• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Dövizde neler oluyor: Sıcak paranın mumu...

"Türkiye’nin sosyolojik temeldeki en ciddi sorunlarının başında “kişi”lerden “birey”lere geçilememesi olduğunu düşünüyorum. Bir insanın kişi yerine birey olabilmesi, kavramları buraya yazmak kadar kolay olamıyor. Birey olmak, E. Kant’ın deyişiyle “aklını kullanma cesaretine sahip ol” mayı gerektiriyor. İnsanın kendi karar alanındaki konularda kararları kendisinin alabilmesi, aldığı kararların özellikle olumsuz sonuçlarına katlanma gücüne sahip olması da birey olabilmenin önkoşulları arasında yer alıyor. Kısaca ifade etmek gerekirse aklı özgür olanlar, doğru bildiği yolda sonuna kadar gidebilmeyi başaranlar, bedelini ödemeye razı olmadığı şeylere sahip olmayı istemeyen insanlar birey olabiliyor.
Kişilerin bireye dönüşebilmesi ise bir iklim meselesi. Ailenin, toplumun ve ülkeyi yönetenlerin bu iklimi oluşturması gerekiyor. Ailenin çocuğuna kendi ayakları üzerinde durabilmeyi, inisiyatif kullanmayı yaşatarak öğretmesi, toplumun kişilerin farklılıklarının kabullenebileceği bir sosyolojik zemini sağlaması, devletin ise önce eğitimi ezberden, testten uzak tutarak nedenselliğe dayalı, sorgulamayı önplana çıkaran bir sisteme dönüştürmesi gerekir. Bunların yapılamadığı bir toplum zenginleşse bile uygar olamayacaktır.

Öte yandan demokrasi kişilerden oluşan bir toplumda şekli olmaktan ileri gidemeyecektir. Demokrasi insanları birey olabilmiş toplumlarda iyi işleyen bir sistemdir. Türkiye’de demokrasinin ve insanların birey temelindeki niteliğinin geldiği noktayı değerlendirmeyi siz okuyucularımıza bırakıyorum.
Yine bir ülkenin, özellikle gelişmekte olan ülkelerin, ekonomik olarak gelişmesi, vahşi niteliklere sahip küreselleşme sürecinin getirdiği yıkıcı rekabet ortamında ayakta kalabilmesi hiç de kolay değildir. Bunun kolay olabilmesi; rekabetçi davranış yapısı, yenilik temelli ürün ve süreç yaklaşımının geçerli olması, verimlilik ve etkinlik perspektifli bir bakış açısının yerleştirilmesiyle yakından bağlantılıdır. Peki bunlar birey yerine kişilerden oluşan bir toplumun başarabileceği bir şey midir?

Bir ülkede özgürlüğün düzeyini belirlemede kullanılacak göstergelerin başında üniversite ortamının nitelikleri gelir. Gerek akademisyenler, gerekse öğrenciler özgür bir ortamda konuşabilmeli, tartışabilmelidir. Fikirler çatışmalıdır, bedenler değil. Tezler anti-tezlerde akis bulabilmeli, sentez kapısı hep aralık kalmalıdır. Her düzeyde idarecilerin görevi ise bu iklimin oluşturulması ve korunmasına katkı sağlamak olmalıdır, bu ortamdan korkmak değil…
Son söz: gençlere, geleceğin emanet edilebileceği kadar güvenildiği bir anlayıştan, potansiyel suçlu olarak görülebildiği bir aşamaya mı geçiyoruz acaba, ne dersiniz? Ya da neden dersiniz?"
YAŞAR UYSAL
 
Neler olmuyor ki, ekonomide neler oluyor demek daha doğru sanırım, BIST ve VİOB hep yukarı daima yukarı, seyredenlerin ağzı açık kalıyor.

Neyse susayım, Türkiye çok güzel şiş kebap çok güzel yine gelecek ben:51:

Müdürüm böyle olmuyor anlayabileceğim türden yaz...........bu dolar niye düşmüş bunca borca rağmen.....yoksa biryerlerden borç mu aldık yine
 
Turkiye'deyken ben de borsaya cok takilirdim, ama o gunden bu yana cok sey degisti, cok sirket de borsaya girdi, bir kac yeni yatirim enstrumani daha dahil oldu, artik bu konuda kendimi cok cahil hissediyorum. O gunlere gore borsa su an cok pahalli, kagitlar 4-5 mislinde idi en son baktigimda iki-uc sene once.. Birilerinin elinde patlamasa bari. Neyse, donunce gene oralarda oluruz, yenilikleri de ogreniriz diye dusunuyorum.
 
Neler olmuyor ki, ekonomide neler oluyor demek daha doğru sanırım, BIST ve VİOB hep yukarı daima yukarı, seyredenlerin ağzı açık kalıyor.

Neyse susayım, Türkiye çok güzel şiş kebap çok güzel yine gelecek ben:51:

Hocam daha açık yazsanız
 
Borsanın yükselmesi bize bir fayda sağlamadı terste kaldık o para bizim cebimize girmedi
Borsamız tarihinin yukarı doğru en uzun hareketini yaptığı noktaya yeniden ulaştığında (4 hafta öncesi gibi) küçük yatırımcı borsa artık düşer diyerek düşüş yönlü pozisyon aldı bu süreçte borsa düşmedi düşüş yönlü pozisyon alanlar terste kaldı. Soma faciası yaşandı çok ufak düşüşler oldu.
Düşüş yönlü pozisyonda hisse alıp beklemek gibi değil bir noktada pozisyonun yanması söz konusu bu yatırımları yakana kadar alım yapacalar sanırım.
 
Son düzenleme:
Borsanın yükselmesi benim için hep tek anlam taşımıştır:

Birileri gelip para koyarak kısa yoldan zengin olur.

Çalışıp emek harcayanların sırtından.
 
Back
X