Dine dair; Risale-i Nur ...

"Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zâyi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyâde belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile, o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak, iffet ve nâmusluluk ve tâatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâkî kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebep olacak."
Risale-i Nur Külliyatından..
 
Aciklamasiyla alsak risale notlarini :)
Bugunde dunde namazlarimi kilamadim bi turlu yarin sabah namİyla baslicam insl
 
Açıklamasını yazmama sebebim, anlaşılır olduğunu size ispat etmek :)
Ayrıca hem lisanına da alışın önce :)
 
Sana hitap etmek istiyorum ama adını deli olarak almışsın hakaret gibi oluyor yazamıyorum :)
 
Tubacım zaten başlamak için herhangi vakti beklemene gerek yok. Hangi vakti yakalarsan onu kıl. Her vaktin ayrı bir güzelliği var.
Hani her namazını son namazınmış gibi kıl denir ya, bizim bi abimiz zaten her namaz son namazımız demişti. Mesela şuan 28 Ağustos 2014 tarihinin öğle namazı .. Kaçırdığımızda geri gelmeyecek
 
"Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zâyi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyâde belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile, o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak, iffet ve nâmusluluk ve tâatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâkî kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebep olacak."
Risale-i Nur Külliyatından..

Ben de yine yeniden okumaya basladım :) -hep anlayamadığım için yarıda bırakıyordum- ve en son okudugum kısım buydu. Cok etkilenmistim bundan. Burda karsımda görünce cok güzel bi tevafuk oldu:) yine ilk okudugumdaki gibi etkilendim.
Cok guzel ve faydalı bi konu olmus. İnsallah devamı gelir. Allah razı olsun:)
 
Desteklerinizle bu konuyu canlandıralım inş . Soru bekliyorum sizlerden aklınıza takılan herşey olabilir ..
Ayşenur kardeşin mesajını soru olarak algılayarak cevap veriyorum :)
Risalei nurlar anlaşılmaz eserler değiller, sadece düzenli okuyup lisanına alışmak gerek. Bende burada size bunu yapmak istiyorum.
Ayrıca tek okuyuşda anlayıp öğrenilecek bi eser de değil. Her okuduğumuzda farklı manalar açılıyor.. Bediüzzaman kendi yazdığı eserleri 500den ziyade okuduğundan bahsediyor.
Çünkü Risalei nurlar ilhamen yazdırılmış eserler. Allah'ın emriyle, Bediüzzaman bir yerden okur gibi hızla söylüyor, talebeleri yazıyor .. Yanında Kuran'ı kerimden başka hiç bir kitap yok risaleleri yazarken
 
"Ilhamen yazdırılan" ifadesi yanlış anlaşılmasın. Vahiy deil tabiki. Bediüzzaman, mevlana, imam-ı rabbani gibi zatlar peygamberimizden sonra Cenabı hakkın dini muhafaza etmeleri için gönderdiği zatlar.. Bu zatlar her yüz senede bir geliyor ve dinimizi asra uygun şekilde yorumlayarak yeniliyor ve muhafaza ediyor. Bediüzzaman da bu asrın sahibi... O yüzden Risalei nurlar asrın ihtiyacını karşılayan eserler
 
Duanın en güzel, en lâtîf, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki:
Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli herşeye yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerîm Zat var, ona bakar, ünsiyet verir. Hem onun hadsiz ihtiyâcâtını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını def edebilir bir Zâtın huzurunda kendini tasavvur ederek bir ferah, bir inşirah duyup, dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp
b993.gif
-1- der.

1) alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun
Risalei Nur külliyatı/mektubat
 

Eklentiler

  • image.jpg
    image.jpg
    1,5 MB · Görüntüleme: 84
bu konunuyu görünce okadar mutlu oldum ki..Allah sizden razı olsun. bende her hafta düzenli bişekilde risaleinur sohpetlerine katılıyorum. inşallah bu konuyuda takip edicem..
 
Hem madem ömür kısadır.

Hem madem gayet luzumlu vazifeler çoktur.

Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır.

Hem madem dünya sahipsiz değil.

Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet HAKİM ve KERİM bir müddebiri var.

Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır.

Hem madem zararlı yol, zararsız yola müreccahdır.

Hem madem dünyevi dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır.

Elbette en bahtiyar odur ki:

Dünya için ahireti unutmasın;

ahiretini dünyaya feda etmesin;

hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın;

malayani şeylerle ömrünü telef etmesin;

kendini misafir telakki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin;

selametle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin....(bedüzzaman)
 
X