- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Uzmanlar, insüline bağımlı diyabetlilerin oruç tutmamaları gerektiğini belirtti.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı ve Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Sabuncu, yaptığı açıklamada, son birkaç yıldır ramazanın yaz aylarına denk geldiğini ve bu nedenle oruç tutanların günde yaklaşık 18-19 saat aç ve susuz kaldığını söyledi.
Oruç tutmak isteyen, özellikle şeker hastalarının ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmamaları için beslenme konusunda bazı noktalara dikkat etmeleri gerektiğini belirten Sabuncu, şöyle konuştu:
"Oruç şeker hastaları için özel bir durum. Uzun süre açlık gerektiren bir durum. Özellikle insüline bağımlı diyabetik şeker hastalarının oruç tutmaları gerekir. Hekim olarak şeker hastalarını iki bölüme ayırıyoruz. Birincisi insüline bağımlı diyabetik dediğimiz hastalar. Bunların kesinlikle oruç tutmaması gerekir. Çünkü bunlar günde 4 defa insülin kullanıyorlar. Bu insüline bağlı yemek yemeleri dengeli beslenmeleri gerekmektedir.
İkincisi ise daha çok yaşın ilerlemesine bağlı şeker rahatsızlığı olan hastalar. Bunların bir bölümü insülin kullanmakta. Yine bunlara da oruç tutmalarını tavsiye etmiyoruz. Çünkü insüline bağlı kan şekerinin düşmesi ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Fakat sadece hap kullanan hastalar şeker ayarları uygunsa oruç tutabilirler."
Gebelikte oruç
Sabuncu, gebelikte çıkan diyabet durumuna da dikkat edilmesi gerektiğini bildirerek gebelere oruç tutmayı tavsiye etmediklerini vurguladı.
Gebelikte oruç tutulduğu zaman anne karnındaki bebeğin de uzun süre aç ve susuz kalma durumunun görüldüğüne işaret eden Sabuncu, "Halkımız oruç ibadetine karşı çok hassas. Hemen en küçük çocuğumuzdan en yaşlı bireyimize, gebe olanlarına kadar pek çok kişi oruç tutmak istiyorlar. Bizi yaratan, bu görevi veren Rabb'imiz böyle bir zorluğu önermiyor. Adet gören kadınlar sağlıklı oldukları halde oruç tutamıyor. Yani Allah onlara bu kadar kolaylık vermişken gebe olan, emziren veya birtakım rahatsızlıkları olanlarla aşırı yaşlılar 'mutlaka oruç tutacağım' diye düşünmesinler." ifadesini kullandı.
Sabuncu, ayrıca böbrek hastalarının da oruç tutmaları halinde sıvı kaybına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi.
İftardan sonra ilk 15 dakika önemli
Oruç tutanların özellikle iftar saatlerine yakın zamanlarda dikkatli olmaları gerektiğini anlatan Prof. Dr. Sabuncu, uzun açlık ve susuzluk döneminin ardından birden yemeğe yüklenilmemesi gerektiğini söyledi. Yemek yendiğinde kan şekerinin birden yükselmesi ve beynin tokluk mesajı göndermesinin 15 dakikalık bir süreç aldığını anımsatan Prof. Dr. Sabuncu, "O nedenle 15 dakikalık sürede sabretmek gerekiyor. İnsan o an 50 gram da yese 2 kilo da yese beynin algılayabileceği duyum yine aynı. O nedenle mideye fazla yüklenmemek gerekiyor. Ani kan şekerinin yükselmesi ciddi rahatsızlık meydana getirebilir. Biz şunu tavsiye ediyoruz: İftar saatinde bir kase çorba içiniz, çorbanızdan sonra namazınızı kılın. 15 dakika geçtikten sonra ana öğününüzü ondan sonra yiyiniz. Bu şekilde kan şekeriniz beli bir uyum sürecini tamamlar." dedi.
Oruç tutanların iftarda ağır yemek yememelerini de öneren Sabuncu, kızartma, baharatlı yemekten çok sebze ve baklagiller ağırlıklı yemeklerin tercih edilmesinin kan şekerinin dengeli yükselmesini sağlayacağını aktardı.
Sahurda sıvı abartılmamalı
Ramazanda sahurun da önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sabuncu, oruç tutanlarının sahuru atlamamasını tavsiye etti. Prof. Dr. Sabuncu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sahur vaktinde mutlaka bir şeyler yenmeli. Çünkü gün boyu vücudun enerjisi oluşması acısından çok önemli. Özellikle bazı insanlar 'uykum bölünmesin' diye sahursuz oruç tutmak istiyor. Bu doğru bir olay değil. Mutlaka sahura kalkılmalı ve hafif bir yemek tercih edilmeli örneğin kahvaltı tarzı da olabilir, domates, salatalık, peynir, zeytin tüketilmeli. Sahurda sıvıyı abartmadan almak en doğrusu. Özellikle tansiyon ve kalp hastaları meyan şerbetine dikkat etmeli. Çünkü meyan şerbetindeki niküis denilen madde vücutta suyun tutulmasın sağlıyor. O yüzden kalp ve tansiyon hastaları buna çok dikkat etmeli."
KAYNAK AA http://www.haber7.com/saglik/haber/1985351-diyabetlilere-ve-hamilelere-oruc-uyarisi
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı ve Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Sabuncu, yaptığı açıklamada, son birkaç yıldır ramazanın yaz aylarına denk geldiğini ve bu nedenle oruç tutanların günde yaklaşık 18-19 saat aç ve susuz kaldığını söyledi.
Oruç tutmak isteyen, özellikle şeker hastalarının ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmamaları için beslenme konusunda bazı noktalara dikkat etmeleri gerektiğini belirten Sabuncu, şöyle konuştu:
"Oruç şeker hastaları için özel bir durum. Uzun süre açlık gerektiren bir durum. Özellikle insüline bağımlı diyabetik şeker hastalarının oruç tutmaları gerekir. Hekim olarak şeker hastalarını iki bölüme ayırıyoruz. Birincisi insüline bağımlı diyabetik dediğimiz hastalar. Bunların kesinlikle oruç tutmaması gerekir. Çünkü bunlar günde 4 defa insülin kullanıyorlar. Bu insüline bağlı yemek yemeleri dengeli beslenmeleri gerekmektedir.
İkincisi ise daha çok yaşın ilerlemesine bağlı şeker rahatsızlığı olan hastalar. Bunların bir bölümü insülin kullanmakta. Yine bunlara da oruç tutmalarını tavsiye etmiyoruz. Çünkü insüline bağlı kan şekerinin düşmesi ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Fakat sadece hap kullanan hastalar şeker ayarları uygunsa oruç tutabilirler."
Gebelikte oruç
Sabuncu, gebelikte çıkan diyabet durumuna da dikkat edilmesi gerektiğini bildirerek gebelere oruç tutmayı tavsiye etmediklerini vurguladı.
Gebelikte oruç tutulduğu zaman anne karnındaki bebeğin de uzun süre aç ve susuz kalma durumunun görüldüğüne işaret eden Sabuncu, "Halkımız oruç ibadetine karşı çok hassas. Hemen en küçük çocuğumuzdan en yaşlı bireyimize, gebe olanlarına kadar pek çok kişi oruç tutmak istiyorlar. Bizi yaratan, bu görevi veren Rabb'imiz böyle bir zorluğu önermiyor. Adet gören kadınlar sağlıklı oldukları halde oruç tutamıyor. Yani Allah onlara bu kadar kolaylık vermişken gebe olan, emziren veya birtakım rahatsızlıkları olanlarla aşırı yaşlılar 'mutlaka oruç tutacağım' diye düşünmesinler." ifadesini kullandı.
Sabuncu, ayrıca böbrek hastalarının da oruç tutmaları halinde sıvı kaybına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi.
İftardan sonra ilk 15 dakika önemli
Oruç tutanların özellikle iftar saatlerine yakın zamanlarda dikkatli olmaları gerektiğini anlatan Prof. Dr. Sabuncu, uzun açlık ve susuzluk döneminin ardından birden yemeğe yüklenilmemesi gerektiğini söyledi. Yemek yendiğinde kan şekerinin birden yükselmesi ve beynin tokluk mesajı göndermesinin 15 dakikalık bir süreç aldığını anımsatan Prof. Dr. Sabuncu, "O nedenle 15 dakikalık sürede sabretmek gerekiyor. İnsan o an 50 gram da yese 2 kilo da yese beynin algılayabileceği duyum yine aynı. O nedenle mideye fazla yüklenmemek gerekiyor. Ani kan şekerinin yükselmesi ciddi rahatsızlık meydana getirebilir. Biz şunu tavsiye ediyoruz: İftar saatinde bir kase çorba içiniz, çorbanızdan sonra namazınızı kılın. 15 dakika geçtikten sonra ana öğününüzü ondan sonra yiyiniz. Bu şekilde kan şekeriniz beli bir uyum sürecini tamamlar." dedi.
Oruç tutanların iftarda ağır yemek yememelerini de öneren Sabuncu, kızartma, baharatlı yemekten çok sebze ve baklagiller ağırlıklı yemeklerin tercih edilmesinin kan şekerinin dengeli yükselmesini sağlayacağını aktardı.
Sahurda sıvı abartılmamalı
Ramazanda sahurun da önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sabuncu, oruç tutanlarının sahuru atlamamasını tavsiye etti. Prof. Dr. Sabuncu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sahur vaktinde mutlaka bir şeyler yenmeli. Çünkü gün boyu vücudun enerjisi oluşması acısından çok önemli. Özellikle bazı insanlar 'uykum bölünmesin' diye sahursuz oruç tutmak istiyor. Bu doğru bir olay değil. Mutlaka sahura kalkılmalı ve hafif bir yemek tercih edilmeli örneğin kahvaltı tarzı da olabilir, domates, salatalık, peynir, zeytin tüketilmeli. Sahurda sıvıyı abartmadan almak en doğrusu. Özellikle tansiyon ve kalp hastaları meyan şerbetine dikkat etmeli. Çünkü meyan şerbetindeki niküis denilen madde vücutta suyun tutulmasın sağlıyor. O yüzden kalp ve tansiyon hastaları buna çok dikkat etmeli."
KAYNAK AA http://www.haber7.com/saglik/haber/1985351-diyabetlilere-ve-hamilelere-oruc-uyarisi