Doğum Kolaylaştırıldı

emone

Guru
Kayıtlı Üye
30 Haziran 2010
142
9
Yaratılmışların en mükemmeli olan insan dünyaya gelirken çeşitli lütuflarla karşılaşır; bunların başında doğumunun kolaylaştırılması vardır. Hamileliğin sonuna doğru, hormonların devreye sokulmasıyla rahimde yavaş yavaş kasılmalar başlar. Bebeğin hareketlerinin sebep olduğu mekanik tesir, bu hâdiseyi hızlandırır. Bu sırada östrojen ve progesteron hormonlarında çok hassas bir mekanizma ile haftalara ve aylara göre ayarlamalar yapılır. Hamilelik süresince rahim kaslarının kasılmasına mâni olma vazifesi, progestoron hormonuna verilmiştir. Bunun hikmeti ise, ceninin rahatça şekillenmesine imkân sağlamaktır. Hamileliğin yedinci haftasından sonra progesteron salgısı artırılmaz. Bunun yanında ilk yedi ayda, cenin tutunduğu rahim duvarından düşmesin diye, bu bölgedeki kasları kasan östrojen salgısının artmasına da İlâhî program gereği izin verilmez. Yedinci aydan sonra östrojen hormonu salgısı yavaş yavaş artırılmaya başlanır. Hamileliğin sonuna doğru östrojen/progesteron nispetinde östrojen lehine artış, doğumun başlatılmasında önemli bir sebeptir.

Doğumu kolaylaştıran hormonlardan biri olan oksitosin de (hipofiz bezinden salgılanır), rahim kasılmalarına sebep olur. Bir başka rahmet tecellisi ise, daha oksitosin salınmadan önce rahmin bu hâdiseye hazırlanmasıdır. Şöyle ki; doğuma birkaç ay kala rahim kaslarına yerleştirilmiş oksitosin alıcılarının sayısında artış görülür. Reseptörlerin (alıcı) sayısı artınca da hipofiz bezinden oksitosin salınması daha da artırılır. Nitekim hipofiz bezi çıkarılan gebe hayvanlarda doğum süresinin uzadığı görülmüştür. Bu tespit hipofiz bezi ve salgıladığı oksitosinin doğum için önemli olduğunu, fakat tek başına yetmediğini göstermektedir. Rahmeti Sonsuz, doğumun kolay bir şekilde gerçekleşmesi için çok sayıda faktörü birlikte vazifeye koşturmaktadır. Hurmada bol bulunan bir hormon olan oksitosin, doğum öncesi rahmin kasılması dışında, doğumdan sonra da rahmin toparlanıp küçülmesine yardım edici bir vazife yapar. Bu sebeple Kur'ân-ı Kerîm'de "Derken doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya zorladı. 'Ay!' dedi, 'N'olaydım, keşke bu iş başıma gelmeden öleydim, adı sanı unutulup gitmiş biri olaydım!' Derken, Ruh, ona aşağıdan şöyle seslendi: 'Sakın üzülme!' "Rabbin senin alt yanında bir su arkı meydana getirdi. Haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün.' 'Artık ye, iç, gözün aydın olsun! Eğer herhangi bir insana rastlarsan: 'Ben Rahman'a oruç adamıştım, de, o sebeple bugün hiç kimseyle konuşmayacağım." (Meryem, 23–26) buyrularak Hz. Meryem'e doğum öncesi taze hurmalardan yemesi tavsiye edilmiştir.

Anne rahminin kasılmasında vazifeli olan bir diğer hormon da böbrek üstü bezinden (adrenal bez) salgılanan kortizoldur. Buna ilâve olarak, bebeğin etrafını saran koruyucu zarlardan (amnion ve chorion) salgılanan prostaglandinlerin de kasılma şiddetini artırdığı düşünülmektedir.

Doğuma uygun hususi kaslar
Rahim duvarını döşeyen kaslar, düz kas tipindedir (irade dışı çalışan, yavaş fakat güçlü kasılan) ve mekanik olarak uyarıldığında kasılırlar. Bebeğe ruh üflendikten sonra sinir sistemiyle beraber idrak geliştikçe bebeğin kol ve bacak hareketlerinde artma olur. Bebek tekme atar, kollarını hareket ettirir. Bunun neticesinde yapılan mekanik tesire rahim kasları kasılarak cevap verir. Doğumun başlamasını tetikleyen sebeplerden biri olan bebeğin hareketlerine destek olarak östrojen, oksitosin, kortizol, prostaglandin gibi hormonların müşterek tesirleri çocuk doğum kanalına doğru baş aşağı itilinceye kadar devam eder. Rahim başı gerildikçe daha önce uzun aralıklı olan kasılmalar gittikçe sıklaşır, bu durum doğum sancıları olarak bilinir.

En ideal doğum şekli olan baş önde, ayaklar geride olacak şekilde embriyonun pozisyonu ve gelişmesi doğumdan çok önce hazırlanır. Cenin on ikinci haftaya kadar baş ve ayaklar yatay olarak aynı hizada gelişmeye devam eder, bu haftadan sonra baş aşağı doğru tedrici olarak yönelmeye başlar. Altıncı aydan sonra sırtı aşağı, baş ve kuyruk sokumu sola veya sağa gelecek şekilde pozisyon verilir. Doğum fiilen başladığında baş yukarı ayak aşağı olarak gelseydi, rahmin açılması için gerekli basınç daha az olacağından doğum süresi uzardı. Ayrıca bacak ve kollardan birinin önden gelmesi rahim çıkışında takılmalara sebep olacağından çeşitli sakatlıklar ortaya çıkabilir, bu durum anne veya bebeğin ölümüne sebep olabilirdi. Böyle doğumlarda bazen, bebek ve annenin hayatını tehlikeye atmamak için, çocuk cerrahî yollarla (sezaryen) anne karnından alınır.

Rahim çıkışının doğumu kolaylaştırıcı şekilde uyarılmasında, uyarılma kuvvetinin fazla olması gerekir. Bunun için kadın doğum uzmanları rahim çıkışına olan uyarıları artırmak için bebeğin etrafındaki koruyucu zarları delerler, böylece bebek başının rahim duvarıyla temasını artırarak doğuma yardımcı olurlar. Bu şekildeki uygulamayla bebeğin başı, rahim çıkışını diğer usullerden daha fazla gerer. Rahim duvarlarının ve karın kaslarının her kasılmasında bebeğe 12 kg'lık bir kuvvet uygulanır. Rahim çıkışı gerilirken oluşan geri besleme (feed-back) mekanizmasıyla rahim duvarında tepeden aşağı doğru kasılmalar başlatılır. Kuvvetli kasılmalar rahim duvarının gerilmesiyle devam eder ve daha sonra bebeği doğum kanalına doğru iterek doğum devam eder.

Her rahim kasılması bebeği rahim çıkışına doğru iten bir baskı yapar. Rahim çıkışı gerildikçe rahim gövdesinde kasılmalar hızlanır, üst kısımda kalan rahim tepesinden gövdeye oradan da rahim çıkışına doğru kasılmalar artar. Bütün bunlar bebeğin rahim çıkışına doğru itilmesini güçlendirir ve rahim çıkışı yavaş yavaş açılmaya başlar. Doğum ağrıları ile gittikçe açılan rahim çıkışı ilk doğumda 8–24 saatte bebek geçecek şekilde genişlerken daha sonraki doğumlarda genişleme süresi kısalır.

Her rahim kasılması annede oldukça şiddetli ağrılar meydana getirir. Kramp şeklinde olan bu ağrının sebebi, kan damarlarına yapılan basınçtan dolayı rahim kaslarında olan oksijensizliktir (hipoksi). Nitekim bazı hususi durumlarda ağrı sinirleri kesildiği zaman bu ağrı hissedilmemektedir. Bu ağrılar da boşuna değildir; omurilik vasıtasıyla karın kaslarını uyararak karın duvarının da kasılmasını uyardığından karın kasları da doğuma yardımcı olur.

Doğumun ilk dönemlerinde kasılmalar 30 dakikada bir gelebilir. Doğum ilerledikçe kasılmaların sıklığı artarak bir-iki dakikaya kadar düşebilir. Kasılmalar arasında gevşeme süresi gittikçe kısalır. Yaratıcı her kasılmadan sonra bir gevşeme hâdisesi yaratarak bebeğin canlı olarak doğmasını sağlamıştır. Kaslarda oluşan sürekli kasılma ve gevşememe çok tehlikelidir. Eğer kasılmalar sürekli olsa ve hiç gevşeme olmasaydı, kuvvetli ve devamlı kasılma bebeğe annenin dolaşım sisteminden oksijen ve gıda getiren plâsentadaki kan akımına karşı direnci artırarak bebeğin ölümüne sebep olurdu. Fıtrî olarak Rabb'imizin ilim ve kudretiyle ayarlanan bu kasılma ve gevşemelerdeki nizama insanoğlu parmak karıştırmaya kalkabilir. Nitekim kliniklerde doğuma yardımcı olsun diye yüksek dozda oksitosin hormonu verilmektedir. Dışarıdan verilen fazla hormon sebebiyle rahim kasları devamlı kasılarak kan akımını durdurmakta, neticede bebeğin oksijensiz kalarak ölmesine yol açmaktadır.

Rahim çıkışı gibi en büyük engeli hormonlar ve kasılmalar vesilesiyle geçen bebeğin yolculuğu henüz bitmemiştir. Annenin omurgasının son kısmı olan kuyruk sokumu kemiğinin orijinal hali yavrunun geçişine engeldir. Kudreti sonsuz ve rahmet sahibi Allah (celle celâlühü) son olarak kuyruk sokumu kemiğinin bağlarını gevşetme işini de, hormonlara yaptırır ve bu kemik iki santimetre geriye esnetilerek bebeğin kolaylıkla geçmesine imkân verilir. Eğer bu kuyruk sokumu kemiği engelini aşmak için bağlar gevşetilmeseydi şiddetli ağrılar, yırtılmalar ve kanamalar olurdu.

Bütün bu hususları iyi bilen bazı kadın doğum uzmanları her doğumun aslında bir ölüm olduğunu vurgulamaktadır. Şayet Rabb'imizin merhameti ve şefkati olmasaydı, hakikaten doğum hâdiseleri ölümler ve dehşetli acılarla sonlanırdı. Onlarca kimyevî, fizyolojik ve anatomik faktörü aynı gâye için seferber etmek, ancak sonsuz bir ilim ve kudret Sahibi'nin eseridir.

Dr. Arslan MAYDA
 
Doğum olayı ne kadar güzel ve mucizevi olay. Allah'ım ne güzel yaratmış bizi. Şimdi de bu duyguyu yaşattığı için Allahıma binlerce şükür
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…