüşüyorlarmış. Ayrıldık ama ayrı kaldığımız süre boyunca 3 günde bir bile olsa telefonda konuştuk, koparmadık bağımızı hiç. Bir şeyi bahane ettim ve görüşmeye çağırdım, benden onun için ayrılıp ayrılmadığını sorguladım, ona bunu yakıştıramadığımı, bunu haketmediğimi söyledim ve artık asla yüzyüze gelmeyeceğimizi söyleyerek vedalaştım ve gittim. 1 saat aralıksız konuştum, sadece ağladı karşımda. Beni asla aramaması gerektiğini, onu aramayacağımı söylememe rağmen onun yanından ayrıldığım andan itibaren ısrarla aradı, msj attı, cevaplamadım. Ertesi gün kızdan ayrılmış, bana görüşmek için yalvarıyor, yine cvp vermedim, arkadaşım aracılığıyla ulaşıp beni ikna etti ve görüştük. Sevgili olamayacağımızı ama hayatından gitmemi asla istemediğini, ona sırtını dönmeme katlanamayacağını vs. söyledi, her neyse dedim tepki vermedim. Benim umutlandığımı bildiği halde benden elini çekmedi, gitmeme izin vermedi, ama yine de gelmedi. Üstünden biraz zaman geçti, görüşmelerimiz sıklaştı, ama yine sonuca bağlayamadık ve dayanamayıp böyle nereye kadar devam edeceğimizi, bunun beni yıprattığı, net olması gerektiğini söyledim. Sonumuzun olmayacağını söyledi ve son kez görüştük, vedalaştık, yine aynı senaryo.. Gittim, ama bu kez kırgınlık, kızgınlık yok o yüzden içi rahattı, ben de vazgeçtiğimi söyledim inanmayacağını bilerek. 40 gün boyunca hiç yüzyüze gelmedik, birbirimizde kalan eşyalar, aile, mecburi sebeplerle birkaç kez telefonda konuştuk. Sonrasında görüşmek istedi, ben vazgeçmiş gibi davranıyorum, hatta unutmuş gibi.. Bunu hazmedemedi, emin olmak için görüşmek istedi zaten.. Gittim, o gün telefonundan bi şeye bakarken bi mesaj gördüm, ekran görüntüsü.. Bi kızla birlikte olmuş ve o konuşmaların görüntüsü kayıtlı. Beynimden vurulmuşa döndüm, ses etmedim. O kızın kim olduğunu günler önce instagram hesabında gördüğümde sormuştum, mahalleden bi kız deyip geçiştirmişti. Ayrıldık evime geldim, aradım ve tekrar sordum, aynı cevabı verdi, mesajı gördüğümü, birlikte olduklarını bildiğimi söyledim, 1 saat boyunca inkar etmeye çalıştı. Ben de zaten ayrı olduğumuzu, böyle bi şey varsa bile ben sorduğumda söylemesi gerektiğini, diğer türlü hala onu beklediğimi ve yalan söylemesine üzüldüğümü söyledim. O ağladı, ben ağladım.. Canım öyle yandı, öyle parçalandım ki benden bi başkasına dokunabilmiş olmasını asla hazmedemedim. O sözde pişmanlığına ağladı, ben bizi böyle kirlettiğine.. Onun ağlamasına yenik düşüp, bir anlık bi şey olduğuna, benim hayatından çıkmamı istemediğine kendimi inandırıp, hazmedemesem de acımı içime gömüp iyi konuşmaya çalıştım. Söylediğim sözler, ettiğim beddualar onu fazlasıyla sarsmıştı, ya da ben öyle sandım. 1 hafta boyunca bu sorunla uğraştık, kız benim varlığımı öğrenince çıldırdı ve pislik yaptı, hamileyim düşük yaptım ayakları.. Neyse dedim, ben yanındayım, geçecek, bunu da atlatacağız.. Ben hayatında yokken böyle bi şey yaptığın için yanındayım, yoksa hazmedebildiğimden değil dedim ve ona sırtımı dönmedim. Çünkü ne olursa olsun birbirimizin hayatından çıkmamakta ısrarcıyız ve birbirimizden elimizi çekmiyoruz. Ayrılsak da birbirimizin yanında olacağımızı kabullendik. Her neyse bunu da olaylarla, üzüntülerle atlattık. Ortalık sakinleşince ben hayatından çıkmayı düşünüyordum, bunu söylediğimde bana daha ilgili olmaya başladı, gidişatımızı değiştiren şey bu kötü olay ve bu olaydaki duruşumdu. Kimine göre gurursuzluk, kimine göreyse aptallıktı. Ama sevgim, her şeyin önünde, kendimden ödün vererek, sevgim için savaştım. Böyle ağır ağır toparladık ilişkimizi. "Artık olamayız, sonumuz yok" derken "Sensiz olmaz, sensiz yapamam" demeye başladı. Çünkü bir başkasında bu sevgiyi bulamayacağını gördü, anladı. Son 1 aydır ilişkimiz yoluna girdi, netleşti tavırlarımız, hitaplarımız, sevgimiz.. Eski kavgalarımız yok, sinirlenmiyorum, gerilmiyorum, huzur vermeye çalışıyorum ona, sadece huzur.. Onun istediği de buydu, bendeki değişimin farkında ve en çok da bu sayede toparlayabildiğimizi düşünüyorum. Mutluyum, aklıma geldiğinde üzülüyorum, tekrar güvenebilmek istiyorum ama korkuyorum. Bugün bir arkadaştan haber aldım, ayrılık döneminde benim görüşmesini istemediğim arkadaşlarıyla rakı-balık yapmaya gitmişler. Bu bizim ilişkimizde olmaması gereken, ne onun ne de benim kabul edemeyeceğimiz bir şey. Her neyse diyorum buna da, ben yoktum gitsin, çünkü beni hayatından tamamen çıkardığını düşünüyordu. Sorun şu ki; o gecenin devamında ne yaşandı, çünkü evine gitmemiş. Bu konuyu ona soracağım açık açık, bildiğimi söyleyip anlatmasını isteyeceğim. Biliyorum ki yine sonuna kadar inkar edecek, en azından gecenin devamını yalanlayacak.. Evinde olduğunu iddia edecek, hatta inandırmak için ailesine sorabileceğimi söyleyecek.. Çünkü bu hep böyle oldu, önceki olaylarda da ben öğrenene kadar süt liman, öğrenip sorduğum anda tutuşmaya başlıyor. Ben de diyorum ki yapma! Yaptığın her şey er ya da geç geliyor kulağıma, Allah bir şekilde çıkarıyor karşıma. Bana da kendine de bunu yaşatma, madem öyle yola gelmeyeceksen, durulmayacaksan bırak beni gideyim! Öncekilerde benim için bitmemiş olsa da, onun için ben sevgili sıfatı taşımıyordum ve rahat rahat gönlünü eğlendirdi. Şimdi durum farklı. Bunu, ilişkimizi düzelttiğimizde ona söyledim ve "Artık tekrar hayatındayım, sevgilinim, yaptıklarını hata olarak nitelendirdim ve yokluğuma kendini inandırdığın için yaptın ama artık birlikteyiz, ben hayatındayken yaptığın bi yanlışa asla tahammül edemem, öncekilerde olduğu gibi hesap sormam, hatta bildiğimden haberin dahi olmaz çeker giderim. Ansızın kaybolup da, bana ulaşamadığında sakın peşime düşme, otur düşün ben ne yaptım diye. Çünkü o saatten sonra ben sana bir şey bildiğimi dahi söylemeyeceğim, yüzümü görmeyi geç, sesimi dahi duyamayacaksın!" dedim ve bunu birkaç kez tekrarladım. Şimdi güvenmediğimi, ona inanmadığımı hissettiği zamanlarda "Biliyorum, bu son şansım, seni artık üzmeyeceğim, ben akıllandım, sadece sen varsın vs" diyerek beni yatıştırmaya çalışıyor. Yorgunum, çok seviyorum fakat kararlıyım tek bir yanlışını bekliyorum gitmek için, bir yandan dua ediyorum bana bunu yaşatmaması için.. Yorgunluğumu dile getiriyorum, kırgınlığım geçmiyor, ara sıra bunu ona hissettiriyorum, ama sitem etmiyorum, olsun diyorum, seviyorum diyorum, düzelecek diyorum. Şu an ona güvenmemi istiyor sadece, bunu aşarsak sorun kalmayacak gerçekten. Ama ben bugün öğrendiğim şey gibi; yokluğumda yaşananları duydukça, bildikçe, düşündükçe inancımı kaybediyorum. Şimdi; ayrıyken yaptıklarına göz yumup ona güvenmek için kendimi mi yatıştırmalıyım, yoksa ayrıyken yaşadıklarını sorgulayarak belki düzelme ihtimali olan ilişkimi kaybetmeyi göze mi alayım ?

Beni onaylar ya da karşıt düşünceleriniz, tüm yorumlarınız benim için önemli. Eminim bu konuda yalnız değilimdir.
 
Son düzenleme:
Sonuna kadar okudum ama o zaten ıfak bi tartışma syrılma bahanesiyle ki sana zaten geri dönecekti ayrılma bahanesiyle birlikte olmuşlar ben kaldıramam beni kaybettin der yolumu ayırır bdni hak eden biriyle çıkarsım...zaten yapacağınıda yapmış süründür yani bayansın bunu hakaret sayarım
 
Sonuna kadar okudum ama o zaten ıfak bi tartışma syrılma bahanesiyle ki sana zaten geri dönecekti ayrılma bahanesiyle birlikte olmuşlar ben kaldıramam beni kaybettin der yolumu ayırır bdni hak eden biriyle çıkarsım...zaten yapacağınıda yapmış süründür yani bayansın bunu hakaret sayarım
Öyle canım acıyor ki zaten.. Hazmedemiyorum, çünkü yokluğunu tek bir an kabul etmedim, o hep varmış gibi hareket ettim. Süründür diyorsun, sorgulayıp her şeye pişman edip canını yakmak için çabalayacağım.
 
Ben seni anlıyorum ama senin onsuz yapamayacağını ondan vazgeçemeyeceğini bildiği için ilerdede yapar ..tavrını koru sen kimsin 2.şansı vericdm ilerde yapmayacağın ne malum de gerçektdn de bu şekilde
 
aramıza hoşgeldin. Senden önce bile olsa ben galiba başkasına dokunmasını kabullenemezdim bence bu ilişki toparlanmaz anca zarar gören taraf olursun sürekli benden önce benden önce diye kendini kandırmış olursun bence sen bu adamdan ayrıl daha yaşın çok genç görüşmeyin çünkü sen arkanı döndüğün gibi başka kollara koşan bir adam görüyorum bu adamla evlenirsen seninle ettiği kavgada belki bu hataları tekrarlayacak bence gencecik bir arkadaşım olarak sana duygularınla değil beyninle düşün diyorum ve unutma onun yokluğuna alışırsan onu bidaha istemezsin kadınlar öyledir onsuzluğa alış ve hayatına güveneceğin adamları al
 
Benim de aynen böyle bir iliskim vardi. Tabii ben o zaman 17 18 yasinda bir cocuktum :silah: simdi geriye donup bakinca gülüyorum ama tabii o zaman sanki hic bitmeyecek bir aşk gibiydi, o yuzden sizi anliyorum ama inanin bu hisler gerçek degil. Hele 24 yasinda asla saglikli degil. Klasik bir ifade olacak ama sevgi bu değil. Dişinizi sıkıp bağınızı koparsaniz, başka insanlar tanısanız geriye bakinca bunu kendime nasil yapmisim diye pisman olacaksiniz. Ben size bu hikayeyi yasamis biri olarak sonunu soyleyeyim: tabii ki tekrar aldatilacaksınız.
 
Benim de aynen böyle bir iliskim vardi. Tabii ben o zaman 17 18 yasinda bir cocuktum :silah: simdi geriye donup bakinca gülüyorum ama tabii o zaman sanki hic bitmeyecek bir aşk gibiydi, o yuzden sizi anliyorum ama inanin bu hisler gerçek degil. Hele 24 yasinda asla saglikli degil. Klasik bir ifade olacak ama sevgi bu değil. Dişinizi sıkıp bağınızı koparsaniz, başka insanlar tanısanız geriye bakinca bunu kendime nasil yapmisim diye pisman olacaksiniz. Ben size bu hikayeyi yasamis biri olarak sonunu soyleyeyim: tabii ki tekrar aldatilacaksınız.

+++++++++
 
Siz birbirinizin çobanı olmuşsunuz.
Sizce de hayat başkaları olmadan sıkıcı deği mi?
Kadın ve erkek arkadaş olmadan sadece bir insana bağlı sıkıcı değil mi?
Benim nişanlım var.
Her an gidebilir, her an başkasına aşık olabilir.
Bu onun seçimi çünkü.
Beni sonsuza kadar kaybetmek istiyorsa her şeyi yapmakta özgür.
Nereye diye sormam kim diye sormam, sosyal hayattan soyutlamam.
Tabi bunlar karşılıklı. Ve taş gibi ilişkim var.
Herkes mutlu ve huzurlu.
Ben demiyorum ki aldatılmayacağım, şiddet görmeyeceğim...
Olabilir hayat bu. Ama bunla başetmeyi kabul ediyorum. Hayatın içinde bunların hepsi var.
Silerim ve baştan başlarım. Daha önce yaptım yine yaparım.
Ama üzülen ben olmam, pişman olan ben olmam.
Siz bu tutsaklıktan kurtulmaya niyetli değilsiniz.
Siz entrikadan, kıskançlıktan, acıdan, daralmak ve daraltılmaktan beslenen bir insansınız anladığım kadarıyla.
Sizin yeterince güçlü ve özgüvenli bir kişiliğinizin olmadığından eminim.
Elbet bu balon da patlayacak. Ve siz çoooook üzüleceksiniz.
Bu tür bir ilişkinin yürümesi, evlilik vs. im-kan-sız!
 
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza an itibariyle katılmış bulunmaktayım. Yaşadıklarım, yakın arkadaşlarım ve ailem tarafından katlanılmaz bir hal aldığı için, artık onlarla paylaşacak ne gücüm ne de gururum kalmadığı için, içime atmaktan hastalık sahibi olacağımı hissettiğimden geldim, sizden akıl alabileceğimi düşündüm ve kısaca anlatıp, düşüncelerinizi almak istiyorum.

2 yıldır süren bir ilişkim var, 24 yaşındayım, sevgilim de öyle. Ben çok kıskanç bir yapıdayım ve kavgalarımız, sorunlarımız kıskançlık kaynaklı.. Onun çok baskıcı ve kısıtlayıcı olmasından dolayı, zaman içerisinde ben de ona aynı şekilde baskı uygulamaya başladım. Kuzenlerim dahil, etrafımdaki hiçbir erkekle muhatap olmuyorum, arkadaşlıklarımı sırf o rahatsız oluyor diye ikiletmeden bitirdim. Sosyal hesaplarımı kapattım, kendimi soyutladım, sadece o, ailem ve onun ailesi, birkaç yakın arkadaşım kaldı. 1 yıl boyunca çok şiddetli kavgalarımız oldu, onun iş yerindeki kızlarla gereksiz samimiyet kurmasından hep rahatsız oldum. Kızlar da bunu bildiği için daha da kıskandırma çabasına girdiler ve benim iyi niyetli sevgilim, işinden dolayı mesafesini koruyamadı, ağırlığını koyamadı. Bunu yaşının küçüklüğüne, toyluğuna verdim. 6 ay önce ayrıldık, yine aynı sebeplerden dolayı yedik birbirimizi ve katlanamadı bitirdi. Sonrasında akıllandım, onu kıskanmamam gerektiğini anladığımı, kısıtlamayacağımı, gereksiz sorunlar yaratmayacağımı söyledim fakat dönmedi. 1 ay geçmeden aynı iş yerinden bi kızla sevgili olduklarını öğrendim. O kız benim varlığımdan çekinerek içinde tutmuş fakat ayrıldığımızı öğrendiğinde açılmış ve ilişki başlamış. Ben bunu öğrendiğimde onlar 2 haftadır görüşüyorlarmış. Ayrıldık ama ayrı kaldığımız süre boyunca 3 günde bir bile olsa telefonda konuştuk, koparmadık bağımızı hiç. Bir şeyi bahane ettim ve görüşmeye çağırdım, benden onun için ayrılıp ayrılmadığını sorguladım, ona bunu yakıştıramadığımı, bunu haketmediğimi söyledim ve artık asla yüzyüze gelmeyeceğimizi söyleyerek vedalaştım ve gittim. 1 saat aralıksız konuştum, sadece ağladı karşımda. Beni asla aramaması gerektiğini, onu aramayacağımı söylememe rağmen onun yanından ayrıldığım andan itibaren ısrarla aradı, msj attı, cevaplamadım. Ertesi gün kızdan ayrılmış, bana görüşmek için yalvarıyor, yine cvp vermedim, arkadaşım aracılığıyla ulaşıp beni ikna etti ve görüştük. Sevgili olamayacağımızı ama hayatından gitmemi asla istemediğini, ona sırtını dönmeme katlanamayacağını vs. söyledi, her neyse dedim tepki vermedim. Benim umutlandığımı bildiği halde benden elini çekmedi, gitmeme izin vermedi, ama yine de gelmedi. Üstünden biraz zaman geçti, görüşmelerimiz sıklaştı, ama yine sonuca bağlayamadık ve dayanamayıp böyle nereye kadar devam edeceğimizi, bunun beni yıprattığı, net olması gerektiğini söyledim. Sonumuzun olmayacağını söyledi ve son kez görüştük, vedalaştık, yine aynı senaryo.. Gittim, ama bu kez kırgınlık, kızgınlık yok o yüzden içi rahattı, ben de vazgeçtiğimi söyledim inanmayacağını bilerek. 40 gün boyunca hiç yüzyüze gelmedik, birbirimizde kalan eşyalar, aile, mecburi sebeplerle birkaç kez telefonda konuştuk. Sonrasında görüşmek istedi, ben vazgeçmiş gibi davranıyorum, hatta unutmuş gibi.. Bunu hazmedemedi, emin olmak için görüşmek istedi zaten.. Gittim, o gün telefonundan bi şeye bakarken bi mesaj gördüm, ekran görüntüsü.. Bi kızla birlikte olmuş ve o konuşmaların görüntüsü kayıtlı. Beynimden vurulmuşa döndüm, ses etmedim. O kızın kim olduğunu günler önce instagram hesabında gördüğümde sormuştum, mahalleden bi kız deyip geçiştirmişti. Ayrıldık evime geldim, aradım ve tekrar sordum, aynı cevabı verdi, mesajı gördüğümü, birlikte olduklarını bildiğimi söyledim, 1 saat boyunca inkar etmeye çalıştı. Ben de zaten ayrı olduğumuzu, böyle bi şey varsa bile ben sorduğumda söylemesi gerektiğini, diğer türlü hala onu beklediğimi ve yalan söylemesine üzüldüğümü söyledim. O ağladı, ben ağladım.. Canım öyle yandı, öyle parçalandım ki benden bi başkasına dokunabilmiş olmasını asla hazmedemedim. O sözde pişmanlığına ağladı, ben bizi böyle kirlettiğine.. Onun ağlamasına yenik düşüp, bir anlık bi şey olduğuna, benim hayatından çıkmamı istemediğine kendimi inandırıp, hazmedemesem de acımı içime gömüp iyi konuşmaya çalıştım. Söylediğim sözler, ettiğim beddualar onu fazlasıyla sarsmıştı, ya da ben öyle sandım. 1 hafta boyunca bu sorunla uğraştık, kız benim varlığımı öğrenince çıldırdı ve pislik yaptı, hamileyim düşük yaptım ayakları.. Neyse dedim, ben yanındayım, geçecek, bunu da atlatacağız.. Ben hayatında yokken böyle bi şey yaptığın için yanındayım, yoksa hazmedebildiğimden değil dedim ve ona sırtımı dönmedim. Çünkü ne olursa olsun birbirimizin hayatından çıkmamakta ısrarcıyız ve birbirimizden elimizi çekmiyoruz. Ayrılsak da birbirimizin yanında olacağımızı kabullendik. Her neyse bunu da olaylarla, üzüntülerle atlattık. Ortalık sakinleşince ben hayatından çıkmayı düşünüyordum, bunu söylediğimde bana daha ilgili olmaya başladı, gidişatımızı değiştiren şey bu kötü olay ve bu olaydaki duruşumdu. Kimine göre gurursuzluk, kimine göreyse aptallıktı. Ama sevgim, her şeyin önünde, kendimden ödün vererek, sevgim için savaştım. Böyle ağır ağır toparladık ilişkimizi. "Artık olamayız, sonumuz yok" derken "Sensiz olmaz, sensiz yapamam" demeye başladı. Çünkü bir başkasında bu sevgiyi bulamayacağını gördü, anladı. Son 1 aydır ilişkimiz yoluna girdi, netleşti tavırlarımız, hitaplarımız, sevgimiz.. Eski kavgalarımız yok, sinirlenmiyorum, gerilmiyorum, huzur vermeye çalışıyorum ona, sadece huzur.. Onun istediği de buydu, bendeki değişimin farkında ve en çok da bu sayede toparlayabildiğimizi düşünüyorum. Mutluyum, aklıma geldiğinde üzülüyorum, tekrar güvenebilmek istiyorum ama korkuyorum. Bugün bir arkadaştan haber aldım, ayrılık döneminde benim görüşmesini istemediğim arkadaşlarıyla rakı-balık yapmaya gitmişler. Bu bizim ilişkimizde olmaması gereken, ne onun ne de benim kabul edemeyeceğimiz bir şey. Her neyse diyorum buna da, ben yoktum gitsin, çünkü beni hayatından tamamen çıkardığını düşünüyordu. Sorun şu ki; o gecenin devamında ne yaşandı, çünkü evine gitmemiş. Bu konuyu ona soracağım açık açık, bildiğimi söyleyip anlatmasını isteyeceğim. Biliyorum ki yine sonuna kadar inkar edecek, en azından gecenin devamını yalanlayacak.. Evinde olduğunu iddia edecek, hatta inandırmak için ailesine sorabileceğimi söyleyecek.. Çünkü bu hep böyle oldu, önceki olaylarda da ben öğrenene kadar süt liman, öğrenip sorduğum anda tutuşmaya başlıyor. Ben de diyorum ki yapma! Yaptığın her şey er ya da geç geliyor kulağıma, Allah bir şekilde çıkarıyor karşıma. Bana da kendine de bunu yaşatma, madem öyle yola gelmeyeceksen, durulmayacaksan bırak beni gideyim! Öncekilerde benim için bitmemiş olsa da, onun için ben sevgili sıfatı taşımıyordum ve rahat rahat gönlünü eğlendirdi. Şimdi durum farklı. Bunu, ilişkimizi düzelttiğimizde ona söyledim ve "Artık tekrar hayatındayım, sevgilinim, yaptıklarını hata olarak nitelendirdim ve yokluğuma kendini inandırdığın için yaptın ama artık birlikteyiz, ben hayatındayken yaptığın bi yanlışa asla tahammül edemem, öncekilerde olduğu gibi hesap sormam, hatta bildiğimden haberin dahi olmaz çeker giderim. Ansızın kaybolup da, bana ulaşamadığında sakın peşime düşme, otur düşün ben ne yaptım diye. Çünkü o saatten sonra ben sana bir şey bildiğimi dahi söylemeyeceğim, yüzümü görmeyi geç, sesimi dahi duyamayacaksın!" dedim ve bunu birkaç kez tekrarladım. Şimdi güvenmediğimi, ona inanmadığımı hissettiği zamanlarda "Biliyorum, bu son şansım, seni artık üzmeyeceğim, ben akıllandım, sadece sen varsın vs" diyerek beni yatıştırmaya çalışıyor. Yorgunum, çok seviyorum fakat kararlıyım tek bir yanlışını bekliyorum gitmek için, bir yandan dua ediyorum bana bunu yaşatmaması için.. Yorgunluğumu dile getiriyorum, kırgınlığım geçmiyor, ara sıra bunu ona hissettiriyorum, ama sitem etmiyorum, olsun diyorum, seviyorum diyorum, düzelecek diyorum. Şu an ona güvenmemi istiyor sadece, bunu aşarsak sorun kalmayacak gerçekten. Ama ben bugün öğrendiğim şey gibi; yokluğumda yaşananları duydukça, bildikçe, düşündükçe inancımı kaybediyorum. Şimdi; ayrıyken yaptıklarına göz yumup ona güvenmek için kendimi mi yatıştırmalıyım, yoksa ayrıyken yaşadıklarını sorgulayarak belki düzelme ihtimali olan ilişkimi kaybetmeyi göze mi alayım ?

Beni onaylar ya da karşıt düşünceleriniz, tüm yorumlarınız benim için önemli. Eminim bu konuda yalnız değilimdir.

Ben sizi burda yazılanların aksine çok cesur ve yürekli buldum. Evet karşınızdaki yanlış insan bile kalbinizi dinleyip sevginizden vazgeçmemeniz ve buna ragmen hayatınızdaki insana huzur vermeye çalışmanız çok güzel geldi bana.
Hayatında siz yokken yaptıgını çok deşmeyin derim ben zaten olanlar olmuş boşverin yeni bir sayfa açtıysanız önünüze bakın.
 
Seni anlayabiliyorum, yarım kalmışlıklar bu hale getirir insanı. Bu adam kendi isterse düzelir ancak..
Ve sen ilerde hasta olabilirsin. Stres, üzüntü, depresyon, paranoya, karamsarlık... bunların hepsi kötü, ölümcül hastalıklara davetiye..:KK43:
 
X