Hepinize merhabalar
Şu sıralar canımı sıkan bir konu var size danısıp fikir almaya karar verdim arkadaşlar.
Benim çocukluk arkadaşım var 23 yıldır beraberiz. Babalarımız da çocukluk arkadaşıdır.
Kardeş gibi büyüdük ve onun yeri bende her zaman bambaşkaydı. Ta ki şu son olanlara dek..
Çok uzatmadan anlatmak istiyorum. Üniversiteye beraber hazırlanmaya başladık. Ben her zaman ondan bir adım öndeydim ama ne olursa olsun onun için elimden geleni yaptım dersler de hep destekçisi oldum.
Bu arada bu arkadaşım erkek. Ve inanılmaz hassas bir insan. Sürekli ailevi problemler yaşardı yine en başta ben destek olurdum.
Neyse gün geldi çattı üniversite sınav sonuçları açklandı ben Türkiye'nin en iyi okullarından birine girdim o da neredeyse en kötüsüne.
Bir not eklemek istiyorum ailelerimiz son birkaç yıldır konuşmama kararı aldı bunu söylemek tuhaf ama aileler arasında bir rekabet çekememezlik durumu oluştu özellikle bizim maddi durumumuzun iyileşmesi ve benim iyi bir yeri kazanmam bir sürü şey var aslında..
Anneme karşı her zaman onu savunurdum ve annem de cidden arkadaşımı sever yani..
Neyse ben yine destek oluyorum uzakta ama elimden gelen her türlü şeyi yapıyorum onun için. Sonra psikolojisi o doğudaki üniversitede olmayı kaldıramadı üniversitenin 1. yılı çok ağır sorunlar yaşadı. Ben hep destek oluyorum görüntülü arama yapıyoruz inanın her allahın günü ağlıyor ve ben her allahın günü motivasyon konuşmaları yapıyordum. Babası bile yeter intihar edersen et dedi ben o anda bile kimse yokken vardım.
Her ne zaman buluşsak evde börek kek varsa götürürdüm düşünün.
Sonra ben Erasmus ile Almanya'ya gittim o da denedi ama gidemedi. Yine bir tuhaflık aramızda bir soğukluk oldu. Sonra uzakta olmam derslerimin yoğun olması ve inanın tam 3 yıl boyunca her gün onu desteklemenin verdiği bir yorgunluk vardı üzerimde.
En çok yoranda 2 saat 3 saat konuşuyorum ardından hala negatif olması beni cidden yormuştu. Türkiyedeki arakdaşlarım yeter ben olsam dayanamam diyordu ben yine de o benim "dostum" diyordum.
Ama sırf Almanya'da ona eskisi gibi destek olmadığım için benimle bir süre konuşmadı. Tamam ben de ihmal etmiş olabilirim ama inanın ben de yeni bir ülke derslerim var ve onun sürekli ben demesinden çok sıkılmıştım.
Neyse Almanya'dan döndüm sonra Amerika'da yaz dönemi bir işe kabul edildim ve Amerika'ya gittim. Yine biraz kopukluk oldu. Sonra da Erasmus ile Romanya'da 2. kez eğitim gördüm.
Ama dediğim gibi son 2 yılı yurtdışında geçirdim ve aramızda bir soğukluk oldu.
Ve bir not daha düşmek istiyorum. Ben inanılmaz enerjik ve pozitif bir insanım o da inanılmaz negatif. Ben hadi şöyle yapalım şunu başaralım çok iyi yerlere gelelim derim o da tam tersim. Beni heyecanlandıran bir şeyi dinlemek istemiyor gibi. Ya da hep ondan bahsetmek zorundaymışız gibiydi arkadaşlığımız.
Ama bakın kızlar inanın benim ona yaptığımı o zor zamanlarında ailesi yapmadı. Neyse asıl konu şu beni öyle kıracak bir şey yaptı ki yazıklar olsun dedim.
Ben burun ameliyatı oldum aranızda olanlar varsa bilir zor yani. İlk 3 gün özellikle ve psikolojik olarak da yoruluyorsunuz. Bana 3 gün boyunca yazmadı 3 gün sonra aradı ben de açmak istemedim 3 gündür aklın nerede? Ben de grip oldum diyor. He anladım dedim.
Ve 2 hafta boyunca beni asla ama asla aramadı. Sonra mesaj attı. Bu arada şuan ikimizde ailelerimizle yaşıyoruz İstanbul'da ve evlerimiz 5 dk mesafe. Çıkıp gelmedi geçmiş olsuna. Gerçekten insan zor zamanında bekliyor bunu.
Bana yanlış düşünüyorsun sen yazmayınca ben de senin yazmanı bekledim diyor.
Yahu ben ameliyat olmuşum insan çat çıkar gelir biz birbirimizi kardeş gibi görüyoruz neden bahsediyor anlamıyorum o kadar sahte geldi ki. Ben de artık görüşmek istemediğimi söyledim sonunda. Ve o günden bu yada 1 buçuk ay oldu asla konuşmuyoruz. Bugün akşam yolda gördüm hemen görmezlikten geldi telefona gömüldü ama daracık yol yani.
Gerçekten yazıklar olsun nasıl olur da bunca emek ettiğimiz güvendiğimiz insanlar böyle olabiliyor?
Bu arada ben Eylül de mezun olduğum için yeni yeni şirketlerle görüşmeye başladım.. O da haziranda mezun oldu hemen başladı ve kurumsal bir firmada çok çalışıyor ve bu işten sonra o kadar değişti ki..
Çok uzattım farkındayım ama inanın hayret ediyorum. Arkadaşalarım uzak dur boş ver diyor. Ben de gerçekten kırgınım ve görüşmek istemiyorum benim zor günümde yanımda olmayan bir insanla..
Sizler neler düşünüyorsunuz merak ediyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Edit: Arkadaşlar konuyu editleme gereği duyuyorum görüyorum ki bazı şeyler yanlış anlaşılmaya yol açmış.
Öncelikle ben arkadaşımın düşük bir pozisyonda işe başladığından bahsettim. Bunu onu aşağılamak için değil bunun bile onu ne kadar değiştirdiğini vurgulamak için yazdım. Yazımda sürekli kendimi övüyor onu da aşağılıyormuşum gibi gözükmüş, ama asıl anlatmak istediğim bunların zamanla bizim aramızı açan unsurlar olduğuydu. Benim bunları yapmadan önce aramızın gayet iyi olması sonrasında bozulması rahatsız etti. Benim adıma sevindiğini hissetmiyordum artık.
Ve ben hep dikkat ederdim bu konuları yanında açmamak için çünkü gerçekten çok kafasına takıyor ve üzülüyordu. Zaten düzenli olarak ilaç da kullanıyor. Gerçekten hassas bir insan ama kötü biri de olduğunu düşünmüyorum sadece bu kadar çabuk değişmesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Ve evde de baskı vardı ailesinden yana.
Dediğim gibi belki de aileler arasındaki rekabet bizi bu noktalara getirdi. Ama ben asla onun kötü olmasını istemem. 100 kez hadi kalk çalış bak beraber gidelim derdim tembellik eder ya da olmaz ki zaten ben şanssızım der vazgeçerdi.
Onun Cv'sini ben yaptım kaç kez ki bir şeyler yolunda gitsin diye. İnanın eğer ondan üstün olmak istesem bunu yapmazdım. Ben arkadaşımı asla ama asla rakip olarak görmedim. Yani günün birinde dünyanın en iyi işine sahip olayım dostum olmayacaksa ne anlamı var 3 günlük dünya Allah aşkına. İnsanız değer veriyoruz ve değer görmek istiyoruz.
Bir arkadaş da demiş ki evden götürdüğün kekten börekten bahsetmişsin diye. Arkadaşlar ben onu samimiyet boyutumuzu bahsetmek için onu ne kadar düşündüğümü göstermek için yazdım. Kendisi çok zayıftı bu da onu üzüyordu. Ya bilmiyorum arkadaşlara da söyledim eminim benim de hatalarım vardır kendimi kusursuz görmüyorum kesinlikle.
Ya da ego tatmin ettiğimi söyleyen arkadaşlar var. Merak ediyorum arkadaşlık sadece dert sorun paylaşmak mı? Ben de isterdim ki ben iyi olduğumda da o da benim adıma sevinsin. Benimle gurur duyduğunu belirtsin. O en ufak bir şey başarınca bile ben hadi bir şeyler yapalım derdim onun adına mutlu olurdum. Ama öyle bir hal almıştı ki ben kendi yaptıklarımı bahsetmekten çekiniyordum. Tek konuştuğumuz şeyler sorunlarıydı.
Ve kusura bakmayın ama her ne olursa olsun sizin yanında olduğunuz insanın da yanında olmasını istiyorsunuz. Bu içgüdüsel insani bir ihtiyaç. Tabi ki de iyilikler karşılık beklenmeden yapılır ama insan bu kadar güvendiği insandan da elbet iyilik bekler yani bu istemsiz, İnsanoğlunun yaradılışında var olan bir şey bence. Yani ben kendimi onun yerine koyuyorum her ne kadar küs olsak da kalkar gider bir geçmiş olsun derim benim kırıldığım nokta bu. Ben görüşmeyelim dedim ama 23 yıl dile kolay. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemiş. Bilmiyorum ben biraz önce bir arkadaşın yorumunda da belirttim benim de elbet hatalarım olmuştur. Ama siz 3 yıl boyunca ağır psikolojik problemler yaşayan birine bu kadar destek olup zor zamanınızda yanınızda göremiyorsanız siz de sitem edersiniz..
Hem öyle olmasa sizi sonradan umursamayacak birine bile bile iyilik yapmaya devam eder misiniz gerçekten merak ediyorum?
Şu sıralar canımı sıkan bir konu var size danısıp fikir almaya karar verdim arkadaşlar.
Benim çocukluk arkadaşım var 23 yıldır beraberiz. Babalarımız da çocukluk arkadaşıdır.
Kardeş gibi büyüdük ve onun yeri bende her zaman bambaşkaydı. Ta ki şu son olanlara dek..
Çok uzatmadan anlatmak istiyorum. Üniversiteye beraber hazırlanmaya başladık. Ben her zaman ondan bir adım öndeydim ama ne olursa olsun onun için elimden geleni yaptım dersler de hep destekçisi oldum.
Bu arada bu arkadaşım erkek. Ve inanılmaz hassas bir insan. Sürekli ailevi problemler yaşardı yine en başta ben destek olurdum.
Neyse gün geldi çattı üniversite sınav sonuçları açklandı ben Türkiye'nin en iyi okullarından birine girdim o da neredeyse en kötüsüne.
Bir not eklemek istiyorum ailelerimiz son birkaç yıldır konuşmama kararı aldı bunu söylemek tuhaf ama aileler arasında bir rekabet çekememezlik durumu oluştu özellikle bizim maddi durumumuzun iyileşmesi ve benim iyi bir yeri kazanmam bir sürü şey var aslında..
Anneme karşı her zaman onu savunurdum ve annem de cidden arkadaşımı sever yani..
Neyse ben yine destek oluyorum uzakta ama elimden gelen her türlü şeyi yapıyorum onun için. Sonra psikolojisi o doğudaki üniversitede olmayı kaldıramadı üniversitenin 1. yılı çok ağır sorunlar yaşadı. Ben hep destek oluyorum görüntülü arama yapıyoruz inanın her allahın günü ağlıyor ve ben her allahın günü motivasyon konuşmaları yapıyordum. Babası bile yeter intihar edersen et dedi ben o anda bile kimse yokken vardım.
Her ne zaman buluşsak evde börek kek varsa götürürdüm düşünün.
Sonra ben Erasmus ile Almanya'ya gittim o da denedi ama gidemedi. Yine bir tuhaflık aramızda bir soğukluk oldu. Sonra uzakta olmam derslerimin yoğun olması ve inanın tam 3 yıl boyunca her gün onu desteklemenin verdiği bir yorgunluk vardı üzerimde.
En çok yoranda 2 saat 3 saat konuşuyorum ardından hala negatif olması beni cidden yormuştu. Türkiyedeki arakdaşlarım yeter ben olsam dayanamam diyordu ben yine de o benim "dostum" diyordum.
Ama sırf Almanya'da ona eskisi gibi destek olmadığım için benimle bir süre konuşmadı. Tamam ben de ihmal etmiş olabilirim ama inanın ben de yeni bir ülke derslerim var ve onun sürekli ben demesinden çok sıkılmıştım.
Neyse Almanya'dan döndüm sonra Amerika'da yaz dönemi bir işe kabul edildim ve Amerika'ya gittim. Yine biraz kopukluk oldu. Sonra da Erasmus ile Romanya'da 2. kez eğitim gördüm.
Ama dediğim gibi son 2 yılı yurtdışında geçirdim ve aramızda bir soğukluk oldu.
Ve bir not daha düşmek istiyorum. Ben inanılmaz enerjik ve pozitif bir insanım o da inanılmaz negatif. Ben hadi şöyle yapalım şunu başaralım çok iyi yerlere gelelim derim o da tam tersim. Beni heyecanlandıran bir şeyi dinlemek istemiyor gibi. Ya da hep ondan bahsetmek zorundaymışız gibiydi arkadaşlığımız.
Ama bakın kızlar inanın benim ona yaptığımı o zor zamanlarında ailesi yapmadı. Neyse asıl konu şu beni öyle kıracak bir şey yaptı ki yazıklar olsun dedim.
Ben burun ameliyatı oldum aranızda olanlar varsa bilir zor yani. İlk 3 gün özellikle ve psikolojik olarak da yoruluyorsunuz. Bana 3 gün boyunca yazmadı 3 gün sonra aradı ben de açmak istemedim 3 gündür aklın nerede? Ben de grip oldum diyor. He anladım dedim.
Ve 2 hafta boyunca beni asla ama asla aramadı. Sonra mesaj attı. Bu arada şuan ikimizde ailelerimizle yaşıyoruz İstanbul'da ve evlerimiz 5 dk mesafe. Çıkıp gelmedi geçmiş olsuna. Gerçekten insan zor zamanında bekliyor bunu.
Bana yanlış düşünüyorsun sen yazmayınca ben de senin yazmanı bekledim diyor.
Yahu ben ameliyat olmuşum insan çat çıkar gelir biz birbirimizi kardeş gibi görüyoruz neden bahsediyor anlamıyorum o kadar sahte geldi ki. Ben de artık görüşmek istemediğimi söyledim sonunda. Ve o günden bu yada 1 buçuk ay oldu asla konuşmuyoruz. Bugün akşam yolda gördüm hemen görmezlikten geldi telefona gömüldü ama daracık yol yani.
Gerçekten yazıklar olsun nasıl olur da bunca emek ettiğimiz güvendiğimiz insanlar böyle olabiliyor?
Bu arada ben Eylül de mezun olduğum için yeni yeni şirketlerle görüşmeye başladım.. O da haziranda mezun oldu hemen başladı ve kurumsal bir firmada çok çalışıyor ve bu işten sonra o kadar değişti ki..
Çok uzattım farkındayım ama inanın hayret ediyorum. Arkadaşalarım uzak dur boş ver diyor. Ben de gerçekten kırgınım ve görüşmek istemiyorum benim zor günümde yanımda olmayan bir insanla..
Sizler neler düşünüyorsunuz merak ediyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Edit: Arkadaşlar konuyu editleme gereği duyuyorum görüyorum ki bazı şeyler yanlış anlaşılmaya yol açmış.
Öncelikle ben arkadaşımın düşük bir pozisyonda işe başladığından bahsettim. Bunu onu aşağılamak için değil bunun bile onu ne kadar değiştirdiğini vurgulamak için yazdım. Yazımda sürekli kendimi övüyor onu da aşağılıyormuşum gibi gözükmüş, ama asıl anlatmak istediğim bunların zamanla bizim aramızı açan unsurlar olduğuydu. Benim bunları yapmadan önce aramızın gayet iyi olması sonrasında bozulması rahatsız etti. Benim adıma sevindiğini hissetmiyordum artık.
Ve ben hep dikkat ederdim bu konuları yanında açmamak için çünkü gerçekten çok kafasına takıyor ve üzülüyordu. Zaten düzenli olarak ilaç da kullanıyor. Gerçekten hassas bir insan ama kötü biri de olduğunu düşünmüyorum sadece bu kadar çabuk değişmesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Ve evde de baskı vardı ailesinden yana.
Dediğim gibi belki de aileler arasındaki rekabet bizi bu noktalara getirdi. Ama ben asla onun kötü olmasını istemem. 100 kez hadi kalk çalış bak beraber gidelim derdim tembellik eder ya da olmaz ki zaten ben şanssızım der vazgeçerdi.
Onun Cv'sini ben yaptım kaç kez ki bir şeyler yolunda gitsin diye. İnanın eğer ondan üstün olmak istesem bunu yapmazdım. Ben arkadaşımı asla ama asla rakip olarak görmedim. Yani günün birinde dünyanın en iyi işine sahip olayım dostum olmayacaksa ne anlamı var 3 günlük dünya Allah aşkına. İnsanız değer veriyoruz ve değer görmek istiyoruz.
Bir arkadaş da demiş ki evden götürdüğün kekten börekten bahsetmişsin diye. Arkadaşlar ben onu samimiyet boyutumuzu bahsetmek için onu ne kadar düşündüğümü göstermek için yazdım. Kendisi çok zayıftı bu da onu üzüyordu. Ya bilmiyorum arkadaşlara da söyledim eminim benim de hatalarım vardır kendimi kusursuz görmüyorum kesinlikle.
Ya da ego tatmin ettiğimi söyleyen arkadaşlar var. Merak ediyorum arkadaşlık sadece dert sorun paylaşmak mı? Ben de isterdim ki ben iyi olduğumda da o da benim adıma sevinsin. Benimle gurur duyduğunu belirtsin. O en ufak bir şey başarınca bile ben hadi bir şeyler yapalım derdim onun adına mutlu olurdum. Ama öyle bir hal almıştı ki ben kendi yaptıklarımı bahsetmekten çekiniyordum. Tek konuştuğumuz şeyler sorunlarıydı.
Ve kusura bakmayın ama her ne olursa olsun sizin yanında olduğunuz insanın da yanında olmasını istiyorsunuz. Bu içgüdüsel insani bir ihtiyaç. Tabi ki de iyilikler karşılık beklenmeden yapılır ama insan bu kadar güvendiği insandan da elbet iyilik bekler yani bu istemsiz, İnsanoğlunun yaradılışında var olan bir şey bence. Yani ben kendimi onun yerine koyuyorum her ne kadar küs olsak da kalkar gider bir geçmiş olsun derim benim kırıldığım nokta bu. Ben görüşmeyelim dedim ama 23 yıl dile kolay. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemiş. Bilmiyorum ben biraz önce bir arkadaşın yorumunda da belirttim benim de elbet hatalarım olmuştur. Ama siz 3 yıl boyunca ağır psikolojik problemler yaşayan birine bu kadar destek olup zor zamanınızda yanınızda göremiyorsanız siz de sitem edersiniz..
Hem öyle olmasa sizi sonradan umursamayacak birine bile bile iyilik yapmaya devam eder misiniz gerçekten merak ediyorum?
Son düzenleme: