- 16 Ağustos 2010
- 292.952
- 602.705
- 43
Dişeti hastalığınız varsa, bazı kanser türleri için risk grubundasınız!
Dişetleri, ağız ve dişlerin altyapısını oluşturuyor. Diş ile dişeti hastalıkları ülkemizde ve dünyada yaşanan en önemli sağlık sorunları arasında yer almasına rağmen, gereken önem yeterince gösterilmiyor. Halbuki, ağız ve diş sağlığının bozulması, vücuttaki diğer organları da etkiliyor. Yapılan araştırmalar, Dişeti hastalıkları yaşayanların baş boyun, akciğer, böbrek, pankreas ve kan kanserine yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğu gösteriyor.
Dişeti hastalığı olanların, bazı kanser türlerine yakalanma riski yükseliyor. Dişeti hastalıklarına sahip olanların, bazı kanser türlerine yakalanma riskinin ortalama yüzde 14 daha fazla olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmalar, dişeti hastalıklarının bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu gösterdiğini, zayıf bağışıklık sisteminin de kanser riskini artırdığını belirtti. Son 20 yıl boyunca ilerlemiş dişeti hastalıkları ile sistemik hastalıklar arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar yapıldı ve kesin olmamakla birlikte periodontal enfeksiyonların diabet, felç, kalp damar hastalıkları, demans, Alzheimer, akciğer hastalıkları, bazı kanser türleri, böbrek hastalıkları, erektil disfonksiyon ve düşük kilolu doğumlar için bağımsız bir risk faktörü olduğu konusunda bilimsel kanıtlar bulundu. Bu hastalıkların yaşlılar arasında daha çok görülmesi, ağız hastalıkları ve sistemik kronik hastalıklar arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması gerektiğini göstermekte. Sağlıklı bir hayat sağlıklı dişlerden geçiyor. Diş ve dişetleri hastalıklarının erken teşhisi ve tedavisi bu noktada büyük önem taşıyor.
Dişetlerindeki kanama, hastalık belirtisi!
30 yaşından sonra, hemen hemen herkesi etkileyen, son derece sinsi seyreden, diş kayıplarının en önemli sebebi olan dişeti hastalıklarıdır. Dişeti hastalıkları, dişeti ve dişleri destekleyen dokuları etkileyen enfeksiyon hastalıklarıdır. Yapılan araştırmalarda diş kayıplarının büyük çoğunluğunun dişeti hastalıklarından kaynaklandığını göstermekte. Ağız içerisinde yüzeylere yapışmış olarak bulunan milyonlarca bakteri içeren 'mikrobiyal dental plak' (MDP) olarak tanımlanan tabaka, dişeti hastalıkların ana nedeni. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, MDP içerisinde 500'den fazla farklı bakteri türünün olabildiğini gösteriyor. Bu bakteriler, direkt veya dolaylı olarak vücudun savunma mekanizmasını etkileyerek dişeti ve dişleri destekleyen kemik dokusunda yıkımlar oluşturabilmekte. Kemik dokusu zayıflamış dişler, sapasağlam olsalar bile sallanarak dökülür. Dişeti hastalıkları genellikle ileri safhalara erişene kadar belirti vermezler. İlk belirti kanamadır. Kendiliğinden kanama varsa sorun ilerlemiş olabilir.
Tedavi edilmemiş ve ilerlemiş dişeti hastalığında gözüken bulgulara değinmek gerekirse;
- Ağızda sürekli bir kötü koku
- Fırçalama esnasında kanayan dişetleri
- Dişetlerinde şişmeler, kızarmalar ve hassasiyet
- Dişetlerinde çekilmeler
- Dişlerde sallanmalar, dişler arasında açılmalar
- Diş ile dişeti arasında iltihap
- Isırma esnasındaki dişlerin birbirine değmesinde ki farklılıklardır.
Periodontologların en önemli görevi dişeti sağlığının korunması ve dişlerin uzun yıllar ağızda kalmasının sağlanmasıdır. Korunma önlemlerine rağmen diş ve periodontal dokuda bir sorun oluşmaktaysa, ilk tedavi olarak periodontal dokunun hastalıktan kurtarılması gerekmekte. Yapılacak tüm restoratif uygulamalar iltihapsız, periodontal olarak sağlıklı bir temel üzerinde kurulmalı. Dişeti sağlığınıza özen göstererek, sevdiklerinizle geçireceğiniz sağlıklı yaşam yılları kazanın.
Kaynak: doktor sitesi