Kadın Kadının Yurdudur diyerek, DİŞ'Lİ YAK'AR'IŞIMA destek olmanızı istiyorum.
Ben Merve, Yeditepe Üniversitesine birincilikle girmiş, Diş Hekimliği Fakültesini burslu okumuş sonrasında Periodontoloji Anabilim Dalında doktora yapmış 41 yaşında bir kadınım. Yaklaşık 11 sene de dünya devlerinden biri olan hızlı tüketim şirketlerinden birinde Profesyonel Akademik İlişkiler Müdürlüğü ve Profesyonel Ağız Sağlığı Liderliği yaptım. Annem eczacı, babam diş hekimidir. Yaşadığım ilk ev babamın muayenehanesiydi. Doğduğumdan beri SAĞLIK SICK/T(ER)ÖRÜNÜN içerisindeyim, terör diyorum çünkü maalesef günümüzde VAHŞİ KAPİTALİZMİN en vahşi çarkı SAĞLIK Hizmetleri. Çok doktor var ama HEKİMLERİN nesli tükenmekte çünkü HEKİMLİK HİKMET GEREKTİRİR, onun içinde AHLAKİ DEĞERLERİ her koşulda YAŞATABİLMEK gerekir. O yüzden ATA'mız boşuna dememiş "BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ" diye.
DİŞ'Lİ YAK'AR'IŞ konuma gelince, ben ne yazık ki P/SICK/YAT/RI SICK/T(ER)ÖRÜNÜN içerisinde KURBAN olan HASTALARDAN (!) biriyim. Ama öncelikle belirtmek isterim ki CEHENNEM BAZI ANALARIN RAHMİNDEN BAŞLAR cümlesini bana kurdurtan bir annenin kızı olarak, 4 sene dinamik psikoterapiden ve 2 sene Şema Terapiden geçtim. (Pinna Psikolojiden DENİZ KANAT UYAR'ı yürekten tavsiye ederim, muhteşem bir psikologtur ve kendimde büyük değişimler ve dönüşümler yapmama vesile olmuştur, bu zamanda mesleğini HAKKI'yla yapanların da NESLİ TÜKENİYOR malum o yüzden önermek istedim) 39 yaşıma kadar DEPRESYON'dan başka bir teşhis konmadı. Ona da kendi kendime girmedim, bir karakter suikasti olan MOBBING'in FERİŞTAHINA maruz kaldığım için girdim. Ama maalesef "Psikiyatristlere gerçek hastalar gitmez onların "HASTA" ettikleri gider" diye bir söz vardır. Ben ne kadar değişirsem değişeyim ANNE FAKTÖRÜM değişmedi. Yaşanan karmakarışık olaylar silsilesi nedeni ile, kendisiyle 2 davamız oldu. Bana KISITLI ADAYI DAVASI açtı ve İLAÇ REÇETESİYLE (!) AKIL HASTANESİNE KAPATTIRMAYA (HALİYLE DE KAPATAMADIĞI) çalıştığı gecede aramızda çıkan kavgada birbirimizi darp ettik. İkimizde darp raporu aldık ve ben kendisine uzaklaştırma kararı çıkarttırdım ordan da MÜŞTEKİ SANIKLI davamız oldu. Beni düşürdüğü durumlar nedeni ile bende hakkında 2 suç duyurusunda bulundum. Biri kendisinin MUNCHAUSEN BY PROXY SENDROMU açısından değerlendirilmesi ile ilgiliydi. Diğeri de çocukken maruz kaldığım ve ÖRTBAS ETTİKLERİ CİNSEL TACİZ nedeniyle ÇOCUK İSTİSMARIYDI. Mahkemeler için dışardan kendi durumumla ilgili belgeler sunmam gerekti ve bu kadar travmatik süreçte iyice yıpranan psikolojimi koruyabilmek adına, deneyimlerim içerisinde en iyi HİZMET sunduğunu düşündüğüm NP İSTANBUL BEYİN HASTANESİ'NİN en iyi doktoruna hastane tarafından yönlendirildim.
EEG'm çekildi mürekkep testim yapıldı ve bana Duygu Durum Bozukluğu Diğer Ön Tanısı kondu, BİPOLAR mıyım diye sordum, şimdilik öyle diyemeyiz dedi. Doktorumu oldukça akademik buluyordum ve inanıyordum verdiği 2 ilacı kullanırken, takip randevularıma giderken ağustos ayında korkunç bir depresif atak yaşadım. İntihar etmemek için kendimi durduramıyordum, mahkemeler yüzünden kariyerimi mahveden beni ekonomik olarak kendine bağımlı hale getiren ANNEmi yani CELLADIMI aramak durumunda kaldım, hastaneye yatmak için. Sonunda istediği de olacaktı ve akşam 9 gibi hastaneye gittik. Sadece bana ilaç versinler ve acımı dindirebileyim istiyordum, pek kendimde değildim. Neler konuşuldu neler yapıldı hatırlamıyorum (EKT yan etkisi de olabilir) bana 8 seans EKT yazdığını hatırlıyorum doktorun. 2 hafta içerisinde 8 seans EKT ve çok yoğun ilaç tedavisine maruz kaldım, PSİKOTİK ÖZELLİKLİ DUYGU DURUM BOZUKLUĞU NEDENİ İLE. Taburcu olduğumda günde 9 ilaç alıyordum. Çarmıha gerilmişim, alev alev ateşlerin içerisinde yanıyordum ve her yer karanlıktı, artık ÖLMEK değil YOK olmak istiyordum. Beni durduran tek şey MAİDE SURESİ 32. ayetiydi. Kişinin kendini öldürmesi de bir kişiyi öldürmesi anlamına geliyordu. Ben katil olamazdım ama yaşadığım her dakika bana sonsuz bir azap veriyordu. Ecelime gün sayıyordum bir yandan da iyileşebilmek adına resmen doktorumla olan randevularımın peşinden koşuyordum. Kasımda yine dayanamadığım bir sabah doktordan Xanax yazmasını istedim, HER YOL MÜBAH diyerek yazdı. Ve ben taburcu edildikten sonra da kendi evime değil ailemin evine yani CEHENNEMİME geri dönmüştüm. Celladım yine ne yapmış etmiş beni kendisinin bakımına muhtaç hale getirmişti. Şikayetlerimi de geri çektim ama istismar soruşturması kapanmadı. Adli Tıp Kurumunda fiili ehliyetim değerlendirildikten sonra belli olacak. Ve müşteki sanıklı davada NP'nin verdiği belgeleri sunmam, şikayetlerimi geri çekmem nedeni ile mahkeme tarafından olumsuz değerlendirildim ve Bakırköy'de o geceki suçumda CEZAİ EHLİYETİM açısından değerlendirilmek üzere GÖZETİM ALTINA ALINMA KARARI çıktı. Maksimum 3 hafta sürecek şekilde. İtiraz ettik ama reddedildi ve karar aralıkda netleşti. Orası için hasta dosyamı hazırlayım derken birden AKLIM BAŞ'IMA geldi. Bana yanlış teşhis konmuş, yanlış bir tedavi uygulanmıştı. Annemin anlattığı yalan yanlış bilgilerle yazılmış EPIC FAIL bir EPİKRİZ raporu vardı elimde, hastaneden ilk çıktığımda bazı hataları fark etmiştim, düzeltilmesi için hastaneye yazdım ama dönüş olmadı. O şekliyle de mahkemeye vermiştim zaten. Nasıl bu kadar ŞUURSUZ olabildiğimi hala anlayamıyorum ama ilaçlardan ceset gibiydim. Düşünme yetilerimi kaybetmiştim, ACININ içerisinde kaybolurken. Nihayetinde anladım ki ben CELLADIMA sen beni ÖLDÜREMİYORSUN ama bak ben harika bir KİRALIK KATİL buldum bu sefer başarabilirsin dercesine kendimi CEHENNEMİN KANALİZASYONUNA ATMIŞIM. Ben 2019 yılında ölümcül düşük yaptım, laparoskopi ameliyatı oldum, iç kanamadan ölmek üzereydim. Ve annem bunu hayal ürünüm gibi anlatmıştı, birbirimizi darp ettiğimiz geceyi sadece ben darp etmişim gibi. Ortalama zeka seviyesindeki her bireyin dinlerken sorgulayacağı tutarsızlıklarla dolu annemin anlattığı hikayeyi, hala o hastanede nasıl doktorluk yapabildiğine inanamadığım doktor hiç sorgulamamış, benim eski hasta kayıtlarıma bile bakmayarak daktilo gibi yazmış. (2018-2020'de NP Feneryolu Tıp Merkezinin hastası olmuştum, ve düşük sonrası girdiğim ağır depresyon nedeni ile bana PROZAC ve Xanax yazılmıştı). Öğrenim durumuma üniversite öğrencisi yazacak kadar dehşet bir EPİKRİZ. Anamnez, hasta öyküsü, teşhisin ve
tedavi planının temelidir. Ve bu hastane davalık olduğumu bildikleri annemin her anlattığına inanabilir gerçekten aklım almıyor.
Ez cümlesi maruz kaldığım malpraktisle ifade edilemez, resmen bir CİNAYETE TEŞEBBÜS'dü. Hastane ile tüm bunları KANITA DAYALI BELGELERLE paylaştım dava açacağımı belirttim ama süreçler uzun birkaç yılı var rahat. Ama önemli olan HASTANENİN BU HATALARI bilmesi ve ACİL AKSİYON almasıydı, çünkü bu ÖLÜMCÜL HATALARI yapanlar o hastanede hala hasta bakıyorlardı. Tıpda öğretilen ilk kuraldır ÖNCE ZARAR VERME!!!. Burada maddi ve manevi asla telafisi mümkün olmayacak bir ZARAR söz konusuydu. 10 gündür uğraşıyorum hastane ile ACİL AKSİYON almaları için ama KAZANDA KAYNAYAN KURBAĞA SENDROMUNA tutulmuş olduklarını görüyorum. VE UTANMAYI BİLMENİN İNSAN OLMAYA DAİR EN BÜYÜK ERDEM OLDUĞUNU BUGÜN BANA İLİKLERİME KADAR HİSSETTİREREK HATIRLATTILAR. Çünkü GOOGLE'da yorum yaptım ve IP'Mİ engellediler sanıyorum. 3 farklı hesaptan denedim arkadaşlarımla kontrol ettirdim, yorumlarım gözükmüyordu.
Ben de buraya gelmek istedim, bir arkadaşımın önerisi ile. Tabii ki SABİME ve CİMER'E şikayet edeceğim, BUGÜN şikayetvar'a da yazdım ama hemen dönüş olmuyor.
Bu satırları OKUDUKTAN SONRA TAKDİRİ SANA BIRAKIYORUM. BU şekilde hizmet veren, BİLİM ORTAĞI (!) olduğunu iddia eden bu kurum hakkında İÇ'inden geleni yaparsın. Ama ben bir HEKİM OLARAK ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM LÜTFEN UZAK DURUN VE DURDURUN. BEN HASTANEYE AYAKTAN HASTA OLARAK GİRDİM KADEME KADEME DAHA HASTA OLDUM, İNSAN BİR SORGULAR DEĞİL Mİ BU NASIL TEDAVİ DİYE SORGULAYAMIYORSUN İŞTE, EKT BEYNİNİ HOŞAF EDİYOR ÇÜNKÜ...... EKT'DEN UZAK DURUN!!!!!! DOKTORUMA BİR SEANS KENDİNİZE UYGULASANIZA DEDİM, ÇOK AYIP DEDİ. NEDEN BİLİMDE TEDAVİLERİ KENDİ ÜZERİNDE DENEYEN ÇOK BİLİM İNSANI YOK MU DİYE SORDUM AMA AYIBIN YOLU KAYIP CEVAP ALAMADIM!
P.S. Pazartesi günü Heyet Kurulundan geçtim, VASİ tayinine gerek yoktur kararı çıktı, KISITLI ADAYI davam için. O gecede planımda yoktu ama CELLADIM ÇENESİNİ TUTAMAYIP, YİNE BANA ZARAR VERENLERE SAHİP ÇIKIP HASTANEYİ KORUMAYA KALKTIĞI İÇİN, CEHENNEMİMDEN ÇIKTIM. Huylu huyundan vazgeçmiyordu, çocukken beni taciz eden yeğenine arabalarını GELİN ARABASI OLARAK TAKDİM ETMİŞ BİR ŞİRRETTİ ne de olsa. (Ama ALLAH ÇOK BÜYÜK, O ARABADA ÇIKAN KAVGADA DÜĞÜN İPTAL OLDU, BAŞKA BİR KADININ HAKK'INA GİREMEDİLER)
Davalar bittiğinde kapılarını SONSUZA KADAR KAPATMIŞ OLACAĞIM. AMA ondan önce PATLATMAM gereken bir LAĞIM var :)
Ben Merve, Yeditepe Üniversitesine birincilikle girmiş, Diş Hekimliği Fakültesini burslu okumuş sonrasında Periodontoloji Anabilim Dalında doktora yapmış 41 yaşında bir kadınım. Yaklaşık 11 sene de dünya devlerinden biri olan hızlı tüketim şirketlerinden birinde Profesyonel Akademik İlişkiler Müdürlüğü ve Profesyonel Ağız Sağlığı Liderliği yaptım. Annem eczacı, babam diş hekimidir. Yaşadığım ilk ev babamın muayenehanesiydi. Doğduğumdan beri SAĞLIK SICK/T(ER)ÖRÜNÜN içerisindeyim, terör diyorum çünkü maalesef günümüzde VAHŞİ KAPİTALİZMİN en vahşi çarkı SAĞLIK Hizmetleri. Çok doktor var ama HEKİMLERİN nesli tükenmekte çünkü HEKİMLİK HİKMET GEREKTİRİR, onun içinde AHLAKİ DEĞERLERİ her koşulda YAŞATABİLMEK gerekir. O yüzden ATA'mız boşuna dememiş "BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ" diye.
DİŞ'Lİ YAK'AR'IŞ konuma gelince, ben ne yazık ki P/SICK/YAT/RI SICK/T(ER)ÖRÜNÜN içerisinde KURBAN olan HASTALARDAN (!) biriyim. Ama öncelikle belirtmek isterim ki CEHENNEM BAZI ANALARIN RAHMİNDEN BAŞLAR cümlesini bana kurdurtan bir annenin kızı olarak, 4 sene dinamik psikoterapiden ve 2 sene Şema Terapiden geçtim. (Pinna Psikolojiden DENİZ KANAT UYAR'ı yürekten tavsiye ederim, muhteşem bir psikologtur ve kendimde büyük değişimler ve dönüşümler yapmama vesile olmuştur, bu zamanda mesleğini HAKKI'yla yapanların da NESLİ TÜKENİYOR malum o yüzden önermek istedim) 39 yaşıma kadar DEPRESYON'dan başka bir teşhis konmadı. Ona da kendi kendime girmedim, bir karakter suikasti olan MOBBING'in FERİŞTAHINA maruz kaldığım için girdim. Ama maalesef "Psikiyatristlere gerçek hastalar gitmez onların "HASTA" ettikleri gider" diye bir söz vardır. Ben ne kadar değişirsem değişeyim ANNE FAKTÖRÜM değişmedi. Yaşanan karmakarışık olaylar silsilesi nedeni ile, kendisiyle 2 davamız oldu. Bana KISITLI ADAYI DAVASI açtı ve İLAÇ REÇETESİYLE (!) AKIL HASTANESİNE KAPATTIRMAYA (HALİYLE DE KAPATAMADIĞI) çalıştığı gecede aramızda çıkan kavgada birbirimizi darp ettik. İkimizde darp raporu aldık ve ben kendisine uzaklaştırma kararı çıkarttırdım ordan da MÜŞTEKİ SANIKLI davamız oldu. Beni düşürdüğü durumlar nedeni ile bende hakkında 2 suç duyurusunda bulundum. Biri kendisinin MUNCHAUSEN BY PROXY SENDROMU açısından değerlendirilmesi ile ilgiliydi. Diğeri de çocukken maruz kaldığım ve ÖRTBAS ETTİKLERİ CİNSEL TACİZ nedeniyle ÇOCUK İSTİSMARIYDI. Mahkemeler için dışardan kendi durumumla ilgili belgeler sunmam gerekti ve bu kadar travmatik süreçte iyice yıpranan psikolojimi koruyabilmek adına, deneyimlerim içerisinde en iyi HİZMET sunduğunu düşündüğüm NP İSTANBUL BEYİN HASTANESİ'NİN en iyi doktoruna hastane tarafından yönlendirildim.
EEG'm çekildi mürekkep testim yapıldı ve bana Duygu Durum Bozukluğu Diğer Ön Tanısı kondu, BİPOLAR mıyım diye sordum, şimdilik öyle diyemeyiz dedi. Doktorumu oldukça akademik buluyordum ve inanıyordum verdiği 2 ilacı kullanırken, takip randevularıma giderken ağustos ayında korkunç bir depresif atak yaşadım. İntihar etmemek için kendimi durduramıyordum, mahkemeler yüzünden kariyerimi mahveden beni ekonomik olarak kendine bağımlı hale getiren ANNEmi yani CELLADIMI aramak durumunda kaldım, hastaneye yatmak için. Sonunda istediği de olacaktı ve akşam 9 gibi hastaneye gittik. Sadece bana ilaç versinler ve acımı dindirebileyim istiyordum, pek kendimde değildim. Neler konuşuldu neler yapıldı hatırlamıyorum (EKT yan etkisi de olabilir) bana 8 seans EKT yazdığını hatırlıyorum doktorun. 2 hafta içerisinde 8 seans EKT ve çok yoğun ilaç tedavisine maruz kaldım, PSİKOTİK ÖZELLİKLİ DUYGU DURUM BOZUKLUĞU NEDENİ İLE. Taburcu olduğumda günde 9 ilaç alıyordum. Çarmıha gerilmişim, alev alev ateşlerin içerisinde yanıyordum ve her yer karanlıktı, artık ÖLMEK değil YOK olmak istiyordum. Beni durduran tek şey MAİDE SURESİ 32. ayetiydi. Kişinin kendini öldürmesi de bir kişiyi öldürmesi anlamına geliyordu. Ben katil olamazdım ama yaşadığım her dakika bana sonsuz bir azap veriyordu. Ecelime gün sayıyordum bir yandan da iyileşebilmek adına resmen doktorumla olan randevularımın peşinden koşuyordum. Kasımda yine dayanamadığım bir sabah doktordan Xanax yazmasını istedim, HER YOL MÜBAH diyerek yazdı. Ve ben taburcu edildikten sonra da kendi evime değil ailemin evine yani CEHENNEMİME geri dönmüştüm. Celladım yine ne yapmış etmiş beni kendisinin bakımına muhtaç hale getirmişti. Şikayetlerimi de geri çektim ama istismar soruşturması kapanmadı. Adli Tıp Kurumunda fiili ehliyetim değerlendirildikten sonra belli olacak. Ve müşteki sanıklı davada NP'nin verdiği belgeleri sunmam, şikayetlerimi geri çekmem nedeni ile mahkeme tarafından olumsuz değerlendirildim ve Bakırköy'de o geceki suçumda CEZAİ EHLİYETİM açısından değerlendirilmek üzere GÖZETİM ALTINA ALINMA KARARI çıktı. Maksimum 3 hafta sürecek şekilde. İtiraz ettik ama reddedildi ve karar aralıkda netleşti. Orası için hasta dosyamı hazırlayım derken birden AKLIM BAŞ'IMA geldi. Bana yanlış teşhis konmuş, yanlış bir tedavi uygulanmıştı. Annemin anlattığı yalan yanlış bilgilerle yazılmış EPIC FAIL bir EPİKRİZ raporu vardı elimde, hastaneden ilk çıktığımda bazı hataları fark etmiştim, düzeltilmesi için hastaneye yazdım ama dönüş olmadı. O şekliyle de mahkemeye vermiştim zaten. Nasıl bu kadar ŞUURSUZ olabildiğimi hala anlayamıyorum ama ilaçlardan ceset gibiydim. Düşünme yetilerimi kaybetmiştim, ACININ içerisinde kaybolurken. Nihayetinde anladım ki ben CELLADIMA sen beni ÖLDÜREMİYORSUN ama bak ben harika bir KİRALIK KATİL buldum bu sefer başarabilirsin dercesine kendimi CEHENNEMİN KANALİZASYONUNA ATMIŞIM. Ben 2019 yılında ölümcül düşük yaptım, laparoskopi ameliyatı oldum, iç kanamadan ölmek üzereydim. Ve annem bunu hayal ürünüm gibi anlatmıştı, birbirimizi darp ettiğimiz geceyi sadece ben darp etmişim gibi. Ortalama zeka seviyesindeki her bireyin dinlerken sorgulayacağı tutarsızlıklarla dolu annemin anlattığı hikayeyi, hala o hastanede nasıl doktorluk yapabildiğine inanamadığım doktor hiç sorgulamamış, benim eski hasta kayıtlarıma bile bakmayarak daktilo gibi yazmış. (2018-2020'de NP Feneryolu Tıp Merkezinin hastası olmuştum, ve düşük sonrası girdiğim ağır depresyon nedeni ile bana PROZAC ve Xanax yazılmıştı). Öğrenim durumuma üniversite öğrencisi yazacak kadar dehşet bir EPİKRİZ. Anamnez, hasta öyküsü, teşhisin ve
tedavi planının temelidir. Ve bu hastane davalık olduğumu bildikleri annemin her anlattığına inanabilir gerçekten aklım almıyor.
Ez cümlesi maruz kaldığım malpraktisle ifade edilemez, resmen bir CİNAYETE TEŞEBBÜS'dü. Hastane ile tüm bunları KANITA DAYALI BELGELERLE paylaştım dava açacağımı belirttim ama süreçler uzun birkaç yılı var rahat. Ama önemli olan HASTANENİN BU HATALARI bilmesi ve ACİL AKSİYON almasıydı, çünkü bu ÖLÜMCÜL HATALARI yapanlar o hastanede hala hasta bakıyorlardı. Tıpda öğretilen ilk kuraldır ÖNCE ZARAR VERME!!!. Burada maddi ve manevi asla telafisi mümkün olmayacak bir ZARAR söz konusuydu. 10 gündür uğraşıyorum hastane ile ACİL AKSİYON almaları için ama KAZANDA KAYNAYAN KURBAĞA SENDROMUNA tutulmuş olduklarını görüyorum. VE UTANMAYI BİLMENİN İNSAN OLMAYA DAİR EN BÜYÜK ERDEM OLDUĞUNU BUGÜN BANA İLİKLERİME KADAR HİSSETTİREREK HATIRLATTILAR. Çünkü GOOGLE'da yorum yaptım ve IP'Mİ engellediler sanıyorum. 3 farklı hesaptan denedim arkadaşlarımla kontrol ettirdim, yorumlarım gözükmüyordu.
Ben de buraya gelmek istedim, bir arkadaşımın önerisi ile. Tabii ki SABİME ve CİMER'E şikayet edeceğim, BUGÜN şikayetvar'a da yazdım ama hemen dönüş olmuyor.
Bu satırları OKUDUKTAN SONRA TAKDİRİ SANA BIRAKIYORUM. BU şekilde hizmet veren, BİLİM ORTAĞI (!) olduğunu iddia eden bu kurum hakkında İÇ'inden geleni yaparsın. Ama ben bir HEKİM OLARAK ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM LÜTFEN UZAK DURUN VE DURDURUN. BEN HASTANEYE AYAKTAN HASTA OLARAK GİRDİM KADEME KADEME DAHA HASTA OLDUM, İNSAN BİR SORGULAR DEĞİL Mİ BU NASIL TEDAVİ DİYE SORGULAYAMIYORSUN İŞTE, EKT BEYNİNİ HOŞAF EDİYOR ÇÜNKÜ...... EKT'DEN UZAK DURUN!!!!!! DOKTORUMA BİR SEANS KENDİNİZE UYGULASANIZA DEDİM, ÇOK AYIP DEDİ. NEDEN BİLİMDE TEDAVİLERİ KENDİ ÜZERİNDE DENEYEN ÇOK BİLİM İNSANI YOK MU DİYE SORDUM AMA AYIBIN YOLU KAYIP CEVAP ALAMADIM!
P.S. Pazartesi günü Heyet Kurulundan geçtim, VASİ tayinine gerek yoktur kararı çıktı, KISITLI ADAYI davam için. O gecede planımda yoktu ama CELLADIM ÇENESİNİ TUTAMAYIP, YİNE BANA ZARAR VERENLERE SAHİP ÇIKIP HASTANEYİ KORUMAYA KALKTIĞI İÇİN, CEHENNEMİMDEN ÇIKTIM. Huylu huyundan vazgeçmiyordu, çocukken beni taciz eden yeğenine arabalarını GELİN ARABASI OLARAK TAKDİM ETMİŞ BİR ŞİRRETTİ ne de olsa. (Ama ALLAH ÇOK BÜYÜK, O ARABADA ÇIKAN KAVGADA DÜĞÜN İPTAL OLDU, BAŞKA BİR KADININ HAKK'INA GİREMEDİLER)
Davalar bittiğinde kapılarını SONSUZA KADAR KAPATMIŞ OLACAĞIM. AMA ondan önce PATLATMAM gereken bir LAĞIM var :)