Bu soruyu zaman zaman ben de sormuşumdur kendime. En çok da çok değer verdiğim birini kaybettiğim zaman. Birçok kişi gibi ben de ölümü sevmeyenlerdenim. (Ölüme farklı bakan, dünya sürgününün bitişi olarak gören bir çok insan olduğunu biliyorum ama ben onlardan değilim hala)
İnsanın hayatı algılayışı biraz yaşayışı ile ilgili galiba. Eğer dünya ile ilgili yeterince sorumluluk alırsanız, dini inançlarınızla ilgili inandığınız şeyleri yapmaya da başlarsanız bu soruları daha az sormaya başlıyorsunuz bunu keşfettim. Bu tamamen iç huzurla ilgili bir olgu. Eğer iyi bir insan iyi bir kul olma amacı ile çalışıyorsanız bir gün sonunda yatağa girdiğinizde 'Ben bugün dürüst çalıştım, kimsenin kalbini kırmadım, namazımı kıldım -tabi bu benim inancıma göre, yani islamiyete göre - bir gün huzurluyum' diyebiliyorsanız daha az sorgularsınız ya da bu sorgulamaya karşı daha dik bir duruşunuz olur.
Kader bana göre Allahın yazdığı değil bizim yaptığımız. Yani Allah yazdığı için biz yapmıyoruz biz yaptığımız için Allah yazıyor ya da biliyor. Bu Allah'ın herşeyi önceden bilme özelliğindendir. O elbette bilecek. Bu dünya aslında bizi bize kanıtlama sınavı. Yoksa Allah hepimizin ne olduğunu, nerde hata yapacağımızı, nerede isyan edeceğimizi elbette biliyordu. Ama biz bilmiyorduk. Anne karnındaki hayatımızı bilmediğimiz gibi ahiret hayatımızı da hatırlamayınca nasıl bir insan olacağımızı Allah bize kanıtlıyor sadece. Bu dünya bu.
Bunu anlayabilmemiz için yeterince akıl da vermiş yaşam da. Bunun için 30 yıl da bir 60 yıl da. Tek bir akıl da yeterli. Tekrar tekrar yaşamak, tekrar tekrar sınanmak sınanarak olgunlaşmak diye bir kavram yok bana göre. İnsan bir kere yaşar ve kendine göre bir sınavı vardır. Bunu bir şekilde tamamlar ve gider. Baştan başlamaya inanmak dünyaya ait sınavını tam olarak yerine getiremeyen ya da bir yaratıcının olduğuna inanmayan öldükten sonra tamamen yok olacağı fikrinden korkan insanların yüreklerine su serpmek için, 'Allah ya da doğa size bir daha şans verir' diye kandırmaya çalışmaktan başka birşey değil bana göre. Dikkat edin tüm ilahi dinlerin ortak özelliği yaşamı tek bir yaşam olarak kabul etmesidir.
Bu yaşamı nasıl değerlendireceği de Allahın verdiği akılla herkesin kendi iradesindedir.