Kalp-damar hastalıkları, ülkemizde ve dünyada birinci ölüm sebebi. Tedavi edilebilir ve büyük ölçüde önlenebilir olan bu hastalıklar, tedavi tekniklerinde ve teknolojik imkanlarda sürekli ilerlemeler kaydedildiği halde en önemli ölüm nedeni olmaya devam ediyor.
Kalp-damar hastalıklarını önlemede esas amaç, bu hastalıkları önlemek, risk faktörlerini en aza indirmektir. Bilindiği üzere halk arasındaki tanımıyla damar sertliği yani ateroskleroz aslında çocukluktan itibaren başlayan bir süreç. Kişiye göre değişen hızda ilerliyor. Konunun uzmanları sağlıklı yaşam adına yaptıkları çalışmalarla hastalığı önlemeye çalışıyor. Bu hastalığa yakalanan kişilerde ‘tıkanmaya başlayan damarda bu süreci nasıl durdururuz ve geriye döndürebilir miyiz?’ sorusuna da cevap aranıyor.
Kolesterolün rolü hala tartışıla dursun, bu görüşten yola çıkarak “Prevent and Reverse Heart Disease” (Kalp Hastalığından Koruyan ve İyileştiren Mucize Diyet) kitabının yazarı Dr. Caldwell B. Esselstyn’in Cleveland Clinic'te 1985 yılında yaptığı çok önemli bir araştırmadan söz etmekte fayda var.
12 yıl süren bu araştırmadaki hedefi, kendi önerdiği özel bitkisel diyet ve kolesterol düşürücü ilaç yardımıyla total kolesterol düzeyini 150 mg/dl'nin ve LDL düzeyini 80 mg/dl'nin altında tutmak olmuş. Araştırma sürecinde belirli aralıklarla hastalarını kontrol etmiş. Araştırmaya katılanların tümü yaygın koroner arter hastalığı olan kişiler olarak belirlenmiş. Hasta grubuna bakarsak büyük kısmını daha önce koroner arter by-pass cerrahi tedavisi veya koroner anjiyoplasti tedavisi geçirmiş kimselerden oluşturmakta. Bazıları bu işlemlerden birkaç kez geçmiş ancak sonuç alamamış.
KAN DEĞERLERİ BİTKİSEL GIDALARLA NORMALE DÖNÜYOR
Bir grubu da biz kardiyologların "inoperable", yani artık ameliyattan fayda göremez ya da ameliyat masasında ölümcül tehlikesi çok yüksek olduğu için ameliyat edilemez dediğimiz gruptaki ağır hastalar oluşturuyor. Araştırmasına başladıktan beş yıl sonraki sonuçlara yönelik ilk raporunu yayımladığında en göze çarpan özellik, hastaların hepsinin daha önce ilaçlara rağmen sık tekrarlayan angina pektoris (göğüs ağrısı) şikayetlerinin azalmış olması, hatta bir kısmında tamamen yok olması. Bu iyileşmeler ayrıca hastalara yapılan takip koroner anjiyografilerinde de çarpıcı şekilde gösteriliyor.
Ayrıca koroner kalp hastalığında riskli koroner plakları için kanda bir belirteç olan HSCRP değerinin bitkisel gıdalarla beslenme neticesinde üç-dört haftalık süreç içinde normal değerlere ulaştığı gözlemlenmiş.
Dr. Esselstyn’ın kitabında detaylarını bulacağınız bu araştırma, kim ne derse desin koroner anjiyografi tetkiki ile gösterilerek ispatlanmış bir mucizeyi işaret ediyor.
(NTV)