- 25 Kasım 2007
- 444
- 0
Doğulu kadınlara özel güzellik sırrı
Karasal sert iklimde yaşayan Doğulu kadınların pürüzsüz bir cilde sahip olabilmeleri için kil ve mısır unundan elde edebilecekleri karışımları kullanmaları gerektiği belirtildi.
Doğal Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya, karasal sert iklimde yaşayan Doğulu kadınların pürüzsüz bir cilde sahip olabilmeleri için kil ve mısır unundan elde edebilecekleri karışımları kullanmaları gerektiğini söyledi. Türkiye’nin yılda 450 milyon dolar kozmetik ürünlere harcama yaptığına dikkat çeken fitoterapist Dumankaya, “İnsanlarımız para ödemekle kalmıyor, bir de cilt kanseri tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Tamamen organik ve doğal yağlardan imal edilen ürünler kullanılmalı” dedi.
Tent Güzellik Merkezi’nin davetlisi olarak Erzurum’a gelen fitoterapist (bitkilerle tedavi uzmanı) Suna Dumankaya, Türkiye’de son 10 yılda cilt kanseri vakalarının yüzde 70 artış gösterdiğini ileri sürdü. Makyaj ve cilt bakımı için kullanılan ithal ürünlerin cilt kanserine davetiye çıkardığını iddia eden farmakoloji uzmanı Dumankaya, özellikle kadınların organik ve doğal yağlardan elde edilen ürünleri tercih etmelerini tavsiye etti. 'Mucize formüller’, 'Meslek sırlarım’ ve son olarak 'Van’dan Amazonlara’ adlı üç kitabı bulunan Dumankaya, soğuk ve sert iklimde yaşayan Doğulu kadınların sağlıklı bir cilt bakımı için şu folmülleri verdi:
“Doğunun iklimi sert ve soğuk. Ayrıca burada yaşayanlar çok yağlı besleniyor. Bu da ciltteki yağ oranını artırıyor. Bunun için eşit miktarda bir çorba kaşığı kil, mısır unu ve su karıştırıp cildinize sürün. Bu sayede cildiniz porselen gibi bir görüntü kazanır. Yağlı ciltler için ise çok basit bir maske yapabilirsiniz. Bunun için de yine eşit miktarda bir çay kaşığı kil, bal ve limonu karıştırıp, yüzünüzde 20 dakika bekletin. İki seans sonra farkı farkedeceksiniz. Kuru ciltler için de bir çay kaşığı tuzsuz tereyağı ve balı karıştırıp cildinizde yarım saat bekletin. Çünkü tereyağında A vitamini, balda ise B vitamini var. Tüm bunlar cildin kurumasını ve çatlamasını önler. Bu işlem özellikle soğuk havalarda yapılırsa daha koruyucu bir etkisi olur.”
Karasal sert iklimde yaşayan Doğulu kadınların pürüzsüz bir cilde sahip olabilmeleri için kil ve mısır unundan elde edebilecekleri karışımları kullanmaları gerektiği belirtildi.
Doğal Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya, karasal sert iklimde yaşayan Doğulu kadınların pürüzsüz bir cilde sahip olabilmeleri için kil ve mısır unundan elde edebilecekleri karışımları kullanmaları gerektiğini söyledi. Türkiye’nin yılda 450 milyon dolar kozmetik ürünlere harcama yaptığına dikkat çeken fitoterapist Dumankaya, “İnsanlarımız para ödemekle kalmıyor, bir de cilt kanseri tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Tamamen organik ve doğal yağlardan imal edilen ürünler kullanılmalı” dedi.
Tent Güzellik Merkezi’nin davetlisi olarak Erzurum’a gelen fitoterapist (bitkilerle tedavi uzmanı) Suna Dumankaya, Türkiye’de son 10 yılda cilt kanseri vakalarının yüzde 70 artış gösterdiğini ileri sürdü. Makyaj ve cilt bakımı için kullanılan ithal ürünlerin cilt kanserine davetiye çıkardığını iddia eden farmakoloji uzmanı Dumankaya, özellikle kadınların organik ve doğal yağlardan elde edilen ürünleri tercih etmelerini tavsiye etti. 'Mucize formüller’, 'Meslek sırlarım’ ve son olarak 'Van’dan Amazonlara’ adlı üç kitabı bulunan Dumankaya, soğuk ve sert iklimde yaşayan Doğulu kadınların sağlıklı bir cilt bakımı için şu folmülleri verdi:
“Doğunun iklimi sert ve soğuk. Ayrıca burada yaşayanlar çok yağlı besleniyor. Bu da ciltteki yağ oranını artırıyor. Bunun için eşit miktarda bir çorba kaşığı kil, mısır unu ve su karıştırıp cildinize sürün. Bu sayede cildiniz porselen gibi bir görüntü kazanır. Yağlı ciltler için ise çok basit bir maske yapabilirsiniz. Bunun için de yine eşit miktarda bir çay kaşığı kil, bal ve limonu karıştırıp, yüzünüzde 20 dakika bekletin. İki seans sonra farkı farkedeceksiniz. Kuru ciltler için de bir çay kaşığı tuzsuz tereyağı ve balı karıştırıp cildinizde yarım saat bekletin. Çünkü tereyağında A vitamini, balda ise B vitamini var. Tüm bunlar cildin kurumasını ve çatlamasını önler. Bu işlem özellikle soğuk havalarda yapılırsa daha koruyucu bir etkisi olur.”