- 19 Ekim 2022
- 1.733
- 4.622
- 29
- Konu Sahibi cileklipasta95
- #1
Merhaba hanımlar,
Ben kendimi bildim bileli hep "ikinci tercih" olarak yaşadım. Ta ilkokulda örneğin ayşe, fatma yokken benimle arkadaşlık ediyor, fatma geldiğinde ben dışlanıyordum.
Aile içindede karşılaştığım bi durumdu bu. Ve sanırım bunun nedeni, benim hayatımda olan herkese karşı istemsizce "siz ne zaman isterseniz ben hazır vaziyette buradayım" mesajı vermekmiş.
Sonra lise zamanında bir arkadaş grubum oldu. Özellikle içlerinden biriyle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, ne yaparsak birlikte yapardık. Mutluydum. Uzun yıllar süren bir arkadaşlığımız vardı. Sonra birlikte ortak bi iş yapmaya karar verdik. Ne olduysa ondan sonra olmaya başladı. Kendini benim ortağım değil patronummuş gibi görüyor ve dışarıya öyle yansıtıyordu, beni geri planda tutuyordu, para mevzusunu üstlenmişti ve ben kendi payımı isterken bile çekiniyordum. Ben kendi halinde, kendi tarzı olan, kendini kimseyle kıyaslamayan bir insanım, onun aksine. Iş ortamında veya özel hayatımızda birisi tarafından bir övgü alsam o konuyu dalga konusu haline getiriyordu. Benim giyimimle, hobilerimle dalga geçip çok geçmeden aynılarını yapıyordu. Ben pek hayır diyebilen bir insan değilken bu sıralarda okuduğum bazı psikolojik kitaplarla bu konuda kendimi geliştirmeye çalıştım, başarılıda oldum. Artık istemediğim konularda tepki gösterip kabul etmiyordum, rahatsızlığımı belirtiyordum. Ve kavga çıkıyordu tabiki. Ayrıca bazı nedenlerin altına sığınarak benim sırlarımı vs. çevremize ifşa etti, ben körmüşüm altında kötülük aramamışım. Defalarca arkadaşlığımı bitirmeye kalktım her defasında ağlıyordu ve beni ikna ediyordu.
Neyse kavga-dövüş devam ediyorduk. Ta ki ben nişanlanana kadar. Tatile memlekete gittiğimde 1 hafta içinde tanışıp nişanlandım. Arkadaşıma "böyle böyle ben nişanlanıyorum" dediğimde şok oldu. Ne tebrik etti, ne bir hediye aldı (normalde diğer arkadaşlara bu konuda çok ilgili davranırdı).. Nişanlımla ilgili en ufak bi konuda "neden ayrılmıyorsun" derdi, yeni olacak soyismime varana kadar dalga geçerdi..
Zaman geçti nikah tarihim geldi ve ben aptal gibi onu "en yakin arkadasim" olarak nikah sahidim yaptim. Ben oldum olasi "Benim icin dügüne dair en önemli sey nikah sahidimdir, en önemli anima sahitlik yapiyor" falan diye anlatirdim. Ne kadar kiymet verdigimi biliyordu yani.
Nikahim olduktan 1 hafta sonra pat diye benimle arkadasligini bitirdi. Ortak cevremizden kim varsa hepsini yanina cekmis, hakkimda ne söyledi, bana karsi insanlari nasil doldurdu bilmiyorum. Allah sahit kimseyle bi kavgam, bi kötü sizim, kalp kirmam olmadi.
En yakin arkadasim dedigim kisinin bana yaptigi kötülükleri ben hep sonradan farkettim tabiki, cok gec olmustu artik. Simdi herkes onun yaninda, ben ise "yalnizim". Insanların beni hic dinlemeden, nasil bi insan oldugumu bildigi halde bir kisinin laflariyla beni arkadasliktan cikarmalari cok zoruma gitti, inanilmaz kirildim. Üzerinden 1 yıl gecmesine ragmen bu kirginligi atabilmis degilim. Cevremdeki cogu kisi "seni kiskandi" diyor ama ben "kendimden cok ödün verdim" diyorum. Siz ne dersiniz?
Ben kendimi bildim bileli hep "ikinci tercih" olarak yaşadım. Ta ilkokulda örneğin ayşe, fatma yokken benimle arkadaşlık ediyor, fatma geldiğinde ben dışlanıyordum.
Aile içindede karşılaştığım bi durumdu bu. Ve sanırım bunun nedeni, benim hayatımda olan herkese karşı istemsizce "siz ne zaman isterseniz ben hazır vaziyette buradayım" mesajı vermekmiş.
Sonra lise zamanında bir arkadaş grubum oldu. Özellikle içlerinden biriyle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, ne yaparsak birlikte yapardık. Mutluydum. Uzun yıllar süren bir arkadaşlığımız vardı. Sonra birlikte ortak bi iş yapmaya karar verdik. Ne olduysa ondan sonra olmaya başladı. Kendini benim ortağım değil patronummuş gibi görüyor ve dışarıya öyle yansıtıyordu, beni geri planda tutuyordu, para mevzusunu üstlenmişti ve ben kendi payımı isterken bile çekiniyordum. Ben kendi halinde, kendi tarzı olan, kendini kimseyle kıyaslamayan bir insanım, onun aksine. Iş ortamında veya özel hayatımızda birisi tarafından bir övgü alsam o konuyu dalga konusu haline getiriyordu. Benim giyimimle, hobilerimle dalga geçip çok geçmeden aynılarını yapıyordu. Ben pek hayır diyebilen bir insan değilken bu sıralarda okuduğum bazı psikolojik kitaplarla bu konuda kendimi geliştirmeye çalıştım, başarılıda oldum. Artık istemediğim konularda tepki gösterip kabul etmiyordum, rahatsızlığımı belirtiyordum. Ve kavga çıkıyordu tabiki. Ayrıca bazı nedenlerin altına sığınarak benim sırlarımı vs. çevremize ifşa etti, ben körmüşüm altında kötülük aramamışım. Defalarca arkadaşlığımı bitirmeye kalktım her defasında ağlıyordu ve beni ikna ediyordu.
Neyse kavga-dövüş devam ediyorduk. Ta ki ben nişanlanana kadar. Tatile memlekete gittiğimde 1 hafta içinde tanışıp nişanlandım. Arkadaşıma "böyle böyle ben nişanlanıyorum" dediğimde şok oldu. Ne tebrik etti, ne bir hediye aldı (normalde diğer arkadaşlara bu konuda çok ilgili davranırdı).. Nişanlımla ilgili en ufak bi konuda "neden ayrılmıyorsun" derdi, yeni olacak soyismime varana kadar dalga geçerdi..
Zaman geçti nikah tarihim geldi ve ben aptal gibi onu "en yakin arkadasim" olarak nikah sahidim yaptim. Ben oldum olasi "Benim icin dügüne dair en önemli sey nikah sahidimdir, en önemli anima sahitlik yapiyor" falan diye anlatirdim. Ne kadar kiymet verdigimi biliyordu yani.
Nikahim olduktan 1 hafta sonra pat diye benimle arkadasligini bitirdi. Ortak cevremizden kim varsa hepsini yanina cekmis, hakkimda ne söyledi, bana karsi insanlari nasil doldurdu bilmiyorum. Allah sahit kimseyle bi kavgam, bi kötü sizim, kalp kirmam olmadi.
En yakin arkadasim dedigim kisinin bana yaptigi kötülükleri ben hep sonradan farkettim tabiki, cok gec olmustu artik. Simdi herkes onun yaninda, ben ise "yalnizim". Insanların beni hic dinlemeden, nasil bi insan oldugumu bildigi halde bir kisinin laflariyla beni arkadasliktan cikarmalari cok zoruma gitti, inanilmaz kirildim. Üzerinden 1 yıl gecmesine ragmen bu kirginligi atabilmis degilim. Cevremdeki cogu kisi "seni kiskandi" diyor ama ben "kendimden cok ödün verdim" diyorum. Siz ne dersiniz?